ABD'nin Yemen'deki askeri operasyonları hakkında 10 soru

Trump'ın İran'ın Yemen kolunu ortadan kaldırma vaadi ile birlikte meşru hükümet, başkentini geri alma fırsatını bekliyor.

ABD operasyonları Kızıldeniz’de bulunan USS Harry S. Truman ile Umman Denizi'nde bulunan USS Carl Vinson uçak gemilerinden düzenleniyor. (Independent Arabia)
ABD operasyonları Kızıldeniz’de bulunan USS Harry S. Truman ile Umman Denizi'nde bulunan USS Carl Vinson uçak gemilerinden düzenleniyor. (Independent Arabia)
TT

ABD'nin Yemen'deki askeri operasyonları hakkında 10 soru

ABD operasyonları Kızıldeniz’de bulunan USS Harry S. Truman ile Umman Denizi'nde bulunan USS Carl Vinson uçak gemilerinden düzenleniyor. (Independent Arabia)
ABD operasyonları Kızıldeniz’de bulunan USS Harry S. Truman ile Umman Denizi'nde bulunan USS Carl Vinson uçak gemilerinden düzenleniyor. (Independent Arabia)

Tevfik eş-Şenvah

ABD'nin Yemen'deki askeri operasyonları ikinci ayına girerken, ABD Başkanı Donald Trump'ın Kızıldeniz ve Aden Körfezi'ndeki uluslararası sulardan geçen uluslararası ticari gemilere yönelik saldırılarını artıran İran destekli Husi milislerini caydırma amacıyla, mart ortasında duyurduğu hava saldırıları operasyonun arka planı ve sonuçlarına ilişkin bazı sorular gündeme geliyor. Sıcak durumun Yemen hadiseler sahnesini her geçen gün dolduran başka sonuçlar doğuracağı bekleniyor.

1. ABD'yi Husi mevzilerine saldırı düzenlemeye iten doğrudan nedenler nelerdi?

ABD'nin Yemen'de hava ve deniz operasyonlarına başladığı andan itibaren ABD Başkanı Donald Trump, Husileri ortadan kaldırma sözü verdi ve İran'ı, Kızıldeniz bölgesindeki saldırılarına yanıt olarak Husilere destek vermeye devam etmemesi konusunda uyardı.

ABD, uluslararası ticaretin ve uluslararası ekonominin etkilenmesinin, nakliye ve sigorta maliyetlerinin artmasının, uluslararası ticarette maliyetlerde önemli artışlara yol açan yeni rotaların benimsenmesinin ardından Kızıldeniz bölgesinde güvenliği yeniden sağlamaya çalışıyor.

Benzer bir bağlamda, ABD'nin Yemen Büyükelçisi Steven Fagin, büyükelçiliğin X platformundaki hesabından şunları söyledi: “Mevcut operasyon yalnızca Husileri ve askeri kapasitelerini hedef alıyor; otoriter yönetimleri altındaki bölgelerdeki sivilleri hedef almıyor.”

2. ABD son saldırılarında önde gelen Husi liderlerini öldürmeyi başardı mı?

Bir aydan fazla bir süre geçmesine rağmen ABD ve Husiler, örgütün önde gelen liderlerinden kimsenin öldürüldüğünü duyurmadı. Gözlemciler, bunun nedenini Husilerin bazı faaliyetlerini açıkça yürütmelerine rağmen hâlâ saklandıkları engebeli ve dağlık araziye bağlıyor. Husiler son olarak insanları bu etkinliklere katılmaya zorladıkları yönündeki yaygın suçlamalara rağmen, 70. Meydan'da düzenledikleri etkinlik ile halkın kendilerine desteğini göstermeye çalıştılar.

Yemenli kaynaklar, ABD'nin yaptırım listesinde yer alan Husi liderlerinden Mansur es-Sadi'nin, ABD'nin Hudeyde şehrine düzenlediği hava saldırısında yaralandığını ve tedavi için Sana'ya sevk edildiğini bildirdi.

3. ABD Yemen'e yönelik saldırılarında neleri hedef alıyor?

Harekat planına göre ABD, askeri gücün zayıflatılmasıyla başlayan, ardından komuta merkezlerinin, radarların, silah depolarının, teknisyenlerin, uzmanların ve hava savunma sistemlerinin zayıflatılmasıyla devam eden savaş stratejisine göre doğrudan hedef alarak açık savaş aşamasına girdi. Daha sonra da gördüğümüz gibi liderleri ve hareket halindeki araçları hedef almaya başladı.

Benzeri görülmemiş bombardımanların vurduğu en önemli hedefler belki de Saada ve Amran şehirlerinde dağlarda bulunan mağaralarda ve oyuklarda gizlenen Husi silah depoları oldu. Bunlardan bir kısmı örgütün daha önceki dönemlerde İran'dan temin ettiği silahlar olup, örgütün stratejik silah stokunu temsil ediyor. Havaalanları, füze rampaları, İHA'lar ve kışlaların bombalanmasının yanı sıra, önümüzdeki günlerde hedef alma operasyonlarının daha da yoğunlaşması bekleniyor.

Yemen Ordusu’ndan Tuğgeneral Muhammed el-Kamim, hava operasyonlarının şu ana kadarki seyrini değerlendirerek, “Amerikan operasyonlarında kademeli bir hedef yükseltme görüyoruz ve bu diğer hedefleri de kapsayabilir. Bu durum, ABD yönetiminin Husi milislerinin kabiliyetlerini önemli ölçüde zayıflatma yolunda ilerlediğini gösteriyor” dedi.

Yerel sakinlerse, gerek hedef alınan saha komutanları arasındaki kayıplar gerekse milislerin 2014 yılında İran destekli darbeden bu yana elde ettiği askeri teçhizat, füze teknolojisi ve hava gücü kayıpları açısından Husi tarafındaki aşırı gizliliğe rağmen, hava saldırılarının büyük bir dikkat ve titizlikle gerçekleştirildiğini açıkladı.

Yemen'in kuzey platosunun dağlık arazisinde saklanan Husi hedeflerini takip etme yönündeki Amerikan stratejisini açıklarken, Başkan Donald Trump'ın Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz, operasyonların başlangıcında şöyle demişti: “ABD'nin Yemen'e yönelik son bir haftadaki saldırılarında şu ana kadar iki önemli Husi lideri öldürüldü; bunlardan biri de örgütün füze uzmanıydı.”

4. Uluslararası alanda tanınmış Yemen hükümetinin saldırılara ilişkin tutumu nedir?

ABD operasyonlarının başlamasından bu yana hükümetten, Husilerin elindeki toprakları geri alabilmek için uluslararası pozisyonun seferber edilmesi çağrısında bulunan art arda tepkiler geldi. Cumhurbaşkanlığı Liderlik Konseyi Başkanı Reşad el-Alimi'nin açıklamalarına göre, “Yemen'deki İran Husi projesini ortadan kaldırmanın tek yolu bu.”  Meşru hükümetse, ABD saldırılarından Husi milislerini sorumlu tuttu, onları bu saldırılara davetiye çıkarmak ve “İran rejiminin isteklerini yerine getirmek için gerginliği tırmandırmayı seçmekle” suçladı.

5. Hükümet Husilere karşı kara harekâtı başlatmayı düşünüyor mu?

Yemen'deki meşru hükümetin, ülkenin Kızıldeniz'e nazır batı kıyı şeridini ve Hudeyde Limanı’nı geri almak için askeri operasyona hazırlandığını gösteren bir dizi veri bulunuyor. Hükümetin ve Batılıların teyitlerine göre, bunların geri alınması büyük ölçüde başkent Sana'nın kurtarılmasının önünü açacak. Yemen Ordusu’ndan Tuğgeneral ve Beşinci Tugay'ın eski komutanı Salih Karuş, bu hafta içinde, kesin bir askeri zafere, başkent Sana'ya dönüşe ve Husi milislerinin kalıcı olarak yenilgiye uğratılmasına her zamankinden daha yakın olunduğunu söyledi.

frty6
ABD ve Husiler, bir aydan fazla bir süre geçmesine rağmen örgütün önde gelen liderlerinden birinin öldüğünü duyurmadı (Sosyal Medya)

Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia'dan aktardığı habere göre Karuş, yaptığı açıklamada, “Yemen ordusunun tüm birlikleri ve muharip gruplarıyla hazırlıkları, İranlı Husi milislerinin beklediğinden çok daha büyük” dedi. “Ülkemizin tanık olduğu tarihi an, bizi halkımıza ve ailelerimize acı çektiren bu örgütten kurtuluşa doğru götürüyor” diye ekledi. Bu arada, kıyı şeridinde konuşlu Yemen güçlerinin sözcüsü Vadah el-Dobiş, daha fazla ayrıntıya girmeden Sana'ya ulaşana kadar “Husi milislerinin kontrolündeki bölgeleri geri almak için tüm görevleri yerine getirmeye hazır olduklarını” vurguladı.

6. Husiler ABD saldırılarına nasıl karşılık verdi? Tırmandırma tehdidinde bulundular mı?

Örgüt, her an hedef alınabileceği bu sıcak ortamda biraz olsun soğukkanlılığını korumaya çalışıyor. Hükümet güçlerinin karadan ilerlemesini engellemek için askeri yığınak yapıyor, seferber ediyor, daha fazla mayın döşüyor ve engeller koyuyor. Hükümet güçleriyse siyasi bileşenleri arasındaki siyasi ayrışmaya rağmen, Husilere karşı büyük bir kin güden profesyonel bir askeri güce sahip. Husi milislerinin lideri, zaman zaman “Gazze'ye desteklerini sürdürecekleri” tehdidinde bulunuyor. Askeri Sözcü Yahya Saree'nin günlük açıklamalarıysa içerik ve öz olarak aynı ifadeleri tekrarlıyor. ABD'nin saldırı dalgasına yanıt olarak Kızıldeniz'deki Amerikan uçak gemisi Harry S. Truman ve bir dizi “düşman savaş gemisinin” hedef alındığından söz ediyor.

7. Saldırılar Husilerin uluslararası nakliyeye yönelik saldırı gücünü zayıflatmada başarılı oldu mu?

Milislerin lideri Abdulmelik el-Husi'nin geçen perşembe günü uluslararası sulardaki saldırılarına devam edeceklerini teyit etmesine rağmen, Kızıldeniz ve Aden Körfezi bölgesindeki günlük hadiselere ilişkin göstergeler, Husi eylemlerinin sayısında ve kalitesinde önemli bir düşüş olduğunu ortaya koyuyor. Bu, konuşlandırılan Amerikan gemilerinin havadan ve radarlar ile gözetleme düzeyinin yüksek olması, Husilerin başlarının üstünde gece gündüz dolaşan Amerikan savaş uçaklarının hızla gerçekleştirdiği askeri operasyonlardan duydukları korkudan kaynaklanıyor.

8. ABD saldırılarında ne tür silahlar veya uçaklar kullanılıyor?

ABD operasyonları, Kızıldeniz'deki USS Harry S. Truman ve şu anda Umman Denizi'nde bulunan USS Carl Vinson uçak gemilerinden düzenleniyor.

ABD'nin Hint Okyanusu'ndaki Diego Garcia Hava Üssü'ne de hayalet B-2 bombardıman uçakları konuşlandırdığı ve bu uçakların da bu saldırılarda rol aldığı düşünülüyor.

Operasyonlara katılan en önemli savaş uçakları F-18 ve F-35'lerin yanı sıra gözetleme uçakları, savaş uçakları ve diğer çeşitli insansız hava araçları da görev yapıyor.

9. Bu saldırılarda özellikle hangi Yemen şehirleri hedef alındı?

Husi milislerinin kontrolündeki bölgeler arasında Eylül 2014'te ele geçirdikleri başkent Sana'nın yanı sıra belki de en önemlisi milislerin tarihi kalesi ve onların fikri atılımlarının merkezi Saada şehri olan kuzeydeki bazı şehirler de yer alıyor.

10. Yemen sokağı bu gelişmeleri nasıl görüyor?

Amerikan operasyonlarının sonuçlarının ne olacağı konusunda büyük bir beklenti ve merak var. ABD, saldırıların yalnızca Husilerin uluslararası sulardan geçen gemileri hedef almasını engellemeyi amaçladığını duyursa da, Yemen sokağı, Suriye'de ve daha önce Lübnan'da yaşananlar gibi bunun da ülkedeki İran projesinin son aşamalarının başlangıcı olmasını bekliyor.



Yeni ateşkes önerisi ile Witkoff'un orijinal önerisi arasında hangi farklar var?

Dün çekilen ve Gazze Şeridi'nin yıkık binalarının ardında güneşin batışını gösteren bir fotoğraf (AFP)
Dün çekilen ve Gazze Şeridi'nin yıkık binalarının ardında güneşin batışını gösteren bir fotoğraf (AFP)
TT

Yeni ateşkes önerisi ile Witkoff'un orijinal önerisi arasında hangi farklar var?

Dün çekilen ve Gazze Şeridi'nin yıkık binalarının ardında güneşin batışını gösteren bir fotoğraf (AFP)
Dün çekilen ve Gazze Şeridi'nin yıkık binalarının ardında güneşin batışını gösteren bir fotoğraf (AFP)

Herkes Hamas Hareketi ve diğer Filistinli grupların kabul ettiklerini bildirdikten sonra, arabulucuların Gazze Şeridi'nde geçici ateşkes için sunduğu son teklife İsrail'in vereceği yanıtı bekliyor.

Yeni öneri 60 günlük ateşkes öngörüyor. Çeşitli taraflar, bu yeni önerinin birkaç ay önce ABD Başkanı Donald Trump'ın Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff’un sunduğu öneriden çok da farklı olmadığını ve arabulucuların her iki tarafın da kabul etmesi umuduyla öneride birkaç kez değişiklik yaptığını vurguladı.

dfgtyu
Dün Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye Mülteci Kampı’nın batısında İsrail’in hava saldırıları düzenlediği bölgeden kaçan bir kadın ve çocuk (AFP)

Katar Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Macid el-Ensari dün yaptığı açıklamada, Hamas'a Gazze'de ateşkes için sunulan önerinin, Filistinlilerin kanının dökülmesini önlemek için ‘mümkün olan en iyi seçenek’ olduğunu ve Hamas'ın bu öneriye son derece olumlu yanıt verdiğini söyledi. İsrail'in daha önce kabul ettiği öneriyle neredeyse aynı olan ve Hamas'ın kabul ettiği öneri, İsrail'in daha önce kabul ettiği öneriyle yüzde 98 aynı içeriğe sahip.

Peki, orijinal öneri ile güncellenmiş versiyonu arasında hangi farklar var?

Garantiler

Hamas ve daha önce İsrail tarafından sunulan önceki değişikliklerin bir kısmını içeren yeni öneri, ABD dahil arabulucuların garantisiyle 60 gün süreyle ateşkesin sağlanmasını, ikinci aşama müzakerelerin derhal başlatılmasını ve müzakereler devam ettiği sürece ateşkesin sürdürülmesini öngörüyor.

Orijinal öneri ise herhangi bir güvenceye atıfta bulunmuyor, müzakereler devam ettiği sürece ateşkesin devam edeceğini belirtmiyor, tarafları müzakereleri sürdürmeye çağırmakla yetiniyordu.

Hayatta kalan ve ölen rehineler

Yeni öneri, ilk gün ve ellinci günde iki grup halinde 10 İsrailli rehinenin salıverilmesi ve bunun karşılığında İsrail hapishanelerinde bulunan belirli sayıda Filistinli tutuklunun serbest bırakılmasını içeriyor. Serbest bırakılması istenenler arasında ömür boyu ve ağır hapis cezasına çarptırılmış yaklaşık 140 Filistinli tutuklunun yanı sıra, 15 yıldan fazla hapis yatmış 60 kişi, kadınlar, çocuklar ve 7 Ekim 2023 tarihinden sonra Gazze'den tutuklanan diğer kişiler de yer alıyor.

Orijinal öneri ise önceki anlaşmadaki takas şartlarıyla aynı şekilde, ilk gün rehinelerin tamamının serbest bırakılmasını öngörüyordu.

dfgthy
Dün Han Yunus’ta çadırlarına düzenlenen İsrail saldırısında hayatını kaybeden Filistinlilerin cenaze namazını kılan Filistinliler (Reuters)

Ateşkesin yedinci günden otuzuncu gününe kadar İsrailli 18 rehinenin cesetleri de iki aşamada teslim edilecek. Bunun karşılığında belirli sayıda Filistinlinin cesedi teslim edilecek. Orijinal öneride her İsrail cesedi karşılığında yaklaşık 10 Filistinli cesedinin teslim edilmesi öngörülüyordu.

İnsani yardımlar

Orijinal ve yeni teklifler, insani yardımların ilk günden itibaren derhal ve bol miktarda sağlanmasını öngörüyor.

sdfrgt
Dün Gazze Şeridi'nin orta kesimlerindeki Deyr el-Belah'a havadan yapılan yardımlar (AP)

İsrail'in çekilmesi

İki öneri, İsrail güçlerinin geçtiğimiz mart ayında ateşkesin ihlal edilmesinden önceki duruma geri dönmesini, bazı bölgelerde yaklaşık bir kilometre, diğer bölgelerde ise daha az veya daha fazla olmak üzere önceden belirlenmiş mesafelerde geri çekilmesini öngörüyor.

dfgthyu
Dün İsrail'in Gazze sınırında zırhlı bir askeri personel taşıyıcı tarafından gerçekleştirilen bir manevra (Reuters)

İsrail, arabulucuların son önerisinde yer alan ve Hamas'ın 4 hafta önce üzerinde değişiklikler yaptığı haritaya göre Morag Koridoru yakınlarındaki Refah'ın çeşitli bölgelerinde kalarak varlığını sürdürecek.

Ayrıca Gazze’nin yönetimi savaşın ertesi günü, Hamas ve Filistinli grupların silahları ve kaderini belirleyecek konular da dahil olmak üzere kapsamlı anlaşmanın şartları çerçevesinde tartışılacak.