Dibeybe: Libya'da silahlı grupların ortadan kaldırılması devam eden bir proje

Trablus'taki Şehitler Meydanı'nda ellerinde bayraklarla toplanan Libyalı göstericiler, Ulusal Birlik Hükümeti'nin istifasını talep eden sloganlar attı 16 Mayıs 2025 (AFP)
Trablus'taki Şehitler Meydanı'nda ellerinde bayraklarla toplanan Libyalı göstericiler, Ulusal Birlik Hükümeti'nin istifasını talep eden sloganlar attı 16 Mayıs 2025 (AFP)
TT

Dibeybe: Libya'da silahlı grupların ortadan kaldırılması devam eden bir proje

Trablus'taki Şehitler Meydanı'nda ellerinde bayraklarla toplanan Libyalı göstericiler, Ulusal Birlik Hükümeti'nin istifasını talep eden sloganlar attı 16 Mayıs 2025 (AFP)
Trablus'taki Şehitler Meydanı'nda ellerinde bayraklarla toplanan Libyalı göstericiler, Ulusal Birlik Hükümeti'nin istifasını talep eden sloganlar attı 16 Mayıs 2025 (AFP)

Libya Başbakanı Abdulhamid Dibeybe, cumartesi günü yaptığı açıklamada, “Milis gruplardan ve yolsuzluktan arındırılmış Libya” projesinin sürdüğünü söyledi. Bu açıklama, başkent Trablus'ta son birkaç gündür yaşanan kanlı çatışmaların ardından sağlanan ve devam eden ateşkes ile birlikte geldi.

Dibeybe televizyonda yayınlanan konuşmasında: “Yolsuzluğa veya şantaja devam eden hiç kimseyi es geçmeyeceğiz. Amacımız milislerden ve yolsuzluktan arınmış bir Libya” diye ekledi.

Dibeybe, ülkenin batısındaki uluslararası toplum tarafından tanınan hükümetin başkanı olup Trablus'ta bulunuyor.

Dibeybe’nin salı günü silahlı grupların dağıtılması emrini vermesinin ardından, Birleşmiş Milletler'e (BM) göre, Trablus'ta iki silahlı grup arasında son yılların en şiddetli çatışmaları yaşandı ve çatışmalarda en az sekiz sivil hayatını kaybetti.

Hükümet çarşamba günü ateşkes deklare etti.

Bu gelişme, pazartesi günü silahlı gruplardan birinin üst düzey komutanlarından Ginava lakaplı Abdulgani el-Kikli'nin öldürülmesinin ve komuta ettiği İstikrarı Destekleme Birimi’nin Dibeybe'nin müttefiki olan gruplar tarafından ani bir yenilgiye uğratılmasının ardından yaşandı.

İstikrarı Destekleme Birimi, 2021 yılında BM destekli bir süreç ile Dibeybe'nin başkanlığını yaptığı Ulusal Birlik Hükümeti ile birlikte iktidara gelen Başkanlık Konseyi'ne bağlıydı. İstikrarı Destekleme Birimi'nin karargâhı, nüfusu yoğun olan Ebu Selim bölgesinde bulunuyordu.

İçişleri Bakanlığı, Ebu Selim bölgesindeki el-Hadra Hastanesi’nin morgunda dokuz çürümüş ceset bulunduğunu bildirdi. Ulusal Güvenlik Servisi'nin bu cesetlerin varlığını yetkililere bildirmediğini de ekledi.

Başbakanlık Basın Ofisi, Dibeybe'nin Başbakanlık binasını koruyan güvenlik güçlerini selamladığı bir video yayınladı. Ofisten yapılan açıklamada, Dibeybe'nin daha sonra Trablus'taki durum ve “Ebu Selim'deki başarılı güvenlik operasyonu” olarak adlandırdığı gelişmeyi görüşmek üzere ileri gelenlerden oluşan heyetleri kabul ettiği belirtildi.

Ofisten yapılan açıklamada, “Başbakan, bu operasyonun devletin polis ve ordu kurumları dışındaki silahlı oluşumları ortadan kaldırma yönündeki kararlı vizyonu kapsamında olduğunu teyit etti” denildi.

Öte yandan yüzlerce kişi, Dibeybe'nin istifasını talep etmek için cumartesi günü (üst üste ikinci gün) sokaklara döküldü. Göstericiler bu hafta üç gün boyunca şiddet olaylarına sahne olan şehir merkezindeki Şehitler Meydanı'nda toplandı.

Cuma günü ise binlerce gösterici Trablus'taki Şehitler Meydanı'nda toplandı ve ardından yakındaki hükümet binasına doğru yürüdü.

Başkentte cuma günü yeniden gerginliğin yükseldiği bir an yaşandı ve göstericilerin hükümet binasına saldırmaya çalışması sonucu bir güvenlik görevlisi öldürüldü. Hükümet, güvenlik güçlerinin “bir grup göstericinin hükümet binasını hedef alan saldırı girişimini” engellediğini söyledi. Binanın hedef alınmasını “devlet kurumlarına doğrudan saldırı” olarak değerlendirdi.

Muammer Kaddafi rejiminin 2011'de devrilmesinden bu yana Libya, çatışma ve bölünmelerle boğuşuyor ve ülke iki rakip hükümet tarafından yönetiliyor. Birincisi, BM tarafından tanınan ve Abdulhamid Dibeybe başkanlığındaki Trablus'taki (batı) hükümet, ikincisi ise Temsilciler Meclisi ve Mareşal Halife Hafter tarafından desteklenen ve Usame Hammad başkanlığındaki Bingazi'deki (doğu) hükümet.

Başkentte hayatın normale döndüğünün bir işareti olarak, çok sayıda Libyalı cumartesi günü işlerine döndü, öğrenciler sınavlara girdi, akaryakıt istasyonları, mağazalar ve marketler yeniden açıldı.

Ancak siyasi durum istikrarsızlığını sürdürdü; yerel basında altı bakan ve bakan yardımcısının hükümetten istifa ettiği, bunlardan ikisinin görevlerini bıraktıklarını vurguladıkları yönünde haberler yer aldı.

Başbakanın istifasını isteyen göstericilere, Batı Trablus'taki altı belediye meclisi de destek verdi.

Temsilciler Meclisi’ne göre, Devlet Yüksek Konseyi Başkanı Halid el-Mişri “yeni hükümeti kurmak üzere ulusal bir isim seçmek için” doğu merkezli Temsilciler Meclisi ile “istişarelerin” başladığını duyurdu.

Ancak Başbakan’ın, cumartesi günü Trablus'un ileri gelenleri ile bir araya gelerek, hükümetinin kendisine bağlı güvenlik güçlerini konuşlandırarak “şiddeti hızla çözmeye çalıştığını” söylediği açıklandı.

Hükümet, şiddet olaylarının patlak vermesinden sonra cumartesi günü Dibeybe’nin ilk görüntülerini yayınladı.

Şiddet olaylarından bu yana yayınlanan ilk videosunda Dibeybe, göstericilere “kaosa ve silahlı grupların yönetimine geri dönmemek” için “devletin bu yöndeki çabalarını destekleme” çağrısı yaptı.

Ayrıca memleketi Misrata'nın ileri gelenlerinden oluşan bir heyeti de kabul etti. Açıklamaya göre heyet, “silahlı grupların gücüne son vermeyi ve devlet otoritesini güçlendirmeyi” amaçlayan vizyonuna “güçlü ve sarsılmaz desteğini” ifade etti.

Öte yandan Dışişleri Bakanlığı'ndan alınan bilgiye göre, Trablus hükümetini destekleyen Türkiye, çatışma ve “güvensizlik” nedeniyle cuma günü 82 vatandaşını tahliye etti.

Her ne kadar Trablus, Hafter güçlerinin 2019'da başlattığı ve Haziran 2020'de kalıcı ateşkesle sona eren büyük çaplı askeri saldırıdan bu yana nispeten sakin kalsa da, başkentte zaman zaman rakip silahlı gruplar arasında nüfuz alanları ve hayati öneme sahip noktaların kontrolüne ilişkin çatışmalar yaşanıyor.



BAE havayolları Orta Doğu'ya yönelik birçok uçuşu iptal etti

Bir Emirates Havayolları uçağı (Şarku'l Avsat)
Bir Emirates Havayolları uçağı (Şarku'l Avsat)
TT

BAE havayolları Orta Doğu'ya yönelik birçok uçuşu iptal etti

Bir Emirates Havayolları uçağı (Şarku'l Avsat)
Bir Emirates Havayolları uçağı (Şarku'l Avsat)

İsrail'in İran'ın nükleer tesislerine ve balistik füze programına yönelik saldırılarının ardından bölgede yaşanan gerginlik nedeniyle BAE havayolu şirketleri, bazı uçuşlarını iptal ettiklerini veya güzergahlarını değiştirdiklerini duyurdu.

Etihad Airways, mevcut gelişmeler nedeniyle bugün Abu Dabi ile Tel Aviv arasındaki bazı uçuşlarını iptal ettiğini duyurdu. Şirket, çalışma ekiplerinin uçuşlarının iptal veya ertelenmesinden etkilenen yolcularına yardım etmeye başladığını ve ilgili makamlarla sürekli koordinasyon içinde bölgedeki durumu yakından takip ettiğini belirtti.

Etihad Airways, “misafirlerinin ve uçuş ekibinin güvenliğinin en önemli önceliği olduğunu” vurgulayarak, bu önlem nedeniyle yaşanabilecek rahatsızlıktan dolayı üzüntüsünü dile getirdi.

Aynı bağlamda, Fly Dubai şirketi, İran ve İsrail üzerinde hava sahasının geçici olarak kapatılması nedeniyle bazı uçuşlarının etkilendiğini duyurdu.

Şirket, Amman, Beyrut, Şam, İran ve İsrail'e giden uçuşların geçici olarak askıya alındığını, ayrıca bir dizi uçuşun iptal edildiğini, rotalarının değiştirildiğini veya menşe yerlerine geri döndürüldüğünü belirtti.

Dubai Havalimanı'nı merkez olarak kullanan havayolu şirketi, durumu yakından takip ettiğini ve uçuş tarifesinde gerekli değişiklikleri yaptığını belirterek, “Yolcuların ve mürettebatın güvenliği önceliğimizdir” dedi.

Emirates Havayolları, 13 Haziran 2025 tarihinde Irak, Ürdün, Lübnan ve İran'a olan uçuşlarını iptal ettiğini duyurdu. İptal edilen destinasyonlar arasında Basra, Bağdat, Tahran ve Amman yer alırken, 14 Haziran'da Tahran'a olan ek bir uçuş da iptal edildi.

Şirket, Dubai üzerinden bu destinasyonlara seyahat edecek yolcuların bir sonraki duyuruya kadar kabul edilmeyeceğini vurguladı ve etkilenen yolcuların seyahat acenteleri veya şirket ofisleriyle iletişime geçerek yeniden rezervasyon seçeneklerini öğrenmelerini ve şirketin web sitesinden uçuş durumlarını takip etmelerini istedi.

Havayolu şirketi yaptığı açıklamada, “Bu önlem nedeniyle oluşabilecek rahatsızlıktan dolayı özür dileriz. Gelişmeleri yakından takip etmeye devam ederken, yolcularımızın, çalışanlarımızın ve operasyonlarımızın güvenliği önceliğimiz olmaya devam edecektir” denildi.

Uçuşların aksamasının ardından İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İran'ın başlıca uranyum zenginleştirme tesisini ve bir dizi nükleer bilim insanını hedef aldıklarını açıkladı. Bu açıklama, İran'ın balistik füze programıyla birlikte bölgedeki gerginliği daha da tırmandırdı.