Riyad, iki devletli çözümü somutlaştırmak için New York'ta harekete geçti

BM Genel Sekreteri Guterres, Paris'e bu ‘ender fırsat’ için teşekkür ederken katılımcı ülkeler bu ivmeden yararlanılması çağrısında bulundu

TT

Riyad, iki devletli çözümü somutlaştırmak için New York'ta harekete geçti

Suudi Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ve New York konferansına katılan bazı katılımcılar (AFP)
Suudi Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ve New York konferansına katılan bazı katılımcılar (AFP)

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun New York'ta iki gün sürecek ve Fransa'nın da katılımıyla Suudi Arabistan'ın ev sahipliğinde düzenlenen ‘Filistin meselesinin barışçıl çözümü ve iki devletli çözümün uygulanması’ konulu uluslararası konferansı dün başladı. ABD, konferansa katılmamayı tercih etmesine rağmen, konferansa ciddi bir itirazda bulunmadı.

Açılışta, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, Fransa'nın da katılımıyla uluslararası konferansa ev sahipliği yapan Suudi Arabistan'a teşekkür etti ve konferansın ‘ender bir fırsat’ olduğunu söyledi. Guterres, ‘1967 sınırlarında ve Kudüs'ün her iki devletin başkenti olması temelinde iki bağımsız, komşu, demokratik, egemen, herkes tarafından tanınan ve uluslararası topluma tam olarak entegre olmuş devletin kurulması’ çağrısında bulundu.

Öte yandan Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, ülkesinin iki devletli çözümün bölgenin istikrarının anahtarı olduğuna inandığını vurguladı. Prens Ferhan, New York’taki konferansın bu çözümün uygulanması için bir dönüm noktası olduğunu belirtti ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un Filistin Devleti'ni tanımayı planladığını açıklamasını takdirle karşıladı.

Gazze'deki insani felaketin derhal sona ermesi gerektiğini vurgulayan Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı, ülkesinin Fransa ile birlikte Dünya Bankası'ndan Filistin'e 300 milyon dolar aktarılmasını sağladığını açıkladı.

Fransız Dışişleri Bakanı Jean-Noël Barrot ise yaptığı konuşmada şunları söyledi:

“İki devletli çözümü gerçeğe dönüştürmek için çalışmalıyız. Ortadoğu'da siyasi bir çözüme ulaşmak için durdurulamaz bir ivme başlattık.”

Konferansa katılan 17 ülkenin temsilcileri tarafından yapılan açıklamalarda, konferansın iki devletli çözüme yönelik bu ivmeden yararlanılması çağrısında bulundu.

Diğer taraftan Suudi Arabistan ve Fransa'nın çeşitli komitelerde ortak başkanlık yaptığı konferanstan iki önemli belgenin çıkması bekleniyor.



Suriyeli genç Yusuf el-Labbad'ın Şam'daki bir güvenlik merkezinde ölümü nedeniyle soruşturma başlatıldı... Ailesi güvenlik güçlerini işkence yapmakla suçluyor

Suriyeli genç Yusuf el-Labbad (X)
Suriyeli genç Yusuf el-Labbad (X)
TT

Suriyeli genç Yusuf el-Labbad'ın Şam'daki bir güvenlik merkezinde ölümü nedeniyle soruşturma başlatıldı... Ailesi güvenlik güçlerini işkence yapmakla suçluyor

Suriyeli genç Yusuf el-Labbad (X)
Suriyeli genç Yusuf el-Labbad (X)

28 yaşındaki Suriye'li genç Yusuf el-Labbad, başkent Şam'da bulunan Emevi Camii'ndeki iç güvenlik biriminde hayatını kaybetti. Olay, güvenlik güçlerinin işkence uyguladığı yönündeki suçlamalarla birlikte halk arasında büyük öfkeye neden oldu.

Şam İç Güvenlik Komutanı Tuğgeneral Usame Muhammed Hayr Atika, genç adamın camiye ‘dengesiz’ bir ruh hali içinde girdiğini ve cami içindeki güvenlik kameralarının görüntülerine göre anlaşılmaz sözler söylediğini belirtti.

Atika ayrıca, cami güvenlik görevlilerinin onu sakinleştirmeye ve kendisine veya başkalarına zarar vermesini engellemeye çalıştıklarını, ancak ‘güvenlik odasında kafasını sert cisimlere vurarak ağır yaralandığını ve ilk yardım girişimlerine rağmen hayatını kaybettiğini’ bildirdi.

Yusuf al-Labbad'ın ailesi ne dedi?

Yusuf al-Labbad'ın ailesinin açıklaması, İçişleri Bakanlığı'nın açıklamasıyla tamamen çelişiyor. Oğullarının Emevi Camii'ni ziyaret ederken gözaltına alındığını doğrulayan aile, birkaç saat sonra teslim edilen cesedinde, vücudunun çeşitli yerlerinde morluklar ve yaralar gibi açık işkence izleri olduğunu belirtti.

Aile, Yusuf'un birkaç gün önce Almanya'dan Şam'a döndüğünü, Alman vatandaşı olduğunu ve herhangi bir psikolojik rahatsızlığı olmadığını kaydetti.

Aile, gözaltı ve ölüm koşullarının şeffaf bir şekilde soruşturulmasını talep etti.

Eşi adalet ediyor

El-Labbad’ın eşi Sundus Osman, Facebook hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda, Genel Güvenlik Teşkilatı’nı onun ölümüne neden olmakla suçladı ve eşinin ‘Şam'daki Emevi Camii'nden gözaltına alındığını ve ülkeye döndükten sadece iki gün sonra, gözaltında gördüğü işkence nedeniyle hayatını kaybettiğini’ söyledi.

Osman, “Cesedinde açık işkence izleri vardı… Kocam, güvenli olduğu varsayılan ülkeye döneli sadece iki gün olmuştu. Kocam ve çocuklarım için adalet istiyorum. Vicdanlı ve insani olan herkes bizimle birlikte gerçeğin ortaya çıkarılmasını ve suçluların hesap vermesini talep etmeli” ifadelerini kullandı.

El-Kabun mahallesi sakinlerini ‘evlatlarından birinin öldürülmesine sessiz kalmamaya’ çağıran Osman, ‘sessizliğin devam etmesi halinde herkesin ihlallere maruz kalacağı’ uyarısında bulundu.

Öfke

Olay, Yusuf el-Labbad'ın memleketi olan el-Kabun mahallesinde büyük öfkeye yol açtı. Mahalle sakinleri, ‘tekrar eden işkence ve zorla kaybedilme vakaları’ olarak nitelendirdikleri durumdan duydukları hoşnutsuzluğu dile getirerek, el-Labbad'ın öldürülmesinde parmağı olanların hesap vermesi gerektiğini talep etti.

fgthy
Şam'daki Emevi Camii (AFP)

Hükümet yetkilileri, ölümünün koşullarını ortaya çıkarmak için olayla ilgili soruşturma açıldığını duyurdu ve soruşturma sonuçlarını tamamlanır tamamlanmaz açıklayacaklarını belirtti, ancak aktivistler bu soruşturmaların ciddiyetinden şüphe duyduklarını ifade ettiler.

El-Vatan gazetesi dün, ‘İçişleri Bakanı Enes Hattab’ın, el-Labbad’ın ölümünün koşullarını ortaya çıkarmak ve gerekli önlemleri almak için acil bir soruşturma başlatılması talimatı verdiğini’ bildirdi.