Mısırlı eski askeri yetkilinin Hamas'ı övmesi tartışma yarattı

Samir Ferec hareketin “Filistin davasını yeniden canlandırdığını” söyledi ve “esneklik” çağrısında bulundu

Tümgeneral Samir Ferec, Mısır Ordusu Moral İşleri Dairesi eski Başkanı *- (Ferec'in resmî web sitesi)
Tümgeneral Samir Ferec, Mısır Ordusu Moral İşleri Dairesi eski Başkanı *- (Ferec'in resmî web sitesi)
TT

Mısırlı eski askeri yetkilinin Hamas'ı övmesi tartışma yarattı

Tümgeneral Samir Ferec, Mısır Ordusu Moral İşleri Dairesi eski Başkanı *- (Ferec'in resmî web sitesi)
Tümgeneral Samir Ferec, Mısır Ordusu Moral İşleri Dairesi eski Başkanı *- (Ferec'in resmî web sitesi)

Gözlemcilere göre Mısır ordusu Moral İşleri Dairesi eski Başkanı Tümgeneral Samir Ferec, sosyal medya üzerinden Hamas'ın Filistin davasını canlandırmadaki rolü hakkında son dönem Mısırlı askeri analistlerden farklı değerlendirmede bulundu.

Sada el-Balad TV'de cumartesi gecesi bir programa katılan Ferec, “Hamas'ın El Aksa Tufanı ile Filistin davasını canlandırmadaki rolü” olarak tanımladığı konu hakkında konuşurken, Gazze savaşının yol açtığı insan kayıplarına atıfta bulunarak, Cezayir'in topraklarını savunurken bir milyon şehit verdiğini vurguladı.

Yaşananların Filistin davasını yeniden canlandırdığını ve kaybedilme tehdidi altında iken ön plana çıkardığını kaydeden ferec, “Hamas'ın 17 ay boyunca verdiği cesur mücadeleyi” ve kendi ifadesiyle “savaşın hedeflerine ulaşamayan” İsrail saldırganlığı karşısında, Filistin halkının gösterdiği kararlılığa övgüde bulundu.

“Daha fazla esneklik”

Ferec, Hamas'ın geçtiğimiz süreçte “büyük bir esneklik” gösterdiğinden söz ederken, “Hamas'ın Gazze Şeridi'ni terk etmesi talebiyle ilgili olarak, İsrail tarafından konulan engellerin reddedilmeye devam edildiğini teyit ederken, önümüzdeki müzakerelerde daha fazla esneklik gösterilmesi” çağrısında bulundu.

Samir Ferec'in sözleri takipçileri tarafından karışık tepkilerle karşılandı ve bazıları onun “sadece kişisel görüşünü ifade ettiğini” dile getirdi.

Öte yandan gözlemciler, onun ortaya çıkmasının "Mısır'ın müzakerelerden kaçışın tek çözüm olmadığı yönündeki vizyonuna vurgu" içeren "belirli mesajlar" taşıdığını ifade ettiler.

Bazıları ise “zor zamanlama ve koşullar çerçevesinde, Mısır'ın pozisyonunu ifade eden tek bir sese” sahip olmanın öneminden bahsetti.

El-Ahram Siyasi ve Stratejik Araştırmalar Merkezi uzmanı Amr Şobaki'ye göre açıklamalar “Mısır devletinin temel sabiteleri” çerçevesinde yapılıyor, ancak Mısır'ın resmi pozisyonunu yansıtmak zorunda değil, çünkü “Ferec'in Mısır vizyonuyla çelişmeyen kendi bakış açısı var”.

Şobaki, Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada, “direnişin varlığının ve işgale karşı silahlı ve barışçıl yollarla karşı koyma hakkının tanınması vurgusu çerçevesinde” Hamas'a yönelik tutumu “sorunlu” olarak nitelendirdi ve El Aksa Tuafanı’nda yaşananlara katılıp katılmamaktan bağımsız olarak, bunun Mısır içindeki ve dışındaki siyasi çevrelerde var olan bir tartışma olduğunu belirtti.

Resim  Filistinli bir çocuk, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampındaki bir evin yıkıntılarının yanında yürüyor (AFP)

Kahire Üniversitesi'nde siyaset bilimi profesörü olan Dr. Tarık Fehmi, Hamas'ın zaferinin öncelikle ahlaki olduğunu, çünkü gerçekleştirilen sürpriz saldırı ve geçen süre zarfındaki kararlılık sayesinde hareketin üyelerinin psikolojik bariyerini kırdığını, ancak diğer yandan “Gazze Şeridi'nin yıkılması ve Filistin direnişinin askeri kapasitesinin tükenmesi de dahil olmak üzere, sahada büyük kayıplar yaşandığını” ifade etti.

Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, Hamas'ın geçmiş dönemde İsrail'e verdiği büyük kayıplara karşılık Tel Aviv'in elde ettiği büyük kazanımlar olduğunu belirten Fehmi, “zafer ve yenilgiden bahsetmek, yaşananların, sonuçlarının ve yansımalarının kapsamlı bir değerlendirmesine göre çeşitli yorumlara tabidir” dedi.

Mısır Düşünce ve Araştırmalar Merkezi danışma kurulu üyesi Dr. Hassan Abu Talib'e göre Ferec'in açıklamaları “zor insani koşullar ortamında biraz iyimser bir bakış açısıdır.” Şarku’l Avsat'a yaptığı değerlendirmede “Mısır'ın resmi pozisyonu karmaşık hesaplamalar ve dikkate alınan boyutlarla doludur, ancak Mısır yerinden edilmeyi reddederek ve Filistin davasını savunarak sabitlerinin temel ilkelerine bağlı kalmaya devam etmektedir” dedi.

Ebu Talib, El Aksa Tufanı'nda yaşananlara katılsın ya da katılmasın, bu olayın tüm dünyanın dikkatini yeniden Filistin davasına çektiğini ve daha önce Filistin davasıyla aynı derecede ilgilenmeyen ülkelerde sempati dalgaları yarattığını ifade etti.



10 İngiliz, Gazze Şeridi'nde savaş suçu işlemekle suçlanıyor

Gazze Şeridi'ne yönelik bombardımandan yükselen yoğun duman (AFP)
Gazze Şeridi'ne yönelik bombardımandan yükselen yoğun duman (AFP)
TT

10 İngiliz, Gazze Şeridi'nde savaş suçu işlemekle suçlanıyor

Gazze Şeridi'ne yönelik bombardımandan yükselen yoğun duman (AFP)
Gazze Şeridi'ne yönelik bombardımandan yükselen yoğun duman (AFP)

Gazze Şeridi'nde İsrail ordusu için savaşan on İngiliz vatandaşı savaş suçu iddialarıyla karşı karşıya. Bir grup İngiliz avukat ve araştırmacı bugün Metropolitan Polisi’ne bu kişiler hakkında suç duyurusunda bulunacak.

Şarku’l Avsat’ın The Guardian'dan aktardığına göre, Birleşik Krallık'ın önde gelen insan hakları avukatlarından Michael Mansfield'in liderliğini yaptığı avukat ekibi, bugün İngiliz polis teşkilatının (Scotland Yard) Savaş Suçları Birimi'ne, Gazze Şeridi'nde işlenen suçları kapsayan, keskin nişancı ateşi de dahil olmak üzere sivillerin ve yardım görevlilerinin hedef gözetilerek öldürülmesi ve hastaneler de dahil olmak üzere sivil bölgelere gelişigüzel saldırılar düzenlenmesi gibi suçları içeren 240 sayfalık bir dosya teslim edecek.

Raporda ayrıca şüpheliler, tarihi eserler ve dini mekanlar da dahil olmak üzere koruma altındaki alanlara koordineli saldırılar düzenlemek ve sivilleri zorla yerlerinden etmekle suçlanıyor.

Yasal nedenlerden ötürü şüphelilerin isimleri yayınlanmadı.

Yüksek profilli insan hakları davalarındaki çalışmalarıyla tanınan Mansfield, “Eğer vatandaşlarımızdan biri suç işliyorsa, bu konuda bir şeyler yapmalıyız. Yabancı hükümetlerin kötü davranmasını engelleyemesek bile, en azından kendi vatandaşlarımızın kötü davranmasını engelleyebiliriz. İngiliz vatandaşlarının Filistin'de işlenen suçlara ortak olmamak gibi yasal bir yükümlülüğü var. Hiç kimse yasaların üstünde değildir” ifadelerini kullandı.

Mansfield, raporun Ekim 2023'ten Mayıs 2024'e kadar Gazze Şeridi'nde işlenen suçları kapsadığını ve hazırlanmasının altı ay sürdüğünü belirtti.

Rapora göre, bazıları çifte vatandaşlığa sahip olan 10 şüpheliye atfedilen suçların her biri savaş suçu ya da insanlığa karşı suç niteliği taşıyor.

7 Ekim 2023'te patlak veren savaşta, çoğunluğu çocuk ve kadın olmak üzere 50 binden fazla Filistinli hayatını kaybetti, 115 binden fazla kişi de yaralandı.