Suriye güvenlik güçleri kanlı çatışmaların ardından Suveyda'ya girdi, Dürzi ruhani liderliği bu gelişmeyi memnuniyetle karşıladı

İkinci bir duyuruya kadar şehirde sokağa çıkma yasağı ilan edildi

Suriye güvenlik güçleri Suveyda'ya girdi. (EPA)
Suriye güvenlik güçleri Suveyda'ya girdi. (EPA)
TT

Suriye güvenlik güçleri kanlı çatışmaların ardından Suveyda'ya girdi, Dürzi ruhani liderliği bu gelişmeyi memnuniyetle karşıladı

Suriye güvenlik güçleri Suveyda'ya girdi. (EPA)
Suriye güvenlik güçleri Suveyda'ya girdi. (EPA)

Suriye güvenlik güçleri, son iki gündür yaşanan çatışmaların ardından bugün Dürzilerin çoğunlukta olduğu Suveyda kentine girerek, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera hükümetinin aralık ayında iktidara gelmesinden bu yana hükümet güçlerinin kente ilk kez konuşlanmasını sağladı.

Konuşlanma, hükümet güçlerinin kentte konuşlanmasına karşı çıkan Dürzi liderlerin Dürzi savaşçılara silahlarını bırakmaları ve hükümet güçlerinin kente girmesine izin vermeleri çağrısında bulunmalarının ardından gerçekleşti.

Suriye güvenlik güçleri, Dürzilerin çoğunlukta olduğu Suveyda kentinde Bedevi aşiretler ve Dürzi militanlar arasındaki çatışmaların ardından ed-Dur kasabasının girişinde konuşlandı. (EPA)Suriye güvenlik güçleri, Dürzilerin çoğunlukta olduğu Suveyda kentinde Bedevi aşiretler ve Dürzi militanlar arasındaki çatışmaların ardından ed-Dur kasabasının girişinde konuşlandı. (EPA)

Suveyda Vilayeti İç Güvenlik Komutanı Tuğgeneral Ahmed ed-Dalati yaptığı açıklamada, “İçişleri ve Savunma bakanlıklarına bağlı güçler Suveyda kentinin merkezine girmeye başlayacak” dedi ve eş zamanlı olarak ‘ikinci bir duyuruya kadar sokağa çıkma yasağı’ ilan etti.

Diğer yandan Suriye İçişleri Bakanlığı, ‘dini otoriteleri ve silahlı grupların liderlerini’ tam bir iş birliği yapmaya çağırdı.

Dürzi ruhani liderliği

Dürzi ruhani liderliği ise hükümet güçlerinin Suveyda’ya girişini memnuniyetle karşılayarak, silahlı gruplara ‘girişlerine direnmemeleri ve silahlarını İçişleri Bakanlığı’na bağlı güçlere teslim etmeleri’ çağrısında bulundu.

Önde gelen Dürzi din adamı Hikmet el-Hicri bu sabah yaptığı açıklamada, “İçişleri Bakanlığı güçlerinin vilayete girişini memnuniyetle karşılıyoruz” diyerek Suveyda'daki tüm silahlı grupları kendileriyle iş birliği yapmaya çağırdı.

El-Hicri, “Olayların yansımalarını ele almak ve vilayet halkıyla iş birliği içinde devlet kurumlarını harekete geçirmek için Suriye hükümetiyle diyalog başlatılması çağrısında bulunuyoruz” ifadesini kullandı.

Ed-Dalati, Dürzilerin ruhani liderliğinin duruşunu memnuniyetle karşıladı ve ülkenin dini otoritelerini İçişleri Bakanlığı'nın eylemlerini desteklemek için ‘ortak bir ulusal duruş sergilemeye’ çağırdı. Ed-Dalati, “Yasadışı silahlı grupların liderlerini İçişleri ve Savunma bakanlıklarının güçlerinin girişini engelleyen her türlü eylemi durdurmaya ve iç barışı korumak için silahlarını yetkili makamlara teslim ederek tam bir iş birliği yapmaya çağırıyoruz” dedi.

Top mermileri ve patlamalar

Suveyda'nın eteklerindeki el-Mezraa köyünde bulunan bir AFP muhabiri, top mermileri ve patlamalar duyduğunu ve askeri konvoyların Suveyda şehri yakınlarına girdiğini gördüğünü, Savunma ve İçişleri Bakanlığı güçlerine ait roketatarların ve ağır topların şehrin yakınlarına konuşlandırıldığını aktardı.

Muhabir, bazı kasabalarda çatışmaların devam ettiğini ve askeri birliklerin şehre girmeye hazırlandığını söyledi.

Geçtiğimiz iki gün boyunca Suveyda vilayeti, hükümet güçlerinin müdahalesinden önce Dürzi militanlar ile Bedevi silahlı gruplar arasında eski Devlet Başkanı Beşşar Esed'in devrilmesinden bu yana en şiddetli çatışmalardan birine sahne oldu.

Suriye güvenlik güçlerinin bir üyesi Suveyda'daki çatışmaların ardından bir cesedin yanından geçiyor. (EPA)

Suriye güvenlik güçlerinin bir üyesi Suveyda'daki çatışmaların ardından bir cesedin yanından geçiyor. (EPA)

Pazar günü bir dizi adam kaçırma olayının ardından patlak veren çatışmalarda 18'i asker olmak üzere en az 90 kişi öldü.

İsrail bölgedeki ‘birkaç tanka’ yönelik saldırı gerçekleştirdiğini duyururken, İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz daha sonra Dürzilerin hedef alınmaması konusunda uyarıda bulundu.

Geçtiğimiz mayıs ayından bu yana Dürzi militanlar, yerel gruplar ve yetkililer arasında yapılan bir anlaşma uyarınca Suveyda'da güvenliği sağlıyor. Ancak silahlı Sünni Bedevi aşiret mensupları da vilayet kırsalında konuşlanmış durumda.

Suriye güvenlik güçleri, Dürzilerin çoğunlukta olduğu Suveyda kentinin dışında Bedevi aşiretler ve Dürzi militanlar arasında yaşanan çatışmaların ardından bölgeye konuşlandı. (EPA)Suriye güvenlik güçleri, Dürzilerin çoğunlukta olduğu Suveyda kentinin dışında Bedevi aşiretler ve Dürzi militanlar arasında yaşanan çatışmaların ardından bölgeye konuşlandı. (EPA)

Yeni yönetim iktidarı devraldıktan sonra Şam'ı ziyaret eden uluslararası toplum temsilcileri ve Batılı delegeler, özellikle çeşitli bölgelerde yaşanan mezhepsel şiddet ve ihlallerin ardından dışlanmaları korkusuyla, azınlıkların korunması ve geçiş döneminin yönetimine katılımlarının sağlanması için yetkililere çağrıda bulundu.



Meclis Başkanı'nın ‘Irak'ın kimliği’ konusundaki açıklamaları siyasi krize yol açtı

 Irak Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani (Irak Temsilciler Meclisi internet sitesi)
Irak Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani (Irak Temsilciler Meclisi internet sitesi)
TT

Meclis Başkanı'nın ‘Irak'ın kimliği’ konusundaki açıklamaları siyasi krize yol açtı

 Irak Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani (Irak Temsilciler Meclisi internet sitesi)
Irak Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani (Irak Temsilciler Meclisi internet sitesi)

Irak Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani'nin açıklamaları, yardımcısı Muhsin el-Mendelavi ile yaşadığı tartışmanın ardından siyasi krize yol açarak dün yapılması planlanan oturumun ertelenmesine neden oldu.

El-Meşhedani, ‘Irak'ın kimliği’ olarak tanımladığı şeyin anayasa metninde belirtildiği gibi ‘Arap Birliği'nin kurucu üyesi’ olmakla ilişkilendirilmesini kınamış ve açıklamasında ‘bu kimliğin binlerce yıl öncesine dayandığını’ belirtmişti.

Söz konusu kimliğin bu bağlantıyla nitelendirilmesine ilişkin bir soruya cevaben el-Meşhedani, bu bağlantıyı tamamen uygunsuz bularak ‘saçma’ kelimesini kullandı ve siyasi bir krize yol açtı.

Oturumun ertelenmesine, yapılmaması konusunda ısrar etmesine ve açıklamalarını geri çekmemesine rağmen el-Meşhedani bugün X platformunda “Gerçek bir sınav anında Sünni bloklar başkan etrafında kenetleniyor” diye yazdı ve meclis başkanına destek vermek için parlamento merkezinde toplanan Sünni milletvekillerine atıfta bulundu.

Irak'ın siyasi geleneğine göre meclis başkanlığı Sünni güçlerin elindeyken, Kürtler cumhurbaşkanlığı, Şiiler ise başbakanlık koltuğuna oturuyor.

Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani'nin liderliğindeki İnşa ve Kalkınma Bloğu, yardımcısıyla patlak veren krizi kontrol altına almak amacıyla Sünni kampı dışından el-Meşhedani'ye desteğini açıklayan ilk siyasi bloklardan biri oldu.

İnşa ve Kalkınma Bloğu Sözcüsü Firas el-Meslemavi yaptığı basın açıklamasında, “Cabbar el-Kenani, Muhammed es-Sayhud, Kazım et-Tuki ve Murtaza es-Saadi'nin de aralarında bulunduğu 5 milletvekilinden oluşan blok liderliği, oturumu etkileyen sözlü tartışmalarla ilgili olarak parlamento içinde yaşananların koşullarını belirlemek üzere Temsilciler Meclisi Başkanlığı ile kapalı bir toplantı gerçekleştirdi” dedi.

El-Meslemavi, “Yaşananlar, meclis başkanlığının toplu olarak sorumlu olduğu bir emsal teşkil ediyor. Çünkü en yüksek yasama otoritesi olan yasama kurumunun başkanlığını ve üyelerini düzenleyen usul kuralları ve Temsilciler Meclisi yasası vardır. Bu nedenle bir blok olarak çözümlerle birlikteyiz ve oturumları düzenlemek ve önemli yasaları geçirmek için uygun yolları destekliyoruz” ifadelerini kullandı.

Sudani liderliğindeki İnşa ve Kalkınma Bloğu’nun el-Meşhedani ve yardımcılarıyla görüşmesi, parlamentodaki Sünni blokların el-Meşhedani'yi destekleyici bir tutum sergilemek üzere bir araya gelmesinin ardından gerçekleşti.

 Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani ile Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani arasında Bağdat'ta gerçekleşen bir görüşmeden (hükümet medyası)Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani ile Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani arasında Bağdat'ta gerçekleşen bir görüşmeden (hükümet medyası)

Yanlış anlama

Sünni bir siyasetçiye göre, ‘el-Meşhedani'nin açıklamaları herhangi bir belirsizlik içermiyor, ancak Şii güçlerin yardımcısını bu yöne iten kasıtlı bir iradesi olduğu anlaşılıyor’.

Adının açıklanmaması kaydıyla Şarku'l Avsat'a konuşan Sünni siyasetçi, “El-Meşhedani ile pek çok konuda aynı fikirde olmasam da, Irak'ın kimliği ve anayasal olarak Arap Birliği üyeliğiyle ilişkilendirilmesi konusunda söyledikleri doğru. Hatalı olan Irak anayasasını hazırlayan taraftır” dedi.

Söz konusu tartışma, Temsilciler Meclisi Başkan Yardımcısı Muhsin el-Mendelavi’nin el-Meşhedani'yi telefonla arayarak “Irak'a hakaret ettin” demesiyle başladı.

Telefon görüşmesiyle yetinmeyen el-Mendelavi tartışmayı sürdürmek üzere el-Meşhedani'nin ofisine gitti ve ‘Irak'ın kimliği’ hakkındaki açıklamalarına itiraz etti. El-Meşhedani ise “Irak, Arap Birliği kurumundan daha büyüktür, 7 bin yıllıktır ve kimliğini onlarca yıllık bir kurumdan alması makul değildir” şeklinde yanıt verdi.

El-Meşhedani'nin Arap Birliği'ne ilişkin açıklamaları, meclis başkanlığı ile ilişkilerde bardağı taşıran son damla gibi görünse de el-Meşhedani televizyonda yaptığı açıklamalarda, Irak'ta önümüzdeki ay gösteriler düzenleneceğini ve bir güvenlik sorunu yaşanması halinde ‘acil durum hükümetine’ gidilebileceğini söylemek gibi başka önemli konuları da gündeme getirdi. ABD'nin Halk Seferberlik Güçleri (Haşdi Şabi) ile ilgili olarak tüm siyasi liderlere mesaj gönderdiğini de doğrulayan el-Meşhedani, ABD'nin yaklaşımının Halk Seferberlik Güçleri’ni yapılandırmak değil, güvenlik güçlerine entegre etmek olduğunu belirtti.

‘Boşluğu doldurmak’

Araştırmacı Yahya el-Kubeysi Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada şöyle dedi: “Devlet içindeki Sünni temsiliyeti sadece bir boşluğu dolduruyor, çünkü bu boşluğu Şii siyasi aktörler yönlendiriyor.”

El-Kubeysi'ye göre bu durum, Federal Yüksek Mahkeme'nin Irak Temsilciler Meclisi eski Başkanı Muhammed el-Halbusi'yi görevinden alma ve parlamentodan ihraç etme kararına kadar uzanıyor.

El-Kubeysi, “Bu karar anayasal ya da yasal bir argümana dayanmıyordu; daha ziyade siyasi bir karardı. Federal Yüksek Mahkeme de bu kararı almak için bir araçtı” ifadelerini kullandı.

Araştırmacı Seyf es-Saadi'ye göre ‘Temsilciler Meclisi'nin krizi 61. madde ve fıkralarında öngörülen yasama sürecinden sapması ve siyasi bloklar ile liderlerinin meclisin genel gidişatını kontrol etmesidir. Tüm sorumluluk meclis başkanlığına atfedilemez; aksine Temsilciler Meclisi Başkanı’nın sorumluluğu milletvekillerinin sorumluluğunu tamamlayıcı niteliktedir. Milletvekillerinin çoğu kendi bloklarının direktiflerini takip etmekte ve başkanlarının kararlarına uymamakta, bu da parlamento içinde tıkanıklığa yol açmaktadır.’

Es-Saadi Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, ‘beşinci parlamento döneminin sona erdiğini ve halen yürütme makamının performansını denetleyecek anayasal bir dayanaktan yoksun olduğunu’ ifade etti.