Ürdünlü kaynaklar Şarku'l Avsat'a konuştu: İslami Hareketi kontrol altına almaya yönelik politikalar artık masada değil

Müslüman Kardeşler ve İslami Eylem Cephesi'nin ‘kaos hücreleri’ ile nasıl bağlantılı olduğunu incelemek üzere soruşturma açıldı

TT

Ürdünlü kaynaklar Şarku'l Avsat'a konuştu: İslami Hareketi kontrol altına almaya yönelik politikalar artık masada değil

Ürdünlü kaynaklar Şarku'l Avsat'a konuştu: İslami Hareketi kontrol altına almaya yönelik politikalar artık masada değil

Müslüman Kardeşler'in feshedilmesi ve yasaklanması yönündeki resmi kararların ardından Ürdünlü üst düzey kaynaklar Şarku'l Avsat'a ‘önceki hükümetler ve güvenlik yetkilileri tarafından İslami Hareketi (Müslüman Kardeşler ve İslami Eylem Cephesi) kontrol altına almak veya yatıştırmak için benimsenen politikaların artık masada olmadığını’ söyledi.

Ürdün hükümeti çarşamba günü Müslüman Kardeşler'in tüm faaliyetlerini yasakladığını ve Müslüman Kardeşler'le bağlantılı her türlü faaliyeti ‘kanun hükümlerini ihlal eden bir eylem’ olarak değerlendirdiğini duyurdu. Ürdün güvenlik güçleri, Müslüman Kardeşler'in merkezlerine baskınlar düzenleyerek mallarına el koydu.

Kaynaklar, Müslüman Kardeşler karşıtı eğilimi, geçen hafta güvenlik güçleri tarafından açıklanan ‘kaos komplosu davasını kınamayı reddetmelerine’ bağladı.

Ürdünlü yetkililer, ‘kaos hücreleri’ davasında gözaltına alınanlardan 16'sını ‘patlayıcı ve silah bulundurmak ve insansız hava aracı (İHA) üretmeyi planlamakla’ suçluyor.

Aynı kaynaklara göre, davadaki sanıkların yargılanmasına önümüzdeki hafta başlanması bekleniyor.

Ürdün İçişleri Bakanı Mazen el-Faraya çarşamba günü yaptığı açıklamada, Müslüman Kardeşler'in tüm faaliyetlerinin yasaklanacağını duyurdu ve ‘Müslüman Kardeşler'le bağlantılı her türlü faaliyetin kanun hükümlerini ihlal eden bir eylem olarak değerlendirileceğini’ vurguladı.

Belgelerin incelenmesi

Şarku'l Avsat'a konuşan kaynaklar, ‘güvenlik güçlerinin, Müslüman Kardeşler'in genel merkezi ile grubun siyasi kolu olan İslami Eylem Cephesi'nin genel merkezindeki belge, bilgisayar ve kayıtlara el koymasının ardından yeni soruşturmalar açıldığını’ söyledi.

Kaynaklar, “İslami Eylem Cephesi'nin yasaklı grup aracılığıyla kaos planına dahil olduğuna dair herhangi bir örgütsel şüphe kanıtlanırsa, parti yasal olarak sorumlu tutulacak ve krallık içinde askeri faaliyetler yürütmek isteyen herhangi bir partinin feshedilmesine yönelik anayasa hükümleri uygulanacak” dedi.

ascdfgtrhy
Çarşamba günü İslami Eylem Cephesi'nin Amman'daki genel merkezinin önünde nöbet tutan Ürdün güvenlik güçleri (Reuters)

Müslüman Kardeşler'e karşı alınan resmi tedbirlere göre, ‘Müslüman Kardeşler'e üye olmak ve fikirlerini desteklemek artık yasak.’ Ayrıca ‘Müslüman Kardeşler'in Ürdün genelinde kullandığı tüm ofis ve merkezlerin, başka partilerle ortak olsalar dahi kapatılmasına’ karar verildi.

Kaynaklar, ‘soruşturmaların, Müslüman Kardeşler ya da İslami Eylem Cephesi ile ‘kaos komplosu’ ile suçlanan hücre arasında herhangi bir örgütsel bağlantı olduğunu göstermesi halinde, bunun anayasa ve yürürlükteki partiler kanunu hükümleri uyarınca ‘partinin feshedilmesi’ hükümlerinin uygulanmasına yol açacağını’ yineledi.

Şarku'l Avsat'a konuşan kaynaklar, ‘güvenlik makamlarının, yurt dışından yönetilen ve Ürdünlüleri kökenleri temelinde bölmek için fitne çıkaran söylentiler ve yanlış bilgiler yayan sosyal medya hesaplarını takip ettiğini’ belirtti.

Kaynaklar, bu hesapların takibi sonucunda ‘Müslüman Kardeşler'e bağlı unsurlarla bağlantılarının ortaya çıktığını ve yetkililerin dün bu unsurlara karşı bir gözaltı kampanyası yürüttüğünü’ doğruladı.

Kaçakçılık engellendi

Öte yandan Ürdün ordusu, güneydeki askeri bölgede drone kullanarak uyuşturucu kaçakçılığı yapma girişiminin engellendiğini duyurdu.

Ürdün resmi haber ajansı PETRA dün Ürdün Silahlı Kuvvetleri'nden resmi bir askeri kaynağa dayandırdığı haberinde şu ifadelere yer verdi: “Güney Askeri Bölgesi'ndeki sınır muhafız güçleri, askeri güvenlik kurumları ve Narkotikle Mücadele Dairesi ile koordinasyon halinde, çarşamba akşamı bir drone kullanarak sınırı geçmeye çalışan narkotik madde kaçakçılığı girişimini engellemeyi başardı.”

sdfgthy
Ürdün hava sahasına girmeye çalışan bir drone düşürüldü. (Arşiv)

Kaynak, “Drone izlendikten ve takip edildikten sonra angajman kuralları uygulandı; Ürdün toprakları içinde vuruldu ve ele geçirilen malzemeler yetkili makamlara teslim edildi” dedi.

Kaynak ayrıca, ‘Ürdün Silahlı Kuvvetleri’nin, Ürdün Krallığı’nın güvenlik ve istikrarını korumak amacıyla her türlü sızma ve kaçakçılık operasyonunu önlemek için çeşitli imkân ve kabiliyetlerini kullanmaya devam ettiğini’ vurguladı.



Erdoğan imzayı attı! 52 yıllık tarihi anlaşma sonlandırıldı

Akdeniz'deki Ceyhan limanında petrol tankları (Arşiv- Reuters)
Akdeniz'deki Ceyhan limanında petrol tankları (Arşiv- Reuters)
TT

Erdoğan imzayı attı! 52 yıllık tarihi anlaşma sonlandırıldı

Akdeniz'deki Ceyhan limanında petrol tankları (Arşiv- Reuters)
Akdeniz'deki Ceyhan limanında petrol tankları (Arşiv- Reuters)

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 27 Ağustos 1973'te imzalanan ve iki ülke arasındaki en önemli ekonomik anlaşmalardan biri olan Irak-Türkiye petrol anlaşmasını feshetti.

Türk cumhurbaşkanlığı kararı dün resmi gazetede yayınlandı ve anlaşma ile buna ek tüm protokol ve mutabakat metinlerinin 27 Temmuz 2026 tarihinden itibaren yürürlükten kaldırılmasına karar verildi.

Basra Üniversitesi Ekonomi Profesörü Nebil El-Marsumi, Türkiye'nin kararının, "19 Eylül 2010'da değiştirilen anlaşmanın 11. maddesine" dayandığını değerlendiriyor. Bu madde, tarafların anlaşmanın sona ermesinden bir yıl önce diğer tarafa yazılı bildirimde bulunarak 15 yıllık anlaşmayı feshedebilmelerine olanak tanıyor. El-Marsumi, iptal kararını, "Türkiye'nin Basra'dan Ceyhan limanına petrol ve doğalgaz taşımak için yeni boru hatları kurma isteğine" bağladı.

Ülkenin güneyindeki petrol sahalarından ihraç edilen hacme kıyasla boru hattından ihraç edilen petrol miktarı az olsa da Irak-Türkiye boru hattı, Irak petrolünün küresel pazarlara ihraç edilmesi için stratejik bir arter teşkil etmektedir. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre özellikle son yıllarda bu konuda yaşanan gerginlikler, Bağdat ve Erbil arasındaki hukuki anlaşmazlıklar ve Ankara'nın Irak hükümetinin itirazlarına rağmen Kürdistan Bölgesi'nden petrol ihraç etmek için boru hattını kullanması göz önüne alındığında, iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerde kilit bir eksen oldu. Boru hattı, son yirmi yılda çok sayıda sabotaj ve saldırı eylemine maruz kaldı. Irak'ın Türkiye'ye karşı açtığı tahkim davasını kazanmasının ardından yaklaşık iki yıl önce kapatılmıştı.