WSJ: Hizbullah'ın Beyrut Havalimanı'ndaki altın kaçakçılığı girişimi engellendi, onlarca çalışan işten çıkarıldı
Beyrut Refik Hariri Uluslararası Havalimanı'ndaki yolcular (AP)
Wall Street Journal'ın (WSJ) Lübnanlı üst düzey askeri yetkililere dayandırdığı haberine göre, Beyrut Refik Hariri Uluslararası Havalimanı'nda çalışan onlarca kişi Hizbullah mensubu oldukları şüphesiyle işten çıkarıldı ve havalimanı üzerinden örgüte 22 kilogramdan fazla altın kaçırma girişimi engellendi.
WSJ, Lübnanlı yetkililerin Hizbullah'ın ülke üzerindeki hakimiyetini gevşetmeye çalıştığını ve bunun örgütün yıllardır kaçakçılık kanalı ve ülkedeki hakimiyetinin bir sembolü olarak kullandığı havaalanında başladığını bildirdi.
Lübnan Başbakanı Nevvaf Selam, “Kaçakçılar gözaltına alındı ve şimdi yasal prosedürler uygulanıyor” dedi.
Hizbullah'ı destekleyen İran'dan yapılan birçok uçuş şubat ayından bu yana askıya alındı.
Üst düzey bir güvenlik yetkilisi, yetkililerin havalimanına yapay zekâ destekli yeni gözetleme teknolojileri kurduğunu söyledi.
Bu revizyon, Hizbullah'ın etkisini ve gelir kaynaklarını azaltmaya yönelik daha geniş çaplı bir çabanın parçası. Lübnan Başbakanı Selam WSJ’ye yaptığı açıklamada, “Farkı hissedebilirsiniz. Lübnan'ın modern tarihinde ilk kez kaçakçılık konusunda daha iyi durumdayız” ifadelerini kullandı.
Lübnan dış dünya ile bağlantısını Refik Hariri Uluslararası Havalimanı'ndan sağlıyor. Hizbullah'ın havalimanı üzerinde süregelen nüfuzu, burayı, İran'ın Hizbullah'a nakit ikmali yapmak için havalimanını kullandığından şikâyet eden İsrail'in saldırılarına açık hale getirdi.
Havalimanını geri alma hamleleri, Lübnan ordusunun Beyrut'un kasım ayında Tel Aviv'le üzerinde anlaştığı ateşkesin temel şartlarından biri olan Güney Lübnan'daki Hizbullah mevzilerini ve silah depolarını dağıtma konusunda ilerleme kaydettiği bir dönemde geldi.
ABD'li ve İsrailli askeri yetkililer, Lübnan hükümetinin Hizbullah'ın güneydeki limanlar ve silahlar üzerindeki kontrolünü sınırlandırmak için attığı adımlardan memnuniyet duyduklarını ifade etseler de daha yapılacak çok iş olduğunu söylüyorlar. ABD'li yetkililer Lübnan'ın yeni teknokrat liderliği altında daha fazla devlet kontrolü konusunda ihtiyatlı bir iyimserlik içinde olduklarını ifade ettiler.
Ateşkesi denetleyen uluslararası komitenin üyesi olan üst düzey bir ABD'li yetkili şunları söyledi: “Burada umutlanmak için bir neden var. Sadece altı ya da yedi ay oldu ve geçen kasım ayında ulaşılabileceğinden emin olmadığım bir noktaya ulaştık.”
Üst düzey bir güvenlik yetkilisi, Lübnan emniyetinin kısa bir süre önce havalimanı üzerinden Hizbullah'a 22 kilogramdan fazla altın kaçırma girişimini engellediğini bildirdi. Militan örgütün üyeleri para getirmek için havalimanını kullanmakta zorlandıklarını kabul ettiler. Hizbullah şu anda taahhütlerini finanse etmekte zorlanıyor. Örgüt, aralık ayında Beşşar Esed'in devrilmesinden sonra İran'dan Suriye'ye uzanan ana silah kaçakçılığı rotalarını kaybetti.
Lübnanlı yetkililerin baskıları başlamadan önce Hizbullah, sahadaki personeli ve parlamentodaki büyük bloğu sayesinde Beyrut Havalimanı’nda önemli bir nüfuza sahipti ve bu sayede reform çabalarını engelleyebiliyordu. Havalimanının güvenliğini sağlamak, devlet kontrolünü sağlamlaştırmaya çalışan hükümetin en önemli önceliklerinden biri. Geçtiğimiz şubat ayında ordu, Lübnanlı yetkililerin bir İran uçağının inişine izin vermemesini protesto etmek için havalimanına giden yolları kapatan Hizbullah destekçileriyle karşı karşıya geldi.
İsrail'in el-Bureyc Mülteci Kampı’na düzenlediği hava saldırısında hasar gören bir binanın enkazı arasında hayatta kalanları arayan Filistinliler (AFP)
Trump'ın ‘desteğine’ rağmen Gazze ateşkes anlaşmasının tamamlanmasının önündeki engeller neler?
İsrail'in el-Bureyc Mülteci Kampı’na düzenlediği hava saldırısında hasar gören bir binanın enkazı arasında hayatta kalanları arayan Filistinliler (AFP)
ABD, ocak ayında varılan anlaşmanın mart ayında çökmesinden bu yana Gazze Şeridi'nde bir ateşkesin gerekliliğinden bahsediyor. 13 Haziran'da başlayan İran-İsrail çatışmasının 12 gün sonra sona ermesiyle birlikte Gazze krizinin sona erdirilmesi gerektiğine dair uluslararası talepler arttı, ancak henüz bir anlaşma sağlanamadı.
Şarku’l Avsat'a konuşan uzmanlar, Gazze anlaşmasının önündeki engelleri İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun savaşa ve kişisel çıkarlarına bağlı kişiliğine ve Hamas'ın savaşı durdurmak için sözlü değil yazılı garantilerde ısrar etmesine bağlarken, savaşın her iki tarafının da ABD baskısı altında kısmi bir anlaşmayı göz ardı etmediğini belirtiyor.
Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati ve Avrupa Birliği'nin (AB) Ortadoğu Barış Süreci Özel Temsilcisi Christophe Bigot dün Kahire'de yaptıkları toplantıda, ‘Mısır'ın Katar ve ABD ile iş birliği içinde Gazze'de ateşkes sağlanması, esir takası ve Gazze Şeridi'ne insani yardımların ulaştırılması yönündeki çabalarını’ gözden geçirdi. İkili, ‘İsrail'in Filistinlilere yönelik saldırganlığının durdurulması gerektiğini’ vurguladı.
Bu gelişme, ABD Başkanı Donald Trump'ın, savaşın her iki tarafına da Gazze'de bir ateşkes imzalamaları için defalarca çağrıda bulunduğu bir döneme denk geliyor. Şarku’l Avsat'ın Times of İsrael’den aktardığına göre Trump son olarak cumartesi gecesi sosyal medya platformu Truth Social üzerinden yaptığı paylaşımda, “Gazze'de bir anlaşma yapın. Esirleri geri alın!” diyerek İsrail Başbakanı’na bir anlaşmaya varması için baskı yapmaya çalıştı.
Gazze Şeridi'nin orta kesiminde İsrail saldırıları sırasında öldürülen yakınları için ağlayan Filistinli kadınlar (AFP)
İsrail ile İran arasındaki çatışmaların sona ermesinin ardından peş peşe açıklamalar yapan Trump, cuma günü İsrail ve Hamas arasında ateşkes sağlanması çabalarına katılan bazı kişilerle yaptığı görüşmeler sonrası Gazze Şeridi'nde yeni bir ateşkes sağlanabileceğine dair iyimserliğini ifade etti. Reuters'ın haberine göre iki taraf arasında bir hafta içinde anlaşmaya varılabileceğini belirten Trump, Gazze'de ilerleme kaydedildiğini ifade etti.
Trump'ın Gazze'de ateşkes için bastırması, Axios'un cuma günü İsrail Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer'in bugün İran ve Gazze Şeridi ile ilgili görüşmeler yapmak üzere Beyaz Saray'a geleceğini duyurmasıyla birlikte geldi. Axios, Dermer'in Netanyahu'nun bu yaz Washington'a yapacağı ziyareti de görüşeceğini bildirdi.
Bu gelişmeler, İsrail medyasında Trump'ın Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff'un olası ziyaretine ilişkin çelişkilerin yaşandığı ve İsrail Yayın Kurumu'nun Witkoff'un bölgeye gelişi konusunda bir karar vermeden önce arabulucuların Hamas'a yönelik baskılarının sonuçlarını beklediğini söylediği bir dönemde yaşandı.
İsrail'de yayın yapan iNews24, Witkoff'un Mısır'a ‘kararlı bir ziyaret’ gerçekleştireceğini bildirdi. Söz konusu ziyaret, müzakerelerde ‘önemli ilerleme’ kaydedildiğine dair olumlu işaretlerin yanı sıra İsrail tarafından yapılan açıklamaların tonunda somut bir değişimin yaşandığı bir dönemde gerçekleşiyor.
İsrail ve Filistin konularında uzman Mısırlı akademisyen Dr. Tarık Fehmi'ye göre ateşkesin önündeki en büyük engellerden biri Hamas'ın gelecekteki ateşkesler için yazılı garanti almakta ısrar etmesi, Washington'un ise sözlü garantilerden bahsetmesi olduğunu düşünüyor. Fehmi, Witkoff'un Mısır ve İsrail'e yapacağı ziyaretin, arabulucuların Trump'ın desteğiyle bir anlaşmaya varmak için izledikleri yolda bir ilerleme kaydedilmesi halinde gerçekleşeceğini ve bu ziyaretin, ABD Başkanı'nın anlaşmaya varma arzusuna pek sıcak bakmayan Netanyahu üzerindeki baskıyı artıracağını düşünüyor.
Gazze Şeridi'ndeki İsrail bombardımanı sırasında hayatını kaybeden bir kurbanın cenazesini taşıyan Filistinliler (AFP)
Hamas konusunda uzman Filistinli siyasi analist İbrahim el-Medhun'a göre ‘şu anda herhangi bir anlaşmanın tamamlanmasının önündeki en büyük engel, yargıdan ve siyasi hesap vermekten kaçan Binyamin Netanyahu’. El-Medhun, İsrail'in 7 Ekim 2023'teki başarısızlığıyla ilgili herhangi bir soruşturma komitesi kurmayı reddeden ve peşindeki yolsuzluk dosyalarında yargı önüne çıkmayı kabul etmeyen kişinin Netanyahu olduğuna dikkat çekti. Öte yandan Trump'ın birkaç gün önce İsrail'in içişlerine müdahalesi geldi; Netanyahu'ya yargılanmasının durdurulması ve iktidarda kalmasının sağlanması da dahil olmak üzere açık sözler ve vaatlerde bulundu.
El-Medhun, garantiler ve bunların anlaşmayı engellediği yönündeki söylemler konusunda şu ifadeleri kullandı: “İster sözlü ister yazılı olsun, bu konu önümüzdeki müzakereler sırasında ve üzerinde mutabık kalınacak detaylı mekanizmalar aracılığıyla ele alınacak. Ancak Hamas için şu andaki öncelik soykırımı durdurmak, saldırganlığı sona erdirmek, işgali geri çekmek, kuşatmayı kırmak, yardım getirmek, aç bırakma politikasını durdurmak ve Gazze Şeridi'ndeki felaket durumundan kurtulmaktır.”
Hamas dün yaptığı açıklamada, Arap medyasında yer alan, esir takası anlaşmasını ve Gazze Şeridi'nde ateşkesi kabul etmek için koşullar belirlediği yönündeki haberleri yalanlayarak, bunun ‘temelsiz’ olduğunu vurguladı. Hamas, herhangi bir anlaşma için koşullarının açık olduğunu ve bunların ‘işgalin söylemine hizmet eden anonim kaynaklar’ aracılığıyla değil, kamuoyu önünde ortaya konduğunu belirtti.
İsrail'in Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye'ye düzenlediği saldırının ardından yükselen dumanlar (AFP)
İsrail müzakerelerdeki gelişmelerle ilgili resmi bir açıklama yapmazken, Gazze Şeridi'nde bir anlaşma yapılması çağrıları Washington'dan Birleşmiş Milletler (BM), Avrupa ve Türkiye’ye kadar yayılıyor. Cuma günü BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ateşkes çağrısında bulunurken, bir gün önce de AB liderleri Gazze Şeridi'nde derhal ateşkes yapılması çağrısında bulundu. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ofisinden yapılan açıklamada, Erdoğan'ın geçtiğimiz çarşamba günü NATO zirvesinde liderlere İsrail ile İran arasındaki ateşkesin kalıcı olması gerektiğini söylediği ve Gazze Şeridi'ndeki insani krizin hafifletilmesi için ateşkes çağrısında bulunduğu belirtildi.
Fehmi, ‘Hamas'ın birçok fikirle ve arabulucuların yoğun çabalarıyla karşı karşıya olduğunu, uzun vadeli değil kısmi bir anlaşma yapmak zorunda olduğunu ve bunu baskı altında kabul edebileceğini, İsrail'in tutumunun ise Trump ve ekibinin baskısıyla belirleneceğini’ vurguladı.
Diğer yandan el-Medhun'a göre Hamas bu aşamada ‘savaşı bitirmek, soykırımı durdurmak, İsrail işgalini Gazze Şeridi'nden çekmek ve ilk aşama olarak insani yardımın girişini sağlamakla’ ilgileniyor gibi görünüyor. El-Medhun, Hamas’ın, ‘saldırganlığın sona erdirilmesi için ciddi baskı yapan bölgesel ve uluslararası ortamın ışığında uzlaşmazlığa yönelmediğini’ ifade etti.
El-Medhun sözlerini şu ifadelerle noktaladı: “Hamas, katliamların ve saldırganlığın sona ermesine yol açacak her türlü fırsatı değerlendirecektir. Savaşı sona erdirmek ve Gazze Şeridi'nde asgari yaşam unsurlarını yeniden tesis etmekle ilgilenen Hamas, esir dosyasındaki sorumluluğunun bilincinde; adil ve kapsamlı bir anlaşmanın parçası olarak İsrailli esirlerin serbest bırakılmasını garanti eden her türlü teklifle etkileşime girmeye hazır.”
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة