Şarku’l Avsat Hamas'ın Witkoff'un önerisine verdiği yanıta ulaştı

Gazze Şeridi'nin merkezindeki Deyr el-Belah'ta bulunan Dünya Gıda Programı deposunun önünde toplanan yerinden edilmiş Filistinliler (AFP)
Gazze Şeridi'nin merkezindeki Deyr el-Belah'ta bulunan Dünya Gıda Programı deposunun önünde toplanan yerinden edilmiş Filistinliler (AFP)
TT

Şarku’l Avsat Hamas'ın Witkoff'un önerisine verdiği yanıta ulaştı

Gazze Şeridi'nin merkezindeki Deyr el-Belah'ta bulunan Dünya Gıda Programı deposunun önünde toplanan yerinden edilmiş Filistinliler (AFP)
Gazze Şeridi'nin merkezindeki Deyr el-Belah'ta bulunan Dünya Gıda Programı deposunun önünde toplanan yerinden edilmiş Filistinliler (AFP)

Şarku’l Avsat, Hamas Hareketi’nin ABD Başkanı Donald Trump'ın Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff'un Gazze Şeridi'nde ateşkes önerisine verdiği yanıtın metnine ulaştı.

Hamas dün akşam yaptığı açıklamada Witkoff'un önerisine yanıt verdiğini ve İsrailli rehinelerden onunu serbest bırakmayı önerdiğini duyurdu.

Hamas'tan yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“İslami Direniş Hareketi Hamas, birkaç ulusal istişarenin ardından ve halkımıza ve onların acılarına karşı duyduğumuz yüksek sorumluluk temelinde, kalıcı bir ateşkes, Gazze Şeridi'nden kapsamlı bir çekilme ve Gazze Şeridi'ndeki halkımıza yardım akışının sağlanması amacıyla ABD Başkanı Donald Trump'ın Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff'un arabuluculara sunduğu son teklife cevabını bugün (cumartesi) iletti.”

Hamas'ın verdiği yanıtın tam metni ise şöyle:

“Kalıcı bir ateşkes anlaşmasının müzakere edilmesi için çerçeve,

1- Süre: Başkan Trump'ın İsrail'in ateşkese bağlı kalacağını garanti ettiği 60 günlük bir ateşkes.

2- İsrailli rehinelerin ve cesetlerin teslim edilmesi: 10 İsrailli rehine canlı, 18 rehinenin ise cesedi teslim edilecek. İlk gün halen hayatta olan 4 rehine serbest bırakılacak. Otuzuncu gün 2 rehine, altmışıncı gün 4 rehine daha. Cesetlerin ise 6'sı onuncu gün, 6'sı otuzuncu gün ve 6'sı ellinci gün teslim edilecek.

3- Yardımlar ve insani durum:

a. Ateşkes anlaşması onaylanır onaylanmaz, 19 Ocak 2025 anlaşmasında yer alan insani yardım protokolüne göre Birleşmiş Milletler (BM), ajansları ve Kızılay da dahil olmak üzere diğer kuruluşlar aracılığıyla Gazze'ye insani yardım akşı sağlanacak.

b. Altyapının (elektrik, su, kanalizasyon, iletişim ve yollar) rehabilitasyonu ve inşaat malzemeleri de dahil olmak üzere gerekli malzemelerin girişi ve Gazze Şeridi'nin tüm bölgelerindeki hastanelerin, sağlık merkezlerinin, okulların ve depoların tamiri ve yeniden faaliyete geçmesi sağlanacak.

c. Gazzelilerin Refah Sınır Kapısı üzerinden herhangi bir kısıtlama olmaksızın Gazze Şeridi'ne seyahat etmelerine ve Gazze Şeridi'nden geri dönmelerine izin verilecek, ürün akışı ve ticari hareketlilik yeniden başlayacak.

d. Müzakere süreci boyunca, savaş sırasında yıkılan evlerin, tesislerin ve altyapının yeniden inşası ve savaştan etkilenenlere destek için düzenlemeler yapılacak ve planlar tamamlanacak. Gazze Şeridi için 3-5 yıllık yeniden inşa planının uygulanması, aralarında Mısır, Katar ve BM’nin de bulunduğu bir dizi ülke ve kuruluşun gözetiminde başlatılacak.

4- İsrail’in askeri faaliyetleri: Bu anlaşmanın yürürlüğe girmesiyle birlikte İsrail’in Gazze'deki tüm askeri faaliyetleri sona erecek. Ateşkes döneminde Gazze Şeridi'ndeki askeri ve keşif uçuşları günde 10 saat, esir ve rehine takası günlerinde ise 12 saat askıya alınacak.

5- İsrail ordusunun geri çekilmesi: İlk gün, 4 İsrailli rehine serbest bırakılacak ve İsrail ordusu, 19 Ocak 2025 anlaşmasında öngörülen haritalara göre Gazze Şeridi'nin tüm bölgelerinde 2 Mart 2025'ten önce bulundukları yere geri çekilecek.

6- Müzakereler: İlk gün, kalıcı ateşkesin garantörleri olan arabulucuların himayesinde aşağıdaki konularda dolaylı müzakereler başlayacak:

a. İsrail hapishanelerindeki mutabık kalınan sayıda Filistinli mahkum karşılığında kalan tüm İsrailli rehinelerin takasına ilişkin çözümler ve koşullar.

b. Kalıcı ateşkes ilan edilmesi ve İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nden tamamen çekilmesi (rehinelerin ve geriye kalan cesetlerin takası konusunda anlaşmaya varılmasının ardından ve onların teslim edilmesi işlemlerinin başlamasından önce, kalıcı ateşkes ilan edilecek ve İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin tamamından çekileceği duyurulacak)

c. Gazze Şeridi'nde ertesi gün için düzenlemeler:

- Bu anlaşmanın uygulanmasından hemen sonra Gazze Şeridi'nin tüm işlerini tam yetki ve yetkinlikle yönetecek bağımsız teknokratlardan oluşan bir komitenin kurulması.

- İki taraf arasındaki karşılıklı askeri operasyonların, arabulucular (ABD, Mısır ve Katar) tarafından garanti edilen 5-7 yıl gibi uzun bir süreliğine durdurulması.

7- Başkanlık desteği: Başkan, tarafların ateşkes anlaşmasına bağlı kalması konusunda ciddi ve geçici ateşkes sırasındaki müzakerelerin, taraflar arasında bir anlaşma ile başarılı bir şekilde sonuçlanması halinde, çatışmaya kalıcı bir çözüm getireceği konusunda ısrarlı.

8- Filistinli mahkumların ve cesetlerin teslim edilmesi: İsrailli 10 canlı rehine ve 18 ceset karşılığında üzerinde mutabık kalınacak sayıda Filistinli mahkumun ve cesedin teslim edilmesi.

- Yaşayan mahkumlar ve cesetler, üzerinde mutabık kalınacak bir mekanizmaya göre eşzamanlı olarak teslim edilecek.

9- Mahkumların ve tutukluların durumu:

a. Onuncu gün Hamas, Hamas'ın ve Filistinli grupların geri kalanının yaşayan ve ölü rehinelerin sayısı hakkında bilgi verecek. Buna karşılık İsrail de 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'nde ele geçirilen tüm yaşayan ve ölü mahkumlar hakkında tam bilgi verecek.

b. İsrail'in İsrail hapishaneleri ve gözaltı merkezlerindeki Filistinli tutukluların sağlık, güvenlik ve bakımını uluslararası hukuk ve normlara uygun olarak sağlama taahhüdüne karşılık Hamas da kendi gözetimindeki İsrailli rehinelerin sağlık, güvenlik ve bakımını sağlamayı taahhüt eder.

10. Kalan mahkumların serbest bırakılması: Kalıcı ateşkes müzakereleri 60 gün içinde sonuçlandırılmalı ve anlaşmaya varılmasının ardından kalıcı ateşkes ve İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nden tamamen çekildiği ilan edilmeli. İsrailli 58 rehineden geriye kalanlar (canlı ve ölü), üzerinde mutabık kalınan sayıda Filistinli mahkûm karşılığında serbest bırakılacak.

11- Garantörler: Garantör arabulucular (ABD, Mısır, Katar) ateşkesi 60 gün boyunca sürdürmeyi taahhüt eder ve askeri operasyonların durdurulması ve insani yardımın girişiyle birlikte kalıcı bir ateşkes anlaşmasına varılana kadar müzakerelerin devam edeceğini garantiler.

12- ABD’nin Ortadoğu Özel Temsilcisi müzakereleri yürütür: ABD’nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff, anlaşmaya son şeklini vermek üzere bölgeye gelecek ve müzakereleri yönetecek.

13- Başkan Trump: Başkan Trump ateşkes anlaşmasını bizzat duyuracak ve ABD’nin ve kendisinin, müzakerelerin nihai bir anlaşmaya ulaşıncaya kadar başarılı bir şekilde devam etmesini sağlamak için çalışmaya kararlı olduğunu söyleyecek.



ABD'nin Suriye'deki askeri varlığı konusunda tarihi anlaşma

Anlaşma sonuçlandığı takdirde, Suriye-ABD ilişkilerinde yeni bir değişimin habercisi olarak onlarca yılın ardından türünün ilk örneği olacak (AFP)
Anlaşma sonuçlandığı takdirde, Suriye-ABD ilişkilerinde yeni bir değişimin habercisi olarak onlarca yılın ardından türünün ilk örneği olacak (AFP)
TT

ABD'nin Suriye'deki askeri varlığı konusunda tarihi anlaşma

Anlaşma sonuçlandığı takdirde, Suriye-ABD ilişkilerinde yeni bir değişimin habercisi olarak onlarca yılın ardından türünün ilk örneği olacak (AFP)
Anlaşma sonuçlandığı takdirde, Suriye-ABD ilişkilerinde yeni bir değişimin habercisi olarak onlarca yılın ardından türünün ilk örneği olacak (AFP)

İsmail Derviş

ABD'nin Suriye politikası, Suriye yasaları açısından yasadışı bir askeri konuşlanma olmaktan çıkıp Şam'daki yeni hükümetle yeni bir siyasi-askeri anlayışa dönüşen radikal bir değişikliğe gidiyor. Independent Arabia'nın Suriyeli ve ABD’li kaynaklardan edindiği çapraz bilgiler, yakın gelecekte ABD'nin Suriye'deki askeri varlığının iki taraf arasındaki resmi bir anlaşmaya dayanan yeni bir sınırlandırmaya tanık olacağını doğruladı. ABD, coğrafi olarak sınırlandırılmış, siyasi ve ekonomik olarak genişletilmiş bir stratejik ortaklık karşılığında kuzeydoğudaki eski nüfuz alanlarından kademeli olarak çekilecek.

Şam ve Washington arasında kısa süre önce varılan anlaşma

Independent Arabia’ya konuşan Suriyeli bir güvenlik kaynağı, ABD’den askeri bir heyetin önümüzdeki birkaç gün içinde Şam'ı ziyaret edeceğini söyledi. Kaynağa göre heyet, Suriye yönetimi ile ABD’nin ülkedeki askeri üslerine ilişkin bir anlaşma imzalayacak ve böylece ABD'nin Suriye'deki varlığı Şam yönetiminin onayıyla meşrulaşacak.

Kaynağa göre ABD güçleri Suriye'nin kuzeydoğusundaki tüm üslerini boşaltacak. Deyrizor, Rakka ya da Haseke'de yakında asker bulundurmayacak. Ancak Suriye, Ürdün ve Irak arasındaki sınır üçgeninde yer alan et-Tanf Askeri Üssü’nde ABD askerleri konuşlandırılmaya devam edecek.

Kaynağa göre anlaşma tamamlandığı takdirde bu gelişme, son on yıllarda bir ilk olacak ve ABD Başkanı Donald Trump ile Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara'nın Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da yaptıkları görüşmenin ardından Suriye-ABD ilişkilerinde yeni bir dönüşüme işaret edecek.

Independent Arabia’nın edindiği bilgilere, Fox News televizyon kanalının ABD’nin son haftalarda askerlerini Suriye’den çektiğini duyurduğu haberi eşlik etti. Fox News, haberinde ABD'li yetkililere dayandırdığı haberinde, yaklaşık 500 ABD askerinin birkaç hafta içinde Suriye'den çekildiğini, Deyrizor vilayetindeki iki askeri üssün kapatıldığını ve üçüncü bir üssün Suriye Demokratik Güçleri'ne (SDG) teslim edildiğini aktardı.

ABD Kongresi: Suriye potansiyel bir ortak

ABD Kongresi’nin Cumhuriyetçi Üyesi Marlin Stutzman Independent Arabia'ya yaptığı açıklamada, ABD'nin Suriye'deki asker sayısını azaltmaya başladığını söyledi. Stutzman, DEAŞ’la Mücadele Uluslararası Koalisyonu’nun (DMUK) misyonunda başarıya ulaştığına göre ABD askerlerinin önemli bir kısmının artık Suriye'den çekilebileceğini belirtti. Şam’daki yeni yönetimin, ABD yönetimine dostça yaklaşacağına inandıklarını ifade eden Cumhuriyetçi Kongre Üyesi, “Birkaç hafta önce Suriye'yi ziyaret ettim. Suriye'de gördüklerimi ABD vatandaşlarına aktarmak benim görevim” ifadelerini kullandı.

Stutzman, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Başkan Trump, Cumhurbaşkanı Şara ile bir araya gelerek Suriye'ye yönelik yaptırımların kaldırıldığını duyurdu. Bu, onlarca yıl süren diktatörlüğün ardından ülkeyi yeniden inşa etmek için gerçek bir fırsat. Biz de Suriye’nin yeni yönetimine ve Suriyelilere tam destek veriyoruz. Şu anda Kongre'de Caesar (Sezar) Yasası'nın resmen yürürlükten kaldırılması için çalışıyoruz.

ABD Dışişleri Bakanlığı: Geniş çaplı bir çekişme söz konusu değil

Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı analize göre  ABD Dışişleri Bakanlığı Bölge Sözcüsü Michael Mitchell yaptığı açıklamada ABD’nin Suriye ile ilişkilerde iki ülke arasında iş birliği ve ortaklığa dayalı yeni bir dönem başlatmak istediğini belirtti. Suriye'den çekilme konusunda kısmi çekilmenin çoktan başladığını ifade eden Mitchell, “Ancak halen Suriye'nin kaosa ve mezhepçiliğe sürüklenmesini isteyenler var ve Washington, DEAŞ terör örgütünün geri dönme ihtimalinden endişe duyuyor. Bu yüzden şimdilik tam bir çekilme olmayacak” dedi.

Washington ve Şam ilk kez ABD'nin Suriye topraklarındaki askeri varlığını düzenleyen resmi bir anlaşma imzalamaya hazırlanırken analistler, ABD askerlerinin et-Tanf Askeri Üssü’nde kalmasının iki temel nedeni olduğunu düşünüyor. Bunlardan birincisi terör örgütü DEAŞ’la mücadele misyonunu sürdürmek, ikincisi ise İran yanlısı milislerin hareketlerini izlemek ve Tahran'ın kendisine bağlı ya da İsrail'i tehdit edebilecek gruplara kaçak yollarla silah sağlamak için kullanabileceği kara ikmal hattını kesmek. Yeni Suriye hükümetine yasal meşruiyet kazandıracak olan bu anlaşma -eğer gerçekten tamamlanırsa- sadece askeri bir düzenlemenin ötesinde ABD'nin Suriye'deki varlığının felsefesinde askeri caydırıcılıktan güvenlik, siyasi ve ekonomik ortaklığa doğru radikal bir dönüşüm olacak.

Analistler Washington'ın Suriye'deki güçlerini azaltma kararının üç ana faktöre bağlı olduğunu düşünüyor. Analistlere göre bunların başında ABD askerlerinin ana misyonlarının başarısı geliyor. Cumhuriyetçi Kongre üyesi Marlin Stutzman'a göre DEAŞ’la mücadele misyonu sonuca ulaştığı için artık Suriye’de aynı düzeyde asker bulundurmak gerekmiyor. İkinci faktörse Trump yönetiminin askeri maliyetleri azaltmayı ve kaynakları yeniden dağıtmayı amaçlayan politikası nedeniyle ABD Savunma Bakanlığı’nın (Pentagon) önceliklerindeki stratejik değişim. Üçüncü ve son faktör, Beşşar Esed rejiminin düşmesi ve Batı ile uzlaşan, ABD'ye açık olan ve İran ile müttefik olmayan yeni bir hükümetin kurulması. Böyle bir hükümetle doğrudan diyalog kurulabilir ve terörle mücadele de dahil olmak üzere birçok dosyada iş birliği yapılabilir. Böylece Suriye ve ABD arasındaki ilişki kalıcı bir ortaklığa dönüşebilir. Bu da ABD'nin Suriye'de enerji sektörü gibi hayati sektörlere doğrudan yatırım yapmasının önünü açabilir. Ancak ABD'nin Suriye'den çekilmesi ve Şam ile Washington arasındaki yakınlaşmanın sahadaki en büyük etkisi doğrudan Suriye’nin kuzeydoğusu dosyasına yansıyor. Bu hızlı gelişmeler, SDG ile olan ilişkiyi yeniden tanımlayacak ve ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack’ın daha önce yaptığı açıklamalarda belirttiği gibi SDG ayrı bir güç olmaktan çıkıp Suriye'nin ulusal askeri yapısına dahil olacak.

Suriye on yıllardır uluslararası nüfuz mücadelelerinin yaşandığı bir arena ve ABD-Suriye husumetini yansıtan bir ayna oldu. Mevcut durum, iki tarafın ilişkilerinin tarihinde yeni bir aşama olurken daha önce eşi ya da benzeri görülmemiş dönüşümlerle dolu gibi görünüyor. Washington ve Şam arasında imzalanacak anlaşma sadece ABD'nin askeri konuşlanma haritasını yeniden çizmekle kalmıyor, aynı zamanda iki tarafın birbirini algılayışında, karşıt taraflardaki iki düşmandan istikrar, terörle mücadele ve yeniden yapılanmada potansiyel ortaklara doğru derin bir değişim yaşadıklarını da yansıtıyor. Her ne kadar ABD'nin Suriye'nin kuzeydoğusundan çekilmesi bir dönemin sona erdiğine işaret etse de et-Tanf Askeri Üssü’nün varlığını sürdürmesi, ABD'nin yeni araçlar ve farklı hedeflerle varlığını sürdüreceğinin sinyalini veriyor.