Uyuşturucu çetelerinin çatışması Beyrut'taki Şatilla Mülteci Kampı’nın güvenliğini tehdit ediyor

Beyrut'un güneyindeki Burc el-Baracne Mülteci Kampı’ndan (AFP)
Beyrut'un güneyindeki Burc el-Baracne Mülteci Kampı’ndan (AFP)
TT

Uyuşturucu çetelerinin çatışması Beyrut'taki Şatilla Mülteci Kampı’nın güvenliğini tehdit ediyor

Beyrut'un güneyindeki Burc el-Baracne Mülteci Kampı’ndan (AFP)
Beyrut'un güneyindeki Burc el-Baracne Mülteci Kampı’ndan (AFP)

Şarku’l Avsat'a konuşan Filistinli kaynaklar, pazar ve pazartesi günleri Şatilla Mülteci Kampı’nda patlak veren çatışmaların ‘suç çeteleri ve uyuşturucu satıcıları arasındaki kavga’ çemberinin ötesine geçmediğini belirterek, ‘Lübnanlı, Suriyeli ve Filistinli çeteler arasındaki örtüşme göz önüne alındığında’ çatışmaların siyasi bir boyutu olduğunu reddetti. Tekrarlanan saldırılar, kamp sakinlerinin Lübnan devletini olaya karışanları yargılamaya ve saldırılara son vermeye çağırmasına neden oldu.

Beyrut'taki Şatilla Mülteci Kampı, uyuşturucu satıcıları ve kanunsuz çeteler arasında pazar ve pazartesi günleri iki kişinin ölümü ve çok sayıda kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan ve bir ay içinde üçüncü kez meydana gelen ciddi bir çatışmaya sahne oldu. Bu olayın ‘kamplardaki Filistin toplumunu dağıtmayı amaçlayan daha geniş bir planın parçası olduğu’ yönündeki uyarılar arttı.

İsrail planı

Şatilla Mülteci Kampı’ndaki halk komitelerinin bir üyesi olan Süleyman Abdulhadi, Lübnan'daki bazı Filistin kamplarında uyuşturucunun yayıldığı konusunda uyarıda bulundu. “Bu olgu içeriden değil, dışarıdan geliyor. Bu masum değil, aksine Filistin toplumunu parçalamak ve gençliğini vurmak için sistematik bir proje” diyen Abdulhadi, yaşananları ‘mükemmel bir İsrail planı’ olarak tanımladı.

scdvfgtrhy
Beyrut'un güneyindeki Burc el-Baracne Mülteci Kampı’nda bir ara sokaktan geçen genç bir kadın (AFP)

Abdulhadi Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, “Uyuşturucular Şatilla'da ya da herhangi bir Filistin mülteci kampında yetiştirilmiyor ya da üretilmiyor; kamplara dışarıdan sokuluyor” dedi ve Lübnan güvenlik güçlerini ‘bu maddelerin kamplara girişini durdurmak için sıkı önlemler almaya’ çağırdı. Abdulhadi ayrıca, halk komitelerinin ‘iç güvenliği kontrol etmek için ciddi çaba sarf ettiğini’ belirtti.

Abdulhadi, “Lübnan devletinin bizimle iş birliği yapmasını ve bu belayla mücadelede bizi yalnız bırakmamasını diliyoruz. Lübnan yasalarının çatısı altında faaliyet gösteriyoruz ve uzak bir adada değiliz” dedi. Abdulhadi, ‘güvenlik güçleri ile halk komiteleri arasında açık bir koordinasyon mekanizması’ kurulması gerektiğini vurgulayarak, “Bireysel olarak yapacağımız herhangi bir eylem bizi yasal yetkimiz olmadığı gerekçesiyle davalara maruz bırakabilir” ifadesini kullandı.

Abdulhadi, Lübnan devletine ‘Filistinli gençlerin geleceğini, kampların güvenliğini ve bir bütün olarak Lübnan'ın güvenliğini korumak için derhal müdahale etmesi ve güvenliği ihlal edenlere karşı cezalar uygulaması’ çağrısında bulundu.

Kamptaki sosyal doku

Şatilla Mülteci Kampı’ndaki önde gelen bir Filistinli kaynak, kamptaki nüfusun yaklaşık üçte birinin Filistinli, üçte ikisinin ise Lübnanlı ve Suriyeli olduğunu söyledi. Ancak bunun Filistinlilerin olaya dahil olmadığı anlamına gelmediğini, tam tersine kampları kasıp kavuran krizde sahnenin önemli bir parçası ve ortağı olduklarını vurguladı.

asdfrgth
Beyrut'un güneyindeki Burc el-Baracne Mülteci Kampı’nın ara sokaklarından birinde motosiklet kullanan iki genç (AFP)

Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada kaynak, Filistin kamplarındaki sosyal durumun ‘katliamlardan başlayarak kamp savaşları ve Suriye varlığı yoluyla biriken faktörlerden derinden etkilendiğini’ açıkladı. Kaynak, “Bu durum kamp sakinleri üzerinde derin psikolojik ve sosyal yaralar bıraktı; geçmişte aile dayanışmasına dayanan iç yapıyı zayıflattı” dedi.

Kaynak, “Siyasi ve güvenlik yetkilileri olarak Filistinli gruplar bu iç çöküşe gereken ilgiyi göstermedi. Bu da sosyal açıdan çözülmeye yol açtı; son zamanlarda kamp içinde uyuşturucu satıcılarının ortaya çıkmasına ve yayılmasına neden oldu. Bu satıcıların bazıları belirli tarafların örtüsü altında faaliyet gösterirken, diğerleri Lübnanlı, Suriyeli ve Filistinlilerin karışımından oluşuyor” ifadelerini kullandı.

Şatilla Mülteci Kampı’nda büyük nüfuza sahip tek bir oluşum yok; gruplar nüfuzlarını paylaşıyor. El Fetih tarihsel olarak en önde gelen varlık olsa da, Hamas ve diğer bazı gruplar da aktif varlık gösteriyor.

Kaynak sözlerini şöyle sürdürdü: “Güvenlik eksikliği kampı bu faaliyetler için açık bir arena haline getirdi, toplantılar ve anlaşmalar kampın içinde yarı kamusal bir şekilde, gerçek bir caydırıcılık olmadan gerçekleşiyor. Lübnan ordusu birden fazla kez müdahalede bulundu, ancak müdahalesi sınırlı ve düzensiz kalıyor; genellikle bazı gruplarla koordinasyonun ardından ve aranan kişilerin gözaltına alınması veya acil bir güvenlik tehdidiyle ilgili belirli durumlarda gerçekleşiyor.”



İsrail'e ait bir insansız hava aracı, Lübnan'ın güneyindeki Ayta eş-Şaab kasabasına bomba attı

Güney Lübnan'daki Ayta eş-Şaab (Arşiv-AFP)
Güney Lübnan'daki Ayta eş-Şaab (Arşiv-AFP)
TT

İsrail'e ait bir insansız hava aracı, Lübnan'ın güneyindeki Ayta eş-Şaab kasabasına bomba attı

Güney Lübnan'daki Ayta eş-Şaab (Arşiv-AFP)
Güney Lübnan'daki Ayta eş-Şaab (Arşiv-AFP)

Lübnan Ulusal Haber Ajansı'nın haberine göre, İsrail'e ait bir insansız hava aracı (İHA), bugün öğleden sonra güney Lübnan'daki Ayta eş-Şaab kasabasına bomba attı.

İsrail savaş uçakları ve helikopterleri, bugün şafak vakti, Lübnan'ın güneyindeki Bint Cubeyl ilçesinin Deyr Anter ve Sur ilçesinin Şama kasabalarının kenarlarında hazırlanan prefabrik odaları iki saldırıyla hedef aldı.

İsrail'in, 27 Kasım'da yürürlüğe giren Lübnan-İsrail ateşkes anlaşmasının şartlarına uymadığı ve Lübnan'ın güneyi ve doğusu ile Beyrut'un güney banliyölerinde hava saldırılarına devam ettiği belirtiliyor. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre İsrail güçleri, Lübnan'ın güneyinde beş noktada halen konuşlanmış durumda.