Şara: Suriye, bölgenin istikrarı için her türlü girişime açık

Şam, Suveyda halkını güvenlik güçlerinin rolü konusunda rahatlatmaya çalışıyor

Cumhurbaşkanı Şara, İngiltere Ulusal Güvenlik Danışmanı Jonathan Powell'ı kabul etti (Suriye Dışişleri Bakanlığı)
Cumhurbaşkanı Şara, İngiltere Ulusal Güvenlik Danışmanı Jonathan Powell'ı kabul etti (Suriye Dışişleri Bakanlığı)
TT

Şara: Suriye, bölgenin istikrarı için her türlü girişime açık

Cumhurbaşkanı Şara, İngiltere Ulusal Güvenlik Danışmanı Jonathan Powell'ı kabul etti (Suriye Dışişleri Bakanlığı)
Cumhurbaşkanı Şara, İngiltere Ulusal Güvenlik Danışmanı Jonathan Powell'ı kabul etti (Suriye Dışişleri Bakanlığı)

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara, dün Şam'da İngiltere Ulusal Güvenlik Danışmanı Jonathan Powell ile yaptığı görüşmede, bölgenin istikrarı için her türlü girişime açık olduğunu vurguladı.

Suriye Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre Şara, Powell'a ‘Suriye'nin, ülkenin egemenliğine ve bağımsız ulusal kararlarına saygı gösterilmesi şartıyla, bölgenin güvenliğini ve istikrarını destekleyen her türlü samimi girişime açık olduğunu’ vurguladı.

İngiliz medyası çevreleri, Powell'ı, İngiltere Başbakanı Keir Starmer’in Ortadoğu’daki barış sürecini ilerletmesine yardımcı olacak önemli bir isim olarak görüyor.

Öte yandan Suveyda İç Güvenlik Komutanı Tuğgeneral Ahmed ed-Dalati, saha ziyareti sırasında Suveydalılara görüntülü bir mesaj gönderdi. Tuğgeneral Dalati, mesajında Suveyda'daki güvenlik noktalarında güvenlik güçlerinin konuşlandırılmasının halkı korumak ve saldırıların tekrarlanmasını önlemek amacıyla yapıldığını vurguladı.



Suriye Hükümeti: SDG konferansı kapsamlı bir ulusal çerçeveyi temsil etmiyor

Suriye'nin kuzeydoğusundaki Haseke’de daha önce düzenlenen “SDG” askeri geçit töreni (Şarkul’l Avsat)
Suriye'nin kuzeydoğusundaki Haseke’de daha önce düzenlenen “SDG” askeri geçit töreni (Şarkul’l Avsat)
TT

Suriye Hükümeti: SDG konferansı kapsamlı bir ulusal çerçeveyi temsil etmiyor

Suriye'nin kuzeydoğusundaki Haseke’de daha önce düzenlenen “SDG” askeri geçit töreni (Şarkul’l Avsat)
Suriye'nin kuzeydoğusundaki Haseke’de daha önce düzenlenen “SDG” askeri geçit töreni (Şarkul’l Avsat)

Suriye hükümeti yetkilisi, Paris'te düzenlenecek “Suriye Demokratik Güçleri” konferansına ilişkin yaptığı açıklamada, dini veya milliyetçi grupların siyasi görüşlerini ifade etme ve partiler kurma konusunda tam haklara sahip olduklarını söyledi.

Suriye Arap Haber Ajansı (SANA), söz konusu yetkilinin bugün yaptığı açıklamada, dini veya etnik grupların faaliyetlerinde barışçıl olmaları, devlete karşı silah taşımamaları ve Suriye devletinin yapısına kendi vizyonlarını dayatmamaları gerektiğini söylediğini belirtti.

Yetkili, devletin şeklinin “grup anlaşmalarıyla değil, halk oylamasıyla kabul edilen kalıcı bir anayasa ile” belirleneceğini, bu sayede tüm vatandaşların eşit katılımının garanti altına alınacağını ve her vatandaşın devletle ilgili görüşlerini ifade etme hakkına sahip olacağını, ancak bunun tehdit veya silahlı güçle değil, kamusal diyalog ve sandıklarla olacağını ifade etti.

Yetkili, Paris'teki SDG konferansının "kapsamlı bir ulusal çerçeveyi temsil etmediğini, aksine Suriye halkının zaferi ve eski rejimin düşüşünden zarar gören tarafların yanı sıra, statükonun zoruyla Suriye'nin çeşitli bileşenlerinin temsilini tekeline alan veya almaya çalışan bazı gruplardan oluşan kırılgan bir ittifakı temsil ettiğini" vurguladı.

Şarku’l Avsat’ın SANA’dan aktardığına göre hükümet yetkilisi bu grupların dış desteğe dayandığını, "gelecekteki yükümlülüklerden kaçmak ve tek ordu, tek hükümet ve tek ülkeye dayalı Suriye devletinin ilkelerini inkar etmek" amacıyla, bu tür konferanslara başvurduklarını belirtti.

Yetkili, Suriye hükümetinin konferansta düşmanca eylemlerde bulunan ayrılıkçı isimlerin ağırlanmasını şiddetle kınadığını belirterek, konferansı "Suriye meselelerini uluslararasılaştırma, yabancı müdahaleye davetiye çıkarma ve yaptırımları yeniden uygulama girişimi" olarak nitelendirdi.

Cuma günü “Bileşenlerin Ortak Tutumu” adı altında Haseke’de düzenlenen konferans, “merkezi olmayan bir devletin kurulması ve etnik, dini ve kültürel çoğulculuğu garanti altına alan bir anayasanın hazırlanması” çağrısında bulundu.