Lübnan Maliye Bakanı Şarku'l Avsat'a konuştu: Mevduat sahiplerinin paralarını 3 aşamada iade edeceğiz

TT

Lübnan Maliye Bakanı Şarku'l Avsat'a konuştu: Mevduat sahiplerinin paralarını 3 aşamada iade edeceğiz

Lübnan Maliye Bakanı Şarku'l Avsat'a konuştu: Mevduat sahiplerinin paralarını 3 aşamada iade edeceğiz

Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası'nın Washington'daki bahar toplantılarına katılan Lübnan heyetinin başkanı Maliye Bakanı Yasin Cabir, Şarku'l Avsat'a verdiği mülakatta bankalardaki mevduat sahiplerinin paralarının iadesinin birbirini takip eden üç aşamada gerçekleşeceğini doğruladı. Hizbullah'a bağlı Karzı Hasen derneğinin kapatılması yönündeki ABD baskısını kabul eden Cabir, milislerin silahsızlandırılmasını sağlayacak bir savunma politikasının gerçekleştirilmesi gerektiğini vurguladı. Lübnan'ın Arap bağrına doğal dönüşünden söz eden Cabir, Arap ülkeleriyle, özellikle de Suudi Arabistan ile ilişkileri “mükemmel” olarak nitelendirdi.

Washington'daki IMF ve Dünya Bankası toplantıları çerçevesinde yaptığı görüşmeleri genel olarak iyi olarak nitelendiren Cabir, bu ziyaretin yıllar içinde oluşan uçurumun kapatılması açısından önemli olduğunu belirtti.

Lübnan hükümeti tarafından onaylanan “gerekli reformları” sunmak üzere IMF temsilcileriyle yaptığı görüşmeleri anlatan Cabir, “Bunlar aslında birileri için yapmadığımız reformlar, bunları IMF için yapmıyoruz, bunlar ülkemiz için, bizim için ve halkımız için yaptığımız reformlar” dedi.

Cabir : “Elektrik sektöründe reform yapmak istiyorsak, Lübnanlılar jeneratörü açıp kapatmak ve mahalle jeneratörüne abonelik ödemek yerine daha düşük bir fatura ödesin ve 24 saat hizmet alsın, ben kime hizmet ediyorum? IMF'ye mi, yoksa halkıma mı? Pratikte, bu boşluğu doldurma konusunda uzun bir yol kat ettiğimizi düşünüyorum" dedi. Temsilciler Meclisi'nin bankacılık gizliliği değişiklik yasasını 87 oyla kabul etmesini değerlendiren Cabir “Lübnan hükümetinin gerçekleştirdiği reformlara bir güvenoyu” olarak nitelendirerek, bankacılık sektörünün yeniden düzenlenmesine ilişkin bir başka yasa tasarısı hazırladığını ve bu tasarının hızlı bir şekilde incelenerek Temsilciler Meclisi Genel Kurulu'na sunulmak üzere Maliye Komitesi'ne havale edildiğini söyledi.

Mevduat sahiplerinin fonlarının ülkelerine geri gönderilmesi

Cabir, "Lübnan'ın öncelikleri dikey değil yataydır. IMF ile bir anlaşma, Dünya Bankası ile anlaşmalar, temerrüde düşen dış borçlar konusunun ele alınması, Banka reformu meselesi, mevduat sahipleri meselesi gibi sorunlar önceliklidir. Bizim için her şey önceliklidir” dedi.

Lübnan merkez Başkanı Kerim Said'in bankaların nasıl yeniden yapılandırılacağı ve mevduat sahiplerinin paralarının nasıl iade edileceği konusunda bir çalışma hazırladığını açıklayan Cabir, "Dünyadaki hiçbir bankacılık sektörü tüm mevduat sahiplerine aynı anda tüm parayı iade edemez. Aşamalar olacak: İlk aşama orta gelirli insanlar için olacak, 100 bin dolar ve altında geliri olanlar. Onlara öncelik verilecek çünkü tüm mevduat sahiplerinin yüzde 84'ünü onlar oluşturuyor. Daha sonra ikinci aşama “daha yüksek miktarlar için, belki 500 bin dolara kadar ya da 1 milyon doara kadar ve daha sonra daha yüksek miktarlar için hızlı bir şekilde gelecek. Plan bir bütün olarak yayınlanacak, ancak geri ödeme aşamalı olacak. İşleyen bir bankacılık sektörüne çok ihtiyacımız var. Bu, yeterli sermayeye sahip ve tüm uluslararası standartlara uyan bir bankacılık sektörü olacak. Bu başarılamazsa ‘herhangi bir bankanın başka bir bankayla birleşebileceğini, hedefe ulaşmak için üç bankanın birbiriyle birleşebilecek" dedi.

Para ekonomisi nedeniyle gri listeye alındıklarını ifade eden Cabir, "Gri listeden çıkmak için para bankalara geri dönmeli ve normal bankacılık hayatına dönmeliyiz” şeklinde konuştu.

Amerikalıların Karzı Hasen derneğini kapatma talebiyle ilgili olarak da şunları söyledi: “Bu bizim değil Merkez Bankası Başkanı'nın meselesi. Tabii ki ne olacağını göreceğiz.”

Altının parasallaştırılması yok

Lübnan'ın altın stokları hakkında konuşan Cabir, “Bu stok, Lübnan Merkez Bankası'nın varlıkları olduğu ve doğru rolünü oynadığında gelecek için bir güven kaynağı olabileceği konusunda güven veriyor. Maalesef geçmiş yıllarda eski başkan Riyad Selame aracılığıyla bazı yanlış politikalar uygulandı ve şimdi bunların önüne geçilecek. Altının paraya çevrilmesi artık söz konusu değil. Neden mi? Çünkü ilk olarak, altını paraya çevirme kararı ne Merkez Bankası Başkanı'nın, ne Maliye Bakanı'nın ne de hükümetin elinde. Bunun Temsilciler Meclisi'ne gitmesi ve orada bir karar alınması gerekiyor. Bu konu tartışma konusu değildir" şeklinde konuştu.

Hizbullah ve silahları

ABD yönetiminin Lübnan'da odadaki fil (Oturma odasındaki fil) olarak gördüğü Hizbullah ve silahlarına ilişkin bir soruya Cabir şu yanıtı verdi: “Lübnan ordusunun güneyde konuşlandığını, rolünü yerine getirdiğini ve anlaşmayı ya da BM kararını (1701) doğru bir şekilde uyguladı. Ordunun konuşlanmasını ve ülkeyi elinde tutmasını istiyorsak, orduyu isteriz. Ama ona kabiliyetler vermek istemiyor muyuz, bunu organize bir şekilde yapmak istemiyor muyuz? Cumhurbaşkanı bu dosyadan sorumludur ve bu dosyayı akıllıca ele almaktadır. 8 yılını Genelkurmay Başkanı olarak geçirmiştir ve araziyi, koşulları ve olasılıkları bilmektedir.

Bazen baskı oluyor ve biz hala Bakanlar Kurulu'nun 4 bin 500 yeni asker alma kararını alıyoruz. Bugüne kadar güneye gitmesi için gereken 10 bin askeri tamamlayamadı; bu işler zaman alır ve bence Hizbullah da dahil olmak üzere tüm taraflar orduya saygı duyuyoruz ve onunla işbirliği yapmak istiyoruz diyorlar. Cumhurbaşkanı bir savunma politikası üzerinde çalışacağını, toplantılar düzenleyeceğini söylüyor ama ona zaman verelim.”

Suudi Arabistan ile ilişkiler

Suudi Arabistan ve diğer Arap ülkeleriyle ilişkilerin başlatılması hakkında konuşan Cabir, “Arapların bağrında olmak bizim için doğaldır çünkü Lübnan bu Arap dünyasına aittir” dedi. Lübnanlılar bugün yüzbinlerce Arap ülkesine dağıldığını ifade eden Cabir ,Suudi Arabistan, BAE, Kuveyt, Katar ve Irak gibi ülkelerle ilişkileri ‘çok mükemmel’ olarak nitelendirdi. Cabir, “Elimizi uzatmış durumdayız ve Arap kardeşlerimizle en iyi ilişkilere sahip olmak için çaba göstereceğiz” şeklinde konuştu.

Arap devletlerini “büyük kardeşler” olarak tanımlayan Cabir "Küçük bir ülke olan ve ne yazık ki sahip olduğu tüm imkânları kullanmayan Lübnan'a ilgi duyuyorlar. Arap kardeşlerimizin hem kendi aralarında hem de bizim onlarla yaptığımız konuşmalarda Lübnan'ı çok istediklerini ve Lübnan'ın daha iyi olmasını istediklerini düşünüyorum. Lübnan'a dönmeyi çok istiyorlar" dedi.

Yaşadıklarının hiçbir ülke kaldıramayacağını belirten Cabir, “Lübnan 2019‘da mali bir çöküş yaşadı, 2020’de yarı nükleer bir patlama oldu, Kovid, dünyanın geri kalanı gibi boş boş oturduk, sonra bir cumhurbaşkanlığı boşluğu, karar alamayan bir geçici hükümet, çalışmayan bir parlamento çünkü bir bölüm cumhurbaşkanı yoksa Temsilciler Meclisi'nin de çalışmayacağını söylüyor ve ardından 13 aylık bir savaş. Bunların hepsine birlikte kim dayanabilir.”

iki milyon Suriyeli Arap'ı kucakladıklarını da unutmaması gerektiğini ifade eden Cabir, "Acaba ABD iki yıl boyunca 120 milyon Meksikalıyı kabul etse ne olur? Lübnan çok şeye katlandı. Lübnan tüm sektörlerinde yapısal ve gerçek reformlar gerçekleştirmek için büyük bir çaba sarf ediyor ve Arap kardeşlerimiz ve dünya bunun yanında duruyor" dedi.



Binance’e Hamas davası açıldı: Kara para akladılar

İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nde çoğu kadın ve çocuk 70 bine yakın kişiyi katletti (Reuters)
İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nde çoğu kadın ve çocuk 70 bine yakın kişiyi katletti (Reuters)
TT

Binance’e Hamas davası açıldı: Kara para akladılar

İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nde çoğu kadın ve çocuk 70 bine yakın kişiyi katletti (Reuters)
İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nde çoğu kadın ve çocuk 70 bine yakın kişiyi katletti (Reuters)

Hamas'ın 7 Ekim 2023'te düzenlediği Aksa Tufanı operasyonunda yakınlarını kaybedenler, Filistinli örgütün kara para aklamasını sağladığı gerekçesiyle kripto devi Binance'e dava açtı.

306 ABD vatandaşının açtığı ve pazartesi günü kamuoyuyla paylaşılan davada, Hamas'ın saldırısında hayatını kaybeden, yaralanan veya rehin alınan kişilerin yakınları Binance'in yaptırımları deldiğini savunuyor. 

Davacılar, kripto borsasının Hamas, Hizbullah, Filistin İslami Cihad Örgütü ve İran Devrim Muhafızları'nın platform üzerinden 1 milyar dolardan fazla para transferi yapmasına göz yumduğunu iddia ediyor. 

Bu tutarın en az 50 milyon dolarının Gazze savaşını başlatan 7 Ekim 2023'teki saldırının ardından transfer edildiği belirtiliyor. 

ABD'nin Kuzey Dakota eyaletinde açılan davada, sözkonusu örgütlerin Binance'i kullanarak şüpheli hesaplar üzerinden kara para akladığı ileri sürülüyor. Bu örgütlerin hepsi ABD'nin yaptırım listesinde yer alıyor. 

Şikayette "CZ" diye de anılan Çinli iş insanı Changpeng Zhao'nun kurduğu kripto borsasına dair şu ifadeler yer alıyor: 

Binance yasadışı faaliyetler için kasıtlı olarak bir sığınak şeklinde faaliyet gösteriyor. Bugüne dek Binance'in temel iş modelini anlamlı biçimde değiştirdiğine dair hiçbir gösterge yok.

Şirketin açıklamasında davanın detaylarına ilişkin yorum yapılmazken "uluslararası alanda tanınan yaptırım yasalarına tam olarak uyulduğu" savunuldu. 

Kasım 2023'te ABD Adalet Bakanlığı, kara para aklamayı önleme ve yaptırım yasalarının ihlali nedeniyle Binance'le 4,3 milyar dolarlık bir uzlaşmaya varmıştı. Bu rekor tutar şirket tarafından kurumsal olarak ödendi. CZ ise aynı anlaşma kapsamında CEO'luk görevinden ayrılmış ve şirketten bağımsız olarak 50 milyon dolarlık kişisel para cezasını ödemeyi kabul etmişti.

Amerika'da yürütülen ceza yargılamasının ardından Zhao'ya gerekli kara para aklama kontrollerini uygulamadığı gerekçesiyle 4 ay hapis cezası verildi ve iş insanı bu cezasını tamamen çekerek tahliye edildi. Geçen ay ABD Başkanı Donald Trump tarafından açıklanan af kararıyla da yeniden CEO'luğa dönmesi önündeki engeller kaldırılmış oldu.

Independent Türkçe, Times of Israel, Reuter


BM uyardı: Gazze Şeridi beka tehdidiyle karşı karşıya

İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırılarının yol açtığı yıkımdan bir kare (Reuters)
İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırılarının yol açtığı yıkımdan bir kare (Reuters)
TT

BM uyardı: Gazze Şeridi beka tehdidiyle karşı karşıya

İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırılarının yol açtığı yıkımdan bir kare (Reuters)
İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırılarının yol açtığı yıkımdan bir kare (Reuters)

Birleşmiş Milletler (BM) tarafından bugün yapılan açıklamada, İsrail'in Gazze Şeridi’nde yürüttüğü savaşın bölgenin ekonomisini mahvettiğini ve Filistin topraklarının ‘bekasını’ tehdit ettiğini belirterek, uluslararası ‘acil’ müdahale çağrısında bulundu.

BM Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD) tarafından yayınlanan yeni bir raporda, Gazze'nin yeniden inşasının maliyetinin 70 milyar doları aşacağı ve onlarca yıl sürebileceğini belirtildi. Raporda, savaş ve ablukanın ‘Filistin ekonomisinde eşi benzeri görülmemiş bir çöküşe’ neden olduğu uyarısında bulunuldu.

Askeri operasyonların hayatta kalmanın her temel unsurunu önemli ölçüde zayıflattığı ifade edilen raporda, “Gazze Şeridi, gıdadan barınmaya ve sağlık hizmetlerine kadar insan eliyle yaratılmış bir uçuruma itildi” denildi.

Sistematik bir şekilde devam eden yıkımın, Gazze'nin kendini yaşayabilir bir alan ve toplum olarak yeniden inşa etme yeteneğini zedelediği belirtilen raporda, 7 Ekim 2023 tarihinde Hamas ve diğer Filistinli silahlı grupların İsrail'in güneyine düzenlediği saldırıda çoğu sivil olmak üzere bin 221 kişi ölürken İsrail, Gazze Şeridi’ne  iki yıl süren yıkıcı bir savaş başlattı.

cdvfgthy
Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye Mülteci Kampı’na geri dönen yerinden edilmiş Filistinlilerin görüldüğü havadan çekilmiş bir fotoğraf (AFP)

BM’nin güvenilir kabul ettiği Gazze Sağlık Bakanlığı'nın verilerine göre İsrail, Hamas'ın saldırısına misilleme olarak Gazze Şeridi’ne düzenlediği hava ve kara saldırılarında çoğu kadın ve çocuk olmak üzere en az 69 bin 756 Filistinliyi öldürdü.

Savaş, Gazze Şeridi'nde büyük yıkıma ve BM’nin bazı bölgelerde kıtlık ilan etmesine neden olan bir insani krize yol açtı.

UNCTAD raporuna göre Gazze Şeridi'ndeki yıkımın boyutu, ard arda ekonomik, insani, çevresel ve sosyal krizleri tetikleyerek, bölgenin gelişme düzeyindeki düşüşü tam bir yıkıma dönüştürdü.

Raporda, çift haneli büyüme ve önemli dış yardım desteğine rağmen, Gazze'nin 7 Ekim 2023 öncesi refah düzeyine geri dönmesinin onlarca yıl sürebileceği vurgulandı.

UNCTAD, koordineli uluslararası yardım, havale işlemlerinin yeniden başlatılması ve ticaret, hareket ve yatırım kısıtlamalarını hafifletmeye yönelik önlemleri bir araya getiren kapsamlı bir kurtarma planı çağrısında bulundu.

Gazze halkı ‘ciddi ve çok boyutlu bir yoksullukla’ karşı karşıya kalırken, UNCTAD, Gazze'deki her bireye yenilenebilir ve koşulsuz aylık nakit transferi sağlayan kapsamlı bir acil temel gelir programının başlatılmasını istedi.

Raporda, Gazze ekonomisinin 2023-2024 döneminde yüzde 87 oranında küçüldüğü ve kişi başına düşen gayri safi yurtiçi hasılanın (GSYİH) 161 dolar gibi cüzi bir rakama gerilediği, bu rakamın da küresel olarak en düşük oranlardan biri olduğu belirtildi.

Öte yandan Batı Şeria'da durum o kadar vahim olmasa da raporda ‘şiddet, Yahudi yerleşim birimlerinin inşasındaki hız ve işçi hareketliliğine getirilen kısıtlamaların’ buranın ekonomisini vurduğu ve UNCTAD'ın verileri kaydetmeye başladığı 1972 yılından bu yana en kötü ekonomik gerilemeye yol açtığı ifade edildi.


Gazze Şeridi'nin güneyinde çadırlar sular altında kaldı: İnsani kriz derinleşiyor

Gazze Şeridi'nin merkezindeki Deyr el-Belah'ta yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan geçici kampta zor şartlarda yaşıyorlar (AFP)
Gazze Şeridi'nin merkezindeki Deyr el-Belah'ta yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan geçici kampta zor şartlarda yaşıyorlar (AFP)
TT

Gazze Şeridi'nin güneyinde çadırlar sular altında kaldı: İnsani kriz derinleşiyor

Gazze Şeridi'nin merkezindeki Deyr el-Belah'ta yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan geçici kampta zor şartlarda yaşıyorlar (AFP)
Gazze Şeridi'nin merkezindeki Deyr el-Belah'ta yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan geçici kampta zor şartlarda yaşıyorlar (AFP)

Gazze Şeridi’nin güneyinde yer alan Han Yunus kentinin Mevasi bölgesinde, bugün (Salı) sabah saatlerinde etkili olan yoğun yağışlar sonucu çok sayıda sığınmacı çadırı sular altında kaldı.

d
Gazze Şeridi'nin merkezindeki Deyr el-Belah'ta yerinden edilmiş kişiler için kurulan geçici kampta, Filistinli çocuklar yağmurdan korunmaya çalışıyor (AFP)

Filistin Haber Ajansı WAFA bölgede çok sayıda çadırın yağmur suları nedeniyle zarar gördüğünü ve kullanılamaz hale geldiğini bildirdi. Kurtarma ekipleri su baskınından etkilenen çadır alanlarına müdahalelerini çeşitli noktalarda sürdürüyor.

csdfrg
Gazze Şeridi'nin merkezindeki Deyr el-Belah'ta yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan geçici kampta, yağmur sonrası eşyalarını düzenleyen Filistinli bir aile (AFP)

Gazze Şeridi genelinde şiddetli sağanak yağış ve fırtınalarla birlikte sığınmacı kamplarında ek olumsuzluklara yol açmaktadır.

Öte yandan, 15 Kasım’da meydana gelen yağışlar sırasında da binlerce çadırın su baskını nedeniyle zarar görmüştü.

sd
Filistinliler, sular altında kalan sokaklardan, eşek arabalarıyla geçiyor (DPA)