Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nde hükümetini kurma müzakereleri makamların dağılımına takıldı

Düğümün devam etmesi, seçimlerin Irak federal hükümeti seçimleri sonrasına ertelenmesi tehdidini doğururken, muhalifler parlamentoyu feshetme girişimlerini arttırdı

KDP lideri Mesud Barzani'nin oğlu IKBY Başkanı Mesud Barzani ile KYB lideri Bafel Talabani arasındaki görüşmeden
KDP lideri Mesud Barzani'nin oğlu IKBY Başkanı Mesud Barzani ile KYB lideri Bafel Talabani arasındaki görüşmeden
TT

Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nde hükümetini kurma müzakereleri makamların dağılımına takıldı

KDP lideri Mesud Barzani'nin oğlu IKBY Başkanı Mesud Barzani ile KYB lideri Bafel Talabani arasındaki görüşmeden
KDP lideri Mesud Barzani'nin oğlu IKBY Başkanı Mesud Barzani ile KYB lideri Bafel Talabani arasındaki görüşmeden

Basim Francis

Geçtiğimiz kasım ayında Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nde (IKBY) yapılan parlamento seçimlerinin üzerinden altı ayı aşkın bir süre geçmesine rağmen, Başbakan Mesrur Barzani ve Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) lideri Bafel Talabani'yi bir araya getiren Süleymaniye’deki zirvenin bile kıramadığı siyasi çıkmaz devam ediyor ve hükümet kurmaya yönelik istişarelerdeki durgunluk da sürüyor. Yasal boşluğun halen devam ettiği bir ortamda, dış faktörlerin etkisi altında taraflar bir çıkış yoluna ulaşmak için sunulan çeşitli senaryolar çerçevesinde anlaşmazlığın niteliği ve karşılıklı taleplere dair soru işaretleri ortaya çıkıyor.

IKBY’de birçok hukuki ve siyasi anlaşmazlıklar nedeniyle yaklaşık iki yıl ertelenen ve ardından geçtiğimiz yıl kasım ayında yapılan seçimlerin sonuçları, Mesut Barzani'nin lideri olduğu Kürdistan Demokrat Partisi'nin (KDP) parlamentodaki 100 sandalyeden 39'unu kazanmasına rağmen parlamento çoğunluğunu (50+1) kaybettiği yeni bir gerçeklikle sonuçlandı. KDP üç azınlık sandalyesi kazanırken, KYB ise iki azınlık sandalyesi daha alarak parlamentodaki sandalye sayısını 23’e çıkardı.

Parlamentoda çoğunluğu elde etmek için gerekli 50+1 formülü, eski yasayı geleneksel rakibinin lehine bir kusur olarak gören KYB tarafından zorlanan ve daha sonra Bağdat'taki Federal Yüksek Mahkeme'nin kararlarıyla çözülen uzun soluklu birtakım anlaşmazlıkların ardından seçim yasasında yapılan bir değişiklikten sonra kararlaştırıldı.

Makamların dağılımı düğümü

Sızdırılan bilgilere göre müzakereler hassas aşamalara ulaştı. Büyük ölçüde makamların, özellikle de önemli bakanlıkların paylaşılması aşamasına gelindi. KYB, IKBY Başkanlığını ve birkaç önemli bakanlığı talep ederken, zayıf yetkileri nedeniyle parlamento başkanlığından vazgeçti. Ancak KDP, KYB’nin bu taleplerini reddediyor.

KDP, bu talepleri, seçimle kazanılan yetkiler dışında kendi nüfuzunu zayıflatmaya yönelik bir girişim olarak görüyor. Makamların paylaşılması mekanizmasının, o makamın önemi doğrultusunda bir puan sistemine göre mi, yoksa makamların başkanlıklar, önemli bakanlıklar ve hizmet bakanlıkları olmak üzere üç seviyede dağıtıldığı bir sistem olan ‘tek sepet’ yöntemine göre mi olacağı ise belirsizliğini koruyor.

KI8OL
KDP ve KYB’nin seçimlere ortak listeyle girme konusunda anlaşması yönünde bir eğilim söz konusu (Sosyal medya platformları)

Zaman daralırken, iki tarafın 30 gün içinde bölgesel bir başkan seçebilmek için mayıs ayı sonlarında yapılacak meclis başkanlığı seçiminden önce anlaşmayı hızlandırması, ardından da hükümet başkanlığı için bir aday belirlemeleri gerekiyor. Bu süreçler, ekonomik krizin yaşandığı, ülke içinde siyasi çıkmazın devam ettiği ve Bağdat ile yaşanan kronik anlaşmazlıklar nedeniyle halkın hoşnutsuzluğunun sürdüğü bir dönemde, önümüzdeki kasım ayında Irak’ta yapılması planlanan federal parlamento seçimlerine hazırlık dönemiyle kesişebilir.

İstişareler ertelendi mi?

KYB lideri Talabani, muhtemelen iki haftadan fazla sürecek bir ziyaret için Washington'a gidiyor. Bu gelişme, müzakerelerin geçici olarak askıya alındığına işaret ediyor. Özellikle de KYB ve KDP’nin Bağdat'la anlaşmazlıkların yaşandığı bölgelerde ortak listeyle seçimlere katılma konusunda anlaşmaya varmak üzere görüşmeler yürüttüğü bir dönemde. Parlamentonun toplanamadığı için feshedilmesi ve federal seçimlerle aynı zamanda erken seçimlere gidilmesi çağrısında bulunan seslerin yükselmesinin yanında, hükümet kurma çalışmalarının federal seçimler sonrasına erteleneceğine dair şüpheleri de arttırıyor. Eski milletvekili Ömer Gulpi bu meseleyi, Federal Yüksek Mahkeme'ye taşıdığını duyurdu.

Müzakerelerde, iki taraftan birinin federal taraftaki pozisyonlar için pazarlık yapılması durumunda kazanımlar sağlayacak hesaplar için anlaşmayı ertelemekten yana olup olmadığı konusunda belirsiz tutumlar hâkim. Siyasi analist Sertip Cevher, başta ABD olmak üzere Batılı ülkelerin iki tarafın adımlarını hızlandırması için baskı uygulandığını, ancak tablonun halen net olmadığını düşünüyor.

dfgthy
İki taraf da ne olacağını görmeyi bekliyor (Sosyal medya platformları)

Durum böyle devam ederse, bu yılın sonlarında yapılması planlanan federal seçimlerin sonrasına ertelenmesi senaryosunun göz ardı edilemeyeceğini söyleyen Cevher’e göre KDP, federal seçimler yaklaşırken kimse oylarını riske atmak istemediğinden ve güçlerin çoğu da çevre ülkelerin hegemonyasının etkisi altında olduğundan, çoğunluğu elde etmek için diğer güçleri birleştiremeyecek.

Dış faktörlerin sonuçları

Bazı gözlemciler seçim sonrası süreci karmaşık olarak nitelendirdiler. Çünkü bu gözlemcilere göre parlamentodaki çoğunluğu kaybeden KDP karar alma araçlarını elinde tutmaya çalışırken, KYB, ‘yönetimde dengenin sağlanması’ için baskı yapıyor. Her iki taraf da Irak sahası ve IKBY üzerinde doğrudan etkileri olduğu için bölgesel ve uluslararası çatışmalarda bir değişiklik olmasını bekliyor.

KDP'nin ABD ve İran arasındaki müzakerelerin sonuçlarına bel bağladığını, çünkü Tahran'ın nüfuzunun azalmasının kendi lehine olduğunu belirten Cevher, gecikmenin devam etmesinin yaklaşan federal seçimlerde KYB’nin lehine olacağına dikkati çekti. KDP’nin önceki formülde olduğu gibi daha geniş yetkilere sahip olmayan bir hükümete yeniden girmenin sonuçlarından çekindiğini ifade eden Cevher’e göre KDP, ABD-İran müzakerelerinin kendi lehine sonuçlanmasını umuyor ve daha önce başkanlık makamı konusunda iki taraf arasında yaşanan anlaşmazlığın tekrarlanmasından kaçınmak için Erbil ve Bağdat'taki makamları tek bir sepette müzakere etmek ve pazarlık yapmak için ertelemeye yönelebilir.

Her iki tarafın yetkilileri, ortaklığın tanımı ve yetkilerin nitelendirilmesi konusunda bir anlaşmaya daha yakın oldukları yönünde iyimserliklerini ifade etseler de KYB liderleri, KDP'yi eski hükümetteki danışman ve uzmanların bakanlara atıfta bulunmasına izin vermediği için eleştirmekten geri durmadılar ve bunu ‘ortaklık kavramının altını oymak’ olarak değerlendirdiler. Ayrıca ‘Başkanı milletvekillerinin elinde bir araç haline getirmekten kaçınmak için' meclis iç tüzüğünde değişiklik yapılması çağrısında bulundular. KDP yetkilileri ise müzakere heyetinin KYB'nin taleplerine ilişkin çekinceleri olduğunu vurguladılar.

Uzlaşmaktan başka seçenek yok

Parlamentodaki çoğunluğa göre seçilme hakkı ilkesi, kilit devlet kurumlarının entegrasyonunu tamamlama konusunda hala homojen olmayan iki parti ile köklü idari bölünmenin mirası göz önüne alındığında, bölgedeki güç paylaşımı için geçerli olmayabilir. Bu bağlamda Kürt siyasi araştırmacı Kemal Cumani, Barzani'nin partisinin, sağlam bir demokratik sistem kriterine göre KYB olmadan da hükümeti kurabileceğini, ancak gerçeğin böyle olmadığını, çünkü Barzani’nin demokratik ilkeleri sadece seçim sonuçlarına göre hükümet kurma konusunda uygulamak istediğini değerlendirdi.

Cumani, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu sistem 1992 yılında eşitlik ilkesi üzerine kurulmuş, daha sonra iki yönetime bölünmüştü. KDP’nin tek taraflı hükümeti, muhalefete dönüşmeyi kabul etmeyecek olan KYB tarafından kesin bir dille reddedilecektir. Dolayısıyla Barzani'nin partisinin önünde, birincisi, Mesrur Barzani'nin bir sonraki hükümetinde eşitlik ilkesini kabul etmek, ikincisi ise iki yönetimli sisteme geri dönmek olmak üzere iki seçenek var.”

ı8ko
Bir sonraki hükümetin ömrü kısa olacak (Independent Arabia)

KYB'nin bu iki seçenek dışında herhangi bir çözümü kabul edeceğini düşünmeyen Cumani’ye göre KYB bunun kendisini zayıflatacağına inanıyor. Çözümün bir partinin diğerine karşı üstünlük kurmasında değil, demokratik iradeye boyun eğmesinde ve bölge halkıyla yeni bir toplumsal sözleşme geliştirmesinde yattığını söyleyen Cumani, aksi takdirde bir sonraki hükümetin zayıf ve kırılgan olacağını vurguladı. Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı analize göre bir sonraki hükümetin özelliklerini şekillendirmede dış aktörlerin rolü göz önüne alındığında, yerel ve uluslararası durumun bir değişimi dayatabileceğini belirten Cumani, ABD, 2003 yılında Irak'ı işgal ettiğinde, ülkeyi demokratikleştirme sloganı altında, özgür medya ve muhalefetin şansını yakaladığı siyasi değişimler ve ilerlemeler yaşandığını, ancak bugün gözle görülür bir gerileme olduğunu söyledi.

Cumani, şöyle devam etti:

“KYB ve KDP, önünde sonunda bir anlaşmaya varacak, ancak herhangi bir anlaşma bahsettiğim seçeneklerden sapmamalı, aksi takdirde bir sonraki hükümetin ömrü kısa olacaktır.”

Sınırlı değişim konusunda anlaşma

Mayıs ayı sonlarında Meclis Başkanlığı seçimi ve başbakanın atanması beklenirken olası senaryo, Washington'ın başını çektiği Batı'nın iki tarafı birbirine yakınlaştırma güdüsüyle desteklenen uzlaşmaya dayalı bir çözüme ulaşılması umuluyor. Mevcut tabloyu bu açıdan okuyan yazar ve siyasi analist Dilşad Enver, “Bölge, biri hükümet kurmak için iki parti arasında, diğeri ise bir blok oluşturmak ya da ortak bir tutum formüle etmek için diğer güçler arasında olmak üzere iki hareketliliğe tanıklık ediyor. Batılı ülkeler iki parti arasındaki anlaşmazlığın derinliğini çok iyi biliyorlar. Ayrıca siyasi düzeydeki özel anlaşmazlıklar çözülmeden herhangi bir anlaşmaya varılamayacağının da farkındalar. Bu durum, Masrur ve Bafel arasında bir anlaşmaya varılacak zemini hazırlamak için uluslararası bir tarafın zorlamasıyla gerçekleşen Süleymaniye’deki son görüşmede de açıkça ortadaydı. İki isim arasındaki ilişki bugün daha net görülüyor. Bu da bir anlaşmaya varmaktan başka seçenekleri olmadığının farkına vardıkları için müzakerelerin devam etmesine katkıda bulundu” şeklinde konuştu.

DEFRGTHYU
Halkın siyasi anlaşmalara yönelik beklentisi (Independent Arabia)

Öte yandan, iki parti dışından siyasetçiler, bir sonraki hükümetin mevcut dosyalar ve krizlerle başa çıkma konusunda selefinden farklı olmayacağına işaret ediyor. Parlamentoda dört sandalye kazanan Ulusal Duruş Hareketi lideri Ali Hama Salih, “İki parti hala (KDP’nin nüfuz sahibi olduğu) Erbil ve (KYB’nin nüfuz sahibi olduğu) Süleymaniye arasındaki bölünmüş yönetimlerin mirasına tutunuyor. Çünkü KDP’li Başkanın, KYB’nin nüfuz alanı içinde bir metre bile yetkisi yok” diyerek durumun aynı kalacağı görüşünü savundu.

Erbil ve Süleymani’ye iki parti arasında, önceden koordinasyon ya da planlama olmadan ürün geçişi olmadığını belirten Salih, başkan yardımcısının KYB'den olması halinde yetkisinin KDP bölgesinde geçersiz olacağını ve aynı durumun diğer bakanlar için de geçerli olduğunu söyledi. Salih, “Peki, her iki parti de mali, askeri ya da idari açıdan kendi bölgesini kontrol ettiği sürece ne üzerinde anlaşmaya varacaklar?” diye sordu.

*Bu analiz Şarku’l Avsat tarafından Independent Arabia’dan çevrilmiştir.     



"Gideon'un Savaş Arabaları"... Gazzelileri gönüllü veya zorla yerinden etme yönündeki son plan

Gazzeliler Refah'a tıkıştırılmanın Gazze Şeridi'nden çıkarılmaya açılan bir kapı olduğunu düşünüyor (- Meryem Ebu Dakka)
Gazzeliler Refah'a tıkıştırılmanın Gazze Şeridi'nden çıkarılmaya açılan bir kapı olduğunu düşünüyor (- Meryem Ebu Dakka)
TT

"Gideon'un Savaş Arabaları"... Gazzelileri gönüllü veya zorla yerinden etme yönündeki son plan

Gazzeliler Refah'a tıkıştırılmanın Gazze Şeridi'nden çıkarılmaya açılan bir kapı olduğunu düşünüyor (- Meryem Ebu Dakka)
Gazzeliler Refah'a tıkıştırılmanın Gazze Şeridi'nden çıkarılmaya açılan bir kapı olduğunu düşünüyor (- Meryem Ebu Dakka)

İzzettin Ebu Ayşe

Gazzeli Hişam “Yeni askeri operasyonun adı bile dehşet verici, hele İsrail bunu sahada uygularsa çok daha kanlı olacak” ifadelerini kullandı. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Gazze'yi işgal etmek için “Gideon'un Savaş Arabaları” adlı planının uygulanmasını onaylamasını böyle yorumladı.

Hişam, ne zaman savaşın sona erdiğini düşünsek, ölümün farklı şekillerde Gazzelileri beklediğini ve henüz deneyimlemedikleri daha fazla şiddet, ölüm ve açlık olduğunu ve İsrail ordusunun onları adı dahi dehşet verici olan ‘Gideon'un Savaş Arabaları’ planı ile tehdit ettiğini söyledi.

Genelkurmay Başkanı liderliğinde

İsrail'in siyasi ve güvenlik yetkilileri arasında yapılan uzun bir toplantının ardından Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir, kabine üyelerine ‘Gideon'un Savaş Arabaları’ adını verdiği Hamas'ı ortadan kaldırma planını anlattı. Bakanlar bu planı hızla benimseyerek onayladı.

Gideon'un Savaş Arabaları planı, başlıca üç ana kısımdan oluşuyor.  Bunlardan birinci aşama, Gazze nüfusunun büyük bir kesiminin kuzeyden güneydeki Refah kentine göç ettirilmesini, ikinci aşama, Gazze'nin tamamen ve kalıcı olarak işgal edilmesini ve üçüncü aşama ise insani yardımın İsrail ordusunun kontrolü altında sağlanmasını öngörüyor.

İsrail Ordu Sözcüsü Effie Defrin, yaptığı açıklamada, “Refah'ta uyguladığımız formülü Gazze Şeridi’nin diğer bölgelerinde de uygulayacağız. Yeni plan aşamalı olacak ve aylar sürebilir. İsrail güçleri başlangıçta Gazze Şeridi'nin bir bölgesine odaklanacak” dedi. 

Defrin, açıklamasını şöyle sürdürdü:

“Ordu, Golani ve Givati tugaylarını Gazze Şeridi'nde görev yapmak üzere çağırdı. Golani ve Givati tugayları teçhizat, silah ve savaş yöntemleri açısından en güçlü tugaylar. Bu geniş çaplı saldırı Gazze nüfusunun çoğunluğunu Hamas'tan arındırılmış bölgelere gitmeye zorlayacak” ifadelerini kullandı.

Bir korku daha

Gazzeli Nida'ya göre bu plan Gazzelilerin kalplerine daha fazla terör korkusu saldı. Gazzelileri Gazze içinde yerinden etme fikrinin korkunç olduğunu söyleyen Nida, “İsrail ordusu bizi Gazze'nin en güneyine nakletmeyi planlıyor. Bu başlı başına terörün ve aşağılanmanın zirvesi” değerlendirmesinde bulundu.

Fjfj
İsrail’den Gazzelileri yerinden etmek için yeni bir plan (Independent Arabia – Meryem Ebu Dakka)

Yüzündeki ifadeden kafasının karışık olduğu açıkça anlaşılan Nida, sözlerini şöyle sürdürdü:

“İsrail ordusu Gideon'un Savaş Arabaları planını uygularsa, daha fazla açlık ve daha şiddetli ölüm olsa da tahliye emirlerine uymayacağız ve Refah'a taşınmayacağız.”

Gideon'un Savaş Arabaları planına göre Gazzelilerin İsrail askerlerinin kontrolündeki Refah kentine gitmeleri ve buraya girmeden önce sıkı bir aramadan geçmeleri gerekiyor. Nida ise buna karşı çıkıyor, çünkü yemek yemek için İsrail askerleri tarafından aranmanın, gözaltına alınmanın ve öldürülmenin doğru olmadığına inanıyor.

Refah'a doğru yerinden edilme, yerinden edilmenin kapısı

Nazım ise ailesinin büyük acılar çektiği Gazze Şeridi'nin güneyine sürülme deneyimini tekrarlanmasını istemediğini belirterek, “Bizi Refah'a sürmek isterlerse evlerimizde öleceğiz, bizi aç bırakırlarsa bu sefer yerimizden edilmeyi göze almayacağız. Bence bu (ABD Başkanı Donald) Trump'ın Gazze planını uygulamayı amaçlayan bir plan” yorumunda bulundu.

İsrail ordusunun, onları Mısır-İsrail sınırındaki Refah'ta kıstırmak istediğini söyleyen Nazım, “Refah, Gazze'nin dünyaya açılan kapısı. Trump Gazze'nin boşaltılmasını istediğinden beri Tel Aviv bizi buraya tıkıştırıp sonra da gönüllü ya da zorla yerimizden etmeyi düşünüyor” dedi.

Şarku'l Avsat'ın İsrail resmi televizyon kanalı KAN'dan aktardığı habere göre İsrail Güvenlik Kabinesi, ABD Başkanı Donald Trump'ın planının uygulanması için Refah'a nakledilmeleri ve İsrail'in Ramon Havaalanı’ndan seyahat etmeye zorlanmaları halinde, bölge sakinlerinin gönüllü göçü fikrini desteklemeyi kabul etti.

Kalıcı işgal

Nagham ise Gideon'un Savaş Arabaları planının, Gazze topraklarını kontrol etmenin ve yerinden edilme planının uygulanmasına açılan bir kapı olduğuna şüphe olmadığını vurguladı.

Nagham, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Netanyahu'nun Gazze Şeridi'nin tamamını işgal etmekten ve bir daha çekilmemekten bahsettiğini duydum. Bu, İsrail ordusunun bizi yerimizden etmeyi düşündüğü anlamına geliyor. Bu plan uygulanırsa ne büyük bir lanet olur!”

Gazze Şeridi'ni işgal etme hedefinin savaşın hedeflerinden biri olduğunu söyleyen Nagham, “Görünen o ki, ilan edilen diğer hedeflerin arkasına gizlenen gerçek hedef bu. İsrail ilk kez Gazze Şeridi'ni işgal etmekten açıkça bahsediyor. İsrail ordusu 2,3 milyon insanla başa çıkamayacağı için bizi Gazze Şeridi'nden çıkarmaya çalışacak” ifadelerini kullandı.

Ne Gazze dışına göç etmeyi ne de Gazze içinde yerinden edilmeyi kabul eden Nagham, insani yardımların belirli bölgelere dağıtılmaması ve herhangi bir koşul olmaksızın tüm sivil halka dağıtılması gerektiğini vurguladı.

Jckck
Gazzeliler, Gazze içinde yeniden yerlerinden edilmeye karşılar (Independent Arabia – Meryem Ebu Dakka)

Refah'a gitmeleri ve sonra İsrail ordusunun orada onlara saldırmaları halinde, kendileri için tehlikenin kaçınılmaz olacağını söyleyen Nagham, “Önümüzde deniz ve sadece sınır varken tehlikeli bir durumda olacağız. Planın gönüllü ya da zorunlu göç gibi net hedefleri var ve Gazzelilerin çoğu bu plan uygulanmadan önce savaşın durmasını diliyor” dedi.

İki haftalık bir süre

Pratikte İsrail, Gideon'un Savaş Arabaları planının uygulanmasını esir takası anlaşması müzakerelerinin başarısızlığı ilan edilene kadar erteledi. Hamas'a ABD Başkanı Donald Trump'ın Ortadoğu ziyaretinin sonuna kadar süre tanındı. Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre eğer Hamas, bu sürenin sonunda Mısır'ın önerisini reddederse, İsrail ordusu büyük bir askeri saldırı düzenlemekte tereddüt etmeyecektir.

Gazze'deki hükümetin Medya Ofisi Müdürü İsmail es-Sevabite, yaptığı açıklamada, “Bu plan, Gazze Şeridi'nin resmen yeniden işgal edilmesi, İsrail ordusunun Gazze'de konuşlandırılması, trafiğin düzenlenmesi, maaşların ödenmesi ve Gazzelilerin tedavi edilmesi anlamına geliyor. Bu hiç kolay değil, sorumluluk gerektiriyor. Eğer yapılması kolay olsaydı, İsrail bunu Batı Şeria'da da uygulardı” yorumunda bulundu.

Hamas’ın planla ilgili ilk tepkilerinden biri olarak Siyasi Büro Üyesi Mahmud Merdavi ise şunları söyledi:

“Gazze Şeridi'nin işgali ve halkın sınır dışı edilmesi, sadece bir tehditten ibaret. Hamas olarak uzlaşmaya ve anlaşmaya hazırız, ancak bu kez nihai bir ateşkes sağlanmalı ve İsrail ordusu Gazze Şeridi’nden tamamen çekilmeli.”