Madleen gemisinin alıkonulmasının ardından aktivistler İsrail'e götürüldü

TT

Madleen gemisinin alıkonulmasının ardından aktivistler İsrail'e götürüldü

Madleen gemisinin alıkonulmasının ardından aktivistler İsrail'e götürüldü

Almanya'nın Tel Aviv Büyükelçisi Steffen Seibert, Gazze Şeridi'ne uygulanan ablukayı kırmaya çalışırken Akdeniz'de İsrail askerleri tarafından alkonulan aktivistlerin İsrail'e götürüldüğünü bildirdi.

Seibert X platformu üzerinden yaptığı paylaşımda, “Tüm yolcular donanma tarafından İsrail'e nakledildi ve donanma bize hepsinin güvende olduğunu teyit etti. İsrailli yetkililer, aktivistlerden ülkeyi terk etmelerini istedi. Bir Alman vatandaşı için konsolosluk yardımı teklif ettik” ifadelerini kullandı.

Madleen, günler süren yolculuğun ardından gece saatlerinde, varış noktası olan Gazze Şeridi'ne ulaşmadan kısa bir süre önce İsrail güçleri tarafından durduruldu.

Özgürlük Filosu Koalisyonu, uzun süredir İsrail ablukası altında olan Gazze Şeridi’ne yardım ulaştırmayı amaçlıyordu.

İsrail Dışişleri Bakanlığı, Madleen'in durdurulmasının, 2007 yılından bu yana Gazze Şeridi'ne uygulanan ve izinsiz gemilerin girişini engelleyen deniz ablukasına dayandığını belirtti.

Özgürlük Filosu Koalisyonu tarafından geminin durdurulmasının ardından yapılan açıklamada, “Madleen gemisindeki on iki aktivistin ve diğer tüm Filistinli tutukluların derhal serbest bırakılmasını, acımasız işgale ve ablukaya son verilmesini ve Gazze Şeridi'ne insani yardım ulaştırılması için tüm sınır kapılarının derhal açılmasını talep ediyoruz” denildi.

İsrail Dışişleri Bakanlığı, Özgürlük Filosu Koalisyonu'nun yardım gemisi Madleen'in ‘güvenli bir şekilde İsrail kıyılarına doğru yol aldığını’ bildirdi.

İsrail Dışişleri Bakanlığı’nın X platformundaki hesabı üzerinden yapılan paylaşımda, “Yolcuların kendi ülkelerine dönmeleri bekleniyor” ifadesi yer aldı.

Özgürlük Filosu Koalisyonu yaptığı açıklamada, Madleen'in uluslararası sularda ‘İsrail ordusu tarafından saldırıya uğradığını ve engellendiğini’ belirtti.

Açıklamada, “Gemiye yasadışı bir şekilde çıkıldı, silahsız sivillerden oluşan mürettebatı kaçırıldı ve bebek maması, gıda ve tıbbi malzemeler de dahil olmak üzere hayat kurtarıcı temel yardım malzemelerine el konuldu” denildi.

Özgürlük Filosu Koalisyonu Koordinatörü Huveyda Araf, İsrail'in gemide bulunanları gözaltına almak için yasal yetkisi olmadığını söyledi.

Araf, “Gemideki gönüllüler İsrail'in yargı yetkisi altında değildir, yardım sağladıkları ya da yasadışı ablukayı kırdıkları için suçlanamazlar… Keyfi ve hukuksuz gözaltlarına derhal son verilmelidir” ifadelerini kullandı.

Özgürlük Filosu Koalisyonu tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı: “Hiçbir şey bizi caydıramaz. Tekrar yelken açacağız. Kuşatma sona erene ve Filistin özgürleşene kadar durmayacağız. Bu el koyma uluslararası hukuku açıkça ihlal ediyor ve Gazze Şeridi'ne engelsiz insani erişim gerektiren Uluslararası Adalet Divanı'nın (UAD) bağlayıcı kararlarına meydan okuyor.”

Aktivistler, İsrail'in Gazze Şeridi’ne engelsiz insani erişim sağlaması gerektiğini vurguluyor.

Ancak İsrail Dışişleri Bakanlığı, Gazze Şeridi açıklarındaki bölgenin 2007'den bu yana uygulanan deniz ablukası kapsamında izinsiz gemilere kapalı olduğunu ve Madleen'in bu nedenle durdurulduğunu belirtti.

Aktivistlerin İsrail kıyılarına ne zaman ulaşacakları ve ne zaman ülkelerine geri gönderilecekleri ise belirsizliğini koruyor.



Libya’da Trablus’tan yetkililer, Gençlik Bakanlığı'na yönelik ‘silahlı saldırı’ karşısında sessizliğini koruyor

Trablus'ta Kolluk Kuvvetleri Departmanı’na bağlı güvenlik devriyeleri (İçişleri Bakanlığı)
Trablus'ta Kolluk Kuvvetleri Departmanı’na bağlı güvenlik devriyeleri (İçişleri Bakanlığı)
TT

Libya’da Trablus’tan yetkililer, Gençlik Bakanlığı'na yönelik ‘silahlı saldırı’ karşısında sessizliğini koruyor

Trablus'ta Kolluk Kuvvetleri Departmanı’na bağlı güvenlik devriyeleri (İçişleri Bakanlığı)
Trablus'ta Kolluk Kuvvetleri Departmanı’na bağlı güvenlik devriyeleri (İçişleri Bakanlığı)

Libya'nın başkenti Trablus'ta Gençlik Bakanlığı binasına ‘silahlı saldırı’ düzenlendiği yönündeki iddialara ilişkin Trablus’taki güvenlik yetkilileri ve siyasetçiler sessizliğini koruyor.

Libya Ulusal İnsan Hakları Kurumu, geçici Ulusal Birlik Hükümeti’nin (UBH) sessizliği karşısında Trablus'taki Gençlik Bakanlığı binasına pazartesi günü yasadışı bir silahlı grup tarafından düzenlenen silahlı saldırı hakkında güvenilir ilk bilgileri büyük endişeyle takip ettiğini ve izlediğini açıkladı.

Olayı ‘kınanacak bir suç eylemi’ olarak nitelendiren ve bakanlık çalışanlarının güvenliği, emniyeti ve hayatlarının tehlikeye atıldığını vurgulayan Ulusal İnsan Hakları Kurumu, “Bu saldırılar, tehditler ve yasadışı eylemler, genel olarak kamu ve özel kurumları etkiliyor ve Libya Ceza Kanunu'nun 177’nci maddesine göre cezalandırılan suçlar teşkil ediyor” ifadelerini kullandı.

Ulusal İnsan Hakları Kurumu, başsavcılıktan ‘silahlı saldırı, sindirme ve silahlı terör eylemleri gerçekleştiren yasadışı silahlı gruplar hakkında kapsamlı bir soruşturma başlatılmasını ve bu olaydan sorumlu olanların adalete teslim edilmesini’ istedi.

Geçtiğimiz mayıs ayının ortalarında, Libya Ulusal Meclisi tarafından görevlendirilen hükümet, ‘Trablus'taki Libya Merkez Bankası binasına yapılan silahlı saldırıyı’ kınadı.

Hükümet o sırada doğrudan UBH’ye bağlı bir silahlı grubun banka merkezine baskın düzenlediğini açıkladı. Baskında nakit kasaları ve elektronik sistemler dahil olmak üzere çeşitli önemli mekanizmalar hedef alınırken kamu fonlarını ve taşınır malları çalma girişiminde bulunuldu.

Öte yandan UBH geçici hükümetinin İçişleri Bakanlığı, Kriminal Soruşturma Teşkilatı Teknik İşler Müdürlüğü'ne bağlı güvenlik denetim ve patlayıcı imha ekibinin 115 mm ve 100 mm kalibrelik iki adet patlamamış mermi ele geçirdiğini açıkladı. Bakanlık açıklamasında, mermilerin, eski 7 Nisan kampının arkasındaki Sirac bölgesindeki bir arazide bulunduğunu kaydetti.

Bakanlık, denetim ekibinin Ayn Zara-Kabailiye bölgesindeki Ömer bin Hattab Camii yakınlarında bulunan ‘şüpheli nesne’ ihbarını da değerlendirdiğini ve bunun bir RPG tipi roket olduğu tespit edilerek güvenli bir şekilde nakledilip imha edildiğini belirtti.