Trablus'ta yüzlerce kişi Dibeybe hükümetini destekledikleri ve milislerle ilgili taleplerini dile getirdikleri bir gösteri düzenledi

Afrika Birliği Libya'daki son şiddet olaylarını kınarken kapsayıcı bir uzlaşı çağrısında bulundu ve dışarıdan müdahale edilmemesini istedi

Trablus'ta UBH destek gösterisinden bir kare, 24 Mayıs 2025 (AFP)
Trablus'ta UBH destek gösterisinden bir kare, 24 Mayıs 2025 (AFP)
TT

Trablus'ta yüzlerce kişi Dibeybe hükümetini destekledikleri ve milislerle ilgili taleplerini dile getirdikleri bir gösteri düzenledi

Trablus'ta UBH destek gösterisinden bir kare, 24 Mayıs 2025 (AFP)
Trablus'ta UBH destek gösterisinden bir kare, 24 Mayıs 2025 (AFP)

Yüzlerce Libyalı dün, Birleşmiş Milletler (BM) tarafından tanınan Ulusal Birlik Hükümeti’nin (UBH) merkezi Trablus'ta bir araya gelerek, bu ayın ortalarında başkentte yaşanan ölümcül çatışmalardan sonra hükümetin istifası talebiyle düzenlenen iki protesto gösterisinin ardından hükümete destek gösterisi düzenledi.

Katılımcıların çoğu, Misrata (Trablus’un 200 kilometre doğusunda) ve Aziziye (Trablus’un 50 kilometre güneybatısında) gibi komşu şehirlerden otobüslerle Trablus'un merkezine taşındı.

Kalabalık ‘milislere hayır, hukukun üstünlüğüne ve devlete evet’ ve ‘milisler lağvedilmeli’ sloganları atarken, bazıları seçim çağrısı yapan pankartlar taşıdı.

Libya, Muammer Kaddafi rejiminin 2011 yılında yıkılmasından bu yana çatışmalar ve bölünmelerle boğuşuyor. Ülke birincisi (batıda) Trablus’ta Abdulhamid Dibeybe’nin başbakanı olduğu ve BM tarafından tanınan UBH, diğeri (doğuda) Bingazi şehrinde Usame Hammad’ın başbakanı olduğu ve hem Temsilciler Meclisi (TM) hem de Mareşal Halife Hafter liderliğinde Libya Ulusal Ordusu (LUO) tarafından desteklenen paralel İstikrar Hükümeti olmak üzere iki rakip hükümet tarafından yönetiliyor.

Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerinin 2021 yılı sonlarında yapılması planlanıyordu, ancak taraflar arasındaki anlaşmazlıklar nedeniyle seçimler süresiz olarak ertelendi.

Protesto gösterisi sırasında kalabalığa okunan bildiride “Birleşik bir vatan ve herkes için geçerli yasalar istiyoruz” denildi.

Protestocular ayrıca ülkenin bağımsızlığını kazandığı 1951 yılında kabul edilen, ancak Kaddafi'nin 1969 yılındaki darbesinin ardından iptal edilen anayasanın yeniden yürürlüğe girmesini talep etti.

Libyalılar tarafından 2017 yılının temmuz ayında seçilen ve anayasa taslağını hazırlamakla sorumlu bir komite, referandum taşınmak üzere parlamentoya bir metin sundu. Ancak, bölünme nedeniyle taslak hayata geçirilemedi.

Protestocular ayrıca Trablus'un doğusunu, havaalanını ve bazı hapishaneleri kontrol eden ve geçtiğimiz hafta UBH Başbakanı Abdulhamid ed-Dibeybe tarafından ilgili güvenlik birimleri dağıtılan silahlı bir grup olan Özel Caydırıcı Güç’ün (ÖCG) lağvedilmesini talep etti.

Trablus, 12-15 Mayıs tarihleri arasında şehri kontrol eden UBH’nin Başbakan Dibeybe’ye göre ‘devletten daha güçlü hale gelen’ tüm milis grupları dağıtma kararı almasının ardından silahlı gruplar ile UBH’ye bağlı güçler arasında şiddetli çatışmalara sahne oldu.

BM'nin aktardığına göre ateşkes sağlanmadan önce çatışmalarda en az sekiz kişi öldü.

UBH’nin krizi ele alış biçimini protesto etmek amacıyla binlerce protestocu geçtiğimiz cuma günü Trablus'un merkezinde toplandı. Yapılan resmi açıklamaya göre hükümet merkezini koruyan bir polis memuru ‘protestocular arasına karışan bir grup tarafından düzenlenen saldırıda’ öldürüldü.

Kalıcı ateşkes

Öte yandan Afrika Birliği (AfB) cumartesi günü, başkentteki ölümcül çatışmalar ve başbakanın istifasını talep eden gösterilerin ardından Libya'da kalıcı ateşkes için çağrıda bulundu.

gth5y67u
Başkente nispeten sükûnet geri dönmüş olsa da durum oldukça değişken olmaya devam ediyor (AFP)

AfB Barış ve Güvenlik Konseyi (PSC) tarafından dün yapılan açıklamada, Libya’da yaşanan son şiddet olayları kınanırken kalıcı ve koşulsuz bir ateşkese varılması çağrısı yapıldı.

PSC tarafından X platformu üzerinden yapılan açıklamada, Libya'nın öncülüğünde kapsayıcı bir uzlaşma çağrısı yapılırken dışarıdan hiçbir müdahalenin olmaması gerektiği vurgulandı.



Jerusalem Post: ABD, İsrail'den Gazze Şeridi'ndeki geniş çaplı operasyonunu ertelemesini istedi

Gazze Şeridi sınırındaki İsrail askerî araçları (AFP)
Gazze Şeridi sınırındaki İsrail askerî araçları (AFP)
TT

Jerusalem Post: ABD, İsrail'den Gazze Şeridi'ndeki geniş çaplı operasyonunu ertelemesini istedi

Gazze Şeridi sınırındaki İsrail askerî araçları (AFP)
Gazze Şeridi sınırındaki İsrail askerî araçları (AFP)

Jerusalem Post gazetesi iki kaynağa dayandırdığı haberinde, ABD yönetiminin son günlerde İsrail'den, esirlerin serbest bırakılması anlaşmasına ilişkin müzakerelere zaman tanımak amacıyla Gazze Şeridi'ndeki geniş çaplı askeri operasyonunu ertelemesini istediğini bildirdi.

Gazete, ABD'nin talebinin Gazze Şeridi'ndeki kapsamlı operasyonun ertelenmesini ve müzakerelerin devam eden askeri operasyonlara paralel olarak sürdürülmesine izin verilmesini içerdiğini belirtti.

İsrail şu anda Gazze Şeridi'nde şiddetli saldırılar düzenliyor. İsrailli yetkililer geniş çaplı bir kara operasyonu başladığında, bir anlaşmaya varılsa bile İsrail'in girdiği bölgelerden çekilmeyeceğini açıkça belirttiler.

Times of Israel ve diğer yerel medya kuruluşlarının bugün İsrail ordusuna dayandırarak verdiği habere göre İsrail ordusu tüm düzenli piyade ve tank tugaylarını Gazze Şeridi'ne taşıdı.

Şarku’l Avsat’ın Times of Israel'den aktardığına göre ordu, Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarını yoğunlaştırmaya hazırlanıyor. İsrail Kanal 12 televizyonu da İsrail saldırılarının devam ettiğini bildirdi.

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz birkaç gün önce yaptığı açıklamada, “Tam ölçekli askeri operasyon başladığında, tam güçle hareket edeceğiz ve tüm hedeflere ulaşılana kadar durmayacağız” dedi.

Başbakan Binyamin Netanyahu çarşamba günü yaptığı açıklamada, “Esirlerin iadesi için geçici bir ateşkes fırsatı varsa biz buna hazırız” ifadesini kullandı.

Ertesi gün İsrail, Hamas'ın herhangi bir anlaşmanın parçası olarak savaşı sona erdirmek için ABD garantilerinde ısrar etmesi üzerine Katar'daki heyetini geri çağırma kararı aldı.

İsrailli yetkililer şu anda masada olan tek anlaşmanın 10 esirin serbest bırakılması ve 60 günlük ateşkesi içeren ‘Witkoff çerçevesi’ olduğunu belirtti. İsrailli bir kaynak birkaç gün önce Jerusalem Post'a verdiği demeçte, “İşler çıkmaza girdi” dedi.