Irak’taki Koordinasyon Çerçevesi geçici bir dağılmanın mı yoksa kalıcı bir çöküşün mü eşiğinde?

Bölgedeki gerilemelerin ardından İran'ın zayıflayan nüfuzu, Irak'ta da azadı, ancak tamamen ortadan kaldırmadı

Koordinasyon Çerçevesi liderlerinin bir araya geldiği daha önceki bir toplantıdan bir kare (Sosyal medya)
Koordinasyon Çerçevesi liderlerinin bir araya geldiği daha önceki bir toplantıdan bir kare (Sosyal medya)
TT

Irak’taki Koordinasyon Çerçevesi geçici bir dağılmanın mı yoksa kalıcı bir çöküşün mü eşiğinde?

Koordinasyon Çerçevesi liderlerinin bir araya geldiği daha önceki bir toplantıdan bir kare (Sosyal medya)
Koordinasyon Çerçevesi liderlerinin bir araya geldiği daha önceki bir toplantıdan bir kare (Sosyal medya)

Müeyyed et-Tarfi

Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr'ın Iraklı Sünni ve Kürt güçlerle kurduğu siyasi ittifaka tepki olarak başbakanı seçme hakkını elde etmek üzere parlamento çoğunluğunu oluşturmak için bir araya gelen Şii akım ve güçlerin 2021 yılında oluşturduğu Koordinasyon Çerçevesi adlı koalisyon, ortaklarının birden fazla seçim listesinden katılma kararı aldığı kasım ayında yapılması planlanan seçimlerde geçici olarak dağılmış gibi görünüyor.

Koalisyon ortaklarının farklı listelere dağılması, Koordinasyon Çerçevesinin parçalanmasının başlangıcı olarak görülse de Irak'taki bazı siyasi gözlemciler yaklaşan seçimlerden sonra Koordinasyon Çerçevesinin kendini yeniden toparlayacağını düşünüyor.

Koordinasyon Çerçevesi içinde ve başta Gazze, Lübnan ve Suriye'de olmak üzere bölgede meydana gelen değişiklikler, İran’ın nüfuzunun artık eskisi gibi olmadığı, Irak'taki nüfuzunun da özellikle hükümetin yeniden şekillendirilmesi ve Şii siyasi güçlerin bir araya getirilmesi açısından tamamen yok olmasa da azaldığını gösteriyor. Ancak nüfuzu azalsa da İran halen Irak arenasında yer alan bir oyuncu olmaya devam ediyor.

Koordinasyon Çerçevesi dağılmayacak

Irak Stratejik Araştırmalar Merkezi Direktörü Gazi Faysal, Koordinasyon Çerçevesinin dağılmayacağını, ancak liderlik konusunda anlaşmazlıklar yaşanabileceğini söyledi.

Koordinasyon Çerçevesinin parlamento çoğunluğunu oluşturmak için taktiksel bir ittifaktan çok ideolojik bir ittifakı temsil ettiği için kişisel çıkarlara göre esnek ittifaklara dönüşeceğini belirten Faysal, koalisyondaki liderler arasında liderlik, programlar ve çıkarlar konusunda derin iç anlaşmazlıkların olduğuna işaret etti. Faysal’a göre Koordinasyon Çerçevesi güçleri, yaklaşan parlamento seçimlerinden sonra farklı denklemler, dengeler ve uzlaşılar çerçevesinde en büyük bloğu oluşturmak için yeniden ittifaka geri dönecekler.

İran'ın 2003 yılından bu yana Irak’ta Şii evinin şekillendirilmesinde önemli bir rol oynadığını ifade eden Faysal, İran’ın stratejik çıkarlarını güvence altına almak amacıyla yeni hükümetlerin kurulması konusunda yaşanan anlaşmazlıkların çözümüne ve ittifaklar kurulmasına müdahale ettiğini de sözlerine ekledi. Faysal, İran’ın Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) ile silahlı gruplar ve Velayet-i Fakih rejimine bağlı partiler arasındaki koordinasyon yoluyla nüfuzunu dayatmaya devam ettiğini belirtti.

Faysal, İran, Irak siyaset sahnesini şekillendirmede önemli bir aktör olmaya devam etse de Irak iç faktörünün İran'ın direktiflerini beklemeden Şii evini düzenlemedeki rolü atarken İran’ın Koordinasyon Çerçevesi güçlerinin birliğini sağlama kabiliyetinin, özellikle İsrail’in 7 Ekim 2023’te Gazze Şeridi’ne karşı başlattığı savaştan sonra silahlı grupların farklı taraflara sadakatlerinin da olması nedeniyle azaldığını belirtti.

İran’ın nüfuzu

İran’ın nüfuzunun hızlı bir şekilde ortadan kalkmayacağını söyleyen Faysal, İran’ın hegemonyasının etmesine karşı olan Şii partilerin ve akımların ön plana daha fazla çıkmaya başlamasıyla ve özellikle İran'a ve Velayet-i Fakih sistemine bağlılık fikrini reddeden yeni nesillerin yükselişinin yanı sıra İran’ın nüfuzunu dengelemede Arap ülkelerinin artan rolü ile Körfez ve Türkiye'nin artan desteği nedeniyle bunun yavaş olacağını belirtti.

Koordinasyon Çerçevesi ve Sadr Hareketi

Kulwatha Araştırma ve Anket Merkezi Direktörü Basil Hüseyin, Koordinasyon Çerçevesinin nüfuzunun azalmaya başladığını söyledi. Koordinasyon Çerçevesinin kurulmasının stratejik bir siyasi projeden ziyade geçici bir savunma tepkisi olduğunu söylemenin abartı olmayacağını ifade eden Hüseyin, zira başlangıçta Sadr Hareketi’nin 2003 yılından bu yana Irak'ı yöneten geleneksel kural olan mezhepsel uzlaşı kuralını kırmayı amaçlayan ulusal çoğunluk hükümeti kurma planına karşı koymak için kurulduğunu, başka bir deyişle Koordinasyon Çerçevesi’nin Sadr Hareketi’nin bazı Şii güçleri iktidar çemberinden çıkarma girişimini engellemek için bir cephe görevi gördüğünü sözlerine ekledi.

Hüseyin, Sadr Hareketi’nin yarattığı tehdit ortadan kalktıktan sonra, iç çelişkiler başlayana kadar dış baskının olmadığını ve çoğunluğun kasırgası dindikten sonra devletin araçlarının çerçevenin bazı güçlerinin eline geçtiğini belirtti. Hüseyin’e göre bu araçlar, özellikle Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani'nin ikinci bir dönem arayışına girerek kişisel ve kurumsal hırslara dönüşmesiyle, kolektif bir savunma aracından, her biri kendi payına düşeni sağlamlaştırmaya ve nüfuzunu en üst düzeye çıkarmaya çalışan taraflar arasında bir iç çatışma faktörüne dönüşmeye başladı.

İktidar için rekabet

Şarku'l Avsat'ın Independent Arabia'dan aktardığı analize göre Hüseyin, bugün yüzeysel gibi görünen bu çatışmanın, Sadr Hareketi’nin başını çektiği karşı ittifakı püskürtmek için kurulan ve yeni bir iktidar için mücahaleye hazırlanan bir yapının çöküşüne işaret ettiğini söyledi.

ju7
Başbakan Sudani, Kürdistan İslami Birlik Partisi’nden bir heyeti Bağdat'ta kabul etti, 3 Haziran 2025 (Irak Başbakanlığı Facebook sayfası)

İran'ın nüfuzuna değinen Hüseyin, bu nüfuzun gerçek anlamda azaldığının söylenemeyeceğini, ancak Şiiler arasındaki anlaşmazlıkları kontrol etme kabiliyetinin eskiye göre kesinlikle daha az olduğunu vurguladı. Hüseyin, uzun süre Şii siyasi birliğinin garantörü olan Tahran’ın geleneksel aracılarının prestijinin azalması ve ideolojik disiplin ya da bölgesel direktiflerin ötesine geçen ekonomik ve kişisel çıkarların körüklediği yerel rekabetlerin yoğunlaşması nedeniyle artık kendisini akıl hocasından ziyade gözlemci konumunda bulduğunu ifade etti.

Seçimlerden sonra

Öte yandan yazar Basim eş-Şara, Koordinasyon Çerçevesi güçlerinin seçimlerden sonra yeniden bir araya geleceğini ve İran'ın nüfuzunun azalacağını söyledi. Koordinasyon Çerçevesinin seçimlerden sonra yeniden bir araya geleceğini, çünkü güçleri arasında bu konuda siyasi bir anlaşma olduğunu ifade eden Şara, aksi takdirde İran'la ittifak halindeki Şii partilerin siyasi süreçteki rollerini ve etkilerinin yanı sıra başbakanlığı kaybedebileceklerini söyledi. Seçim sürecinin Şii partiler arasında bölündüğünü, (eski Başbakan Nuri) el-Maliki'nin mevcut Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani'nin listesinde yer aldığını ve Koordinasyon Çerçevesindeki diğer güçlerin liderlerinin farklı listelerde toplandığını, bunun da Şii koalisyon içinde en fazla oyu toplamaya yönelik bir anlaşmaya varıldığına işaret ettiğini açıkladı.

Seçimlerden kaçınma

Şii seçmenin seçimlerde önemli ölçüde çekimser kalmaya karar verdiğini ve bunun da özellikle Sadr Hareketi’nin seçimleri boykot etmesinden dolayı Koordinasyon Çerçevesi güçleri liderlerinin ve hükümet yetkililerinin endişelerini açıkça dile getirmesiyle açıkça görüldüğünü ifade eden Şara, Koordinasyon Çerçevesi güçlerinin rahat bir çoğunluk elde edememesi halinde hükümet kurmanın zorlaşacağını, bunun da İran'la ittifak halindeki Şii partilerin nüfuzunun tehdit edilmesi ve ister Sünni ister Tişrin Hareketi'nin eski liderleri olsun yeni simaların ortaya çıkması anlamına geldiğini vurguladı.

Şara, sözlerini şöyle sonlandırdı:

“İran'ın nüfuzu Aksa Tufanı Operasyonu ve bölgedeki müttefiklerini kaybetmesinden sonra azaldı. Bu durum, Irak'a da yansıdı. İran'ın gerilemesi, yaklaşan parlamento seçimlerinden sonra da devam edecek, ancak Irak’taki nüfuzu tamamen sona ermeyecek.”



Açlık, Gazze Şeridi'ndeki çocukları ölüme sürüklüyor

TT

Açlık, Gazze Şeridi'ndeki çocukları ölüme sürüklüyor

Açlık, Gazze Şeridi'ndeki çocukları ölüme sürüklüyor

Henüz iki yaşını doldurmamış olan Şam Kadih, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta, dört metrekarelik küçük bir çadırda zorlu koşullar altında yaşıyor. Bu koşullar, giderek kötüleşen ve hayatını tehdit eden trajik bir gerçeklikten kaynaklanıyor. Şam, tıpkı binlerce Gazze'li çocuk gibi, gıda malzemelerinin eksikliği nedeniyle yetersiz besleniyor ve çevresel koşulların etkisiyle hastalıklar artıyor.

Şam’ın annesi, bazen ‘çok şiddetli’ olarak sınıflandırılan ve hastaneye kaldırılmasını gerektiren yetersiz beslenmeden mustarip kızının ateşini düşürmek için, günde zar zor erişebildiği su dışında başka bir şey bulamıyor. Hastanelerde ise Şam’a yardım edebilecek hiçbir şey yok. Bu, binlerce açlık çeken insan arasında sıkça görülen bir durum.

xscfvghy
5 aylık kızını kucağında taşıyan anne, kızının yetersiz beslendiğini söylüyor. (Reuters)

Anne İslam Kadih, Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte, dokuz yıl süren kısırlık döneminin ardından tüp bebek tedavisiyle kızına kavuştuğunu, kızının doğumundan beri karaciğer büyümesi ve ciddi yetersiz beslenme sorunu yaşadığını söyledi. İslam Kadih, “Onu birçok hastaneye götürdük, ancak tedavisinin yapılamaması durumunun düzelmesini engelledi” dedi.

Anne Kadih, kızını kurtarmak ve durumunu iyileştirmek için gerekli sağlıklı sütü de veremiyor.

Şam 22 aylık olmasına rağmen, sağlık koşullarının zorluğu nedeniyle ağırlığı sadece 4,5 kilogram. Anne, kızını çadırın içinde veya dışında bir yerden başka bir yere taşımaya çalıştığında, göğüs kafesinin kemiklerinin çıkıntılı olması nedeniyle endişeleniyor.

İslam Kadih, aşırı yüksek fiyatlar nedeniyle süt, bebek bezi ve sağlıklı gıda satın alamıyor. Şam’ın dişlerinin rengi, zayıf vücudunda kalsiyum ve vitamin eksikliği nedeniyle değişti.

dfgthyju
Refah Sınır Kapısı yakınlarında insani yardım almaya çalışırken yaralanan bir çocuk (AFP)

Anne, kızının tedavi amacıyla yurt dışına gitmesi için koordinasyon kurabileceği hiçbir kurum bulamıyor. Anne Kadih, yetersiz beslenme nedeniyle sağlık sorunları yaşayan kızının hayatını kurtarmak için Birleşmiş Milletler (BM) ve uluslararası kuruluşlara yardım çağrısında bulundu.

Sessiz ölüm

Gazze Şeridi’ndeki Sağlık Bakanlığı'nın istatistiklerine göre, savaşın başlangıcından çarşamba gününe kadar yetersiz beslenme nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı 154'e ulaştı; bunların 89'u çocuk.

Bu yıl şimdiye kadar yetersiz beslenmeye bağlı 100 ölüm vakası kaydedildi. Bunların üçü şubat, mart ve nisan aylarında, ikisi mayıs ayında, beşi de haziran ayında kaydedildi; geri kalan 90 vaka ise temmuz ayında kaydedildi. 2024 yılında yetersiz beslenmeye bağlı olarak 50 ölüm, bir önceki yıl ise 4 ölüm kaydedilmişti.

xsdferty
Yetersiz beslenme nedeniyle hayatını kaybeden kızının cenazesini taşıyan bir baba (Reuters)

Gazze Şeridi’nde toplamda 28 bin 677 kişi yetersiz beslenme vakası olarak sınıflandırıldı. 5 yaşın altındaki 260 bin çocuk, 100 bin hamile kadın, bin 556 erken doğum vakası, 3 bin 120 düşük ve rahim içi ölüm vakası, 159 bin 409 yaşlı ve 18 bin yaralı yetersiz beslenme nedeniyle komplikasyonlara maruz kaldı.

Bu vakalar arasında, yetersiz beslenme nedeniyle birçok hastalığa yakalanan 6 yaşındaki Vela Cude de bulunuyor.

Vücudundaki kalsiyum ve vitamin eksikliği nedeniyle Vela'nın saçları ve dişleri tamamen döküldü. Ayrıca osteoporoz hastası ve ayakta duramıyor; vücudu zamanla zayıf ve cılız hale geldi.

Şarku’l Avsat’a konuşan annesi, kızı çiğnemekte zorlandığından ekmeği ufalayıp yutabilmesi için parçalamak zorunda olduğunu söyledi. Fiyatların yüksekliği ve un bulunmaması nedeniyle, sık sık komşularından ve akrabalarından un istemek zorunda kalıyor.

Vela'nın annesi, kızının durumunu iyileştirmeye yardımcı olacak gıda maddeleri bulamıyor ve ona yararlı olan yumurta, süt ve diğer besinleri de sağlayamıyor.

Anne, keder ve acı dolu sözlerle şöyle diyor: “Kızıma biraz un dışında verecek hiçbir şeyim yok; onu da insanlardan dileniyorum. Kızımın diğer çocuklar gibi ayakta durup oynamasını ve hayatını yaşamasını istiyorum.”

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve diğer kurumlara kızını yurtdışında tedavi ettirmek için yardım çağrısında bulunan anne, daha önce bir Avrupa ülkesinde tedavi görmesi için karar alındığını, ancak sınırların kapatılması nedeniyle seyahat etmesine izin verilmediğini belirtti.

Dünya Gıda Programı'na (WFP) göre, son dönemde Gazze Şeridi'nde beş yaşın altındaki çocuklarda yetersiz beslenme oranları dört kat arttı. Gıda güvenliği aşamalı sınıflandırmasına göre, Gazze Şeridi'nin bazı bölgeleri üç aşamalı kıtlık aşamasının ikisini aştı. WFP, kapsamlı bir insani yardım müdahalesi başlatmak için zamanın azaldığını vurguladı.

sdfrgt
Han Yunus'taki Nasır Tıp Kompleksi'nde çalışan bir hemşire, yetersiz beslenen bir çocuğa yardım etmeye çalışıyor. (Reuters)

Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA), İsrail'in Gazze Şeridi'ne uyguladığı abluka nedeniyle 5 yaşın altındaki çocuklarda yetersiz beslenmenin mart ve haziran ayları arasında iki katına çıktığı uyarısında bulundu. UNRWA, bu dönemde sağlık merkezleri ve tıbbi noktalarda yaklaşık 74 bin çocukta yetersiz beslenme taraması yapıldığını ve yaklaşık 5 bin 500 vakada genel akut yetersiz beslenme, 800 vakada ise şiddetli akut yetersiz beslenme tespit edildiğini açıkladı.

Gazze Şeridi’ndeki Sağlık Bakanlığı'na göre, 40 bin çocuk süt ve gıda kıtlığı nedeniyle ölüm tehlikesiyle karşı karşıya.

En kötü senaryo açlık

Nasır Tıp Kompleksi'nde çocuk doktoru olan Dr. Ahmed el-Ferra, Gazze Şeridi'ndeki durumun, ister bölgedeki hastanelerde ister dışında olsun, ‘felaket’ olduğunu ve küçük büyük, kadın erkek, genç yaşlı herkesin bundan etkilendiğini söyledi.

El-Ferra, kalsiyum ve vitaminler gibi temel besin maddelerinin girişinin engellenmesinin, özellikle çocuklar arasında yetersiz beslenme vakalarını artırdığını ve bunun da ölüm sayılarını yükselttiğini belirtti. Hastanelerin, ilaç, besin takviyeleri ve diğer tıbbi malzemelerin eksikliği nedeniyle yetersiz beslenme vakalarının hayatını kurtaracak tıbbi imkanlara sahip olmadığını da bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın ulaştığı resmi tıbbi verilere göre, yetersiz beslenme nedeniyle hayatını kaybeden birçok çocuk, sınır kapılarının kapatılması ve İsrail'in girişi engellemesi nedeniyle bölgede artık bulunmayan sağlıklı gıdalara acil ihtiyaç duyuyordu.

xchyju
Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Netzarim Koridoru’nda gıda yardımı almak için toplanan Filistinliler (AFP)

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), Uluslararası Tarımsal Kalkınma Fonu (IFAD), Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF), WFP ve WHO tarafından yayınlan ‘2025 Dünya Gıda Güvenliği ve Beslenme Durumu’ başlıklı ortak rapora göre, Gazze Şeridi sakinleri ciddi gıda güvensizliği ile karşı karşıya.

Söz konusu raporda, BM'nin belirlediği Entegre Gıda Güvenliği Sınıflandırması uyarınca ‘en kötü kıtlık senaryosunun şu anda Gazze Şeridi'nde yaşanmakta olduğu’ ifade edildi. Rapor, bölgeye yardımların havadan atılmasının insani felaketi durdurmak için yeterli olmadığını belirterek, yardımların karadan ulaştırılmasının daha etkili, güvenli ve hızlı olduğunu vurguladı.