Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nde hükümetini kurma müzakereleri makamların dağılımına takıldı

Düğümün devam etmesi, seçimlerin Irak federal hükümeti seçimleri sonrasına ertelenmesi tehdidini doğururken, muhalifler parlamentoyu feshetme girişimlerini arttırdı

KDP lideri Mesud Barzani'nin oğlu IKBY Başkanı Mesud Barzani ile KYB lideri Bafel Talabani arasındaki görüşmeden
KDP lideri Mesud Barzani'nin oğlu IKBY Başkanı Mesud Barzani ile KYB lideri Bafel Talabani arasındaki görüşmeden
TT

Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nde hükümetini kurma müzakereleri makamların dağılımına takıldı

KDP lideri Mesud Barzani'nin oğlu IKBY Başkanı Mesud Barzani ile KYB lideri Bafel Talabani arasındaki görüşmeden
KDP lideri Mesud Barzani'nin oğlu IKBY Başkanı Mesud Barzani ile KYB lideri Bafel Talabani arasındaki görüşmeden

Basim Francis

Geçtiğimiz kasım ayında Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nde (IKBY) yapılan parlamento seçimlerinin üzerinden altı ayı aşkın bir süre geçmesine rağmen, Başbakan Mesrur Barzani ve Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) lideri Bafel Talabani'yi bir araya getiren Süleymaniye’deki zirvenin bile kıramadığı siyasi çıkmaz devam ediyor ve hükümet kurmaya yönelik istişarelerdeki durgunluk da sürüyor. Yasal boşluğun halen devam ettiği bir ortamda, dış faktörlerin etkisi altında taraflar bir çıkış yoluna ulaşmak için sunulan çeşitli senaryolar çerçevesinde anlaşmazlığın niteliği ve karşılıklı taleplere dair soru işaretleri ortaya çıkıyor.

IKBY’de birçok hukuki ve siyasi anlaşmazlıklar nedeniyle yaklaşık iki yıl ertelenen ve ardından geçtiğimiz yıl kasım ayında yapılan seçimlerin sonuçları, Mesut Barzani'nin lideri olduğu Kürdistan Demokrat Partisi'nin (KDP) parlamentodaki 100 sandalyeden 39'unu kazanmasına rağmen parlamento çoğunluğunu (50+1) kaybettiği yeni bir gerçeklikle sonuçlandı. KDP üç azınlık sandalyesi kazanırken, KYB ise iki azınlık sandalyesi daha alarak parlamentodaki sandalye sayısını 23’e çıkardı.

Parlamentoda çoğunluğu elde etmek için gerekli 50+1 formülü, eski yasayı geleneksel rakibinin lehine bir kusur olarak gören KYB tarafından zorlanan ve daha sonra Bağdat'taki Federal Yüksek Mahkeme'nin kararlarıyla çözülen uzun soluklu birtakım anlaşmazlıkların ardından seçim yasasında yapılan bir değişiklikten sonra kararlaştırıldı.

Makamların dağılımı düğümü

Sızdırılan bilgilere göre müzakereler hassas aşamalara ulaştı. Büyük ölçüde makamların, özellikle de önemli bakanlıkların paylaşılması aşamasına gelindi. KYB, IKBY Başkanlığını ve birkaç önemli bakanlığı talep ederken, zayıf yetkileri nedeniyle parlamento başkanlığından vazgeçti. Ancak KDP, KYB’nin bu taleplerini reddediyor.

KDP, bu talepleri, seçimle kazanılan yetkiler dışında kendi nüfuzunu zayıflatmaya yönelik bir girişim olarak görüyor. Makamların paylaşılması mekanizmasının, o makamın önemi doğrultusunda bir puan sistemine göre mi, yoksa makamların başkanlıklar, önemli bakanlıklar ve hizmet bakanlıkları olmak üzere üç seviyede dağıtıldığı bir sistem olan ‘tek sepet’ yöntemine göre mi olacağı ise belirsizliğini koruyor.

KI8OL
KDP ve KYB’nin seçimlere ortak listeyle girme konusunda anlaşması yönünde bir eğilim söz konusu (Sosyal medya platformları)

Zaman daralırken, iki tarafın 30 gün içinde bölgesel bir başkan seçebilmek için mayıs ayı sonlarında yapılacak meclis başkanlığı seçiminden önce anlaşmayı hızlandırması, ardından da hükümet başkanlığı için bir aday belirlemeleri gerekiyor. Bu süreçler, ekonomik krizin yaşandığı, ülke içinde siyasi çıkmazın devam ettiği ve Bağdat ile yaşanan kronik anlaşmazlıklar nedeniyle halkın hoşnutsuzluğunun sürdüğü bir dönemde, önümüzdeki kasım ayında Irak’ta yapılması planlanan federal parlamento seçimlerine hazırlık dönemiyle kesişebilir.

İstişareler ertelendi mi?

KYB lideri Talabani, muhtemelen iki haftadan fazla sürecek bir ziyaret için Washington'a gidiyor. Bu gelişme, müzakerelerin geçici olarak askıya alındığına işaret ediyor. Özellikle de KYB ve KDP’nin Bağdat'la anlaşmazlıkların yaşandığı bölgelerde ortak listeyle seçimlere katılma konusunda anlaşmaya varmak üzere görüşmeler yürüttüğü bir dönemde. Parlamentonun toplanamadığı için feshedilmesi ve federal seçimlerle aynı zamanda erken seçimlere gidilmesi çağrısında bulunan seslerin yükselmesinin yanında, hükümet kurma çalışmalarının federal seçimler sonrasına erteleneceğine dair şüpheleri de arttırıyor. Eski milletvekili Ömer Gulpi bu meseleyi, Federal Yüksek Mahkeme'ye taşıdığını duyurdu.

Müzakerelerde, iki taraftan birinin federal taraftaki pozisyonlar için pazarlık yapılması durumunda kazanımlar sağlayacak hesaplar için anlaşmayı ertelemekten yana olup olmadığı konusunda belirsiz tutumlar hâkim. Siyasi analist Sertip Cevher, başta ABD olmak üzere Batılı ülkelerin iki tarafın adımlarını hızlandırması için baskı uygulandığını, ancak tablonun halen net olmadığını düşünüyor.

dfgthy
İki taraf da ne olacağını görmeyi bekliyor (Sosyal medya platformları)

Durum böyle devam ederse, bu yılın sonlarında yapılması planlanan federal seçimlerin sonrasına ertelenmesi senaryosunun göz ardı edilemeyeceğini söyleyen Cevher’e göre KDP, federal seçimler yaklaşırken kimse oylarını riske atmak istemediğinden ve güçlerin çoğu da çevre ülkelerin hegemonyasının etkisi altında olduğundan, çoğunluğu elde etmek için diğer güçleri birleştiremeyecek.

Dış faktörlerin sonuçları

Bazı gözlemciler seçim sonrası süreci karmaşık olarak nitelendirdiler. Çünkü bu gözlemcilere göre parlamentodaki çoğunluğu kaybeden KDP karar alma araçlarını elinde tutmaya çalışırken, KYB, ‘yönetimde dengenin sağlanması’ için baskı yapıyor. Her iki taraf da Irak sahası ve IKBY üzerinde doğrudan etkileri olduğu için bölgesel ve uluslararası çatışmalarda bir değişiklik olmasını bekliyor.

KDP'nin ABD ve İran arasındaki müzakerelerin sonuçlarına bel bağladığını, çünkü Tahran'ın nüfuzunun azalmasının kendi lehine olduğunu belirten Cevher, gecikmenin devam etmesinin yaklaşan federal seçimlerde KYB’nin lehine olacağına dikkati çekti. KDP’nin önceki formülde olduğu gibi daha geniş yetkilere sahip olmayan bir hükümete yeniden girmenin sonuçlarından çekindiğini ifade eden Cevher’e göre KDP, ABD-İran müzakerelerinin kendi lehine sonuçlanmasını umuyor ve daha önce başkanlık makamı konusunda iki taraf arasında yaşanan anlaşmazlığın tekrarlanmasından kaçınmak için Erbil ve Bağdat'taki makamları tek bir sepette müzakere etmek ve pazarlık yapmak için ertelemeye yönelebilir.

Her iki tarafın yetkilileri, ortaklığın tanımı ve yetkilerin nitelendirilmesi konusunda bir anlaşmaya daha yakın oldukları yönünde iyimserliklerini ifade etseler de KYB liderleri, KDP'yi eski hükümetteki danışman ve uzmanların bakanlara atıfta bulunmasına izin vermediği için eleştirmekten geri durmadılar ve bunu ‘ortaklık kavramının altını oymak’ olarak değerlendirdiler. Ayrıca ‘Başkanı milletvekillerinin elinde bir araç haline getirmekten kaçınmak için' meclis iç tüzüğünde değişiklik yapılması çağrısında bulundular. KDP yetkilileri ise müzakere heyetinin KYB'nin taleplerine ilişkin çekinceleri olduğunu vurguladılar.

Uzlaşmaktan başka seçenek yok

Parlamentodaki çoğunluğa göre seçilme hakkı ilkesi, kilit devlet kurumlarının entegrasyonunu tamamlama konusunda hala homojen olmayan iki parti ile köklü idari bölünmenin mirası göz önüne alındığında, bölgedeki güç paylaşımı için geçerli olmayabilir. Bu bağlamda Kürt siyasi araştırmacı Kemal Cumani, Barzani'nin partisinin, sağlam bir demokratik sistem kriterine göre KYB olmadan da hükümeti kurabileceğini, ancak gerçeğin böyle olmadığını, çünkü Barzani’nin demokratik ilkeleri sadece seçim sonuçlarına göre hükümet kurma konusunda uygulamak istediğini değerlendirdi.

Cumani, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu sistem 1992 yılında eşitlik ilkesi üzerine kurulmuş, daha sonra iki yönetime bölünmüştü. KDP’nin tek taraflı hükümeti, muhalefete dönüşmeyi kabul etmeyecek olan KYB tarafından kesin bir dille reddedilecektir. Dolayısıyla Barzani'nin partisinin önünde, birincisi, Mesrur Barzani'nin bir sonraki hükümetinde eşitlik ilkesini kabul etmek, ikincisi ise iki yönetimli sisteme geri dönmek olmak üzere iki seçenek var.”

ı8ko
Bir sonraki hükümetin ömrü kısa olacak (Independent Arabia)

KYB'nin bu iki seçenek dışında herhangi bir çözümü kabul edeceğini düşünmeyen Cumani’ye göre KYB bunun kendisini zayıflatacağına inanıyor. Çözümün bir partinin diğerine karşı üstünlük kurmasında değil, demokratik iradeye boyun eğmesinde ve bölge halkıyla yeni bir toplumsal sözleşme geliştirmesinde yattığını söyleyen Cumani, aksi takdirde bir sonraki hükümetin zayıf ve kırılgan olacağını vurguladı. Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı analize göre bir sonraki hükümetin özelliklerini şekillendirmede dış aktörlerin rolü göz önüne alındığında, yerel ve uluslararası durumun bir değişimi dayatabileceğini belirten Cumani, ABD, 2003 yılında Irak'ı işgal ettiğinde, ülkeyi demokratikleştirme sloganı altında, özgür medya ve muhalefetin şansını yakaladığı siyasi değişimler ve ilerlemeler yaşandığını, ancak bugün gözle görülür bir gerileme olduğunu söyledi.

Cumani, şöyle devam etti:

“KYB ve KDP, önünde sonunda bir anlaşmaya varacak, ancak herhangi bir anlaşma bahsettiğim seçeneklerden sapmamalı, aksi takdirde bir sonraki hükümetin ömrü kısa olacaktır.”

Sınırlı değişim konusunda anlaşma

Mayıs ayı sonlarında Meclis Başkanlığı seçimi ve başbakanın atanması beklenirken olası senaryo, Washington'ın başını çektiği Batı'nın iki tarafı birbirine yakınlaştırma güdüsüyle desteklenen uzlaşmaya dayalı bir çözüme ulaşılması umuluyor. Mevcut tabloyu bu açıdan okuyan yazar ve siyasi analist Dilşad Enver, “Bölge, biri hükümet kurmak için iki parti arasında, diğeri ise bir blok oluşturmak ya da ortak bir tutum formüle etmek için diğer güçler arasında olmak üzere iki hareketliliğe tanıklık ediyor. Batılı ülkeler iki parti arasındaki anlaşmazlığın derinliğini çok iyi biliyorlar. Ayrıca siyasi düzeydeki özel anlaşmazlıklar çözülmeden herhangi bir anlaşmaya varılamayacağının da farkındalar. Bu durum, Masrur ve Bafel arasında bir anlaşmaya varılacak zemini hazırlamak için uluslararası bir tarafın zorlamasıyla gerçekleşen Süleymaniye’deki son görüşmede de açıkça ortadaydı. İki isim arasındaki ilişki bugün daha net görülüyor. Bu da bir anlaşmaya varmaktan başka seçenekleri olmadığının farkına vardıkları için müzakerelerin devam etmesine katkıda bulundu” şeklinde konuştu.

DEFRGTHYU
Halkın siyasi anlaşmalara yönelik beklentisi (Independent Arabia)

Öte yandan, iki parti dışından siyasetçiler, bir sonraki hükümetin mevcut dosyalar ve krizlerle başa çıkma konusunda selefinden farklı olmayacağına işaret ediyor. Parlamentoda dört sandalye kazanan Ulusal Duruş Hareketi lideri Ali Hama Salih, “İki parti hala (KDP’nin nüfuz sahibi olduğu) Erbil ve (KYB’nin nüfuz sahibi olduğu) Süleymaniye arasındaki bölünmüş yönetimlerin mirasına tutunuyor. Çünkü KDP’li Başkanın, KYB’nin nüfuz alanı içinde bir metre bile yetkisi yok” diyerek durumun aynı kalacağı görüşünü savundu.

Erbil ve Süleymani’ye iki parti arasında, önceden koordinasyon ya da planlama olmadan ürün geçişi olmadığını belirten Salih, başkan yardımcısının KYB'den olması halinde yetkisinin KDP bölgesinde geçersiz olacağını ve aynı durumun diğer bakanlar için de geçerli olduğunu söyledi. Salih, “Peki, her iki parti de mali, askeri ya da idari açıdan kendi bölgesini kontrol ettiği sürece ne üzerinde anlaşmaya varacaklar?” diye sordu.

*Bu analiz Şarku’l Avsat tarafından Independent Arabia’dan çevrilmiştir.     



Gazze ateşkesi: Anlaşmanın imzalanacağına dair sinyaller artıyor

Gazze Şeridi'nin güneyindeki bir mülteci kampına düzenlenen saldırıda yaralanan ve tedavisi altına alınan küçük bir kız çocuğu (AFP)
Gazze Şeridi'nin güneyindeki bir mülteci kampına düzenlenen saldırıda yaralanan ve tedavisi altına alınan küçük bir kız çocuğu (AFP)
TT

Gazze ateşkesi: Anlaşmanın imzalanacağına dair sinyaller artıyor

Gazze Şeridi'nin güneyindeki bir mülteci kampına düzenlenen saldırıda yaralanan ve tedavisi altına alınan küçük bir kız çocuğu (AFP)
Gazze Şeridi'nin güneyindeki bir mülteci kampına düzenlenen saldırıda yaralanan ve tedavisi altına alınan küçük bir kız çocuğu (AFP)

Gazze Şeridi'ndeki ateşkes müzakereleri, arabulucu ABD'nin Gazze Şeridi'nde 60 günlük ateşkes için sunduğu yeni öneriyle yeni bir aşamaya girdi.

ABD Başkanı Donald Trump'ın yaptığı açıklamada, ilk kez Hamas'ın talep ettiği savaşın sona erdirilmesi konusunun tartışılacağı vurgulanırken Hamas’ın öneriyi kabul etmesi gerektiği, aksi takdirde durumun daha da kötüye gideceği belirtildi. Şarku’l Avsat’a konuşan Hamas liderlerinden biri, bu sözlerin müzakerelere ivme kazandırdığını ve ABD tarafından İsrail üzerinde gerçek bir baskısı oluşturulması durumunda bir ateşkes anlaşması imzalanabileceğine dair yeni bir işaret taşıdığını söyledi.

Hamas Hareketi tarafından dün yazılı olarak yapılan basın açıklamasında, arabulucu kardeş ülkelerin, savaşan taraflar arasındaki uçurumun kapatılması, bir çerçeve anlaşmaya varılması ve ciddi müzakerelerin başlatılması için yoğun çaba sarf ettikleri belirtildi. Açıklamada Hamas’ın yüksek sorumluluk bilinciyle hareket ettiğini ve arabulucuların önerilerini tartışmak üzere ulusal istişareler yürüttüğünü, saldırıların sona erdirilmesi, geri çekilmenin sağlanması ve Gazze Şeridi'ndeki halkımızın acil olarak yardım alması için bir anlaşmaya varılması için çalıştığını vurguladı.

gthy
Gazze Şeridi'nin güneyindeki bir mülteci kampına düzenlenen saldırıda ölen Filistinlilerin cenaze töreninde yakınlarını kaybedenlerin gözyaşları ve feryatları (AFP)

Hamas'tan üst düzey bir yetkili dün Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, müzakere masasında, ABD Başkanı Donald Trump'ın Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff’un daha önce önerdiği çerçeve anlaşmasını içeren ve Katar'ın arabuluculuğunda üzerinde değişiklikler yapılan bir öneri olduğunu ve bu önerinin 60 günlük bir ateşkes ve bu süre içinde savaşı tamamen sona erdirecek bir anlaşma sağlanmasını öngördüğünü söyledi.

Hamas’ın İsrail'in Filistinlilere yönelik soykırımını sona erdirecek tüm önerilere açık olduğunu vurgulayan kaynak, Kahire'de bir Hamas heyetinin bulunduğunu belirterek, savaşın tamamen durdurulması, yardımların ulaştırılması ve İsrail'in Gazze'den çekilmesi olmak üzere üç temel talebin yerine getirilmesinin önemine dikkati çekti.

Hamas'ın şu anki tutumunu, Trump'ın Washington'da ABD’li ve İsrailli yetkililerle yaptığı toplantının ardından sosyal medya platformu Truth Social üzerinden yaptığı, “İsrail, 60 günlük ateşkesin tamamlanması için gerekli şartları kabul etti ve bu süre zarfında savaşı sona erdirmek için tüm taraflarla birlikte çalışacağız” şeklindeki açıklamasından sonra sergilemeye başladı.

frgty
İsrail'in Han Yunus'un kuzeyindeki mülteci kampına düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)

Barışı sağlamak için yoğun çaba sarf eden arabulucular Katar ve Mısır’ın bu nihai öneriyi sunacaklarını söyleyen Trump, “Ortadoğu'nun iyiliği için Hamas'ın bu anlaşmayı kabul etmesini umuyorum. Aksi takdirde durum düzelmeyecek, hatta daha da kötüye gidecek” ifadelerini kullandı.

Trump'ın Ortadoğu Özel Temsilcisi Witkoff, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ve Başkan Yardımcısı JD Vance ve İsrail Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer ile bir araya geldi.

İsrail gazetesi Haaretz, İsrailli bir kaynağın Dermer'in yeni öneriye insani yardım ve ateşkes süresince İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nden kademeli olarak çekilmesini öngören maddeyi kabul ettiğini söylediğini bildirdi. Bunu ‘İsrail'in verdiği bir taviz’ olarak değerlendiren kaynak, buna karşın önerinin savaşı sona erdirmek için açık ve net bir taahhüt içermediğinin altını çizdi.

ABD Başkanı Trump salı günü gazetecilere yaptığı açıklamada, önümüzdeki hafta rehinelerin serbest bırakılması karşılığında ateşkes anlaşması sağlanmasını umduğunu söyledi. ABD merkezli haber sitesi Axios'a göre Trump, pazartesi günü Beyaz Saray'da Netanyahu ile görüşecek.

“Temel sorun”

Filistinli siyasi analist ve Hamas uzmanı İbrahim el-Medhun, mevcut bilgilere göre önerinin Hamas liderlerinin sınır dışı edilmesi veya silahlarının toplatılmasına ilişkin açık bir madde içermediğini söyledi. Medhun, “Öneri, ateşkesin sağlanmasına ve aşamalı bir takas anlaşmasının uygulanmasına odaklanıyor. Anlaşma, ilk günlerde sekiz rehinenin serbest bırakılmasıyla başlayacak ve 60’ıncı güne kadar aşamalı olarak devam edecek” dedi.

Ancak Medhun, Hamas’a göre önerinin savaşın kalıcı ve kapsamlı bir şekilde durdurulması için gerçek garantiler sunmaması ve özellikle Gazze Şeridi'ndeki felaketi ele almak için etkili bir insani protokolün uygulanmasını garanti etmemesi temel bir sorun teşkil ediyor.

cdfrgth
Gazze Şeridi'nin orta kesimlerinde yer alan ve yerinden edilmiş kişilerin sığındığı UNRWA'ya ait bir okuldaki yıkımı inceleyen Filistinliler (AFP)

Hamas'ın bu konudaki tutumuna değinen Medhun, Hamas’ın devam eden girişimlere büyük bir ciddiyet ve açıklıkla yaklaşacağını ve anlaşmanın sağlanacağına dair işaretlerin artmasıyla birlikte şartlı bir esneklik sergilediğini düşünüyor. Medhun’a göre bu tutum, iki önceliğe dayanıyor. Bunlardan biri saldırıların tamamen durdurulması, ikincisi ise herhangi bir bahaneyle soykırım ve açlık politikasına geri dönülmeyeceğine dair gerçek garantiler verilmesi ve bunun süre dolduğunda kapsamlı bir anlaşmaya varılamaması durumunda da geçerli olması.

Medhun'a göre Hamas, aşamalı çözümleri kabul etmeye karşı değil, ancak bunun için ‘önce savaşın durdurulması, ardından saldırı sonrası düzenlemelere geçilmesi, şantaj veya askeri baskı yapılmaması’ gibi açık ve kesin şartlar konulması gerektiğini savunuyor.

Washington'ın müzakerelere başlamadan önce savaşın durdurulmasını şart koşarak İran meselesini ele aldığı önceki deneyiminin, bu konuda örnek alınabilecek bir model olduğunu vurgulayan Filistinli siyasi analist, “Bombardıman altında müzakere yapılamaz ve katliamlar devam ederken güven inşa edilemez” dedi.

Trump'ın savaşı sona erdireceğine dair sözleri müzakerelere ivme kazandırsa da bu sözlerin ötesine geçip somut adımlar atılması gerekiyor.

“Fırsat kaçırılmamalı”

İsrail'in tutumu da bu gelişmelerden uzak değildi. ABD Dışişleri Bakanı Gideon Sa'ar dün sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı bir paylaşımda, Gazze Şeridi'nde tutulan rehinelerin serbest bırakılmasını sağlamak amacıyla bir anlaşmaya varılması için ‘bu fırsatın kaçırılmaması’ gerektiğini söyledi. İsrailli Bakan paylaşımında “Halkın ve hükümetin büyük çoğunluğu rehinelerin serbest bırakılmasına yol açacak bir anlaşmayı destekliyor. Böyle bir fırsat kaçırılmamalı” diye yazdı.

Eski muhalefet lideri Yair Lapid, dün X platformundaki hesabından Netanyahu'ya tüm rehineleri geri getirmesini tavsiye ederek, “(Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar) Ben-Gvir ve (Maliye Bakanı Bezalel) Smotrich'in 13 milletvekiline karşı durmak için, rehine anlaşması için 23 milletvekilini güvenlik ağı olarak kullanabilirsiniz. Hepsini şimdi evlerine geri getirmeliyiz” diye seslendi.

İsrail televizyonu Kanal 12’nin aktardığına göre Lapid, Ben-Gvir ve Smotrich'in, Gazze Şeridi'nde ateşkes ve esir takası anlaşmasının imzalanmasını engellemek için hükümet koalisyonu içinde ortak hareket etme niyetinde olduklarını belirtti.

İsrail'de hem iktidar hem de muhalefet tarafından ateşkesin önemi hakkında konuşulurken, medya da bu konuya büyük ilgi gösteriyor. İsrail Yayın Kurumu (IBA), İsrail'e sunulan yeni öneriye göre 60 günlük bir ateşkesin ilan edileceğini, ilk gün sekiz rehinenin serbest bırakılacağını ve 50’nci günde iki rehinenin daha serbest kalacağını aktardı.

Haaretz gazetesi ise, yeni esir takası anlaşması taslağında, 60 günlük ateşkes süresi içinde bir anlaşmaya varılamaması halinde, arabulucuların İsrail ile Hamas arasındaki müzakereleri nihai bir anlaşmaya varılana kadar sürdürmekle yükümlü olacağını belirten bir maddenin yer aldığını doğruladı.

Bu değişiklikler çerçevesinde Medhun, yakında bir anlaşmaya varılması olasılığını dışlamazken, aksine ABD'nin uluslararası bir irade ortaya koyması ve İsrail’e saldırılarını açıkça ve kesin olarak durdurması için baskı yapması halinde, ateşkes anlaşmasına varılmasının her zamankinden daha mümkün olduğunu düşünüyor.

O, topun artık arabulucuların, özellikle de ABD'nin sahasında olduğunu ve onların girişimlerinin sadece bir kriz yönetimi değil, savaşın sona ermesi ve yeni bir dönemin başlaması için bir kapı olduğunu kanıtlamaları gerektiğini düşünüyor.

Topun artık arabulucuların, özellikle de ABD'nin sahasında olduğunu söyleyen Medhun, arabulucuların girişimlerinin sadece bir kriz yönetimi değil, savaşın sona ermesi ve yeni bir dönemin başlaması için aralanacak bir kapı olduğunu kanıtlamaları gerektiğini vurguladı.