Netanyahu: Diplomatik nedenlerden ötürü Gazze Şeridi'nde kıtlığı önlemeliyiz

Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta bir yardım kuruluşunun aşevinden yiyecek almak için bekleyen Filistinliler (AP)
Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta bir yardım kuruluşunun aşevinden yiyecek almak için bekleyen Filistinliler (AP)
TT

Netanyahu: Diplomatik nedenlerden ötürü Gazze Şeridi'nde kıtlığı önlemeliyiz

Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta bir yardım kuruluşunun aşevinden yiyecek almak için bekleyen Filistinliler (AP)
Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta bir yardım kuruluşunun aşevinden yiyecek almak için bekleyen Filistinliler (AP)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu bugün yaptığı açıklamada, İsrail'in ‘diplomatik nedenlerden’ ötürü Gazze Şeridi'nde kıtlığı önlemesi gerektiğini söyledi. Bu açıklama, mart ayından bu yana her türlü yardımın girişini engelledikten sonra, Gazze Şeridi'ne ‘temel miktarda’ gıda girişine izin verileceğini açıklamasının bir gün sonrasında geldi.

Telegram kanalında yayınladığı bir videoda “Gazze Şeridi'ndeki nüfusun kıtlığa doğru kaymasına hem pratik hem de diplomatik nedenlerle izin vermemeliyiz” diyen Netanyahu, İsrail'in destekçilerinin bile ‘kitlesel açlık sahnelerine’ tahammül edemeyeceğini belirtti.

Netanyahu ayrıca, güçlerinin Gazze Şeridi'nde tam kontrolü sağlayacağını ve ‘Hamas'ın yardımları yağmalamasını engelleyeceğini’ vurguladı. Netanyahu, hükümetinin aşırı sağcı üyelerinden gelen eleştirilere cevaben, “Gazze Şeridi içinde yoğun bir mücadele veriyoruz ve ilerleme kaydediyoruz. Gazze Şeridi'nin tamamının kontrolünü ele geçireceğiz” dedi.

Netanyahu, “Hamas'ı yenmenin bir parçası, muazzam askeri baskının yanı sıra, temelde tüm Gazze Şeridi'nin kontrolünü ele geçirmektir. Savaş ve zafer planı budur” ifadelerini kullandı.

İsrail Başbakanı Gazze Şeridi'ne yardım girişine izin verilmesinin ‘kırmızı çizgiye yaklaşılması’ ve uluslararası eleştirilerden kaçınılmasının ardından gerçekleştiğini belirtti.

Netanyahu, “Hızla kırmızı çizgiye yaklaşıyorduk. Kontrolü kaybedebileceğimiz ve her şeyin çökebileceği bir durumdu” şeklinde konuştu.

Netanyahu'nun ofisinden dün yapılan açıklamada, ‘İsrail'in Gazze Şeridi'nde açlık krizinin daha da kötüleşmemesi için gerekli miktarda gıdanın bölgeye girişine izin vereceği’ belirtildi. Netanyahu, bir miktar yardımın girişine izin verilmesinin İsrail'in yeni askeri operasyonunu genişletmesine olanak sağlayacağını söyledi.

İsrail, 2 Mart'tan itibaren insani yardım girişine tamamen yasak getirerek, tüm gıda, ilaç ve diğer malzemelerin Gazze Şeridi'ne girmesini engelledi ve Hamas'a yeni ateşkes şartlarını kabul etmesi için baskı yaptı. İsrail 18 Mart’ta saldırılarını yeniden başlatarak iki aylık ateşkesi bozdu.



Sudan'da Hayat Kurtarma ve Barış için Müttefikler Grubu’ndan “insani ateşkes” çağrısı

Darfur’daki bir mülteci kampındaki izolasyon merkezinde tedavi gören kolera hastaları (AFP)
Darfur’daki bir mülteci kampındaki izolasyon merkezinde tedavi gören kolera hastaları (AFP)
TT

Sudan'da Hayat Kurtarma ve Barış için Müttefikler Grubu’ndan “insani ateşkes” çağrısı

Darfur’daki bir mülteci kampındaki izolasyon merkezinde tedavi gören kolera hastaları (AFP)
Darfur’daki bir mülteci kampındaki izolasyon merkezinde tedavi gören kolera hastaları (AFP)

“Sudan'da Hayat Kurtarma ve Barış için Müttefikler Grubu” dün Sudan’da savaşan tarafları ‘Cidde Taahhütleri’ne uymaya ve insani yardım için zaman zaman ateşkes ilan edilmesine izin vererek, çatışma bölgelerine hayat kurtaran yardımların ulaşmasını ve sivillerin tehlikeden uzaklaşmasını sağlamaya çağırdı.

Suudi Arabistan, ABD, İsviçre, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Mısır, Afrika Birliği (AfB) ve Birleşmiş Milletler'den (BM) oluşan grup, Sudan'daki insani durumun her geçen gün daha da kötüleşmesinden duydukları derin endişeyi dile getirdi. Bu durum, ciddi yetersiz beslenme ve kıtlık çeken insan sayısının artması ve ihtiyaç sahiplerine ulaşmayı engelleyen birçok engel nedeniyle, başlıca bölgelerde insani durumla müdahaleyi geciktiriyor veya engelliyor.

Grup tarafından yapılan ortak açıklamada, bu savaşta en büyük bedeli sivillerin ödediği vurgulandı.

Açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Sudan'daki durumun kötüleşmesi ve insani ihtiyaçların kritik seviyelere ulaşmasıyla birlikte, çatışmanın tarafları sivilleri korumak ve insani yardımların ihtiyaç sahiplerine ulaşmasını sağlamak için acil önlemler almalıdır. Uluslararası insani hukuk ve 2023 mayısında imzalanan Sudan'daki sivilleri korumayı taahhüt eden Cidde Deklarasyonu'na göre yardımların onlara ulaşmasını kolaylaştırmak zorundalar.”

Grup, savaşan taraflara insani faaliyetleri engelleyen ve önleyen tüm bürokratik engelleri kaldırmaları, ana ikmal yollarını konvoylar ve insani yardım çalışanları için açık tutmaları, ateşkes dönemleri ilan etmeleri,  gerektiğinde başka düzenlemeler yapmaları, Adri Sınır Kapısı’nın uzun soluklu olarak açılması, Darfur ve Kordofan'a giden temas hatları üzerindeki ana yolların öngörülen ve sürdürülebilir kullanımı konusunda anlaşmalar yapılması ile Güney Sudan'dan ilave sınır kapıları açılması çağrısında bulundu.

Ayrıca, insani yardım kuruluşlarının Sudan'ın her yerinde ihtiyaç sahibi tüm sivillere güvenli bir şekilde yardım sunabilmeleri ve diğer tarafların kontrolündeki bölgelerde yardım çalışmaları yaptıkları takdirde misilleme korkusu yaşamadan çalışabilmelerinin garanti altına alınması, sivillerin yardım ve hizmetlere güvenli bir şekilde erişebilmelerinin sağlanması, BM’nin ülke genelinde, özellikle Darfur ve Kordofan'da insani ihtiyaçların acil olduğu bölgelerde sürdürülebilir bir insani varlık göstermesine izin verilmesi ve bunun kolaylaştırılması talep edildi.

Sudan'ın tamamında iletişim hizmetlerine yeniden erişimin sağlanması ve başta enerji, su ve sağlık altyapısı olmak üzere hayati öneme sahip sivil altyapının korunması çağrısı yapılan açıklamada, bazı bölgelerde, özellikle Kuzey Darfur ve Kordofan'da, insani yardım aktörlerinin yardım çalışmaları yapabilmesi için durumu yatıştırmaya yönelik önlemlerin acilen alınması gerektiği belirtildi.

Grup, insani yardım çalışanları, onların merkezleri ve mülkleri dahil olmak üzere sivillerin korunması yükümlülüğünün yanı sıra insani yardımların ihtiyaç sahiplerine hızlı ve engelsiz bir şekilde ulaştırılması ve bunun kolaylaştırılması gibi ilkeleriyle uluslararası insani hukuka tam olarak saygı gösterilmesi gerektiğini vurguladı.