Naim Kasım: Ya Lübnan’la birlikte kalacağız ya da dünyada barışa kavuşacağız

Naim Kasım: Ya Lübnan’la birlikte kalacağız ya da dünyada barışa kavuşacağız(foto altı) Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım (DPA)
Naim Kasım: Ya Lübnan’la birlikte kalacağız ya da dünyada barışa kavuşacağız(foto altı) Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım (DPA)
TT

Naim Kasım: Ya Lübnan’la birlikte kalacağız ya da dünyada barışa kavuşacağız

Naim Kasım: Ya Lübnan’la birlikte kalacağız ya da dünyada barışa kavuşacağız(foto altı) Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım (DPA)
Naim Kasım: Ya Lübnan’la birlikte kalacağız ya da dünyada barışa kavuşacağız(foto altı) Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım (DPA)

Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım bugün yaptığı açıklamada, “Saldırı ve işgal devam ettiği sürece direniş silahlarını teslim etmeyecek” dedi. Kasım, Lübnan hükümetini ‘Hizbullah'ın silahsızlandırılması’ kararıyla ‘İsrail projesine hizmet etmekle’ eleştirdi.

Kasım, Lübnan hükümetinin ulusal anlaşmayı ihlal eden ve ulusal güvenliği tahrip eden ‘çok tehlikeli’ bir karar aldığını belirtti.

Baalbek'te konuşan Kasım, hükümetin kararının Lübnan'ı saldırı sırasında savunma silahlarından mahrum bıraktığını ve direnişin öldürülmesini kolaylaştırdığını ifade etti.

Kasım, “Bu karar, hükümetin vatanlarındaki ortaklarının öldürülmesini kolaylaştırmayı kabul etmesidir” ifadesini kullandı.

Kasım, Lübnan hükümetini, meydana gelebilecek herhangi bir ‘fitne’ ve iç patlamadan tamamen sorumlu tuttu.

Hizbullah Genel Sekreteri konuşmasında, “Ya Lübnan’la birlikte kalacağız ya da dünyada barışa kavuşacağız” dedi.

Lübnan hükümetini Hizbullah’la çatışmaya girmemesi konusunda uyaran Kasım, “Eğer karşı tarafta durup bize karşı çıkmaya ve bizi yok etmeye çalışırsanız, Lübnan'ın hayatta kalması mümkün değildir. Lübnan ancak tüm bileşenleriyle inşa edilebilir” şeklinde konuştu.

Kasım, İran destekli Hizbullah ve Şii müttefiki Emel Hareketi'nin, Lübnan hükümetiyle diyalog için halen bir fırsat gördüklerinden ABD destekli silahsızlanma planına karşı sokak protestolarını ertelemeye karar verdiklerini söyledi. Ancak gelecekteki protestoların Lübnan'daki ABD Büyükelçiliği'ne kadar ulaşabileceğini ifade etti.



Arap ve İslam ülkelerinin ortak bildirisinde, Netanyahu'nun Büyük İsrail’e ilişkin açıklamaları kınandı

Kudüs şehrinin genel görünümü (Reuters)
Kudüs şehrinin genel görünümü (Reuters)
TT

Arap ve İslam ülkelerinin ortak bildirisinde, Netanyahu'nun Büyük İsrail’e ilişkin açıklamaları kınandı

Kudüs şehrinin genel görünümü (Reuters)
Kudüs şehrinin genel görünümü (Reuters)

31 Arap ve İslam ülkesinin dışişleri bakanları ile Arap Birliği, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ve Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) genel sekreterleri, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Büyük İsrail ile ilgili açıklamalarını kınayan ortak bir bildiri yayınladı.

Ortak bildiride, Netanyahu'nun açıklamalarının Arap ulusal güvenliği, devletlerin egemenliği, bölgesel ve uluslararası güvenlik ve barış için doğrudan bir tehdit oluşturduğu, uluslararası hukuk kurallarını ve uluslararası ilişkilerin temellerini ciddi şekilde ihlal ettiği belirtildi.

Bildiride, Arap ve İslam devletlerinin uluslararası hukuka saygı göstererek barışı güçlendirecek tüm önlemleri alacağı vurgulandı.

(facebook gönderisi)(facebook gönderisi)

Aşırı sağcı İsrailli bakan Bezalel Smotrich'in ‘E1’ bölgesindeki yerleşim planını onaylamasının en sert ifadelerle kınandığı bildiride, Smotrich'in Filistin devletinin kurulmasını reddeden ‘aşırı ırkçı’ açıklamaları da kınandı.

Bildiride şu ifadeler yer aldı: “İsrail'in işgal altındaki Filistin toprakları üzerinde egemenliği yoktur. Yerleşim planını ve İsrail'in tüm yasadışı uygulamalarını kesin olarak reddediyoruz. Filistin topraklarını ilhak etmeyi amaçlayan İsrail'in niyet ve politikalarının tehlikesine karşı uyarıyoruz.”

Bildiri, İsrail'in ideolojik ve ırkçı hayallere dayanmasının çatışmayı alevlendirdiğini; bölgesel ve uluslararası güvenliği tehdit ettiğini vurguladı.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (AFP)İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (AFP)

Bildirinin devamında, “İsrail'in saldırılarını, soykırımı ve etnik temizliği kınıyor ve Gazze Şeridi'nde ateşkesin sağlanmasını talep ediyoruz. Uluslararası topluma, İsrail'e saldırıları durdurması ve Gazze Şeridi'nden çekilmesi için baskı kurmasını ve yeniden inşa sürecinin başlaması için hazırlık yapmasını talep ediyoruz” ifadeleri yer aldı.

Bildiride, Filistin devletinin, Arap ve uluslararası destekle, Batı Şeria'da olduğu gibi Gazze Şeridi'nde de yönetim sorumluluklarını üstlenmesi gerektiği vurgulandı.

Bildiriye imza atan ülkeler şunlar: Suudi Arabistan, Cezayir, Bahreyn, Bangladeş, Çad, Komorlar Birliği, Cibuti, Mısır, Gambiya, Endonezya, Irak, Ürdün, Kuveyt, Lübnan, Libya, Maldivler, Moritanya, Fas, Nijerya, Umman, Pakistan, Filistin, Katar, Senegal, Sierra Leone, Somali, Sudan, Suriye, Türkiye, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Yemen.