Gazze ateşkes müzakerelerindeki tıkanıklığı açmak çalışmalar devam ediyor

El Fetih heyeti Cumartesi günü Kahire'de, Macron Salı günü El-Ariş'e gelmesi bekleniyor.

Bir Filistinli, Gazze Şeridi'nin Deyr el-Belah kentinde İsrail saldırısı sonrasında yaralanan bir çocuğu hastaneye götürüyor (AFP)
Bir Filistinli, Gazze Şeridi'nin Deyr el-Belah kentinde İsrail saldırısı sonrasında yaralanan bir çocuğu hastaneye götürüyor (AFP)
TT

Gazze ateşkes müzakerelerindeki tıkanıklığı açmak çalışmalar devam ediyor

Bir Filistinli, Gazze Şeridi'nin Deyr el-Belah kentinde İsrail saldırısı sonrasında yaralanan bir çocuğu hastaneye götürüyor (AFP)
Bir Filistinli, Gazze Şeridi'nin Deyr el-Belah kentinde İsrail saldırısı sonrasında yaralanan bir çocuğu hastaneye götürüyor (AFP)

Hamas'a rehineleri serbest bırakması için baskı yapmayı amaçladığı açıklanan İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik geniş çaplı saldırılarının ortasında uluslararası ve Arap hareketi, Gazze müzakerelerindeki çıkmazı çözmeye yönelik yeni bir beklenti yarattı.

Yeni gelişmeler arasında Filistin Fetih hareketinden bir heyetin Cumartesi günü Kahire'yi ziyaret etmesi, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un Salı günü Gazze Şeridi'ne 50 kilometre mesafedeki Ariş kentinde ağırlanması ve ABD Başkanı Donald Trump ile İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu arasında önümüzdeki günlerde Beyaz Saray'da yapılması muhtemel bir görüşme yer alıyor.

Şarku'l Avsat'a konuşan uzmanlar bu gelişmelerin uluslararası baskının artması ve Washington'un yeni bir ateşkes imzalanması yönünde ciddi adımlar atması halinde, özellikle de 20 Nisan'da kutlanacak Yahudi Hamursuz Bayramı öncesinde, müzakerelerdeki çıkmazın çözülmesi için yeni fırsatlar doğurabileceği görüşünde.

Elysee Sarayı' dan Perşembe günü yapılan açıklamaya göre Macron, Salı günü Mısır ziyareti sırasında El-Ariş'e (Kuzey Sina) giderek insani yardım ve güvenlik aktörleriyle bir araya gelecek ve ateşkesin  önemine dikkat çekecek. Trump'ın Netanyahu'nun birkaç gün içinde Amerika'yı ziyaret edebileceğini açıklamasıyla aynı zamana denk gelen ziyarette Macron, Gazze Şeridi meselesini çözmeye çalışacağını vurgulayarak"Gazze'de çok sayıda insan ölüyor, bu konuda ne yapabileceğimize bakacağız" dedi.

Bu açıklama, Trump'ın Salı günü Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah es-Sisi ile telefonda “Gazze Şeridi'nde olası çözümleri” görüştüğünü söylemesinin ardından geldi.

Yaklaşık iki ay süren ateşkesin ardından 18 Mart'ta çöken “ateşkes anlaşmasını” yeniden başlatmaya yönelik müzakereler, Trump'ın Ortadoğu temsilcisi Steve Witkoff liderliğinde yapılan Mısır-Katar- İsrail görüşmleri bir uzlaşma sağlanamaması üzerine durdu.

fgbhyj
Gazze Şeridi'nden sürülen Filistinliler (AFP)

Stratejik ve askeri uzman Tümgeneral Samir Faraj, Macron'un ziyaretinin Fransa'nın Avrupa Birliği'ndeki ağırlığıyla İsrail'e bir mesaj taşıdığını ve baskı oluşturduğunu düşünüyor. Faraj, Trump'ın Gazze'ye ilişkin yeni açıklamalarının yakın zamanda bir anlaşmaya dönüşme ihtimalini göz ardı etmiyor.

Filistinli siyasi analist Dr. Ayman el-Rakab'a göre, Trump'ın Gazze için bir çözüme yönelik yeni açıklamaları ve Netanyahu ile olası bir görüşme, yürütülen çabalar çerçevesinde bir ateşkes girişiminin ilan edilmesi ihtimaliyle karşı karşıya olduğumuz anlamına geliyor ve arabulucuların özellikle (Paskalya) öncesinde ortaya konan öneriler arasındaki uçurumları aşmasının ardından “işlerin ateşkese doğru ilerleyeceği” beklentisini taşıyor.

Mısır Dışişleri Bakanlığı tarafından Cuma günü yapılan açıklamaya göre, Mısır'ın müzakerelerdeki çıkmazı çözme çabaları çerçevesinde Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati Cumartesi günü Kahire'de El Fetih hareketinden bir heyetle görüşecek.

Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt Cuma günü yaptığı açıklamada uluslararası hukuku destekleyen ve savunan tüm barışsever ülkeleri Gazze'deki korkunç katliamı derhal durdurmak üzere harekete geçmeye çağırdı.

dfvgthy
Filistinli bir kadın, İsrail'in daha önce Gazze'nin merkezindeki Deyr el-Belah'a düzenlediği saldırıda akrabalarından birinin öldürülmesine tepki gösteriyor (Reuters)

Cuma günü Mısır devlet televizyonuna açıklamalarda bulunan El Fetih sözcüsü Abdulfettah Davla, İsrail'in bariz saldırganlığını durdurmak için tüm dünyanın sorumluluklarını üstlenmesini talep ederek, İsrail'in kendi koşullarını dayatmak için savaş altında müzakere etmek istediğini; Filistin halkı haklarını almadan istediğini elde etmek istediğini vurguladı.

Gazze Şeridi'ndeki askeri operasyonlarını arttırmaya devam eden İsrail ordusu, Cuma günü Gazze Şehri'nin doğusundaki kara operasyonunu genişlettiğini duyururken, İsrail'in operasyonlarına yeniden başladığı 18 Mart'tan bu yana ölü sayısı bin 249'a yükseldi.

Faraj, Mısır'ın Gazze krizinin çözümü için her yolu denediğini, özellikle de İsrail'in artan saldırılarının bölgedeki gerilimi daha da arttıracağını vurgulayarak, bu çabaların müzakerelerdeki mevcut çıkmazın çözülmesi ve yeni bir ateşkes için yeni bir fırsat yaratmasını beklediğini ifade etti.

Mısır Dışişleri Bakanı'nın El Fetih ile görüşmesinin, İsrail'in sürekli ve yıkıcı kışkırtmalarını önlemek ve uygulanabilir çözümlere ulaşmak için Mısır'ın devam eden çabalarının bir parçası olduğunu belirten Rakab, “Mısır, bir anlaşmaya varmak ve yeni ciddi müzakereler için bir adım atmak amacıyla Katar ile koordinasyon içinde Gazze'deki  krizi çözmek için çaba sarf ediyor” dedi.



Hamas'ın Gazze anlaşmasının ikinci aşamasına ilişkin şartları ilerleme şansını zayıflatıyor mu?

Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta devam eden enkaz kaldırma çalışmalarından (AFP)
Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta devam eden enkaz kaldırma çalışmalarından (AFP)
TT

Hamas'ın Gazze anlaşmasının ikinci aşamasına ilişkin şartları ilerleme şansını zayıflatıyor mu?

Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta devam eden enkaz kaldırma çalışmalarından (AFP)
Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta devam eden enkaz kaldırma çalışmalarından (AFP)

Gazze Şeridi’nde şu anda tıkanma yaşayan ateşkes anlaşması, Hamas’ın ikinci aşamada öngörülen idari ve güvenlik düzenlemelerine ilişkin çekinceleri ve kamuoyuna yansıyan talepleriyle yeniden gündeme düştü. Bu gelişme, ABD’den ikinci aşamaya geçiş konusunda ‘perde arkasında’ yürütülen çabalara dair açıklamaların yapıldığı bir döneme denk geldi.

Hamas’ın dün açıkladığı ve silahsızlanma, barış konseyi, istikrar güçleri ile Gazze Şeridi’nin yönetimi için bir komite oluşturulmasına ilişkin dört ana başlığı içeren bu çerçeveye dair değerlendirmelerde görüş ayrılığı yaşanıyor. Şarku’l Avsat’a konuşan bazı uzmanlar, söz konusu taleplerin ikinci aşamaya geçişi zorlaştıran krizleri ortaya koyduğunu ve hareketin üzerindeki baskıyı azaltmaya yönelik manevralar olduğunu savunurken, diğerleri ise İsrail kaynaklı engellere rağmen Hamas’ın anlaşmayı uygulama konusunda ciddiyetini yansıttığı görüşünü dile getiriyor.

ABD Başkanı Donald Trump tarafından önerilen ve geçtiğimiz ekim ayında Gazze’de ateşkes sağlanmasına temel oluşturan barış planı, başkanlığını Trump’ın üstleneceği bir barış konseyi kurulmasını, bu konseyin Filistinli teknokratlardan oluşan bir komiteyi denetlemesini, Hamas’ın silahsızlandırılmasını, savaş sonrası Gazze yönetiminde rol almamasını ve istikrar güçlerinin konuşlandırılmasını öngörüyor.

Hamas’ın Gazze’deki lideri Halil el-Hayye, hareketin kuruluşunun 38. yıl dönümünde yaptığı açıklamada, silahın işgal altındaki halklar için uluslararası hukukla güvence altına alınmış bir hak olduğunu belirterek, bu hakkın korunmasını ve bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasını güvence altına alan her türlü önerinin incelenmesine açık olduklarını ifade etti.

El-Hayye, Trump planında yer alan ve ABD Başkanı’nın liderliğinde kurulması öngörülen barış konseyinin görevinin, ateşkes anlaşmasının uygulanmasını gözetmek, finansmanı sağlamak ve Gazze Şeridi’nin yeniden imarını denetlemek olduğunu vurguladı. Filistinliler üzerinde ‘her türlü vesayet ve manda uygulamasını’ ise reddettiklerini söyledi.

Gazze Şeridi’nin yönetimi için Filistinli bağımsız isimlerden oluşan bir teknokratlar komitesinin derhal kurulması çağrısında bulunan el-Hayye, Hamas’ın tüm alanlardaki yetkileri bu komiteye devretmeye ve görevlerini kolaylaştırmaya hazır olduğunu kaydetti. Kurulması planlanan uluslararası gücün görevinin ise Gazze sınırlarında ateşkesi korumak olması gerektiğini vurguladı.

El-Hayye ayrıca, arabuluculara ve özellikle ‘temel garantör’ olarak nitelendirdiği ABD yönetimi ile Başkan Trump’a, İsrail’i anlaşmaya saygı göstermeye ve uygulamaya zorlamak için çalışmaları, anlaşmanın çöküşe sürüklenmesine izin vermemeleri çağrısında bulundu.

asdfr
Başlarında yük taşıyan kadınlar, Gazze Şeridi'nin güneyinde yerinden edilmiş Filistinlilere barınak sağlamak için temizlenmiş araziye kurulan çadırların önünden geçiyor. (AFP)

Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk geçen hafta yaptığı açıklamada, ateşkesin ilan edilmesinden bu yana Gazze’de sarı hattın gerisinde kalan bölgede 350’den fazla İsrail saldırısının belgelendiğini ve en az 121 Filistinlinin hayatını kaybettiğini söyledi. Öte yandan Hamas liderlerinden Raid Saad, cumartesi günü İsrail’in Gazze’de aracını hedef alan saldırısında öldürüldü.

İsrailli yetkililer, ABD yönetiminin Gazze’de savaşı sona erdirmeyi amaçlayan planın ikinci aşamasını şekillendirmek üzere çalışmalar yürüttüğünü ve çok uluslu uluslararası gücün gelecek aydan itibaren bölgede göreve başlamasının planlandığını belirtti. İsrail Yayın Kurumu’na göre, ABD’li yetkililer bu bilgileri son günlerde yapılan görüşmelerde İsrailli muhataplarına iletti.

İsrail Kanal 14 televizyonu, kasım ayının sonlarında yaptığı bir haberde, ABD’nin uluslararası istikrar gücünün Gazze’de konuşlandırılması için tarih olarak ocak ayının ortasını belirlediğini, nisan ayı sonunu ise bölgedeki silahsızlanma sürecinin tamamlanması için nihai takvim olarak öngördüğünü aktarmıştı. Kanal, bu hedeflerin gerçeklikten kopuk bir beklenti olduğunu ve sürecin yeniden ertelenebileceğini kaydetmişti.

El-Ehram Stratejik Araştırmalar Merkezi’nde İsrail meseleleri uzmanı olan Mısırlı analist Dr. Said Ukkaşe, Hamas’ın ortaya koyduğu çerçevenin ikinci aşamada ilerleme ihtimalinin zayıf olduğunu gösterdiğini ve bunun daha fazla İsrail saldırısını tetikleyebileceğini savundu. Ukkaşe, bu tutumun, tehlikeli koşullar altında ilerleyen ikinci aşama yükümlülükleri öncesinde Hamas üzerindeki baskıyı azaltmaya yönelik ‘manevralar’ olduğunu ifade etti.

Hamas dosyasına odaklanan Filistinli siyaset analisti İbrahim el-Medhun ise İsrail’in anlaşmayı sabote etmeye yönelik tekrarlanan engellerine rağmen ikinci aşamaya geçilmesi ve uygulanmasının kaçınılmaz olduğunu dile getirdi. Silah meselesine ilişkin olarak Hamas’ın, Filistin iç kamuoyunda derinlemesine bir diyalog yürüttüğünü, Kahire’deki arabulucularla da şeffaf ve açık görüşmeler yaptığını belirten el-Medhun, tüm taraflarca kabul edilebilecek bir vizyonun şekillenebileceğini ve hareketin barış güçlerinin varlığına açık olduğunu söyledi.

Hamas’ın ortaya koyduğu bu çerçeveye arabulucuların henüz yorum yapmadığı bir ortamda, Mısır Dışişleri Bakanlığı dün yaptığı açıklamada, Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati’nin, İngiliz mevkidaşı Yvette Cooper ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesinde Gazze’de geçici bir uluslararası istikrar gücünün konuşlandırılmasının önemini vurguladığını bildirdi. Abdulati, ateşkesin sürdürülebilirliğinin sağlanması ve Trump planının ikinci aşamasına ilişkin yükümlülüklerin uygulanmasının önemine dikkat çekti.

Birleşik Arap Emirlikleri’nde (BAE) düzenlenen Sir Bani Yas Forumu’na katılımı sırasında konuşan Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, Gazze anlaşmasının ikinci aşamasına geçilmesinin gerekliliğini ve uluslararası istikrar gücünün oluşturulmasının önemini yineledi.

Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt, cuma günü gazetecilere Gazze anlaşmasındaki gelişmelere ilişkin yaptığı açıklamada, “Barış anlaşmasının ikinci aşamasına yönelik olarak şu anda perde arkasında çok sayıda sessiz planlama yürütülüyor… Kalıcı ve sürdürülebilir bir barış sağlamak istiyoruz” ifadelerini kullandı.

ABD’nin Wall Street Journal gazetesi, cumartesi günü yetkililere dayandırdığı haberinde, Trump yönetiminin Gazze Şeridi’nde istikrarı sağlamak amacıyla bir ABD’li generalin komutasında 10 bin askerden oluşan çok uluslu bir güç oluşturmayı hedeflediğini aktardı. Haberde, bazı ülkelerin, gücün görev kapsamının Hamas’ın silahsızlandırılmasını da içerebileceğine yönelik çekinceleri nedeniyle henüz asker göndermediği belirtildi.

Gazete ayrıca ABD Dışişleri Bakanlığı’nın, Gazze’de konuşlandırılması planlanan bu güç için yaklaşık 70 ülkeden askerî veya mali katkı talebinde bulunduğunu, ancak yalnızca 19 ülkenin asker göndermeye ya da ekipman ve lojistik destek gibi farklı şekillerde katkı sunmaya istekli olduğunu yazdı.

Ukkaşe, Trump’ın 29 Aralık’ta İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile yapacağı görüşmede ikinci aşamanın başlatılması için baskı kuracağını öngörerek, İsrail’in bu aşamaya girmeyi kabul edeceğini ancak çekilmelerin uygulanmasına ilişkin müzakerelerin süresiz biçimde uzayabileceğini söyledi.

El-Medhun ise Kahire’nin İsrail kaynaklı engellerin farkında olduğunu ve anlaşmanın başarısızlığa uğramasına yol açabilecek muhtemel İsrail gerekçelerini ortadan kaldırmak için ikinci aşamaya geçişin hızlandırılmasını talep edeceğini ifade etti.


Tunus'taki protestoların ardından Kayravan'da çatışmalar çıktı

Tunus'un başkentinde cumartesi günü düzenlenen bir gösteriden, (Reuters)
Tunus'un başkentinde cumartesi günü düzenlenen bir gösteriden, (Reuters)
TT

Tunus'taki protestoların ardından Kayravan'da çatışmalar çıktı

Tunus'un başkentinde cumartesi günü düzenlenen bir gösteriden, (Reuters)
Tunus'un başkentinde cumartesi günü düzenlenen bir gösteriden, (Reuters)

Tunus'un merkezindeki Kayravan şehrinde, cumartesi akşamı, polis ve gençler arasında art arda ikinci gece çatışmalar yaşandı.

Ailesinin ifadesine göre, çatışmalar bir kişinin polisin kovalamacası ve ardından kendisine yönelik şiddet sonucu ölmesinin ardından patlak verdi. Ölen kişinin akrabaları, ehliyetsiz motosiklet kullandığını ve bir polis aracı tarafından takip edildiğini söylüyor. Ardından dövülerek hastaneye kaldırılan adam, hastaneden kaçmayı başardı. Cumartesi günü geçirdiği kafa travması sonucu hayatını kaybetti.

Tunus'ta da yüzlerce kişi, muhalefet dernekleri ve partilerinin çağrısına yanıt olarak, dördüncü hafta üst üste başkentte "özgürlükleri savunmak ve Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarını protesto etmek" amacıyla gösteri düzenledi.


Lübnan ve İran ilişkileri "hassas" bir aşamada bulunuyor

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Haziran 2025'te İran Dışişleri Bakanı’nın Beyrut ziyaretinde Recci ve Arakçi arasında arabuluculuk yapıyor (Arşiv- Lübnan Cumhurbaşkanlığı)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Haziran 2025'te İran Dışişleri Bakanı’nın Beyrut ziyaretinde Recci ve Arakçi arasında arabuluculuk yapıyor (Arşiv- Lübnan Cumhurbaşkanlığı)
TT

Lübnan ve İran ilişkileri "hassas" bir aşamada bulunuyor

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Haziran 2025'te İran Dışişleri Bakanı’nın Beyrut ziyaretinde Recci ve Arakçi arasında arabuluculuk yapıyor (Arşiv- Lübnan Cumhurbaşkanlığı)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Haziran 2025'te İran Dışişleri Bakanı’nın Beyrut ziyaretinde Recci ve Arakçi arasında arabuluculuk yapıyor (Arşiv- Lübnan Cumhurbaşkanlığı)

Lübnan-İran ilişkileri çok hassas bir aşamaya geldi ve şu anda, İran liderliği kararını verip Lübnan işlerine müdahalesini durdurmadığı sürece, kontrolden çıkma ve önlenemez olumsuz sonuçlar doğurma riskiyle karşı karşıya. Önde gelen bir siyasi kaynak Şarku’l Avsat'a durumu böyle aktardı. İran'ın Beyrut'taki elçileri müdahaleyi reddederken, Lübnan'daki resmi makamlar müdahaleyi kanıtlayan delillere sahip olduklarını vurguluyor.

Kaynak, İran'ın müdahalesine örnekler verdi; bunlardan ilki, resmi davet olmadan elçilerin gelmesiydi ve resmi görüşmelerinin çoğunun, Hizbullah, Hamas ve İslami Cihad hareketlerinin önderliğindeki görüşmelerini haklı çıkarmak için siyasi bir kılıf sağlama bağlamında kaldığını vurguladı.