UNIFIL, Lübnan ordusuna desteğini ve Güney Lübnan'da istikrarın sağlanması için diyaloğu güçlendirme konusundaki kararlılığını yineledi

İtalyan Tümgeneral Diodato Abagnara, UNIFIL'in komutasını devralması münasebetiyle UNIFIL'in en-Nakura'daki karargahında düzenlenen törende (AP)
İtalyan Tümgeneral Diodato Abagnara, UNIFIL'in komutasını devralması münasebetiyle UNIFIL'in en-Nakura'daki karargahında düzenlenen törende (AP)
TT

UNIFIL, Lübnan ordusuna desteğini ve Güney Lübnan'da istikrarın sağlanması için diyaloğu güçlendirme konusundaki kararlılığını yineledi

İtalyan Tümgeneral Diodato Abagnara, UNIFIL'in komutasını devralması münasebetiyle UNIFIL'in en-Nakura'daki karargahında düzenlenen törende (AP)
İtalyan Tümgeneral Diodato Abagnara, UNIFIL'in komutasını devralması münasebetiyle UNIFIL'in en-Nakura'daki karargahında düzenlenen törende (AP)

Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Görev Gücü (UNIFIL), Lübnan Silahlı Kuvvetleri’ne desteğinin devam ettiğini ve Güney Lübnan'da istikrarın sağlanması için diyaloğu güçlendirme konusundaki kararlılığını bir kez daha yineledi.

Şarku’l Avsat’ın Lübnan Ulusal Haber Ajansı'ndan (NNA) aktardığına göre ‘Tuğgeneral Nicola Mandolesi liderliğindeki UNIFIL Batı Sektörü, Lübnan ordusuna devam eden destek ve sivil toplumla diyalog kapsamında güney kentlerindeki yerel yetkililerle bir dizi toplantı düzenleyerek kurumsal çabalarını yoğunlaştırdı.’

UNIFIL tarafından yapılan açıklamada, Tuğgeneral Mandolesi'nin ‘kısa bir süre önce el-Abbasiye, en-Nakura, Kana ve Aytat belediye başkanlarıyla bir araya geldiği’ belirtilerek, ‘UNIFIL Batı Sektörü ile yerel makamlar arasındaki iş birliğinin temel rolü’ teyit edildi.

UNIFIL'in Hindistan birliğinden askerler güneydeki İbl es-Saki kasabasında Lübnan vatandaşlarıyla birlikte yoga egzersizlerine katılıyor. (EPA)UNIFIL'in Hindistan birliğinden askerler güneydeki İbl es-Saki kasabasında Lübnan vatandaşlarıyla birlikte yoga egzersizlerine katılıyor. (EPA)

Mandolesi, “UNIFIL askerleri sahadaki varlıklarını ve Güney Lübnan'daki yerel topluluklarla ilişkilerini sürdürüyor. İnsani yardım görevlerini kolaylaştırmak ve halkla bağları güçlendiren sivil girişimleri teşvik etmek de dahil olmak üzere hayati destek sağlamaya devam ediyoruz. Güvenlik ve istikrarı yeniden tesis etme çabalarında Lübnan ordusunu desteklemeye devam ediyoruz ve güneyde devlet otoritesini yeniden tesis etmek için hükümetle birlikte çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.

Söz konusu görüşmelerde, UNIFIL'in misyonun başarısı için kilit önem taşıyan sahadaki hareket özgürlüğü ele alındı ve yeni nesillerin barış inşası çabalarına katılımı ve karşılıklı anlayışın geliştirilmesi üzerinde duruldu.

Diğer yandan İtalyan Tabur Komutanı Albay Giacomo Tricazzi, Tayr Harfa'nın yeni belediye başkanı ile el-Mansuri ve Alma eş-Şaab belediye başkanlarıyla bir araya gelerek, sorumluluk alanındaki topluluklarla diyalog ve iş birliğini güçlendirdi.



Suriye İsrail ile barışa hazır mı?

BM barış gücü, Eylül 2014'te Suriye ile İsrail arasındaki tek sınır geçişi olan Kuneytra şehrini ve Kuneytra sınır kapısını izliyor (EPA)
BM barış gücü, Eylül 2014'te Suriye ile İsrail arasındaki tek sınır geçişi olan Kuneytra şehrini ve Kuneytra sınır kapısını izliyor (EPA)
TT

Suriye İsrail ile barışa hazır mı?

BM barış gücü, Eylül 2014'te Suriye ile İsrail arasındaki tek sınır geçişi olan Kuneytra şehrini ve Kuneytra sınır kapısını izliyor (EPA)
BM barış gücü, Eylül 2014'te Suriye ile İsrail arasındaki tek sınır geçişi olan Kuneytra şehrini ve Kuneytra sınır kapısını izliyor (EPA)

Suad Gross

İbrani medyasında yer alan ve “Suriye'ye yakın” bir kaynağa atfedilen açıklamalara göre, Suriye ve İsrail 2025 yılı sonuna kadar barış anlaşması imzalayacak. Bu açıklamalar, Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara, Şam'ın diplomatik kanallar ve uluslararası arabulucularla dolaylı müzakereler yoluyla ülkenin güneyindeki İsrail saldırılarını ve ihlallerini durdurmak için çalıştığını ve “Suriye'nin egemenliğinin her şeyden önce geldiğini” vurguladıktan birkaç gün sonra geldi. Peki, Suriye barış anlaşması imzalamaya hazır mı?

İsrail'in Arapça yayın yapan “I24 NEWS” sitesi, “Suriye'den bilgili bir kaynak”tan, söz konusu barış anlaşmasının, İsrail'in 8 Aralık 2024 tarihinden sonra, tampon bölge içinde ilerlediği tüm Suriye topraklarından, Hermon Dağı'nın zirvesi de dahil olmak üzere, kademeli olarak çekilmesini öngördüğünü belirtti.

Şam hükümetine yakın kaynaklar, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, İsrail ile bölgesel ve uluslararası himaye altında dolaylı müzakerelerin sürdüğünü, Suriye Devlet Başkanı'nın bunu duyurduğunu ifade etti.

Kaynaklar, Suriye'nin, İsrail'in Suriye topraklarındaki saldırı ve ihlallerini durdurmasını ve 1974 anlaşmasına geri dönmesini talep ettiğini, İsrail'in ise bir tampon bölge oluşturmak istediğini ve muhtemelen gelecekte kapsamlı bir barış anlaşmasına zemin hazırlayacak yeni bir güvenlik anlaşması imzalanacağını açıkladı.

Kaynaklar, kalıcı bir anlaşmaya varılmasının mümkün olmadığını belirtirken, kalıcı bir barış anlaşmasına veya İbrahim Anlaşması'na zemin hazırlayacak bir anlaşmaya varılma olasılığını dışlamadı. Kaynaklar, durumun hızla geliştiğini belirterek, Şam'ın Suriye'nin egemenliğini koruyacak bir anlaşmaya varılması için Arap dünyasının rolüne güvendiğini, barış dosyasını Arap dünyasının gündemine taşıdığını ve ABD ile Batı ülkelerinin Suriye'deki istikrarı destekleme arzusu çerçevesinde, İsrail'e saldırıları durdurması için baskı yapmasını umduğunu kaydetti.

Ancak Suriye, İsrail ile kalıcı bir barış anlaşmasına hazır mı?

Kaynaklar, Suriye'nin “yeni doğmuş” bir ülke olarak mevcut durumda kalıcı barışa hazır olmadığını ve umduğu çözümün, değiştirilmiş bir güvenlik anlaşması veya 1974 anlaşmasına geri dönmek olduğunu belirtti. Halkın reddi devam ediyor, ancak bu red, karmaşık ve çetrefilli iç sorunlar ve Suriye topraklarında iktidar dışında, düşmanla barış ilkesini reddeden aşırı akımlar ve silahlı grupların varlığı nedeniyle daha az belirgin.

Golan Tepeleri ile Suriye arasındaki sınıra yakın bir İsrail aracı (Arşiv-Reuters)Golan Tepeleri ile Suriye arasındaki sınıra yakın bir İsrail aracı (Arşiv-Reuters)

Suriye'li siyasi araştırmacı ve “Ortadoğu Muhafazakarlar Birliği” sekreteri Wael Aleji, İsrail ile kapsamlı barışın “şu anda zamansız bir konu olduğunu ve Suriye'nin yeni hükümetinin daha acil öncelikleri olduğunu” belirtti.

Aleji, “Şam'ın şu anda herhangi bir dış güçle askeri çatışmaya hazır olmadığını, Suriye halkının savaşlardan ve önceki rejimlerin Filistin meselesini ve Arap-İsrail çatışmasını istismar etmesinden bıkmış olduğunu” söyledi.

Araştırmacının görüşüne göre, Suriye devletinin önceliği “şu anda tüm çabalarını Suriye halkının yaşam koşullarını iyileştirmeye, iç barışı ve ulusal birliği güçlendirmeye, mezhepçilik ve terörizmle mücadeleye odaklamak”tır. İsrail'e gelince, “Suriye halkının haklarını ve bir tarafın diğerinin topraklarını işgal ettiğini açıkça ortaya koyan uluslararası hukuk ve çok sayıda BM kararı” olduğunu belirten araştırmacı, “uluslararası hukuka ve uluslararası mekanizmalara başvurmanın her açıdan en iyi, en güvenli ve en ucuz seçenek” olduğunu vurguladı.

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara, birkaç gün önce Kuneytra ve işgal altındaki Golan'dan önde gelenlerle yaptığı toplantıda, Suriye'nin bu saldırıları ve ihlalleri durdurmak için diplomatik kanallar ve uluslararası arabulucular aracılığıyla dolaylı müzakereler yürüttüğünü belirterek, Suriye'nin egemenliğinin her şeyden önce geldiğini vurguladı.

Toplantıda, İsrail işgalinin tekrarlanan saldırıları altında halkın karşı karşıya olduğu hizmet, yaşam ve güvenlik sorunları ele alındı. Şara, önümüzdeki dönemde sınır bölgelerine daha fazla destek sağlanacağını vurguladı.