İsrail, Refah'ta yardım dağıtımını bekleyen onlarca kişiyi tank ve İHA’larla vurarak öldürdü

İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırıları nedeniyle yerlerinden edilen Filistinliler akşam karanlığında Gazze Şeridi'nde derme çatma bir kamp alanında yürüyor. (AP)
İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırıları nedeniyle yerlerinden edilen Filistinliler akşam karanlığında Gazze Şeridi'nde derme çatma bir kamp alanında yürüyor. (AP)
TT

İsrail, Refah'ta yardım dağıtımını bekleyen onlarca kişiyi tank ve İHA’larla vurarak öldürdü

İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırıları nedeniyle yerlerinden edilen Filistinliler akşam karanlığında Gazze Şeridi'nde derme çatma bir kamp alanında yürüyor. (AP)
İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırıları nedeniyle yerlerinden edilen Filistinliler akşam karanlığında Gazze Şeridi'nde derme çatma bir kamp alanında yürüyor. (AP)

Hamas'a bağlı medya kuruluşları bugün Refah bölgesinde yardım dağıtımı için bekleyen en az 24 Filistinlinin İsrail ateşiyle öldürüldüğünü duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığına göre Gazze Şeridi’ndeki Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, 24 kişinin bugün şafak vakti yardım dağıtımı için beklerken öldürüldüğü bildirildi.

Görsel kaldırıldı.Filistinliler, İsrail ateşiyle öldürülen yakınlarının cenazelerini taşıyor, Nasir Hastanesi, Gazze Şeridi'nin güneyi, 3 Haziran 2025 (AFP).

Gazze Şeridi’ndeki Sivil Savunma Müdürlüğü Sözcüsü Mahmud Basal AFP'ye yaptığı açıklamada, bu sabah binlerce kişi Gazze Şeridi'nin güneyindeki bir yardım merkezine gitmek üzere el-Mevasi bölgesi yakınlarında toplanırken İsrail ordusunun açtığı ateş sonucu 15 Filistinlinin hayatını kaybettiğini söyledi.

Görsel kaldırıldı.İsrail’e ait bir F-15 savaş uçağı Gazze üzerinde uçarken füze ateşliyor. (Reuters)

Basal, “İsrail işgal güçlerinin bugün şafak vaktinden itibaren Refah'ın batısındaki el-Mevasi bölgesi yakınlarındaki el-Alem kavşağı yakınlarında toplanan binlerce vatandaşa tanklar ve insansız hava araçlarıyla (İHA) ateş açmasının ardından en az 15 şehit ve onlarca yaralı Han Yunus'taki Nasır Hastanesi'ne nakledildi. Saldırıya uğrayan insanlar, gıda yardımı almak için Refah'taki yardım merkezine gidiyorlardı” ifadelerini kullandı.

İsrail ordusu doğruladı

İsrail ordusu bugün yaptığı açıklamada, üst üste üçüncü gün, Gazze Şeridi'nde ABD destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'na ait bir yardım dağıtım alanının yaklaşık yarım kilometre uzağındaki kişilere ateş açtığını duyurdu.

Bu kişilerin ‘kendilerini tehlikeye atacak şekilde’ İsrail kuvvetlerine doğru hareket ettiklerini belirtti.

İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee X platformunda yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Filistinliler bugün erken saatlerde insani yardım dağıtım merkezlerine giderken, İsrail ordusu merkeze yarım kilometre uzaklıkta, kendilerine doğru ilerleyen bir dizi şüpheli tespit etti. Ordu güçleri onları uzaklaştırmak için havaya ateş açtı ve uzaklaşmamaları üzerine, kendilerine doğru ilerlemeye devam eden bir dizi şüphelinin yakınına top atışı gerçekleştirildi.”

Adraee, “Yaralanmalar olduğuna dair raporlar var... Olayın ayrıntıları araştırılıyor” dedi.

Adraee sözlerini şöyle sürdürdü: “İsrail ordusu, ABD şirketi GHF'nin Gazze Şeridi sakinlerine insani yardım dağıtmak ve bu yardımların Hamas teröristlerinin eline geçmesini önlemek için bağımsız olarak faaliyet göstermesine izin veriyor. Ordu, halkın insani yardım dağıtım komplekslerine erişimini engellemiyor. Ateş açma eylemi, merkezden yaklaşık yarım kilometre uzakta ve güçlere kendilerini tehlikeye atacak şekilde yaklaşan sınırlı sayıda şüpheliye karşı gerçekleştirildi.”

Guterres bağımsız soruşturma çağrısında bulundu

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres dün Gazze Şeridi'nde bir gıda dağıtım merkezi yakınlarında onlarca kişinin öldürülmesiyle ilgili bağımsız soruşturma başlatılması çağrısında bulundu.

Görsel kaldırıldı.İsrail askerleri sınıra yakın mevzilerinden Gazze Şeridi'ne doğru bir havan mermisi atarken görülüyor. (Reuters)

Guterres yaptığı açıklamada, “Gazze Şeridi'nde yardım ararken öldürülen ve yaralanan Filistinlilere ilişkin haberler karşısında dehşete düştüm... Filistinlilerin yiyecek için hayatlarını riske atmaları kabul edilemez” ifadelerini kullandı.

Gazze İnsani Yardım Vakfı 26 Mayıs'ta Gazze Şeridi'nde yardım dağıtmaya başladı. Vakıf pazar günü yaptığı açıklamada bugüne kadar 6 milyon öğün yemek dağıttığını belirtti.

BM, temel insani ilkelere saygı göstermediğini söyleyerek şeffaf olmayan fon kaynaklarına sahip bu örgütle iş birliği yapmayı reddetti.

İsrail, enkaza dönen Gazze Şeridi'nde giderek kötüleşen insani kriz nedeniyle artan uluslararası baskıyla karşı karşıya. BM, kuşatma altındaki Gazze Şeridi'nin tüm nüfusunun açlık riski altında olduğunu ve iki aydan fazla süren ablukanın ardından birkaç gün önce girişine izin verilen yardımın ‘okyanusta bir damla’ olduğunu söylüyor.



Hamas: Gazze’ye ve işgal altındaki topraklara her türlü vesayeti reddediyoruz

Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
TT

Hamas: Gazze’ye ve işgal altındaki topraklara her türlü vesayeti reddediyoruz

Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)

Hamas, bugün (pazar) yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi üzerinde her türlü vesayet ve manda uygulamasını reddettiğini duyurdu. Hareket, yayımladığı bildiride, “Gazze’ye yönelik her türlü vesayet ve mandayı reddediyoruz. İşgal altındaki topraklarımızın herhangi bir karışı üzerinde de vesayeti kabul etmiyoruz; zorla yerinden etme girişimleri ve Gazze’nin yeniden mühendisliğine yönelik çabalarla uyumlu adımlara karşı uyarıyoruz” ifadelerini kullandı.

Açıklamada, “Ulusal birliğin sağlanması ve ulusal uzlaşı inşa edilmesi için seferber olunması, işgalin ve onu destekleyenlerin planlarıyla yüzleşmenin tek yoludur” denildi.

Hamas, arabuluculara ve ABD yönetimine de çağrıda bulunarak, İsrail’e baskı yapılmasını, anlaşmanın maddelerini uygulamaya zorlanmasını ve anlaşmaya yönelik süregelen ve sistematik ihlallerinin kınanmasını talep etti.

gth
Trump'ın planına göre Gazze'den çekilmenin aşamalarını gösteren harita (Beyaz Saray)

Öte yandan dün İsrailli yetkililer, ABD yönetiminin Gazze’de savaşı sona erdirmeyi hedefleyen planın ikinci aşamasını şekillendirmek üzere çalıştığını ve çok uluslu uluslararası bir gücün gelecek aydan itibaren Gazze’de göreve başlamasının planlandığını açıkladı.

Şarku’l Avsat’ın İsrail Kamu Yayın Kurumu’ndan (Kan 11) aktardığı habere göre Amerikalı yetkililer bu bilgileri son günlerde yapılan görüşmelerde İsrailli muhataplarına iletti.

ABD planına göre, barış komitesinin başkanlığını Birleşmiş Milletler’in eski Orta Doğu Özel Temsilcisi Nikolay Mladenov’un üstlenmesi, Gazze’de konuşlandırılması öngörülen uluslararası gücün komutasının ise bir ABD’li general tarafından yürütülmesi öngörülüyor.

Amerikalı yetkililere göre söz konusu gücün; güvenlik istikrarının korunması, geçiş sürecinin güvence altına alınması ve askeri operasyonların durmasının ardından Gazze’de yeni siyasi ve idari düzenlemelere zemin hazırlanması gibi görevler üstlenmesi planlanıyor.


İsrail tarafından tutulan 23 Lübnanlı mahkumun belgeleri

İsrail tarafından rehin tutulan Lübnanlı mahkumların aileleri Beyrut şehir merkezinde oturma eylemi düzenledi (EPA)
İsrail tarafından rehin tutulan Lübnanlı mahkumların aileleri Beyrut şehir merkezinde oturma eylemi düzenledi (EPA)
TT

İsrail tarafından tutulan 23 Lübnanlı mahkumun belgeleri

İsrail tarafından rehin tutulan Lübnanlı mahkumların aileleri Beyrut şehir merkezinde oturma eylemi düzenledi (EPA)
İsrail tarafından rehin tutulan Lübnanlı mahkumların aileleri Beyrut şehir merkezinde oturma eylemi düzenledi (EPA)

Lübnanlı Esirler ve Serbest Bırakılan Tutukluların Temsilciler Komitesi, İsrail tarafından tutulan Lübnanlı esirler dosyasını aktif hale getirilmesi, siyasi ve diplomatik önceliklerin en başına yerleştirmesi çağrısında bulundu. Bu çağrı, aralarında on yıllardır tutuklu bulunan 3 kişi de olmak üzere 23 Lübnanlı esirin yanı sıra son savaş sırasında ve sonrasında tutuklanan yeni esirler ve akıbeti hala bilinmeyen 42 kayıp kişi dikkate alınarak yapıldı.

Bu, ilgili makam tarafından Lübnan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Joseph Avn'a gönderilen resmi bir muhtıra ile dile getirildi. Bu konuda diplomatik, hukuki ve insani yardım da dahil olmak üzere kapsamlı bir ulusal yaklaşımın benimsenmesi ve yetkili uluslararası kurumlar aracılığıyla uluslararasılaştırılması çağrısında bulunuldu.

On yıllardır tutsaklar

Muhtıraya göre, üç Lübnanlı tutsak savaş öncesinden beri İsrail tarafından tutuluyor; biri 1978'den beri, ikincisi 1981'den beri ve üçüncüsü 2005'ten beri. Buna karşılık, son aşamada belgelenen tutsak sayısı 20 yeni tutsağa yükseldi; bunların 11'i Ekim 2024'teki askeri çatışma sırasında, 9'u ise Kasım 2024'teki büyük savaşın sona ermesinden sonra yakalanan sivillerdi.

Komisyon, yeni tutsakların, askeri operasyonlar bağlamı dışında ve bazı durumlarda doğrudan yaralanmaların ardından, balıkçılar, çobanlar, işçiler ve bir belediye polis memurunun dahil olduğu ayrı olaylarda kaçırıldığını belirtti.

d
Beyrut şehir merkezindeki ESCWA binasının önünde İsrail tarafından gözaltına alınan Lübnanlı tutukluların fotoğrafları sergileniyor (EPA)

Muhtırada ayrıca, aralarında öldürülenlerin de bulunduğu 42 kişinin kayıp olduğu ve İsrail'in Uluslararası Kızılhaç Komitesi ile herhangi bir iş birliği yapmaması nedeniyle cesetlerinin İsrail tarafından tutulup tutulmadığının bugüne kadar bilinmediği ifade edildi.

İhlal iddiaları ve harekete geçme talepleri

Komisyon, İsrail'i Uluslararası Kızılhaç ile iş birliği yapmayı reddetmeye devam etmekle, mahkumları ziyaret etmeyi engellemekle veya durumları hakkında bilgi vermeyi önlemekle suçladı. Son zamanlarda serbest bırakılan Filistinli mahkumların ifadelerine dayanarak, Lübnanlı mahkumların fiziksel ve psikolojik işkenceye, yiyecek ve sudan mahrum bırakılmaya, kasıtlı tıbbi ihmale ve özellikle yaralı olanlar için aşağılayıcı ve onur kırıcı muameleye maruz kaldıklarını vurguladı.

sdgt
İsrail tarafından esir tutulan Lübnanlı mahkumların akrabaları ve aileleri, Beyrut şehir merkezinde oturma eylemi düzenleyerek fotoğraflarını sergilediler (EPA)

Komisyon, Cumhurbaşkanlığı ve hükümete, yemin konuşmasında ve bakanlar açıklamasında belirtilen, tutuklular meselesinin ulusal bir öncelik olarak ele alınması yönündeki hususun, Dışişleri Bakanlığı tarafından Arap ve uluslararası düzeylerde, Birleşmiş Milletler ve Uluslararası Kızılhaç Komitesi ile koordinasyon içinde, ilgili Birleşmiş Milletler mekanizmalarından yararlanılarak ve dosyayı takip edecek bağımsız bir ulusal komite kurularak derhal hayata geçirilmesi çağrısında bulundu.


Hizbullah, uluslararası yaptırımlardan kaçınmak için mali yapısını yeniden düzenliyor

Beyrut'un güney banliyölerinde bulunan Karz-ı Hasen Vakfı'na ait binalardan biri (AP)
Beyrut'un güney banliyölerinde bulunan Karz-ı Hasen Vakfı'na ait binalardan biri (AP)
TT

Hizbullah, uluslararası yaptırımlardan kaçınmak için mali yapısını yeniden düzenliyor

Beyrut'un güney banliyölerinde bulunan Karz-ı Hasen Vakfı'na ait binalardan biri (AP)
Beyrut'un güney banliyölerinde bulunan Karz-ı Hasen Vakfı'na ait binalardan biri (AP)

Hizbullah, uluslararası ve yerel yaptırımlardan ve kapatılması yönündeki baskılardan kaçmak için, Karz-ı Hasen Vakfı adlı mali kolunu parçalara ayırmaya başladı. Bu amaçla, Karz-ı Hasen’in eskiden güvendiği altın teminatına alternatif olarak, taksitler halinde altın satışı yapan bir kurum kurdu; bu girişim "yasal konumlandırma politikası" olarak görülüyor.

Şarku’l Avsat'a konuşan finans kaynakları, bu önlemin ABD Hazine Bakanlığı'nı tatmin etmesinin pek olası olmadığını, Bakanlığın Lübnan'dan kurumu kapatmasını ve para sektöründeki kontrolsüz faaliyetlere son vermesini talep ettiğini belirtti. Kaynaklar, "Temel sorun devam ettiği sürece, şekli değiştirmek Amerikalıları tatmin etmeyecektir" değerlendirmesinde bulundu.

Bu sırada, Lübnan'ın güneyindeki Litani Nehri'nin güneyinde, Lübnan ve İsrail orduları arasında dolaylı bir çatışma yaşandı. İsrail, Lübnan ordusunun sabah saatlerinde arama yaptığı bir bina için tahliye uyarısı verdi. İletişim sayesinde bombardıman "geçici olarak" durduruldu, ancak ordu binayı tekrar aradı ve içinde herhangi bir silah bulamadı.