"Gideon'un Savaş Arabaları"... Gazzelileri gönüllü veya zorla yerinden etme yönündeki son plan

İsrail'in yeni Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir tarafından sunulan plan, hükümet tarafından olumlu karşılanırken, İsrail, Gazze Şeridi'ni işgal etmeye ve Gazzelilerin tamamını Refah'a gitmeye zorlamak için hazırlanmaya başladı

Gazzeliler Refah'a tıkıştırılmanın Gazze Şeridi'nden çıkarılmaya açılan bir kapı olduğunu düşünüyor (- Meryem Ebu Dakka)
Gazzeliler Refah'a tıkıştırılmanın Gazze Şeridi'nden çıkarılmaya açılan bir kapı olduğunu düşünüyor (- Meryem Ebu Dakka)
TT

"Gideon'un Savaş Arabaları"... Gazzelileri gönüllü veya zorla yerinden etme yönündeki son plan

Gazzeliler Refah'a tıkıştırılmanın Gazze Şeridi'nden çıkarılmaya açılan bir kapı olduğunu düşünüyor (- Meryem Ebu Dakka)
Gazzeliler Refah'a tıkıştırılmanın Gazze Şeridi'nden çıkarılmaya açılan bir kapı olduğunu düşünüyor (- Meryem Ebu Dakka)

İzzettin Ebu Ayşe

Gazzeli Hişam “Yeni askeri operasyonun adı bile dehşet verici, hele İsrail bunu sahada uygularsa çok daha kanlı olacak” ifadelerini kullandı. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Gazze'yi işgal etmek için “Gideon'un Savaş Arabaları” adlı planının uygulanmasını onaylamasını böyle yorumladı.

Hişam, ne zaman savaşın sona erdiğini düşünsek, ölümün farklı şekillerde Gazzelileri beklediğini ve henüz deneyimlemedikleri daha fazla şiddet, ölüm ve açlık olduğunu ve İsrail ordusunun onları adı dahi dehşet verici olan ‘Gideon'un Savaş Arabaları’ planı ile tehdit ettiğini söyledi.

Genelkurmay Başkanı liderliğinde

İsrail'in siyasi ve güvenlik yetkilileri arasında yapılan uzun bir toplantının ardından Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir, kabine üyelerine ‘Gideon'un Savaş Arabaları’ adını verdiği Hamas'ı ortadan kaldırma planını anlattı. Bakanlar bu planı hızla benimseyerek onayladı.

Gideon'un Savaş Arabaları planı, başlıca üç ana kısımdan oluşuyor.  Bunlardan birinci aşama, Gazze nüfusunun büyük bir kesiminin kuzeyden güneydeki Refah kentine göç ettirilmesini, ikinci aşama, Gazze'nin tamamen ve kalıcı olarak işgal edilmesini ve üçüncü aşama ise insani yardımın İsrail ordusunun kontrolü altında sağlanmasını öngörüyor.

İsrail Ordu Sözcüsü Effie Defrin, yaptığı açıklamada, “Refah'ta uyguladığımız formülü Gazze Şeridi’nin diğer bölgelerinde de uygulayacağız. Yeni plan aşamalı olacak ve aylar sürebilir. İsrail güçleri başlangıçta Gazze Şeridi'nin bir bölgesine odaklanacak” dedi. 

Defrin, açıklamasını şöyle sürdürdü:

“Ordu, Golani ve Givati tugaylarını Gazze Şeridi'nde görev yapmak üzere çağırdı. Golani ve Givati tugayları teçhizat, silah ve savaş yöntemleri açısından en güçlü tugaylar. Bu geniş çaplı saldırı Gazze nüfusunun çoğunluğunu Hamas'tan arındırılmış bölgelere gitmeye zorlayacak” ifadelerini kullandı.

Bir korku daha

Gazzeli Nida'ya göre bu plan Gazzelilerin kalplerine daha fazla terör korkusu saldı. Gazzelileri Gazze içinde yerinden etme fikrinin korkunç olduğunu söyleyen Nida, “İsrail ordusu bizi Gazze'nin en güneyine nakletmeyi planlıyor. Bu başlı başına terörün ve aşağılanmanın zirvesi” değerlendirmesinde bulundu.

Fjfj
İsrail’den Gazzelileri yerinden etmek için yeni bir plan (Independent Arabia – Meryem Ebu Dakka)

Yüzündeki ifadeden kafasının karışık olduğu açıkça anlaşılan Nida, sözlerini şöyle sürdürdü:

“İsrail ordusu Gideon'un Savaş Arabaları planını uygularsa, daha fazla açlık ve daha şiddetli ölüm olsa da tahliye emirlerine uymayacağız ve Refah'a taşınmayacağız.”

Gideon'un Savaş Arabaları planına göre Gazzelilerin İsrail askerlerinin kontrolündeki Refah kentine gitmeleri ve buraya girmeden önce sıkı bir aramadan geçmeleri gerekiyor. Nida ise buna karşı çıkıyor, çünkü yemek yemek için İsrail askerleri tarafından aranmanın, gözaltına alınmanın ve öldürülmenin doğru olmadığına inanıyor.

Refah'a doğru yerinden edilme, yerinden edilmenin kapısı

Nazım ise ailesinin büyük acılar çektiği Gazze Şeridi'nin güneyine sürülme deneyimini tekrarlanmasını istemediğini belirterek, “Bizi Refah'a sürmek isterlerse evlerimizde öleceğiz, bizi aç bırakırlarsa bu sefer yerimizden edilmeyi göze almayacağız. Bence bu (ABD Başkanı Donald) Trump'ın Gazze planını uygulamayı amaçlayan bir plan” yorumunda bulundu.

İsrail ordusunun, onları Mısır-İsrail sınırındaki Refah'ta kıstırmak istediğini söyleyen Nazım, “Refah, Gazze'nin dünyaya açılan kapısı. Trump Gazze'nin boşaltılmasını istediğinden beri Tel Aviv bizi buraya tıkıştırıp sonra da gönüllü ya da zorla yerimizden etmeyi düşünüyor” dedi.

Şarku'l Avsat'ın İsrail resmi televizyon kanalı KAN'dan aktardığı habere göre İsrail Güvenlik Kabinesi, ABD Başkanı Donald Trump'ın planının uygulanması için Refah'a nakledilmeleri ve İsrail'in Ramon Havaalanı’ndan seyahat etmeye zorlanmaları halinde, bölge sakinlerinin gönüllü göçü fikrini desteklemeyi kabul etti.

Kalıcı işgal

Nagham ise Gideon'un Savaş Arabaları planının, Gazze topraklarını kontrol etmenin ve yerinden edilme planının uygulanmasına açılan bir kapı olduğuna şüphe olmadığını vurguladı.

Nagham, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Netanyahu'nun Gazze Şeridi'nin tamamını işgal etmekten ve bir daha çekilmemekten bahsettiğini duydum. Bu, İsrail ordusunun bizi yerimizden etmeyi düşündüğü anlamına geliyor. Bu plan uygulanırsa ne büyük bir lanet olur!”

Gazze Şeridi'ni işgal etme hedefinin savaşın hedeflerinden biri olduğunu söyleyen Nagham, “Görünen o ki, ilan edilen diğer hedeflerin arkasına gizlenen gerçek hedef bu. İsrail ilk kez Gazze Şeridi'ni işgal etmekten açıkça bahsediyor. İsrail ordusu 2,3 milyon insanla başa çıkamayacağı için bizi Gazze Şeridi'nden çıkarmaya çalışacak” ifadelerini kullandı.

Ne Gazze dışına göç etmeyi ne de Gazze içinde yerinden edilmeyi kabul eden Nagham, insani yardımların belirli bölgelere dağıtılmaması ve herhangi bir koşul olmaksızın tüm sivil halka dağıtılması gerektiğini vurguladı.

Jckck
Gazzeliler, Gazze içinde yeniden yerlerinden edilmeye karşılar (Independent Arabia – Meryem Ebu Dakka)

Refah'a gitmeleri ve sonra İsrail ordusunun orada onlara saldırmaları halinde, kendileri için tehlikenin kaçınılmaz olacağını söyleyen Nagham, “Önümüzde deniz ve sadece sınır varken tehlikeli bir durumda olacağız. Planın gönüllü ya da zorunlu göç gibi net hedefleri var ve Gazzelilerin çoğu bu plan uygulanmadan önce savaşın durmasını diliyor” dedi.

İki haftalık bir süre

Pratikte İsrail, Gideon'un Savaş Arabaları planının uygulanmasını esir takası anlaşması müzakerelerinin başarısızlığı ilan edilene kadar erteledi. Hamas'a ABD Başkanı Donald Trump'ın Ortadoğu ziyaretinin sonuna kadar süre tanındı. Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre eğer Hamas, bu sürenin sonunda Mısır'ın önerisini reddederse, İsrail ordusu büyük bir askeri saldırı düzenlemekte tereddüt etmeyecektir.

Gazze'deki hükümetin Medya Ofisi Müdürü İsmail es-Sevabite, yaptığı açıklamada, “Bu plan, Gazze Şeridi'nin resmen yeniden işgal edilmesi, İsrail ordusunun Gazze'de konuşlandırılması, trafiğin düzenlenmesi, maaşların ödenmesi ve Gazzelilerin tedavi edilmesi anlamına geliyor. Bu hiç kolay değil, sorumluluk gerektiriyor. Eğer yapılması kolay olsaydı, İsrail bunu Batı Şeria'da da uygulardı” yorumunda bulundu.

Hamas’ın planla ilgili ilk tepkilerinden biri olarak Siyasi Büro Üyesi Mahmud Merdavi ise şunları söyledi:

“Gazze Şeridi'nin işgali ve halkın sınır dışı edilmesi, sadece bir tehditten ibaret. Hamas olarak uzlaşmaya ve anlaşmaya hazırız, ancak bu kez nihai bir ateşkes sağlanmalı ve İsrail ordusu Gazze Şeridi’nden tamamen çekilmeli.”



Gazze’de insani felaket büyüyor: Son 10 günde 20 ev yıkıldı, en az 15 ölü

Gazze Şeridi’ndeki Sivil Savunma Müdürlüğü personeli, cumartesi günü Gazze'deki savaş kurbanlarının cesetlerini arama çalışmaları sırasında Han Yunus'taki bir evin enkazını kaldırıyor. (EPA)
Gazze Şeridi’ndeki Sivil Savunma Müdürlüğü personeli, cumartesi günü Gazze'deki savaş kurbanlarının cesetlerini arama çalışmaları sırasında Han Yunus'taki bir evin enkazını kaldırıyor. (EPA)
TT

Gazze’de insani felaket büyüyor: Son 10 günde 20 ev yıkıldı, en az 15 ölü

Gazze Şeridi’ndeki Sivil Savunma Müdürlüğü personeli, cumartesi günü Gazze'deki savaş kurbanlarının cesetlerini arama çalışmaları sırasında Han Yunus'taki bir evin enkazını kaldırıyor. (EPA)
Gazze Şeridi’ndeki Sivil Savunma Müdürlüğü personeli, cumartesi günü Gazze'deki savaş kurbanlarının cesetlerini arama çalışmaları sırasında Han Yunus'taki bir evin enkazını kaldırıyor. (EPA)

Hasarlı ya da kısmen yıkılmış binalar olmalarına rağmen, çok sayıda Gazzeli başka bir seçenek bulamadığı için bu yapılarda yaşamayı sürdürüyor. Yıkılmak üzere olan duvarlara aldırmayan Gazzeliler, söz konusu binaları, rüzgârın savurduğu, yağmur sularıyla dolan ve en temel güvenli yaşam koşullarından yoksun çadırlara kıyasla daha iyi görüyor.

Son günlerde etkili olan şiddetli rüzgâr ve günlerce süren yoğun yağışlar sırasında, bazı binalar ve evler sakinlerinin üzerine çöktü. Son 10 gün içinde en az 20 bina ve evin yıkıldığı, bu olaylarda 15’ten fazla Filistinlinin hayatını kaybettiği bildirildi. Gazze Şeridi’ndeki Sivil Savunma Müdürlüğü Sözcüsü, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, yeniden imar sürecindeki ‘oyalanmanın’ ciddi sonuçlar doğurabileceği uyarısında bulundu.

Dün şafak vakti, Gazze kentinin kuzeyindeki Şeyh Rıdvan mahallesinde bir bina daha çöktü. Olayda bir erkek, eşi, iki kızı ve daha önce savaş sırasında İsrail bombardımanında babasını ve kardeşlerini kaybetmiş olan torunları hayatını kaybetti. Sivil savunma ekipleri, kısmen hasarlı ve çok katlı olduğu belirtilen binanın enkazından aynı aileden üç kişiyi kurtarmayı başardı.

Son 10 gün içinde yalnızca Şeyh Rıdvan mahallesinde en az altı binanın çöktüğü, Gazze kentinin farklı bölgelerinde de başka bina ve evlerin yıkıldığı belirtildi. Yıkımların büyük bölümünün kentin batı ve kuzey kesimlerinde; en-Nasr Mahallesi, eş-Şati Mülteci Kampı ve Tel el-Heva mahallesi gibi bölgelerde meydana geldiği aktarıldı.

xsdf
Gazze Şeridi’ndeki Sivil Savunma Müdürlüğü personeli, Gazze'deki savaş kurbanlarının cesetlerini arama çalışmaları sırasında Han Yunus'taki bir evin enkazını kaldırıyor. (EPA)

Uzmanlar, İsrail güçlerinin Gazze Şeridi’nin farklı bölgelerinde patlayıcı yüklü araçlar kullanarak gerçekleştirdiği imha operasyonlarının, yapı çatlakları ve çökmelerin artmasındaki başlıca nedenlerden biri olabileceği değerlendirmesinde bulunuyor. Bu operasyonlarda, araçların içine tonlarca patlayıcı yerleştiriliyor ve uzaktan infilak ettiriliyor; ortaya çıkan şiddetli sarsıntıların etkisi kilometrelerce alana yayılıyor ve bazı durumlarda İsrail’in orta kesimlerine kadar ulaşıyor.

Söz konusu operasyonların, geçtiğimiz ekim ayının 10’unda yürürlüğe giren ateşkes anlaşmasına rağmen, sarı hattın her iki tarafında da devam ettiği belirtiliyor.

Barınma merkezleri tehlikeli

Gazze Şeridi’ndeki Sivil Savunma Müdürlüğü Sözcüsü Mahmud Basal, kısmen hasar görmüş olmaları nedeniyle 90’dan fazla binanın çökme riskiyle karşı karşıya olduğunu belirterek, bu binalarda barınacak başka yer bulamayan binlerce Gazzelinin yaşadığını söyledi.

Şarku’l Avsat’a konuşan Basal, sivil savunma ekipleri ile diğer ilgili kurumlara bağlı uzmanların geniş çaplı saha incelemeleri gerçekleştirdiğini, söz konusu binalarda yaşayanlardan tahliye talep edildiğini ve bazı yapılarda oturanların her an çökme riski bulunduğu konusunda uyarıldığını aktardı.

Basal, Sivil Savunma Müdürlüğü’nün imkânlarında ciddi bir yetersizlik yaşandığını, bunun da bina çökmeleri sırasında halka yardım etme kapasitesini olumsuz etkilediğini ifade etti. Özellikle enkaz altından kurtarma çalışmalarında ilkel araçlara bağımlı olunmasının büyük zorluklara yol açtığını vurguladı.

Ayrıca barınma merkezlerinin de şiddetli yağışlar nedeniyle su baskınlarına maruz kaldığını belirten Basal, bu durumun, büyük bölümü zaten hasar görmüş olan söz konusu merkezlerde kalan yerinden edilmiş kişilerin, barınakların herhangi bir bölümünün çökebileceği yönündeki endişelerini artırdığını söyledi.

Basal, Gazze halkına acil yardım ulaştırılması, temel ihtiyaçların karşılanması ve ‘gerçek bir yeniden imar sürecinin başlatılmasına zemin hazırlamak amacıyla’ prefabrik konutların bölgeye sokulması çağrısında bulundu. Yeniden imar dosyasındaki gecikmelerin uzaması halinde daha fazla can kaybının yaşanabileceği uyarısında bulundu.

Diğer yandan Sivil Savunma Müdürlüğü daha önce yaptığı bir çağrıda, İsrail güçlerinin geçmişte hedef aldığı ve ‘yaşamaya elverişsiz, tehlikeli’ olarak sınıflandırılan bina ve evlerin boşaltılmasını istemişti. Kurumdan yapılan açıklamada, ayın 10’unda Gazze’de etkili olmaya başlayan şiddetli yağışlar sonrasında 22 ev ve binanın kısmen ya da tamamen çöktüğü, bu olaylarda 4’ü hâlen enkaz altında kayıp olmak üzere 18 kişinin hayatını kaybettiği bildirildi. İçişleri Bakanlığı ise çöken bina ve ev sayısının 46’ya ulaştığını açıkladı.

Devam eden ihlaller ve çökmekte olan sağlık sistemi

Bu gelişmeler, İsrail’in ateşkes anlaşmasını ihlal etmeye devam etmesiyle aynı döneme denk geliyor. Şucaiyye mahallesinde dün bir insansız hava aracı (İHA) tarafından düzenlenen saldırıda üç Filistinli hayatını kaybetti.

Cumartesi günü ise Gazze’nin doğusundaki et-Tuffah mahallesinde bir barınma merkezine İsrail topçu birlikleri tarafından iki mermi atılması sonucu, aynı aileden yedi kişi hayatını kaybetti. Olay, ailenin bir üyesinin düğün töreni sırasında meydana geldi.

xvdfg
Cumartesi günü Gazze’nin doğusundaki et-Tuffah mahallesinde düzenlenen düğün merasimi sırasında gerçekleşen İsrail saldırısı sonucu hayatını kaybedenlerin cenaze töreninden (AP)

10 Ekim’den bu yana, ateşkesin yürürlüğe girmesinden sonra süregelen İsrail ihlalleri nedeniyle 400’den fazla Filistinli hayatını kaybetti.

Gazze Şeridi’ndeki Sağlık Bakanlığı, insani durumla ilgili yaptığı açıklamada, sağlık sisteminin ‘iki yıl süren savaş ve uygulanan ablukanın ardından ciddi ve benzeri görülmemiş bir tükenme’ yaşadığını bildirdi. Bu durumun, tanı ve tedavi hizmetleri sunma kapasitesinde keskin bir düşüşe, ilaç stokları, tıbbi malzeme ve laboratuvar malzemelerinde ciddi eksikliklere yol açtığı belirtildi.

Bakanlık, temel ilaç listesindeki 321 ilacın stoklarının tükendiğini ve bunun yüzde 52’lik bir açık oranına denk geldiğini açıkladı. Tıbbi sarf malzemelerinde ise 710 ürünün tükenmiş olduğu, eksiklik oranının yüzde 71 olduğu bildirildi. Laboratuvar testleri ve kan bankalarında yaşanan eksiklik oranı ise yüzde 59 olarak kaydedildi.

gth
Gazze şehrindeki bir barınağı hedef alan İsrail hava saldırısında ailesinin diğer üyeleriyle birlikte öldürülen beş aylık erkek kardeşinin cenazesini kucaklayan bir genç (AFP)

Gazze Şeridi’ndeki Sağlık Bakanlığı’nın Eczacılık Dairesi Başkanı Ala Hillis dün düzenlediği basın toplantısında, acil servis ve yoğun bakım hizmetlerindeki eksiklik oranının yüzde 38’e ulaştığını belirtti. Hillis, bu durumun 200 bin hastanın acil servisten, 100 bin hastanın ameliyat hizmetlerinden ve 700 hastanın yoğun bakımdan mahrum kalmasına yol açabileceğini ifade etti.

Hillis, kanser hastalarına yönelik hizmetlerde kullanılan ilaçların yüzde 70’inin temin edilemediğini, mevcut tedavi protokollerinin tamamlanamadığını ve bunun hastalarda sağlık gerilemelerine yol açtığını vurguladı. Eksiklikler nedeniyle bazı hastaların yaşamını yitirdiğini de açıkladı.

Yetkililere acil yardım çağrısında bulunan Hillis, tüm ilgili kurumların ‘tam sorumluluklarını yerine getirerek tıbbi malzemelerin ve sağlık hizmetlerinin sağlanmasını garanti altına alması’ gerektiğini belirtti.


El-Alimi, Geçiş Konseyi’ni bilgelik ve diyaloğa öncelik vermeye çağırdı

Yemen Cumhurbaşkanlığı Liderlik Konseyi Başkanı Reşad el-Alimi (hükümet medyası
Yemen Cumhurbaşkanlığı Liderlik Konseyi Başkanı Reşad el-Alimi (hükümet medyası
TT

El-Alimi, Geçiş Konseyi’ni bilgelik ve diyaloğa öncelik vermeye çağırdı

Yemen Cumhurbaşkanlığı Liderlik Konseyi Başkanı Reşad el-Alimi (hükümet medyası
Yemen Cumhurbaşkanlığı Liderlik Konseyi Başkanı Reşad el-Alimi (hükümet medyası

Yemen Cumhurbaşkanlığı Liderlik Konseyi Başkanı Reşad el-Alimi, dün Güney Geçiş Konseyi'ndeki ortaklara "akıllı davranma ve diyalog dilini önceliklendirme" çağrısında bulundu.

Cumhurbaşkanlığı Ofisi'nden bir kaynak, el-Alimi'nin ayrıca "Yemen halkını ve bölgesel ve uluslararası güvenliği eşi görülmemiş tehditlerden koruma ve Suudi liderliğindeki koalisyonun desteğiyle son yıllarda elde edilen kazanımlardan, özellikle de Güney'in haklı davasının kazanımlarından vazgeçmeme" çağrısında bulunduğunu açıkladı.

Kaynak, Cumhurbaşkanlığı Liderlik Konseyi Başkanı'nın "karar alma birliğini zayıflatan veya anayasal çerçeve ve geçiş dönemi için belirlenen referans şartlarının dışında herhangi bir politika dayatmaya çalışan her türlü ihlale karşı tüm yasal ve idari tedbirlerin alınması" talimatını verdiğini ifade etti.

“Cumhurbaşkanlığı Liderlik Konseyi tarafından temsil edilen meşru siyasi liderlik, devletin en üst siyasi pozisyonlarını belirleme yetkisine sahip tek kuruluştur. Bu nedenle, gücü kötüye kullanmak, resmi konumunu veya unvanını siyasi kazanç elde etmek için kullanmak, anayasanın ve hukukun ciddi bir ihlalidir” vurgusunda bulundu.

Şarku’l Avsat’ın ulaştığı kaynak ayrıca el-Alimi'nin "tüm siyasi bileşenleri ve Yemen halkının evlatlarını ulusal devlet projesi etrafında birleşmeye, devlet kurumlarını yeniden kurma, İran rejimi tarafından desteklenen terörist Husi milislerinin darbesini önleme ve insani acılara son verme mücadelesine tüm enerjilerini seferber etmeye" çağırdığını belirtti.


Faysal bin Ferhan ve Safadi bölgesel ve uluslararası gelişmeleri ele aldılar

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı, Riyad'da Ürdünlü mevkidaşı ile yaptığı görüşmede (SPA)
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı, Riyad'da Ürdünlü mevkidaşı ile yaptığı görüşmede (SPA)
TT

Faysal bin Ferhan ve Safadi bölgesel ve uluslararası gelişmeleri ele aldılar

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı, Riyad'da Ürdünlü mevkidaşı ile yaptığı görüşmede (SPA)
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı, Riyad'da Ürdünlü mevkidaşı ile yaptığı görüşmede (SPA)

Ürdün Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanı Dr. Ayman Safadi, resmi bir ziyaret için Riyad'a geldi.

Riyad'daki Kral Halid Uluslararası Havalimanı'na varışında, kendisini Dışişleri Bakan Yardımcısı Mühendis Velid bin Abdulkerim el-Hureyci karşıladı.

sdfr
Suudi Arabistan Dışişleri Bakan Yardımcısı, Ürdün Dışişleri Bakanı'nın Riyad'a gelişi sırasında kendisini karşılarken (SPA)

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Suudi Arabistan Dışişleri Bakan Yardımcısı, Ürdün Dışişleri Bakanı'nın Riyad'a gelişi sırasında kendisini karşılarken (SPA)Prens Faysal bin Ferhan bin Abdullah, dün Riyad'da Ürdün Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri ve Gurbetçiler İşleri Bakanı Ayman Safadi'yi kabul etti.

Görüşmede, iki ülke arasındaki kardeşlik ve tarihi ilişkiler gözden geçirildi ve çeşitli alanlarda ortak iş birliğini geliştirme fırsatları ele alındı.

ght
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı, Riyad'da Ürdünlü mevkidaşıyla yaptığı görüşme sırasında (SPA)

Bölgesel ve uluslararası alandaki son gelişmeler ve bunlara ilişkin çabaların koordinasyonu da görüşüldü.