Abbas, ölüm kalım mücadelesi doruk noktasındayken Filistin Yönetimi'nin çehresini değiştiriyor

Filistin Devlet Başkanı Yardımcılığına yeni bir isim atayan Abbas, güvenlik servislerinde büyük değişikliklerin yaşandığı dönemde iktidarın yumuşak bir şekilde geçişini amaçlıyor

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas (Reuters)
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas (Reuters)
TT

Abbas, ölüm kalım mücadelesi doruk noktasındayken Filistin Yönetimi'nin çehresini değiştiriyor

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas (Reuters)
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas (Reuters)

Filistin Merkez Konseyi yaklaşık 10 gün içinde, Filistin Yönetimi'nin kuruluşundan bu yana en kapsamlı reform ve değişiklikleri gerçekleştirecek olan olağanüstü bir oturumla, Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın Yardımcılığı makamını oluşturmaya hazırlanıyor. Mahmud Abbas, bu reformları Gazze Şeridi'ndeki savaşın karmaşıklığının getirdiği iç ve dış baskılar altında son birkaç hafta önce başlattı.

Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) Merkez Konseyi'nin yaklaşık 180 üyesi, FKÖ Yürütme Komitesi'nde başkan yardımcılığı makamına bir isim atamak amacıyla 23 ve 24 Nisan tarihlerinde Ramallah'ta toplantıya davet edildi.

Abbas, Kahire'de 4 Mart'ta düzenlenen Olağanüstü Arap Birliği Zirvesi sırasında Filistin Yönetimi'nde değişiklik yapma niyetini açıklamıştı. Bu açıklama o dönemde, İsrail'in Filistin Yönetimi'ni Gazze'de savaş sonrası herhangi bir projeden uzaklaştırma ve muhtemelen Batı Şeria'da tasfiye etme planını bertaraf etmeye yönelik bir taktik olarak görüldü.

Abbas yaptığı kısa konuşmada, FKÖ ve Filistin Devleti için bir başkan yardımcısı atayacağını, FKÖ'nün tüzüğünde gerekli değişiklikleri yapacağını ve devletin liderlik çerçevesini yeniden yapılandıracağını vurguladı. Abbas ayrıca FKÖ’den ihraç edilenler için genel af ilan edileceğini ve gerekli örgütsel prosedürlerin başlatılacağını duyurdu.

Yumuşak geçiş

Hem FKÖ’nün hem de Filistin Yönetimi'nin meclisi ve otoritesi olan Ulusal Konsey, 2018 yılında yetkilerini Merkez Konsey'e devretti. Merkez Konsey'in bir sonraki toplantısında Gazze'nin yeniden yapılandırılması, ulusal birlik ve FKÖ’nün başkan yardımcısının atanması gerekmese de bu makamın oluşturulması gibi çeşitli konuları görüşmesi bekleniyor.

dfrgtyh
Filistin Merkez Konseyi üyelerine 23 Nisan’da yapılması planlanan toplantı için gönderilen davetiyenin fotoğrafı (El Fetih üyelerinin sosyal hesaplarından)

Şarku’l Avsat’a konuşan kaynaklar, ‘devlet başkanı yardımcılığı makamı oluşturulacak ve Abbas daha sonraki bir aşamada yardımcısını seçmekle mi görevlendirilecek- ki bu muhtemelen başkana geniş yetkiler verecektir- yoksa aynı oturumda hem bu makam oluşturulacak hem de bir seçimle bu makama bir isim mi seçilecek?’ sorularının yanıtlarına dair geniş müzakereler olduğunu söylediler.

Kaynaklardan biri şunları söyledi:

Önemli olan, bir yandan reform taleplerine yanıt veren, diğer yandan İsrailliler ve diğerleri için fırsatı kaçıran ve başkanlık makamının boşalması durumunda iktidarın sorunsuz bir şekilde geçişini sağlayan en önemli adımlardan biri olarak Abbas'a bir yardımcı atanması kararının alınmış olmasıdır.

Filistinli bir başkan yardımcısının atanması konusu, Hamas'ın Filistin Yasama Meclisi’nin kontrolünü ele geçirmesinin ardından Abbas’ın da yaşının ilerlemesiyle yıllardır tartışılan bir konu.

Filistin Yönetimi Anayasası'na göre cumhurbaşkanlığı makamının ölüm veya başka nedenlerden ötürü boşalması halinde, Yasama Meclisi Başkanı 60 gün süreyle cumhurbaşkanlığı görevini üstlenir ve bu sürenin sonunda başkanın belirlenmesi için genel seçimler yapılır.

Abbas yıllar önce Yasama Meclisi’ni feshetti ve geçtiğimiz yılın sonlarında cumhurbaşkanlığı makamında bir boşalma olması halinde yetkilerin 90 günlüğüne geçici olarak Ulusal Konsey Başkanı'na verilmesini ve bu sürenin sonunda cumhurbaşkanı seçilmesi için genel seçimlerin yapılmasını öngören bir anayasa kararnamesi yayınladı.

Abbas'ın FKÖ’deki yardımcısının devlet başkanı yardımcısı olarak ilan edilmemesi halinde, Abbas'ın FKÖ’deki yardımcısının atanması bir değişiklik yaratmayacaktır.

Dengeleri tersine çeviren bir savaş

Abbas, devlet başkanı yardımcılığı makamı meselesini es geçip mevcut durumu koruyabilirdi ama Gazze’deki savaş tüm dengeleri değiştirdi. Savaş, Filistin Yönetimi'ni İsrail, ABD ve Arap ülkelerinin suçlamaları altında köşeye sıkıştırdı. Arap ülkeleri, savaştan sonra Filistin Yönetimi'nin Gazze Şeridi'nde güçlendirilmesine yönelik her türlü desteği sağlamak için Abbas'ın bu kez ciddiyetle ele almaktan kaçamayacağı, ABD’nin bir daha ortaya koyduğu kapsamlı reformların ve değişikliklerin yapılması talebinin yerine getirilmesini şart koştu.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Filistin Yönetimi'nin Gazze Şeridi'nde yönetimi devralması fikrini reddederek onu ‘zayıf ve beceriksiz’ olarak nitelendirdi. ABD’li yetkililer, birbiriyle çelişen planlardan bahsederken, Arap ülkeleri önce Filistin Yönetimi'nin katılacağı sonra da Gazze Şeridi’nin yönetimini devralacak güçler ve komiteler oluşturmaya çalışıyor.

Abbas'ın (90) yardımcısının atanması, Filistin Yönetimi’nin değişmekte olduğuna dair en açık mesaj olacak. ‘Fiili bir başkan’ olarak geniş yetkilere sahip olması beklenen yardımcının, yenilenmiş bir güvenlik aygıtının ve nispeten yeni bir hükümetin başına geçmesi bekleniyor.

Abbas geçtiğimiz yıl tüm bakanlarını görevden aldı ve Başbakan Muhammed Mustafa liderliğinde yeni bir hükümet kurdu. Geçtiğimiz birkaç hafta içinde de neredeyse tüm güvenlik teşkilatı müdürlerini görevden alarak en önemli kurumların başına bu kez çoğunlukla başkanın yakın korumalarından olan yeni isimler atadı.

Şarku’l Avsat’a konuşan bir güvenlik kaynağı yaptığı açıklamada, bu kişilerin dikkatle seçildiğini söyledi. Kaynak “Bu kişilerin çoğu cumhurbaşkanının özel korumalarından oluşuyor, bu da cumhurbaşkanına güvenlik teşkilatları üzerinde daha fazla kontrol ve dolayısıyla yerine geçecek kişi üzerinde de kontrol sağlıyor” ifadelerini kullandı.

Yeni atamalar arasında Tümgeneral Iyad el-Akra'nın Önleyici Güvenlik Servisi Genel Müdürü, Tümgeneral Nidal Şahin'in Askeri İstihbarat Servisi Başkanı, Tümgeneral el-Abid İbrahim Halil'in Ulusal Güvenlik Güçleri Başkanı, Tümgeneral Enver Receb'in Siyasi ve Ulusal Rehberlik Otoritesi Komiseri ve Tümgeneral Ekrem Sevabte'nin Sivil Savunma Otoritesi Başkanı olarak atanması kararları yer alıyordu. Bu atamalardan kısa bir süre önce de Tuğgeneral Allam es-Saka'nın tümgeneral rütbesine terfi ettirildiği ve Filistin Polisi Genel Müdürü olarak atandığı duyuruldu.

Abbas bu ayın başlarında tuğgeneral rütbesindeki yüzlerce subayı görevden alarak başkanlık kararnamesiyle emekliye sevk etti. Karar, Filistin güvenlik güçlerinin insan kaynaklarını, güvenlik hizmetlerini ve çalışmalarını geliştirme planları doğrultusunda yeniden yapılandırma çerçevesinde alındı.

Filistin Yönetimi son reformlar kapsamında Filistinli esirlerin maaşlarını ödeme sistemini değiştirdi ve 1 Haziran'da uygulanmaya başlanacak olan ödeme sisteminde reform yapılması için ABD Başkanı Donald Trump yönetimine bir mektup gönderdi.

Üç makam

Filistinli kaynaklara göre Abbas şimdi uzun süredir istihbarat şefi olan General Macid Ferec’i görevden alıp yerine başka bir ismi atayacak dramatik bir hamle daha yapmayı planlıyor.

İsrail gazetesi Times of Israel'e konuşan Filistinli bir yetkili, Avrupalı bir diplomat ve bilgili Filistinli bir kaynak, Ferec’in akıbetine ilişkin nihai kararın önümüzdeki haftalarda verilmesinin beklendiğini söyledi.

Kaynaklardan biri şunları söyledi:

Abbas, Filistin Yönetimi'ni reforme etmesi ve yeni nesil liderlere yol açması, böylece Filistin Yönetimi’nin savaştan sonra Gazze'yi yeniden yönetme gibi büyük bir görevi üstlenmeye daha hazır hale gelmesi için Arap ve Batı ülkelerinden müttefiklerinin artan baskısıyla karşı karşıya.

Filistin güvenlik teşkilatlarının değişmeyen son başkanı olan Ferec ile ilgili olarak FKÖ Yürütme Komitesi ya da Fetih Hareketi (El Fetih) Merkez Komitesi'nde bir makama geçeceği yönünde genel bir kanı var.

FKÖ başkan yardımcılığına kimin seçileceği ve Abbas'ın bu kişiyi Filistin Yönetimi başkan yardımcısı olarak da ilan edip etmeyeceği bilinmiyor.

FKÖ Yürütme Komitesi Sekreteri Hüseyin eş-Şeyh en muhtemel aday olarak görünüyor. Ancak El Fetih içinde, özellikle Merkez Komite'de yer alan ve İsrail hapishanelerindeki mahkumlar da dahil olmak üzere bu makamı daha fazla hak ettiklerine inanan önde gelen isimler gibi pek çok sorun potansiyel bir engel olarak ortaya çıkabilir.

El Fetih içinde Abbas'ın makamından sonraki makamların paylaştırılması, yani Abbas'ın şu anda sahip olduğu ve merhum lider Yaser Arafat'ın da bir zamanlar sahip olduğu Filistin Yönetimi Başkanlığı, FKÖ Başkanlığı ve El Fetih Başkanlığı olmak üzere üç makamın, Fetih Hareketi’nden üst düzey üç ismin üstlenmesi yönünde bir öneri var.

dfgthy
Washington'da Oslo Anlaşması'nın imzalanmasının ardından Yaser Arafat ve Yitzhak Rabin arasında ABD Başkanı Bill Clinton'ın arabuluculuğunda gerçekleşen tarihi tokalaşma, 13 Eylül 1993 (Getty)

Şarku’l Avsat’a konuşan bir El Fetih yetkilisi, Filistin Yönetimi başkanının EL Fetih Merkez Komitesi üyesi ve örgütün yürütme organı üyesi, dolayısıyla Merkez Komite Başkanı ve örgütün başı olması gerektiğini söyledi.

El Fetih'in bu geleneği sürdürüp sürdürmeyeceği ya da 7 Ekim 2023’te başlayan savaşın Hamas'ın, İsrail'in, Filistin Yönetimi'nin ve bir bütün olarak Ortadoğu'nun çehresini değiştirdiği gibi Fetih Hareketi’nin de çehresini değiştirip değiştirmeyeceğini önünüzdeki süreçte göreceğiz.



Sudan'da savaş mağdurları için yeni bir kamp: Tavile

TT

Sudan'da savaş mağdurları için yeni bir kamp: Tavile

Sudan'da savaş mağdurları için yeni bir kamp: Tavile

Sudan'ın batısındaki Kuzey Darfur'da bulunan Tavile kasabası, Sudan ordusu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasındaki son çatışmaların ardından el-Faşir şehri, Zemzem ve Ebu Şuk kamplarından bombardımandan kaçan binlerce yerinden edilmiş insanın akın etmesiyle savaş mağdurları için yeni bir kampa dönüştü.

Yerinden edilmiş kişilerin işleriyle ilgilenen yerel bir gönüllü kuruluş olan Mülteciler ve Ülke İçinde Yerinden Edilmiş Kişiler Genel Koordinasyon Komitesi'ne göre Tavile bölgesi, yerinden edilmiş kişilerin açıkta, son derece kötü koşullarda, yiyecek, içme suyu ve hatta battaniye olmadan kalabalık bir şekilde bulunmaları nedeniyle ciddi bir baskı altında.

Şarku’l Avsat’a konuşan Komite Sözcüsü Âdem Rical şu ifadeleri kullandı: “Şu anda acil müdahalelere ihtiyaç duyulması nedeniyle bölgede olağanüstü hâl ilan etme sürecindeyiz. En büyük zorluk, temel hizmetlerin ve yaşam için gerekli malzemelerin eksikliği ve binlerce kişi şu anda açıkta olduğu için çadır gibi barınma malzemelerinin sağlanmasıdır. El-Faşir ile Zemzem ve Ebu Faruk kamplarını bu zor koşullarda terk edebilen siviller, sadece giydikleri kıyafetlerle, bazıları hayvanların çektiği ilkel arabalarla ve her şeye muhtaç bir şekilde, kendilerine yardım etmek için sınırlı bir yerel gönüllü müdahalenin ortasında kaldılar.”

Yerinden edilmeye giden yolda yaşanan trajediler

Rical, yerinden edilmiş kişilerin, yerlerinden edilmelerine giden yolda acı ve korkunç koşullar yaşadıklarını ve ‘HDK’ye bağlı bazı silahlı adamlar tarafından çeşitli ihlallere, cinayetlere ve hırsızlıklara maruz kaldıklarını’ bildirdiklerini söyledi. Rical, “İfadelerinde bize aşırı açlık ve susuzluk nedeniyle çok sayıda ölüm yaşandığını ve bazı çocukların yerinden edilme yolculuğu sırasında ebeveynlerini kaybettiğini anlattılar” dedi.

Mülteciler ve Ülke İçinde Yerinden Edilmiş Kişiler Genel Koordinasyon Komitesi’nin verilerine göre Tavile, nisan ayı başında el-Faşir ve çevresindeki kamplarda yeniden başlayan şiddetli çatışmalardan bu yana 281 binden fazla yerinden edilmiş kişiyi kabul etti. Bölgede yaşayanlarla birlikte toplam sayı bir milyondan fazla kişiye ulaştı.

Tavile, Kuzey Darfur eyaletinin başkenti el-Faşir'in yaklaşık 65 kilometre batısında yer alıyor. El-Faşir ülkenin batısında Sudan ordusu tarafından kontrol edilen son büyük şehir ve bir yıldan uzun bir süredir HDK tarafından kuşatılmıştı.

Komite Sözcüsü Âdem Rical, “Tavile’de güvenlik durumu istikrarlı, ancak insani ihtiyaçlar yerel halkın, ulusal insani yardım kuruluşlarının ve buradaki yetkililerin kapasitesinin ötesinde” dedi.

Rical, yerel toplum liderlerinin yerinden edilenlere yardım sağlamak için girişimler başlattığını, ancak sayılarının çok fazla olması ve giderek artması nedeniyle ihtiyaçları yeterince karşılayamadıklarını söyledi.

frgtyu
HDK'nin 15 Nisan'da Kuzey Darfur'daki yerinden edilmiş kişiler için kurulan Zemzem Kampı’na düzenlediği saldırının ardından binlerce kişi bölgeden ayrılmak zorunda kaldı. (Reuters)

Rical, Tavile'nin el-Faşir ve çevresindeki kamplardan yerinden edilmiş insanları kabul eden bir nokta haline geldiğini ve önemli bir kısmının Cebel Marra'daki Fanga, Golo ve Nertiti'deki diğer komşu bölgelere kaçmaya devam ettiğini söyledi. Yerel halk ve ulusal kuruluşların yanı sıra gönüllü acil servisler, yerinden edilenlere yardım etmek için mısır unu, bakliyat, içme suyu ve battaniye sağlıyor. Ancak bu yardım, el-Faşir ile Zemzem ve Ebu Şuk kamplarından çok sayıda kişinin ihtiyaçlarını karşılama konusunda sınırlı kalıyor.

El-Faşir acı çekiyor

Şarku’l Avsat'a konuşan çeşitli kaynaklara göre, Zemzem Kampı sakinlerinin yaklaşık yüzde 70'i, yüzlerce sivilin öldürülmesi ve yaralanmasıyla sonuçlanan HDK'nin son saldırısının ardından Tavile bölgesine ve eyaletteki diğer bölgelere göç etti. Kaynaklar, el-Faşir'de, Zemzem ve Ebu Şuk kamplarında kalanların gıda, içme suyu ve ilaç sıkıntısı nedeniyle çok kötü insani koşullarla karşı karşıya olduklarını söyledi. Aynı kaynaklar, Sudan ordusu ve müttefik silahlı mücadele hareketlerinin ortak gücünün, el-Faşir'den ayrılmalarını engellemek için ailelerin önüne engeller koymaya devam ettiğini, askeri operasyonların ve karşılıklı topçu atışlarının artmasına ve şehir üzerindeki uzun süreli kuşatma nedeniyle yiyecek ve içme suyu elde etmenin zorluğuna rağmen onları tehdit altında kalmaya zorladığını belirtti.

Mülteciler ve Ülke İçinde Yerinden Edilmiş Kişiler Genel Koordinasyon Komitesi bu hafta başında, Sudan ordusunun askeri istihbaratının Ebu Şuk Kampı’ndaki onlarca gönüllü lider ve aktivisti HDK ile iş birliği yaptıkları suçlamasıyla tutukladığını açıkladı.

Şarku’l Avsat tarafından elde edilen bilgilere göre Çad ile olan Adre Sınır Kapısı, Tavile'de yeni yerinden edilmiş insanlara insani yardım ulaştırılması için açıldı. Çeşitli kaynaklara göre, son birkaç gün içinde gıda maddeleri, ilaçlar ve barınma malzemeleri yüklü birçok tır bölgeye geldi, ancak çok sayıda yerinden edilmiş insan nedeniyle bu yardımlar yetersiz kalıyor.

Mülteciler ve Ülke İçinde Yerinden Edilmiş Kişiler Genel Koordinasyon Komitesi, Tavile bölgesinde acil durum ilan etmek üzere olduğunu bildirerek, uluslararası ve yerel kuruluşları Kuzey Darfur'dan gelen binlerce yerinden edilmiş kişinin hayatını kurtarmak için acilen harekete geçmeye çağırdı.