Hamas yetkilisinden Trump'a cevap: Gazze satılık değil

Donald Trump
Donald Trump
TT

Hamas yetkilisinden Trump'a cevap: Gazze satılık değil

Donald Trump
Donald Trump

Hamas'tan bir yetkili, ABD Başkanı Donald Trump'ın ülkesinin Gazze Şeridi'ni "alıp" "serbest bölge" haline getirme isteğini dile getirdiği açıklamalarına ilişkin yorum yaparak, dün Gazze'nin "satılık olmadığını" söyledi.

Hareketin siyasi büro üyesi Basem Naim yaptığı açıklamada, "Gazze, Filistin topraklarının ayrılmaz bir parçasıdır, açık pazarda satılık bir mülk değildir" ifadelerini kullandı.

Trump, dün Katar'da yaptığı bir iş toplantısında, ABD'nin Gazze Şeridi'ni "serbest bölge yapacağını" ve Filistin topraklarında kurtarılacak hiçbir şey kalmadığını söyleyerek, Gazze Şeridi'ni kontrol altına alma isteğini yineledi.

frgty67uı8
Hamas'ın askeri kanadı el Kassam Tugayları'ndan iki savaşçı (Arşiv- Reuters)

Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre Trump, Gazze ile ilgili fikrini ilk kez şubat ayında ortaya attı ve ABD'nin bu bölgeyi yeniden geliştireceğini ve Filistinlileri başka yerlere göç etmeye zorlayacağını söyledi.

Plan, Filistinliler, Arap ülkeleri ve Birleşmiş Milletler tarafından etnik temizlik olarak nitelendirilerek dünya çapında kınandı.

İsrail'in yaklaşık 53 bin Filistinlinin ölümüne ve Gazze'nin büyük bir kısmının yıkılmasına yol açan askeri saldırıları sürerken, 2,3 milyonluk Gazze nüfusunun çoğu ülke içinde yerinden edildi.

Asgari şart

Naim, Gazze'ye yardımların ulaştırılmasının, mart ayı başından beri bölgede abluka uygulayan İsrail ile müzakereler için «asgari şartı» olduğunu vurguladı.

Hamas Siyasi Bürosu'ndan bir üye, "Olumlu ve yapıcı bir müzakere ortamı için asgari şart, (İsrail Başbakanı Binyamin) Netanyahu hükümetinin geçiş noktalarını açması ve insani, gıda ve tıbbi yardımların girişine izin vermesidir" dedi.

İsrail, Hamas'ın Ekim 2023'te gerçekleştirdiği saldırının ardından askerî harekâtına başladı.



Gazze’de ateşkes bozuldu, açlık hüküm sürüyor

Dün Gazze Şeridi'nin orta kesimlerindeki Netzarim Koridoru’nda Gazze İnsani Yardım Vakfı’ndan aldıkları yardım malzemelerini taşıyan Filistinliler (AFP)
Dün Gazze Şeridi'nin orta kesimlerindeki Netzarim Koridoru’nda Gazze İnsani Yardım Vakfı’ndan aldıkları yardım malzemelerini taşıyan Filistinliler (AFP)
TT

Gazze’de ateşkes bozuldu, açlık hüküm sürüyor

Dün Gazze Şeridi'nin orta kesimlerindeki Netzarim Koridoru’nda Gazze İnsani Yardım Vakfı’ndan aldıkları yardım malzemelerini taşıyan Filistinliler (AFP)
Dün Gazze Şeridi'nin orta kesimlerindeki Netzarim Koridoru’nda Gazze İnsani Yardım Vakfı’ndan aldıkları yardım malzemelerini taşıyan Filistinliler (AFP)

Kaynaklar, ABD Başkanı Donald Trump ile İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu arasında, Gazze'de ateşkesin sağlanması ve Hamas'ın silahsızlandırılması ile tüm esirlerin serbest bırakılmasını içeren yeni bir öneri hakkında yoğun görüşmeler yapıldığını bildirdi. Ayrıca, ABD liderliğinde Gazze için geçici bir uluslararası yönetim kurulması da önerildi. Güvenlik yetkililerine göre anlaşmaya varma olasılığı zayıf. Aynı yetkililer tarafların tutumları arasındaki uçurumun ‘büyük ve aşılması zor’ olduğunu belirttiler.

Öte yandan açlık, Gazze halkını yok etmeye devam ediyor. 24 saat içinde 6 kişinin hayatını kaybetmesiyle, savaşın başlangıcından bu yana açlıktan ölenlerin sayısı 93'ü çocuk olmak üzere 175'e yükseldi.

Diğer taraftan Kudüs'te İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir’in dün Mescid-i Aksa’ya baskın düzenleyerek ve mevcut durumu hiçe sayarak Mescid'i Aksa'nın halka açık avlusunda Talmud ayinleri gerçekleştirildi ve Gazze Şeridi'nin tamamen işgal edilip İsrail egemenliğine girmesi çağrısında bulundu. Bu olayla yaşanırken Savunma Bakanı Yisrael Katz da Kudüs'ün, Mescid-i Aksa da dahil olmak üzere, kontrolünün güçlendirileceğini taahhüt etti.

Arap ve İslam dünyası, Mescid-i Aksa'ya yapılan baskını kınadı. Filistin Yönetimi, Suudi Arabistan, Ürdün ve Dünya İslam Birliği (Rabıta) bu olaydı. Aynı şekilde Arap Birliği (AL) ve İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) bu olayı kınarken olanları ‘Müslümanların duygularına yönelik ciddi bir provokasyon ve Ürdün Haşimi Krallığı'nın Kudüs ve kutsal mekanlar üzerindeki vesayet hakkının bir ihlali’ olarak nitelendirdi.