Esad’ın kuzeni Rami Mahluf: Suriye'nin kıyı bölgelerinde 150 bin kişiden oluşan özel silahlı gruplar kurduk

Rami Mahluf Rusya'daki dostlarımıza Suriye kıyı bölgesini desteklemeleri için çağrıda bulundu.

Şam'daki 4. Tümen karargahında devrik Devlet Başkanı Beşar Esad ve kardeşi Mahir'in portresinin yanında yeni Suriye güçlerinin bir üyesi (Reuters)
Şam'daki 4. Tümen karargahında devrik Devlet Başkanı Beşar Esad ve kardeşi Mahir'in portresinin yanında yeni Suriye güçlerinin bir üyesi (Reuters)
TT

Esad’ın kuzeni Rami Mahluf: Suriye'nin kıyı bölgelerinde 150 bin kişiden oluşan özel silahlı gruplar kurduk

Şam'daki 4. Tümen karargahında devrik Devlet Başkanı Beşar Esad ve kardeşi Mahir'in portresinin yanında yeni Suriye güçlerinin bir üyesi (Reuters)
Şam'daki 4. Tümen karargahında devrik Devlet Başkanı Beşar Esad ve kardeşi Mahir'in portresinin yanında yeni Suriye güçlerinin bir üyesi (Reuters)

Devrik Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın kuzeni ve işadamı Rami Mahluf, Rusya'ya yakınlığıyla bilinen eski rejim özel kuvvetler komutanı “Kaplan” lakaplı Süheyl el-Hasan ile işbirliği içinde  özel kuvvetler kurduklarını açıkladı.

Mahluf, bu güçlerin amacının intikam almak olmadığını, kıyı bölgelerinde yaşayan halkı korumayı hedeflediğini söyledi. Suriye hükümetinden “ülkeyi korumak için işbirliği yapmasını” isteyen Mahluf, "Kıyı şeridinde yaşayan halkı katliam, öldürme, kaçırma ve esaretten koruyamadılar" dedi.

Mahluf'a atfedilen ve hala kırmızı, beyaz ve siyah renklerden oluşan eski bayrağın yer aldığı Facebook hesabından yapılan açıklamada Mahluf, “kıyı bölgesinin” korunması için destek çağrısında bulundu.

Mahluf, 150 bin kişilik bir özel kuvvetler tümeninin yanı sıra aynı sayıda bir yedek kuvvetin ve yaklaşık bir milyon kişilik halk komitelerinin kurulduğunu açıkladı ve bu oluşumlar üzerinde Süheyl el Hassan ile işbirliği içinde çalıştığını söyledi.

Kıyı bölgesi halkı onurlu ve barış içinde yaşayamayacağı herhangi bir çözümü reddettiğini açıklayan Mahluf, "Rusya'daki dostlarımız” olarak tanımladığı uluslararası topluma “Suriye kıyı bölgesini” desteklemeleri çağrısında bulundu.

Tüm ekonomik, askeri ve halk potansiyelimizi uluslararası toplumun gözetimi altına koyduklarını ifade eden Mahluf, Putin'den ortak bir çalışma mekanizması için formüller bulmak üzere Şam hükümetiyle temasa geçmelerini istedi.

Mahluf rejimin çöküşü ile ilgili olarak şunları söyledi: “Eğer Esad kukla olsaydı Suriye düşmezdi.” Kaplan'ın önderliğinde kendisinin ve adamlarının askeri, ekonomik, sosyal ve idari destek sağladığını ve eski rejimin ordusunun “savaş boyunca çökmesini” engellediğini belirten Mahluf, Beşar Esad ve adamlarını ülkeyi adaletsizliğe ve yolsuzluğa sürükleyen “çocuklar” olarak tanımladı.

9 Mart'ta kıyıdaki olayları değerlendiren Rami Makhlouf, 4. Tümen Tuğgenerali Gıyas Dalla ve askeri güvenlik şefini yaşanan katliamların sorumlusu olmakla, halkının kanının ticaretini yapmakla, sivilleri töhmet altında bırakmakla ve onların para ihtiyacını sömürmekle suçladı.



Gazze’de ateşkes görüşmeleri ne durumda?

İsrail ordusu, erzak dağıtım noktalarında sivilleri katletmeyi sürdürüyor (Reuters)
İsrail ordusu, erzak dağıtım noktalarında sivilleri katletmeyi sürdürüyor (Reuters)
TT

Gazze’de ateşkes görüşmeleri ne durumda?

İsrail ordusu, erzak dağıtım noktalarında sivilleri katletmeyi sürdürüyor (Reuters)
İsrail ordusu, erzak dağıtım noktalarında sivilleri katletmeyi sürdürüyor (Reuters)

Dünya ABD'nin de dahil olduğu İsrail-İran çatışmalarına odaklanmışken, Gazze'de ateşkes sağlanması için görüşmeler sürüyor.

Adının açıklanmaması şartıyla BBC'ye konuşan üst düzey bir Hamas yetkilisi, arabulucuların ateşkes çabalarını yoğunlaştırdığını söylüyor.

ABD Başkanı Donald Trump, 12 gün süren İsrail-İran çatışmalarının ardından salı günü yaptığı açıklamada görüşmelerde “büyük ilerleme” kaydedildiğini belirtmişti. Trump'ın Özel Temsilcisi Steve Witkoff da İsrail ve Hamas arasında anlaşmanın “çok yakın” olduğunu savunmuştu.

Ancak Hamas yetkilisi, arabulucuların kendilerine yeni bir anlaşma getirmediğini ifade ediyor.

Haaretz'e konuşan İsrailli bir yetkili de görüşmelerde ilerleme kaydedilmediğini, anlaşmazlıkların henüz çözülemediğini söylemişti.

ABD, Katar ve Mısır arabuluculuğundaki ateşkes görüşmeleri mayıs sonunda tıkanmıştı. Witkoff, Hamas'ın ABD ve İsrail tarafından sunulan 60 günlük ateşkes önerisinde "tamamen kabul edilemez" değişiklikler istediğini iddia etmişti. Filistinli örgütse süreci tıkayanın Tel Aviv yönetimi olduğunu savunmuştu.

İsrail ordusu, 18 Mart'ta Gazze'ye tekrar saldırı başlatarak iki aylık ateşkesi ihlal etmişti. Tel Aviv, rehineleri bırakması için Hamas'a baskı uygulamak amacıyla böyle bir adım atıldığını öne sürmüştü. Gazze'de hâlâ 20'si canlı 50 rehine olduğu belirtiliyor.

Diğer yandan ABD ve İsrail destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'nın (GHF) erzak dağıtım süreci bölgede ayrı bir kaos başlatmıştı.

Gazze'deki sağlık yetkililerine göre kuruluşun faaliyetlerine başladığı 26 Mayıs'tan bu yana erzak dağıtım noktalarında en az 549 kişi öldürüldü, 4 binden fazla kişi de yaralandı.

Filistinli yetkililer, Netzarim ve Refah bölgelerindeki GHF'ye ait erzak dağıtım noktalarının "insani yardım" kisvesi altındaki ölüm tuzaklarına dönüştüğünü ve İsrail'in sivilleri kasıtlı olarak hedef aldığını savunuyor. İsrail ordusuysa iddiaları reddediyor.

Öte yandan Kanal 12'nin aktardığına göre GHF faaliyetlerini geçici olarak askıya aldı. Haberde, Tel Aviv yönetiminin Gazze'deki yardım malzemelerinin Hamas'ın eline geçmesini önlemeye yönelik bir plan üzerinde çalıştığı aktarılıyor.  

Ayrıca faaliyetleri askıya alma kararının, radikal sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich'in yardımların Hamas'ın eline geçmesinin önlenememesi durumunda kabineden çekilme tehdidini savurmasının ardından alındığına işaret ediliyor.

Independent Türkçe, BBC, Times of Israel