İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nde 7 kilometre uzunluğundaki bir Hamas tünelini 20 bin metreküpten fazla yalıtım malzemesi pompalayarak kapattığını duyurdu

Gazze Şeridi'ndeki bir tünelde yürüyen İsrail askerleri (Reuters)
Gazze Şeridi'ndeki bir tünelde yürüyen İsrail askerleri (Reuters)
TT

İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nde 7 kilometre uzunluğundaki bir Hamas tünelini 20 bin metreküpten fazla yalıtım malzemesi pompalayarak kapattığını duyurdu

Gazze Şeridi'ndeki bir tünelde yürüyen İsrail askerleri (Reuters)
Gazze Şeridi'ndeki bir tünelde yürüyen İsrail askerleri (Reuters)

İsrail ordusu dün, Hamas'ın Gazze Şeridi'nin kuzeyinde kullandığı 7 kilometre uzunluğundaki bir yeraltı tünelini kapattığını açıkladı.

Ordu, internet sitesinde yayınladığı açıklamada, Beyt Hanun bölgesinde gerçekleştirilen operasyon sırasında tünele ‘20 bin metreküpten fazla yalıtım malzemesi’ pompalandığını belirtti.

Şarku’l Avsat’ın Alman haber ajansı DPA’dan aktardığına göre Hamas, 2006 yılında Gazze Şeridi'nin kontrolünü ele geçirdiğinden beri, uzunluğu 45 kilometreyi geçmeyen ve genişliği 6 ila 14 kilometre arasında değişen kıyı şeridinin çeşitli yerlerinde kesişen geniş bir yeraltı tünel ağı kurdu. Savaşın patlak vermesinden önce tünellerin toplam uzunluğunun en az 500 kilometre olduğu söyleniyor.

Hamas mensupları tünelleri kaçakçılık ve savaş amaçlı kullanıyor. 7 Ekim 2023'te İsrail'in güney yerleşimlerine eşi benzeri görülmemiş bir saldırı düzenlediler. Söz konusu saldırıda yaklaşık bin 200 kişi öldü, 250 kişi ise esir alınarak Gazze Şeridi'ne götürüldü.

İsrail'in 7 Ekim saldırısının ardından başlattığı askeri harekatla Hamas'ın gücü büyük ölçüde zayıflasa da, Hamas mensupları kontrol ettikleri topraklarda tünelleri direnişçi nakli, silah ve gıda depolama amacıyla kullanmaya devam ediyor.

Tüneller, komuta merkezleri ve Hamas'ın karargahının bulunduğu zırhlı sığınaklara bağlı.

İsrail, kalan bazı esirlerin Gazze şehri ve Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki mülteci kamplarının altındaki tünellerde tutulduğunu düşünüyor.

Kapatılan tünel, bir süredir İsrail güçlerinin kontrolü altında olan İsrail sınırına yakın bir bölgede bulunuyor.



Lübnan Başbakanı Selam Şarku’l Avsat’a konuştu: Savaş ve barış kararını geri kazandık

Lübnan Başbakanı Nevvaf Selam, Şarku’l Avsat Genel Yayın Yönetmeni Gassan Şerbil’e röportaj verirken
Lübnan Başbakanı Nevvaf Selam, Şarku’l Avsat Genel Yayın Yönetmeni Gassan Şerbil’e röportaj verirken
TT

Lübnan Başbakanı Selam Şarku’l Avsat’a konuştu: Savaş ve barış kararını geri kazandık

Lübnan Başbakanı Nevvaf Selam, Şarku’l Avsat Genel Yayın Yönetmeni Gassan Şerbil’e röportaj verirken
Lübnan Başbakanı Nevvaf Selam, Şarku’l Avsat Genel Yayın Yönetmeni Gassan Şerbil’e röportaj verirken

Lübnan Başbakanı Nevvaf Selam, Şarku’l Avsat’a verdiği röportajda, Lübnan'ın kararlarının artık Beyrut'ta, Bakanlar Kurulu'nda alındığını ve başka hiçbir yerde alınmadığını vurgularken “Ne Tahran ne de Washington bize emir veremez” ifadelerini kullandı. Lübnan Başbakanı İran'ın dört Arap ülkesinin başkentlerini kontrol ettiği söylentilerinin artık geçerliliğini yitirdiğinin altını çizdi.

Başbakan Selam, “Bugün savaş ve barış kararı Lübnan devletine aittir” diyerek, savaşa girip girmeyeceğine karar verecek olanın Lübnan devleti olduğunu vurgularken bu kararın artık Hizbullah'ın elinde olmadığını ima etti. Selam, Hizbullah destekçilerinin hükümetin silahları devletle sınırlandırma kararını protesto etme hakkını onaylasa da tehdit konusu olan Beyrut Refik Hariri Uluslararası Havalimanı yolunun veya diğer ana yolların kapatılmaması gerektiğini söyledi.

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ile Şam'da yaptığı görüşmeden bahseden Selam, “Bugün Lübnan-Suriye ilişkilerinde karşılıklı saygı ve tarafların birbirlerinin iç işlerine karışmama ilkesine dayanan yeni bir sayfa açmaya hazırız” dedi.

Suriye'nin Lübnan üzerinde vesayet kurduğu günlerden kalma eşitsiz anlaşmalarla ilgili dosyalara değinen Selam, “Bunlar bize dayatılan anlaşmalar. Bunların yeniden gözden geçirilmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Lübnan Başbakanı, Suudi Arabistan-Lübnan ilişkilerine dair ise şunları söyledi:

“Suudi Arabistan bugün Arap ve İslam dünyasında önemli bir aktördür. Suudi Arabistan ile ilişkilerimize büyük önem veriyoruz ve ondan daha fazla destek almaya çalışıyoruz. İnşallah yakında Suudi Arabistan vatandaşlarının Lübnan'a seyahat yasağının kaldırılmasını sağlayabiliriz.”