SDG  ve Suriye hükümeti heyetlerinin ilk toplantısı gerçekleşti

Başta sınır kapıları ve petrol sahaları olmak üzere birçok konu ele alındı

Suriye hükümeti ile müzakere eden Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi heyeti üyeleri (Şarku’l Avsat)
Suriye hükümeti ile müzakere eden Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi heyeti üyeleri (Şarku’l Avsat)
TT

SDG  ve Suriye hükümeti heyetlerinin ilk toplantısı gerçekleşti

Suriye hükümeti ile müzakere eden Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi heyeti üyeleri (Şarku’l Avsat)
Suriye hükümeti ile müzakere eden Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi heyeti üyeleri (Şarku’l Avsat)

Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) kontrolü altındaki bölgeyi yöneten  Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi heyeti ile Suriye hükümeti yetkilileri arasındaki ilk görüşmeler dün başkent Şam'da başladı. İlk oturumda iki taraf arasındaki müzakerelerin yeniden başlamasına hazırlık olarak teknik komitelerin oluşturulması mekanizması ele alındı.

Toplantıda, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera ve SDG lideri Mazlum Abdi tarafından mart ayında imzalanan ve yıl sonunda sona erecek belirli bir süre içinde sınır kapıları, havaalanı ve enerji alanları da dahil olmak üzere Özerk Yönetim’in tüm sivil ve askeri kurumlarının yeni devlet yönetimine entegre edilmesini öngören anlaşmanın uygulanması da görüşüldü.

csd
Suriye Demokratik Güçleri (SDG) lideri Mazlum Abdi, geçtiğimiz mart ayında Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera ile varılan anlaşmanın uygulanmasını görüşmek üzere askeri komutanlarla bir araya geldi. (Şarku’l Avsat)

SDG lideri Mazlum Abdi dün Haseke'de Özerk Yönetim Yürütme Konseyi Başkanlığı ve Suriye Demokratik Konseyi (SDK) Başkanlığı ile bir toplantı gerçekleştirdi. Toplantıda, 10 Mart anlaşmasının hükümlerini uygulama yolları ve Şam'daki heyetinin toplantılarıyla bağlantılı olarak anlaşmanın uygulanması için görüşmelerin başlama koşulları, DEAŞ'a karşı savaşta Suriye Savunma Bakanlığı ile çabaları birleştirme yolları ve on binlerce DEAŞ unsurunun tutulduğu kamp ve hapishanelerin durumu ele alındı.

Özerk Yönetim heyeti, PYD Başkanlık Divanı üyesi Foza Yusuf başkanlığında, eski Yürütme Konseyi Başkanı Ebid Hamid el-Mihbaş, Maliye Komisyonu Başkanı Dr. Ahmet Yusuf, Yönetim'in kurucu Hıristiyan partilerinden Süryani Birlik Partisi Başkanı Senherib Bersum ile askeri ve sivil liderlerin katılımıyla cumartesi akşamı Şam'a ulaştı. Heyet birçok önemli ve hassas dosyayı ele alacak ve ortak bir vizyon geliştirmek, komiteler oluşturmak ve bunların uygulanmasını bir zaman çerçevesine göre planlamak üzere önceki rejimin devrilmesinden bu yana ilk kez hükümet müzakerecileriyle bir araya gelecek.

hyjtuı
Halep Valiliği İç Güvenlik Müdürü Abdulgani Muhammed (sağdan üçüncü) ve Afrin Kamu Güvenliği Müdürü Mesud Battal (sol başta), geçtiğimiz nisan ayında hükümet ile SDG arasında Halep anlaşmasının imzalanması sırasında

Üst düzey bir Kürt kaynağa göre hükümet heyetinde, Dışişleri Bakanlığı'ndan Muhammed Kantari, Halep Valiliği İç Güvenlik Müdürü Abdulgani Muhammed, Afrin Kamu Güvenliği Müdürü Mesud Battal ve İçişleri Bakanlığı Sivil İşlerden Sorumlu Bakan Yardımcısı Ziyad Fevaz el-Ayiş yer alıyor.

Önde gelen bir Kürt kaynağa göre, Özerk Yönetim heyeti ekonomik, siyasi, idari ve güvenlik meselelerini içeren bir dizi müzakere paketi sunacak. Yönetimin İç Güvenlik Güçleri'nin sayısının 30 bin civarında olduğu tahmin ediliyor ve düzenli hizmetlerin yapısını, Operasyonlar ve Organize Suçlar Departmanı, Terörle Mücadele Departmanı, Asayiş Departmanı, Kurtarma Polis Departmanı ve Trafik Departmanı da dahil olmak üzere çeşitli departmanlar takip ediyor. Ayrıca, son 10 yıldır ABD liderliğindeki DEAŞ’la Mücadele Uluslararası Koalisyonu (DMUK) güçleri tarafından eğitilen kolordular, birlikler ve askeri birimler arasında dağılmış yaklaşık 80 bin savaşçı bulunuyor.

Petrol ve enerji sahalarının devredilmesi

Ekonomik dosyanın yönetilmesi ve petrol ve enerji sahalarının devredilmesi, Özerk Yönetim heyeti ile Suriye hükümeti arasındaki en önemli müzakere noktalarından biri. Suriye'nin doğusundaki Deyrizor kırsalında yer alan el-Ömer ve et-Tanak sahaları, el-Verd ve et-Teym sahaları, T2 istasyonu, el-Cafra, Afra, Kevabi, Carnuf, Azrak, Kahar, Şueytat ve Galban dahil olmak üzere petrol zenginliğinin yaklaşık yüzde 85'i ile doğalgaz sahalarının ve üretiminin yüzde 45'i SDG'nin kontrolünde.

cdfrgt
Haseke vilayetindeki Suveydiye petrol sahası tesislerinden biri (SANA)

2011'den önce Deyrizor'daki sahalar günde yaklaşık 200 bin varil petrol üretiyordu. 2011'de savaş patlak vermeden önce Haseke kırsalındaki Rimeylan sahaları bin 322 kuyudan günde yaklaşık 90 bin varil üretirken, komşu Suveydiye sahaları günde 116 bin varil üretiyordu. Bu sahalarda ayrıca 25 doğal gaz kuyusunun yanı sıra günde 30 bin varil üretim kapasitesine sahip eş-Şeddadi, el-Cebse ve el-Hol sahaları da bulunuyor.

rgthyu
Suriye'nin et-Tanak doğal gaz sahası (SANA)

Aynı Kürt kaynaklarına göre heyet, sınır kapılarını ve geçişlerini ortaklaşa yönetmek üzere özel bir komite kurulmasını görüştü. Yönetim bölgeleri, en büyükleri komşu Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) ile Semelka Sınır Kapısı, Irak ile Til Koçer Sınır Kapısı, Türkiye ile Kamışlı, Derbesiye ve Ayn el-Arap (Kobani) sınır kapıları, Halep'in doğu kırsalındaki Münbiç ve et-Tayha kentleriyle Karagöz Köprüsü Sınır Kapısı, Rakka kırsalındaki Tabka kentiyle Tabka Sınır Kapısı ve doğudaki Deyrizor kentiyle nehir sınır kapıları olmak üzere çeşitli sınır kapılarıyla birbirine bağlı.

dfgth
PYD Başkanlık Divanı üyesi Foza Yusuf (Şarku’l Avsat)

Görüşmelerde ayrıca, Özerk Yönetim'in kurum ve çalışanlarının devlet yapılarıyla nasıl bütünleştirileceği ele alındı. Sayıları 150 bin civarında olan bu çalışanlar, 14 yıllık savaş boyunca bu bölgelerden kademeli olarak çekilen devlet kurumlarına paralel sivil ve hizmet kurumları oluşturmaya başlanmasının ardından 2014 yılı ortalarından bu yana çalışıyorlar. Eğitim konusunun yanı sıra tüm öğrencilerin tanınması, resmi sertifika verilmesi ve İdlib şehri ve Halep kırsalındaki üniversitelerden mezun olanlarla aynı muameleye tabi tutulması da görüşüldü.

İlk toplantıyı takip eden kaynaklara göre Özerk Yönetim heyeti, Haseke'nin Resulayn, Rakka'nın Tel Abyad ve Halep'in Afrin kentleri de dahil olmak üzere ülkenin kuzeyinde Türkiye'nin operasyon bölgesi altında bulunan bölgelerin akıbetini, yerlerinden edilen tüm insanların evlerine ve mülklerine geri dönmelerini sağlamak için çalışmayı ve yerlerinden edilen tüm Suriyelilerin şehirlerine ve köylerine geri dönmelerini ve Suriye devleti tarafından korunmalarını öngören anlaşma şartlarının uygulanmasını gündeme getirdi.

Kaynaklar, Özerk Yönetim heyetinin Kürt meselesini Kürt partilerinden oluşturulacak ikinci bir heyete bırakacağını ve bu ay içinde belirlenecek başka bir zamanda yeni Suriye yönetimiyle ayrı toplantılar ve görüşmeler yapılacağını söyledi.



İsrail, Gazzeli Filistinliler için vatan arayışını genişletiyor

İsrail, zorla göç ettirme planından vazgeçmedi, aksine Filistinliler için vatan arayışını sürdürüyor (AFP)
İsrail, zorla göç ettirme planından vazgeçmedi, aksine Filistinliler için vatan arayışını sürdürüyor (AFP)
TT

İsrail, Gazzeli Filistinliler için vatan arayışını genişletiyor

İsrail, zorla göç ettirme planından vazgeçmedi, aksine Filistinliler için vatan arayışını sürdürüyor (AFP)
İsrail, zorla göç ettirme planından vazgeçmedi, aksine Filistinliler için vatan arayışını sürdürüyor (AFP)

İnci Mecdi

Batı basınında, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hükümeti ile Ortadoğu ve Afrika’da bazı ülkeler arasında Gazze Şeridi sakinlerinin topraklarına yerleştirilmesi konusunda devam eden görüşmelere dair haberler yer almaya devam ediyor. Bu durum, Netanyahu'nun Gazzeli Filistinlileri insani bir formül kullanarak zorla göç ettirme planlarının hâlâ yürürlükte olduğunu doğruluyor. Hem de uluslararası hukukun olası bir ihlali ve etnik temizlik eylemi olarak değerlendirildiğinden, kendisini engellemeye yönelik uluslararası ve bölgesel baskılara rağmen.

Güney Sudan Dışişleri Bakanlığı, birkaç gün önce İsrail ile Güney Sudan arasında Gazze sakinlerinin topraklarına transfer edilmesi konusunda görüşmeler yapıldığı yönündeki haberleri yalanlayarak, bu iddiaların “doğru olmadığını ve Güney Sudan hükümetinin resmi tutumunu veya politikasını yansıtmadığını” vurgulasa da, İsrail ve ABD, yüz binlerce Filistinliyi Gazze'den transfer etme çabalarını sürdürüyor. Cumartesi günü Wall Street Journal'a konuşan konuya yakın kaynaklara göre, İsrailli yetkililer, Gazze'den ayrılmayı kabul eden Filistinlileri kabul etmeleri için Libya, Güney Sudan, Somaliland ve Suriye de dahil olmak üzere altı ülke ve bölgedeki mevkidaşlarıyla görüştüler.

Finansal anlaşmalar

Bazı kişiler Amerikalı gazeteye, İsrail'in Gazze sakinlerini Güney Sudan veya Libya'ya yerleştirmeye yönelik görüşmelerinin devam ettiğini söylerken, bir başka kaynak Filistinlileri Suriye veya Somali'den ayrılan bir bölge olan Somaliland'a yerleştirmek için daha önce yapılan görüşmelerde kayda değer bir ilerleme kaydedilmediğini bildirdi.

Somaliland hükümetinin temsilcisi, görüşmelerin hâlâ devam ettiğini belirtirken, Libya ve Suriye'deki yetkililer gazetenin bu haberle ilgili yorum taleplerine yanıt vermediler. Mevcut ve eski ABD’li yetkililer, ABD'nin Filistinlilerin topraklarına yerleştirilmesi konusunda İsrail ile Afrika ülkeleri arasında yapılan müzakerelere dahil olmadığını belirttiler.

Değerlendirilen destinasyonların çoğu, iç çatışmalar ve ekonomik çalkantılar gibi kendi iç sorunlarından muzdarip ve muhtemelen yüz binlerce göçmeni barındırmada zorluk çekecekler. Buna rağmen, kötü koşulları, Gazze'den veya başka yerlerden transfer edilen kişilerin kabulü karşılığında kendilerine ekonomik destek veya başka faydalar sunabilecek anlaşmaların kapısını açtı.

Mısır'ın itirazı ve baskısı

Ekim 2023'te Gazze Savaşı'nın patlak vermesinden haftalar sonra, İsrailli yetkililer Gazze Şeridi sakinlerinin zorla göç ettirilmesine yönelik planlardan açıkça bahsetmeye başladılar. Bu fikir, ABD Başkanı Donald Trump'ın bu yılın başlarında 2 milyon Filistinlinin Mısır ve Ürdün'e transfer edilmesini talep etmesiyle daha büyük bir yankı oluşturdu. Trump, ABD'nin Gazze Şeridi'ni kontrol edeceğini ve “Gazze Rivierası” olarak tanımladığı plan ile Gazze’nin uluslararası bir turizm merkezi olarak yeniden geliştirileceğini de söyledi.

Bu talepler, İsrail ve ABD'nin Gazze Şeridi sakinlerini Sina'ya yerleştirme baskısına boyun eğmeyen Kahire ile Washington arasında gerginliğe yol açtı. Wall Street Journal'a konuşan bazı kişiler, bu baskının devam ettiğini belirtti.

Mısır, Gazze Şeridi'nin sakinlerinden boşaltılması fikrine, uluslararası hukuku ihlal eden ve Filistin davasının tasfiyesi ile sonuçlanacak bir etnik temizlik operasyonu olarak gördüğü için şiddetle karşı çıkıyor. Bazı kaynaklara göre, ABD'nin baskısı, birçok görüşmenin İsrailli ve Mısırlı yetkililer arasında sözlü atışmalar da dahil olmak üzere tartışmalarla geçmesine neden oldu.

Kaynaklar daha önce de Associated Press'e (AP), Mısır'ın Güney Sudan'a, İsrail'in Gazze sakinlerini daha geniş bir anlaşmanın parçası olarak topraklarına yerleştirme teklifini kabul etmemesi için baskı yaptığını bildirmişti. İki Mısırlı yetkili, İsrail'in aylardır Filistinlileri kabul edecek bir devlet bulma çabalarından haberdar olduklarını ve bu çabaların Sudan ile sınırı olan Güney Sudan ile temasları da içerdiğini söylediler. Kahire'nin Güney Sudan'a Filistinlileri kabul etmemesi yönünde baskı yaptığını kabul ettiler.

Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre Güney Sudan için bu anlaşma, İsrail ile daha yakın bağlar kurmasına yardımcı olabilir. Washington ile ilişkilerini iyileştirmesi için Güney Sudan’la çalışan bir Amerikan lobi şirketinin kurucusu olan Joe Szlavik, Güney Sudanlı yetkililerden görüşmeler hakkında bilgi aldığını söyledi. Bir İsrail heyetinin, Filistinliler için kamplar kurma olasılığını görüşmek üzere ülkeyi ziyaret etmeyi planladığını da sözlerine ekledi. Güney Sudanlı bir sivil toplum örgütünün başkanı Edmund Yakani de görüşmeler hakkında Güney Sudanlı yetkililerle görüştüğünü söyledi.

Szlavik'e göre, ABD İsrail ile yapılan görüşmelerden haberdar ancak doğrudan müdahil değil. Güney Sudan'ın, Trump yönetiminin ülkenin bazı seçkinlerine uyguladığı seyahat yasağını ve yaptırımları kaldırmasını istediğini açıkladı. Nitekim ülke, belki de Trump'ın gözüne girme çabasıyla, ABD yönetiminin yasadışı göçmenlere yönelik toplu sınır dışı etme operasyonları kapsamında halihazırda sekiz kişiyi kabul etti.

Beyaz Saray Sözcüsü Anna Kelly, “Başkan Trump, Gazze yeniden inşa edilirken Filistinlilerin güzel ve yeni bir yere yerleşmelerine izin verilmesi de dahil olmak üzere, Filistinlilerin yaşamlarını iyileştirmek için sık sık yenilikçi çözümler çağrısında bulundu. Ancak Hamas'ın önce silahsızlanmayı ve bu savaşı sona erdirmeyi kabul etmesi gerekiyor ve şu anda verebileceğimiz daha fazla ayrıntı yok” dedi.

Gönüllü ayrılış mı, zorla göç ettirme mi?

Birçok Filistinli, savaştan ve kıtlığa yakın bir açlık krizinden kaçmak için en azından geçici olarak Gazze'den ayrılmak istese de, kalıcı olarak ayrılmayı ve başka bir yere yerleşmeyi reddediyor. Hukuk örgütleri, insani yardım kuruluşları ve bazı hükümetler, ayrılmaların gerçekten gönüllü olup olmayacağını sorguluyorlar. Birleşmiş Milletler ve İnsan Hakları İzleme Örgütü de dahil olmak üzere bazıları, bu fikrin etnik temizlik sayılabileceği konusunda uyardılar.

Cenevre Sözleşmeleri uyarınca, zorla göç ettirme bir suç ve yalnızca sivillerin güvenliği için geçici tahliye veya askeri zorunluluk gibi dar kapsamlı durumlarda kendisine izin verilebilir. İsrailli ve uluslararası hukuk uzmanlarıysa, bu kriterleri karşılamanın zor olduğunu ve Gazze'nin savaştan zarar görmüş ortamının, transferlerin gönüllü olacağı yönündeki argümanları zorlaştırdığını belirttiler.

Özellikle gençler, çocuklu aileler veya hasta akrabaları olan birçok Gazzeli'nin ayrılmak istediği bildiriliyor. Filistin Politika ve Anket Araştırmaları Merkezi tarafından geçen mayıs ayında yapılan ankete katılan Gazzeli Filistinlilerin üçte birinden fazlası, savaştan sonra göç etmeye istekli olduklarını söyledi.

Merkezin Direktörü Halil Şikaki'ye göre, göç etme olasılığı en yüksek olan demografik grup, eğitimli gençler ve bu durum Gazze'den beyin göçüne katkıda bulunabilir. Şikaki, savaştan önce yapılan anketlere göre, bu grup arasındaki katılımcıların üçte ikisi ila dörtte üçünün ekonomik ve güvenlik nedenleriyle Gazze'den başka yerlere göç etmeye istekli olduğunu ekledi. Birçoğunun Avrupa, Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, Körfez ülkeleri veya Türkiye'ye taşınmakla ilgilendiğini belirtti.