İki devletli çözüm konferansı ve bağımsız Filistin Devleti’nin kurulmasının “yol haritası”

Sonuç bildirgesinde, ‘koordineli insani yardım ve Gazze'nin yeniden inşası’ çağrısı yapıldı

Filistinli bir adam yardım malzemesi dolu bir çuval taşırken, bir diğeri ise dün Gazze Şeridi'nin orta kesimlerindeki Zavayda açıklarında küçük bir kayıkla kürek çekiyor (AP)
Filistinli bir adam yardım malzemesi dolu bir çuval taşırken, bir diğeri ise dün Gazze Şeridi'nin orta kesimlerindeki Zavayda açıklarında küçük bir kayıkla kürek çekiyor (AP)
TT

İki devletli çözüm konferansı ve bağımsız Filistin Devleti’nin kurulmasının “yol haritası”

Filistinli bir adam yardım malzemesi dolu bir çuval taşırken, bir diğeri ise dün Gazze Şeridi'nin orta kesimlerindeki Zavayda açıklarında küçük bir kayıkla kürek çekiyor (AP)
Filistinli bir adam yardım malzemesi dolu bir çuval taşırken, bir diğeri ise dün Gazze Şeridi'nin orta kesimlerindeki Zavayda açıklarında küçük bir kayıkla kürek çekiyor (AP)

Birleşmiş Milletler'in (BM) ev sahipliğinde düzenlenen ‘Filistin sorununun barışçıl çözümü ve iki devletli çözümün uygulanması’ konulu uluslararası konferansa katılan ülkeler, Filistin devletinin daha fazla tarafça tanınmasını ve Gazze'deki savaşı ve insani felaketi durdurmak ve İsrail'in Batı Şeria'daki Filistin topraklarını işgalini sona erdirmek için daha fazla diplomatik çaba sarf etmeyi amaçlayan bir ‘yol haritası’ üzerinde anlaştılar.

Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot tarafından temsil edilen Fransa’nın da katılımıyla Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan tarafından temsil edilen Suudi Arabistan'ın himayesinde düzenlenen konferansın dün yayınlanan sonuç bildirgesinde, Filistinliler ve İsrailliler arasında adil, kalıcı ve kapsamlı barışın sağlanması için çalışılacağı belirtildi.

Ayrıca, 1967 öncesi sınırlara dayalı iki devletli çözüme yönelik ‘geri dönüşü olmayan’ adımlar atılması gerektiğini vurguladı ve uluslararası hukuka, insani hukuka ve Filistinli sivilleri korumaya yönelik tedbirlere saygı gösterilmesi gerektiğini vurguladı.

Bİldirgede ‘koordineli insani yardım ve Gazze'nin yeniden inşası’ çağrısında bulunulurken, geçtiğimiz yılın temmuz ayında Uluslararası Adalet Divanı'nın (UAD) İsrail işgalinin yasadışı olduğunu ilan eden danışma kararı hatırlatıldı.

Gazze’deki Sağlık Bakanlığı tarafından konferansın devam ettiği sırada yapılan açıklamada, 7 Ekim 2023'te İsrail'in Gazze Şeridi’ne karşı yürüttüğü savaşı başlatmasından bu yana ölen Filistinlilerin sayısının 60 bini aştığı belirtildi.



Suriyeli genç Yusuf el-Labbad'ın Şam'daki bir güvenlik merkezinde ölümü nedeniyle soruşturma başlatıldı... Ailesi güvenlik güçlerini işkence yapmakla suçluyor

Suriyeli genç Yusuf el-Labbad (X)
Suriyeli genç Yusuf el-Labbad (X)
TT

Suriyeli genç Yusuf el-Labbad'ın Şam'daki bir güvenlik merkezinde ölümü nedeniyle soruşturma başlatıldı... Ailesi güvenlik güçlerini işkence yapmakla suçluyor

Suriyeli genç Yusuf el-Labbad (X)
Suriyeli genç Yusuf el-Labbad (X)

28 yaşındaki Suriye'li genç Yusuf el-Labbad, başkent Şam'da bulunan Emevi Camii'ndeki iç güvenlik biriminde hayatını kaybetti. Olay, güvenlik güçlerinin işkence uyguladığı yönündeki suçlamalarla birlikte halk arasında büyük öfkeye neden oldu.

Şam İç Güvenlik Komutanı Tuğgeneral Usame Muhammed Hayr Atika, genç adamın camiye ‘dengesiz’ bir ruh hali içinde girdiğini ve cami içindeki güvenlik kameralarının görüntülerine göre anlaşılmaz sözler söylediğini belirtti.

Atika ayrıca, cami güvenlik görevlilerinin onu sakinleştirmeye ve kendisine veya başkalarına zarar vermesini engellemeye çalıştıklarını, ancak ‘güvenlik odasında kafasını sert cisimlere vurarak ağır yaralandığını ve ilk yardım girişimlerine rağmen hayatını kaybettiğini’ bildirdi.

Yusuf al-Labbad'ın ailesi ne dedi?

Yusuf al-Labbad'ın ailesinin açıklaması, İçişleri Bakanlığı'nın açıklamasıyla tamamen çelişiyor. Oğullarının Emevi Camii'ni ziyaret ederken gözaltına alındığını doğrulayan aile, birkaç saat sonra teslim edilen cesedinde, vücudunun çeşitli yerlerinde morluklar ve yaralar gibi açık işkence izleri olduğunu belirtti.

Aile, Yusuf'un birkaç gün önce Almanya'dan Şam'a döndüğünü, Alman vatandaşı olduğunu ve herhangi bir psikolojik rahatsızlığı olmadığını kaydetti.

Aile, gözaltı ve ölüm koşullarının şeffaf bir şekilde soruşturulmasını talep etti.

Eşi adalet ediyor

El-Labbad’ın eşi Sundus Osman, Facebook hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda, Genel Güvenlik Teşkilatı’nı onun ölümüne neden olmakla suçladı ve eşinin ‘Şam'daki Emevi Camii'nden gözaltına alındığını ve ülkeye döndükten sadece iki gün sonra, gözaltında gördüğü işkence nedeniyle hayatını kaybettiğini’ söyledi.

Osman, “Cesedinde açık işkence izleri vardı… Kocam, güvenli olduğu varsayılan ülkeye döneli sadece iki gün olmuştu. Kocam ve çocuklarım için adalet istiyorum. Vicdanlı ve insani olan herkes bizimle birlikte gerçeğin ortaya çıkarılmasını ve suçluların hesap vermesini talep etmeli” ifadelerini kullandı.

El-Kabun mahallesi sakinlerini ‘evlatlarından birinin öldürülmesine sessiz kalmamaya’ çağıran Osman, ‘sessizliğin devam etmesi halinde herkesin ihlallere maruz kalacağı’ uyarısında bulundu.

Öfke

Olay, Yusuf el-Labbad'ın memleketi olan el-Kabun mahallesinde büyük öfkeye yol açtı. Mahalle sakinleri, ‘tekrar eden işkence ve zorla kaybedilme vakaları’ olarak nitelendirdikleri durumdan duydukları hoşnutsuzluğu dile getirerek, el-Labbad'ın öldürülmesinde parmağı olanların hesap vermesi gerektiğini talep etti.

fgthy
Şam'daki Emevi Camii (AFP)

Hükümet yetkilileri, ölümünün koşullarını ortaya çıkarmak için olayla ilgili soruşturma açıldığını duyurdu ve soruşturma sonuçlarını tamamlanır tamamlanmaz açıklayacaklarını belirtti, ancak aktivistler bu soruşturmaların ciddiyetinden şüphe duyduklarını ifade ettiler.

El-Vatan gazetesi dün, ‘İçişleri Bakanı Enes Hattab’ın, el-Labbad’ın ölümünün koşullarını ortaya çıkarmak ve gerekli önlemleri almak için acil bir soruşturma başlatılması talimatı verdiğini’ bildirdi.