"Gideon'un Savaş Arabaları"... Gazzelileri gönüllü veya zorla yerinden etme yönündeki son plan

İsrail'in yeni Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir tarafından sunulan plan, hükümet tarafından olumlu karşılanırken, İsrail, Gazze Şeridi'ni işgal etmeye ve Gazzelilerin tamamını Refah'a gitmeye zorlamak için hazırlanmaya başladı

Gazzeliler Refah'a tıkıştırılmanın Gazze Şeridi'nden çıkarılmaya açılan bir kapı olduğunu düşünüyor (- Meryem Ebu Dakka)
Gazzeliler Refah'a tıkıştırılmanın Gazze Şeridi'nden çıkarılmaya açılan bir kapı olduğunu düşünüyor (- Meryem Ebu Dakka)
TT

"Gideon'un Savaş Arabaları"... Gazzelileri gönüllü veya zorla yerinden etme yönündeki son plan

Gazzeliler Refah'a tıkıştırılmanın Gazze Şeridi'nden çıkarılmaya açılan bir kapı olduğunu düşünüyor (- Meryem Ebu Dakka)
Gazzeliler Refah'a tıkıştırılmanın Gazze Şeridi'nden çıkarılmaya açılan bir kapı olduğunu düşünüyor (- Meryem Ebu Dakka)

İzzettin Ebu Ayşe

Gazzeli Hişam “Yeni askeri operasyonun adı bile dehşet verici, hele İsrail bunu sahada uygularsa çok daha kanlı olacak” ifadelerini kullandı. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Gazze'yi işgal etmek için “Gideon'un Savaş Arabaları” adlı planının uygulanmasını onaylamasını böyle yorumladı.

Hişam, ne zaman savaşın sona erdiğini düşünsek, ölümün farklı şekillerde Gazzelileri beklediğini ve henüz deneyimlemedikleri daha fazla şiddet, ölüm ve açlık olduğunu ve İsrail ordusunun onları adı dahi dehşet verici olan ‘Gideon'un Savaş Arabaları’ planı ile tehdit ettiğini söyledi.

Genelkurmay Başkanı liderliğinde

İsrail'in siyasi ve güvenlik yetkilileri arasında yapılan uzun bir toplantının ardından Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir, kabine üyelerine ‘Gideon'un Savaş Arabaları’ adını verdiği Hamas'ı ortadan kaldırma planını anlattı. Bakanlar bu planı hızla benimseyerek onayladı.

Gideon'un Savaş Arabaları planı, başlıca üç ana kısımdan oluşuyor.  Bunlardan birinci aşama, Gazze nüfusunun büyük bir kesiminin kuzeyden güneydeki Refah kentine göç ettirilmesini, ikinci aşama, Gazze'nin tamamen ve kalıcı olarak işgal edilmesini ve üçüncü aşama ise insani yardımın İsrail ordusunun kontrolü altında sağlanmasını öngörüyor.

İsrail Ordu Sözcüsü Effie Defrin, yaptığı açıklamada, “Refah'ta uyguladığımız formülü Gazze Şeridi’nin diğer bölgelerinde de uygulayacağız. Yeni plan aşamalı olacak ve aylar sürebilir. İsrail güçleri başlangıçta Gazze Şeridi'nin bir bölgesine odaklanacak” dedi. 

Defrin, açıklamasını şöyle sürdürdü:

“Ordu, Golani ve Givati tugaylarını Gazze Şeridi'nde görev yapmak üzere çağırdı. Golani ve Givati tugayları teçhizat, silah ve savaş yöntemleri açısından en güçlü tugaylar. Bu geniş çaplı saldırı Gazze nüfusunun çoğunluğunu Hamas'tan arındırılmış bölgelere gitmeye zorlayacak” ifadelerini kullandı.

Bir korku daha

Gazzeli Nida'ya göre bu plan Gazzelilerin kalplerine daha fazla terör korkusu saldı. Gazzelileri Gazze içinde yerinden etme fikrinin korkunç olduğunu söyleyen Nida, “İsrail ordusu bizi Gazze'nin en güneyine nakletmeyi planlıyor. Bu başlı başına terörün ve aşağılanmanın zirvesi” değerlendirmesinde bulundu.

Fjfj
İsrail’den Gazzelileri yerinden etmek için yeni bir plan (Independent Arabia – Meryem Ebu Dakka)

Yüzündeki ifadeden kafasının karışık olduğu açıkça anlaşılan Nida, sözlerini şöyle sürdürdü:

“İsrail ordusu Gideon'un Savaş Arabaları planını uygularsa, daha fazla açlık ve daha şiddetli ölüm olsa da tahliye emirlerine uymayacağız ve Refah'a taşınmayacağız.”

Gideon'un Savaş Arabaları planına göre Gazzelilerin İsrail askerlerinin kontrolündeki Refah kentine gitmeleri ve buraya girmeden önce sıkı bir aramadan geçmeleri gerekiyor. Nida ise buna karşı çıkıyor, çünkü yemek yemek için İsrail askerleri tarafından aranmanın, gözaltına alınmanın ve öldürülmenin doğru olmadığına inanıyor.

Refah'a doğru yerinden edilme, yerinden edilmenin kapısı

Nazım ise ailesinin büyük acılar çektiği Gazze Şeridi'nin güneyine sürülme deneyimini tekrarlanmasını istemediğini belirterek, “Bizi Refah'a sürmek isterlerse evlerimizde öleceğiz, bizi aç bırakırlarsa bu sefer yerimizden edilmeyi göze almayacağız. Bence bu (ABD Başkanı Donald) Trump'ın Gazze planını uygulamayı amaçlayan bir plan” yorumunda bulundu.

İsrail ordusunun, onları Mısır-İsrail sınırındaki Refah'ta kıstırmak istediğini söyleyen Nazım, “Refah, Gazze'nin dünyaya açılan kapısı. Trump Gazze'nin boşaltılmasını istediğinden beri Tel Aviv bizi buraya tıkıştırıp sonra da gönüllü ya da zorla yerimizden etmeyi düşünüyor” dedi.

Şarku'l Avsat'ın İsrail resmi televizyon kanalı KAN'dan aktardığı habere göre İsrail Güvenlik Kabinesi, ABD Başkanı Donald Trump'ın planının uygulanması için Refah'a nakledilmeleri ve İsrail'in Ramon Havaalanı’ndan seyahat etmeye zorlanmaları halinde, bölge sakinlerinin gönüllü göçü fikrini desteklemeyi kabul etti.

Kalıcı işgal

Nagham ise Gideon'un Savaş Arabaları planının, Gazze topraklarını kontrol etmenin ve yerinden edilme planının uygulanmasına açılan bir kapı olduğuna şüphe olmadığını vurguladı.

Nagham, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Netanyahu'nun Gazze Şeridi'nin tamamını işgal etmekten ve bir daha çekilmemekten bahsettiğini duydum. Bu, İsrail ordusunun bizi yerimizden etmeyi düşündüğü anlamına geliyor. Bu plan uygulanırsa ne büyük bir lanet olur!”

Gazze Şeridi'ni işgal etme hedefinin savaşın hedeflerinden biri olduğunu söyleyen Nagham, “Görünen o ki, ilan edilen diğer hedeflerin arkasına gizlenen gerçek hedef bu. İsrail ilk kez Gazze Şeridi'ni işgal etmekten açıkça bahsediyor. İsrail ordusu 2,3 milyon insanla başa çıkamayacağı için bizi Gazze Şeridi'nden çıkarmaya çalışacak” ifadelerini kullandı.

Ne Gazze dışına göç etmeyi ne de Gazze içinde yerinden edilmeyi kabul eden Nagham, insani yardımların belirli bölgelere dağıtılmaması ve herhangi bir koşul olmaksızın tüm sivil halka dağıtılması gerektiğini vurguladı.

Jckck
Gazzeliler, Gazze içinde yeniden yerlerinden edilmeye karşılar (Independent Arabia – Meryem Ebu Dakka)

Refah'a gitmeleri ve sonra İsrail ordusunun orada onlara saldırmaları halinde, kendileri için tehlikenin kaçınılmaz olacağını söyleyen Nagham, “Önümüzde deniz ve sadece sınır varken tehlikeli bir durumda olacağız. Planın gönüllü ya da zorunlu göç gibi net hedefleri var ve Gazzelilerin çoğu bu plan uygulanmadan önce savaşın durmasını diliyor” dedi.

İki haftalık bir süre

Pratikte İsrail, Gideon'un Savaş Arabaları planının uygulanmasını esir takası anlaşması müzakerelerinin başarısızlığı ilan edilene kadar erteledi. Hamas'a ABD Başkanı Donald Trump'ın Ortadoğu ziyaretinin sonuna kadar süre tanındı. Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre eğer Hamas, bu sürenin sonunda Mısır'ın önerisini reddederse, İsrail ordusu büyük bir askeri saldırı düzenlemekte tereddüt etmeyecektir.

Gazze'deki hükümetin Medya Ofisi Müdürü İsmail es-Sevabite, yaptığı açıklamada, “Bu plan, Gazze Şeridi'nin resmen yeniden işgal edilmesi, İsrail ordusunun Gazze'de konuşlandırılması, trafiğin düzenlenmesi, maaşların ödenmesi ve Gazzelilerin tedavi edilmesi anlamına geliyor. Bu hiç kolay değil, sorumluluk gerektiriyor. Eğer yapılması kolay olsaydı, İsrail bunu Batı Şeria'da da uygulardı” yorumunda bulundu.

Hamas’ın planla ilgili ilk tepkilerinden biri olarak Siyasi Büro Üyesi Mahmud Merdavi ise şunları söyledi:

“Gazze Şeridi'nin işgali ve halkın sınır dışı edilmesi, sadece bir tehditten ibaret. Hamas olarak uzlaşmaya ve anlaşmaya hazırız, ancak bu kez nihai bir ateşkes sağlanmalı ve İsrail ordusu Gazze Şeridi’nden tamamen çekilmeli.”



Iraklı gruplar, silahların devletin elinde sınırlandırılması çağrısına katıldı

Bağdat'taki Halk Seferberlik Güçleri (Haşdi Şabi) unsurları tarafından düzenlenen bir tören (DPA)
Bağdat'taki Halk Seferberlik Güçleri (Haşdi Şabi) unsurları tarafından düzenlenen bir tören (DPA)
TT

Iraklı gruplar, silahların devletin elinde sınırlandırılması çağrısına katıldı

Bağdat'taki Halk Seferberlik Güçleri (Haşdi Şabi) unsurları tarafından düzenlenen bir tören (DPA)
Bağdat'taki Halk Seferberlik Güçleri (Haşdi Şabi) unsurları tarafından düzenlenen bir tören (DPA)

Iraklı milis gruplarının liderleri son günlerde silahların devletin elinde sınırlandırılması çağrısı yapmaya başladı. Bu gelişme, yerel düzeyde sürpriz, soru işaretleri ve eleştirileri beraberinde getirdi. Zira söz konusu isimler, kısa süre öncesine kadar direniş eksenine mensup oldukları gerekçesiyle silahlarını açıkça sergiliyor, devlete meydan okuyor; ABD karşıtlığını vurgulayarak Amerikan güçlerinin Irak’tan çekilmesini talep ediyordu.

Yerel analizlerde bu olgu, Irak’taki Amerikan baskıları, olası bölgesel dönüşümler ve bu grupların yeni parlamentoda sandalye kazanmalarının ardından siyasi alana yönelme arayışlarıyla ilişkilendiriliyor.

Diğer yandan Ulusal Hikmet Hareketi lideri Ammar el-Hekim’in çağrısına ek olarak, son iki gün içinde ABD’nin yaptırım ve terör listesinde yer alan, fraksiyonlarla bağlantılı üç tanınmış isimden de silahların devletin elinde sınırlandırılması yönünde çağrılar geldi.

Üç grup

Bu isimlerin başında, yaklaşık 27 sandalyeyle parlamentoda güçlü bir varlık elde eden Asaib Ehli’l Hak Hareketi Genel Sekreteri Kays el-Hazali geliyor. Hazali cuma günü yaptığı açıklamada, “Silahların devletin elinde sınırlandırılmasına inanıyoruz ve bunu gerçekçi adımlarla hayata geçirmek için çalışacağız” dedi. Aynı yönde açıklamalar, Ensarullah el-Evfiya Hareketi Genel Sekreteri Haydar el-Garavi ile İmam Ali Tugayları lideri Şibl ez-Zeydi’den de geldi.

Üç grubun liderlerini ortak paydada buluşturan unsurlar, Şii Koordinasyon Çerçevesi güçleri çatısı altında yer almaları ve ABD’nin terör listesinde bulunmaları olarak öne çıkıyor. Bu durum, söz konusu isimlerin, silahlı gruplara mensup unsurların yeni kurulacak hükümette yer almasına karşı çıkan Washington’a yönelik siyasi manevra arayışında oldukları yorumlarını güçlendiriyor.

Irak’ta en yüksek yargı organının başkanı dün yaptığı açıklamada, silahların devletin elinde sınırlandırılması konusunda silahlı grupların liderlerinin iş birliğine onay verdiğini duyurdu.

Yüksek Yargı Konseyi Başkanı Faik Zeydan, yayımladığı açıklamada, ‘hukukun üstünlüğünün sağlanması, silahların devletin elinde sınırlandırılması ve askeri çalışmaya duyulan ulusal ihtiyacın ortadan kalkmasının ardından siyasi faaliyete geçilmesi’ yönündeki tavsiyesine olumlu yanıt verdikleri için ‘kardeş fraksiyon liderlerine’ teşekkür etti.

Washington'ın ciddiyeti

İslamcı gruplar üzerine çalışan araştırmacı Nizar Haydar, fraksiyon liderlerinin silahların devletin elinde sınırlandırılmasına yönelik çağrılarının, ‘Şii güçler ve tüm fraksiyonların, fraksiyonları içeren yeni bir hükümetle anlaşmayı reddeden Amerikan tutumunun ciddiyetini hissetmeye başlamasından’ kaynaklandığına inanıyor.

Haydar, Şarku’l Avsat’a yaptığı değerlendirmede, “Fraksiyonlar, ABD’nin Irak Özel Temsilcisi Mark Savaya’nın Bağdat’a gelmesinden önce Washington’a iyi niyetlerini kanıtlamak için şu sıralar zamanla yarışıyor” ifadesini kullandı.

Haydar, silahlı fraksiyonları iki gruba ayırıyor. İlk grup, siyasi ve seçim sürecine çeşitli aşamalarda dahil olan, son olarak da son parlamento seçimlerine katılan ve geçmiş hükümetlerde bir ya da daha fazla bakanla temsil edilen fraksiyonlardan oluşuyor. Bu gruplar, devlet otoritesi dışında silahlı bir güç olmaktan çıkarak, güvenlik başta olmak üzere devlet kurumlarının bir parçası haline gelmeyi hedefliyor.

Haydar’a göre bu ilk grup, ‘uluslararası ve bölgesel toplum nezdinde, özellikle de ABD’de kabul görmek amacıyla bugün silahların devlet elinde sınırlandırılmasını savunan kesim’ olarak öne çıkıyor.

İkinci grup ise son parlamento seçimlerine katılmış olmalarına rağmen kendilerini hâlâ siyasi sürecin içinde görmeyen, ‘direniş’ söylemini kullanmaya devam eden ve devlete tam entegrasyonunu ilan etmeden önce mümkün olan en büyük siyasi, mali ve güvenlik kazanımlarını elde etmeye çalışan fraksiyonlardan oluşuyor.

Aşamalı taktik

Siyasi Düşünce Merkezi Başkanı İhsan eş-Şemmeri de ABD’nin fraksiyonlar üzerindeki baskısının önem ve etkisi konusunda aynı görüşü paylaşıyor ve bu baskının, söz konusu grupları devlet çerçevesi dışında silah taşımaktan vazgeçtiklerini açıklamaya zorladığını belirtiyor.

Şemmeri, Şarku’l Avsat’a yaptığı değerlendirmede, “Silahsızlanma çağrıları; ABD’nin silahların dağıtılması ve devlet ile silahlı kuvvetler başkomutanının denetimi altında toplanması yönündeki şartlarıyla ve Savaya’nın Irak’a gelişinin yaklaşmasıyla eşzamanlı olması bakımından ele alınmalı” dedi.

Bu çağrıların aynı zamanda yeni hükümetin kurulmasına yönelik müzakerelerin zamanlamasıyla da bağlantılı olduğunu ifade eden Şemmeri, “Bu gruplar, ABD’nin bu yöndeki itirazlarının boyutunu bilerek yeni hükümete dahil olmayı hedefliyor” değerlendirmesinde bulundu.

defrt
Ketaib Hizbullah üyeleri, Eylül 2024'te Bağdat'ta düzenlenen bir geçit töreninde (Reuters)

Şemmeri, söz konusu çıkışların, ‘ABD’nin bu tür çağrılara vereceği tepkiyi ölçmeyi amaçlayan geçici ve taktiksel bir bağlamda’ gündeme gelmiş olabileceğini, aynı zamanda bu fraksiyonların Washington ile doğrudan müzakerelere girmesi için bir kapı aralayabileceğini de dile getirdi.

Iraklı fraksiyonların çağrılarının, Hizbullah’ın söyleminden bağımsız ele alınamayacağını vurgulayan Şemmeri, bu tutumun Hizbullah’ın silahsızlanmaya ilişkin şartlarıyla örtüştüğünü belirterek, “Amaç, silahsızlanma sürecinin ABD ve dış baskıların sonucu değil, yerel ve iç düzenlemelerin bir parçası gibi görünmesini sağlamak” dedi.


Trump intikam alıyor: Suriye'de DEAŞ'a ait 70 hedef vuruldu

ABD askerleri, cuma günü Suriye'deki DEAŞ hedeflerine saldırmak üzere havalanmadan önce bir F-15E savaş uçağına mühimmat yüklüyor (AFP)
ABD askerleri, cuma günü Suriye'deki DEAŞ hedeflerine saldırmak üzere havalanmadan önce bir F-15E savaş uçağına mühimmat yüklüyor (AFP)
TT

Trump intikam alıyor: Suriye'de DEAŞ'a ait 70 hedef vuruldu

ABD askerleri, cuma günü Suriye'deki DEAŞ hedeflerine saldırmak üzere havalanmadan önce bir F-15E savaş uçağına mühimmat yüklüyor (AFP)
ABD askerleri, cuma günü Suriye'deki DEAŞ hedeflerine saldırmak üzere havalanmadan önce bir F-15E savaş uçağına mühimmat yüklüyor (AFP)

Başkan Donald Trump, geçen cumartesi günü Suriye çölündeki Palmira'da bir aşırılıkçı tarafından düzenlenen saldırıda üç Amerikalının (iki asker ve bir tercüman) öldürülmesinin ardından DEAŞ'a karşı misilleme tehdidini yerine getirdi. ABD hava saldırıları, cuma sabahı erken saatlerde Deyrizor, Hums ve Rakka çöllerindeki 70 DEAŞ mevzisini hedef aldı. Yaklaşık beş saat süren baskınlara uçaklar, helikopterler ve HIMARS roketatarları katıldı. Ürdün de uçaklarının saldırıya katıldığını açıkladı.

Trump cuma günü “çok güçlü bir misilleme saldırısı”ndan bahsederken, ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth, “ABD güçleri, DEAŞ savaşçılarını, altyapısını ve silah depolarını ortadan kaldırmak için Suriye'de Hawkeye Operasyonuna başladı” diyerek, operasyonu üç Amerikalının ölümüne yol açan Palmira saldırısının ardından “misilleme ilanı” olarak nitelendirdi.

Şarku’kul Avsat’ın görüştüğü Şam'daki Suriye Savunma Bakanlığına yakın kaynaklar, ABD saldırılarının süresiz olabileceğini ve günlerce devam edebileceğini söyledi.


Selam: Silahlar yakında Litani ve Evveli nehirleri arasındaki bölgeyle sınırlı kalacak

Başbakan Nevvaf Selam, Mekanizma Komitesi'ndeki Lübnan heyetinin başkanı Simon Karam'ı kabul etti, (Başbakanlık Ofisi)
Başbakan Nevvaf Selam, Mekanizma Komitesi'ndeki Lübnan heyetinin başkanı Simon Karam'ı kabul etti, (Başbakanlık Ofisi)
TT

Selam: Silahlar yakında Litani ve Evveli nehirleri arasındaki bölgeyle sınırlı kalacak

Başbakan Nevvaf Selam, Mekanizma Komitesi'ndeki Lübnan heyetinin başkanı Simon Karam'ı kabul etti, (Başbakanlık Ofisi)
Başbakan Nevvaf Selam, Mekanizma Komitesi'ndeki Lübnan heyetinin başkanı Simon Karam'ı kabul etti, (Başbakanlık Ofisi)

Lübnan Başbakanı Nevvaf Selam, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, ordunun silahlanmayı kısıtlama planının ikinci aşamasının, yakında başlayacak şekilde, güneyde Litani Nehri ile kuzeyde Evveli Nehri kıyıları arasında, üçüncü aşamasının Beyrut ve Lübnan Dağı'nda, dördüncü aşamasının Bekaa Vadisi'nde ve sonrasında da diğer bölgelerde uygulanacağını belirtti.

Selam, Lübnan askeri kurumunun yaptıklarının, Litani Nehri'nin güneyinden güney sınırlarına kadar uzanan bölge üzerinde devlet otoritesinin tam anlamıyla genişlemesine yol açtığını, ancak İsrail'in işgal ettiği noktalardan derhal çekilmesi gerektiğini ifade etti.

Cumhurbaşkanı Selam, Bakanlar Kurulu'nun yeni yılın başında ilk aşamayı değerlendirmek üzere toplanacağını belirtirken, İsrail'in karşılıklı adımlar atması, saldırılarını durdurması ve ateşkes kararını ihlal etmesinin engellemesi gerektiğinin altını çizdi. Ancak Selam, bunun Lübnan'ın silah kontrol planının ikinci aşamasına geçmesini engellemeyeceğine inandığını belirtti. İkinci aşama, Litani Nehri'nin kuzeyinden Evveli Nehri bölgesine kadar uzanan nispeten geniş bir alanı kapsıyor.