Netanyahu hem içeride hem de dışarıda kopan fırtınaların ortasında kaldı

İsrail'in Cenin'de diplomatları vurması büyük tepki çekerken yargı, Şin-Bet Direktörünün görevden alınması kararını bozdu

Gazze şehrinin Rimal Mahallesi’nde dün su doldurmak için sıraya giren Filistinliler (AFP)
Gazze şehrinin Rimal Mahallesi’nde dün su doldurmak için sıraya giren Filistinliler (AFP)
TT

Netanyahu hem içeride hem de dışarıda kopan fırtınaların ortasında kaldı

Gazze şehrinin Rimal Mahallesi’nde dün su doldurmak için sıraya giren Filistinliler (AFP)
Gazze şehrinin Rimal Mahallesi’nde dün su doldurmak için sıraya giren Filistinliler (AFP)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İsrail ordusunun dün Batı Şeria'nın Cenin kentinde Arap ve yabancı ülkelerden diplomatların üzerine ateş açmasının ardından uluslararası kınama ve çağrı fırtınasına tutuldu.

Uluslararası taraflardan gelen öfkeli tepkiler, geçmişte üst düzey askeri ve siyasi görevlerde bulunmuş kişilerin ordunun ‘Gazze'de savaş suçuna’ yakın eylemlerde bulunduğuna dair suçlamalarıyla İsrail içinde kopan diğer fırtınalarla eş zamanlı geldi.

Öte yandan İsrail Yüksek Mahkemesi dün, Şin-Bet Direktörü Ronen Bar'ın görevden alınmasının ‘yasadışı’ olduğuna hükmetti.

İsrail güçleri dün, Cenin Mülteci Kampı’nın girişinde Arap ve yabancı ülkelerden büyükelçi ve konsolosların da aralarında bulunduğu bir diplomatik heyete gerçek mermilerle ateş açtı. Olay hem Filistin Yönetimi hem de birçok Arap ve Avrupa ülkesi tarafından kınandı. İsrail ordusu, ateşin ‘heyetin rotasından sapması’ nedeniyle açıldığı açıklamasından sonra soruşturma başlatıldığını duyurdu. Olayda ölen ya da yaralanan olmadı.

Filistin Dışişleri Bakanlığı heyetin hedef alınmasını kınadı. Bakanlık tarafından yapılan açıklamada, “Bu saldırgan eylem, uluslararası hukukun açıkça ve tehlikeli bir şekilde ihlalidir” denildi.

Mısır ve Ürdün dışişleri bakanlıkları ayrı ayrı yaptıkları açıklamalarla olayı kınarken, Avrupa Birliği (AB) de olayı kınadı. Fransa ile İtalya İsrail’deki büyükelçilerini geri çağırdıklarını duyurdu.



Şam'da Şera ile SDG lideri Abdi arasında Barrack'ın da katıldığı bir toplantı gerçekleşiyor

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera (Reuters)
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera (Reuters)
TT

Şam'da Şera ile SDG lideri Abdi arasında Barrack'ın da katıldığı bir toplantı gerçekleşiyor

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera (Reuters)
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera (Reuters)

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera ile Suriye Demokratik Güçleri (SDG) lideri Mazlum Abdi başkanlığındaki Kürt heyeti arasında, ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack'ın da katıldığı görüşme Şam'da başladı.

Görüşme, eş-Şera ve Abdi'nin 10 Mart'ta ABD himayesinde imzaladıkları ve ‘sınır kapıları, havaalanı, petrol ve doğalgaz sahaları dahil olmak üzere Suriye'nin kuzeydoğusundaki tüm sivil ve askeri kurumların Suriye devletinin idaresine dahil edilmesini’ öngören bir dizi maddeden oluşan anlaşmadan dört ay sonra gerçekleşti.

Ancak Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi daha sonra anayasal deklarasyon ve çeşitliliği yansıtmadığını söylediği bir hükümetin kurulması nedeniyle Suriye yönetimini eleştirdi. Geçtiğimiz ay Kürt güçleri ‘demokratik ve adem-i merkeziyetçi’ bir devlet talep etmiş, Şam da buna yanıt olarak ülkede ‘bölücü bir gerçeklik dayatma girişimlerini’ reddettiğini açıklamıştı.

Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığı habere göre  adının açıklanmasını istemeyen bir Kürt kaynak, “SDG liderinin başkanlığındaki bir Kürt heyeti bugün DEAŞ’la Mücadele Uluslararası Koalisyonu (DMUK) temsilcilerinin eşliğinde Şam'a gitti ve şu anda Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera ile görüşüyor. Görüşmede ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack da yer alıyor” ifadelerini kullandı.

Toplantının gündemi hakkında bilgi sahibi olan kaynak, ‘görüşmelerde dört ana dosyanın ele alındığını, bunların Suriye devletinin yapısı, Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi ile Şam hükümeti arasındaki ilişki, ekonomi ve askeri güç olduğunu’ söyledi.

Çatışmaların patlak vermesinden önce onlarca yıl ötekileştirme ve dışlanmaya maruz kalan Kürtler, yeni yönetimin karar alma mekanizmasını merkezileştirme ve kilit unsurları geçiş sürecinin yönetiminden dışlama girişimini eleştiriyor.

Abdi, mayıs sonunda bir televizyon kanalına verdiği röportajda, “Şam ile vardığımız mutabakata bağlıyız ve şu anda uygulama komiteleri aracılığıyla bu anlaşmayı hayata geçirmek için çalışıyoruz” dedi. Abdi ayrıca, tüm bileşenlerin tam haklarla yaşadığı ve hiç kimsenin dışlanmadığı adem-i merkeziyetçi bir Suriye’ye olan bağlılığını vurguladı.

Eş-Şera'nın Şam'a gelişinden kısa bir süre sonra tüm silahlı askeri grupları dağıtacağını açıklamasına rağmen, ABD destekli Kürtler, 2019'da son kalesinden çıkarılana kadar DEAŞ'la mücadelede etkili olduğunu kanıtlayan organize askeri güçlerini korumakta ısrar ediyor.

Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi, Şam'ın ihtiyaç duyduğu büyük petrol ve doğalgaz sahaları da dahil olmak üzere kuzey ve doğu Suriye'nin büyük bölümünü kontrol ediyor.

Suriye Dışişleri Bakanı Esad Hasan eş-Şeybani daha önce Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi ile imzalanan anlaşmanın şartlarının uygulanmasının ‘ertelenmesinin’ ülkedeki ‘kaosu uzatacağı’ uyarısında bulunmuştu.