İsrail Şam'ın güneyindeki bir askeri tesise hava saldırıları ve hava ikmal operasyonları düzenledihttps://turkish.aawsat.com/arap-d%C3%BCnyasi/5180019-i%CC%87srail-%C5%9Fam%C4%B1n-g%C3%BCneyindeki-bir-askeri-tesise-hava-sald%C4%B1r%C4%B1lar%C4%B1-ve-hava-ikmal
İsrail Şam'ın güneyindeki bir askeri tesise hava saldırıları ve hava ikmal operasyonları düzenledi
İsrail'in geçtiğimiz şubat ayında Şam kırsalındaki el-Kisve beldesindeki askeri tesise düzenlediği hava saldırısının ardından havadan çekilmiş bir fotoğraf (AFP)
İsrail Şam'ın güneyindeki bir askeri tesise hava saldırıları ve hava ikmal operasyonları düzenledi
İsrail'in geçtiğimiz şubat ayında Şam kırsalındaki el-Kisve beldesindeki askeri tesise düzenlediği hava saldırısının ardından havadan çekilmiş bir fotoğraf (AFP)
Suriye ordusundan iki kaynak, İsrail ordusunun Şam'ın güneybatısındaki stratejik bir yüksek tepede hava indirme operasyonu düzenlediğini ve iki saatlik bir operasyonun ardından bölgeden ayrıldığını söyledi.
Suriye devlet kanalı El-İhbariyye, İsrail savaş uçaklarının Şam'ın güneyindeki Cebel el-Mani’ bölgesi yakınlarındaki bir bölgeye birkaç kez hava saldırısı düzenlediğini, ardından dün hava indirme operasyonu gerçekleştirdiğini bildirdi. Suriye basını dün sabah İsrail'in Şam kırsalındaki el-Kisve beldesi yakınlarındaki askeri hedefleri vurduğunu bildirdi. Bu saldırıdan bir gün önce İsrail’in bölgede düzenlediği saldırılarda Suriye ordusunun altı mensubu öldürülmüştü.
El-İhbariyye’ye konuşan kaynak, salı günü Cebel el-Mani’ yakınlarında ordu personeli tarafından yapılan devriye sırasında gözetleme ve dinleme cihazları bulunduğunu söyledi. Kaynak, bu cihazlarla ilgilenmeye çalışırken bölgenin İsrail hava saldırısına uğradığını ve bunun sonucunda zayiat verildiğini de sözlerine ekledi.
Kaynak, İsrail'in hava indirme operasyonu gerçekleştirmeden önce ‘bölgeye erişimi engellemek’ için dün akşama kadar saldırılarını sürdürdüğünü açıkladı. Cebel el-Mani’, geçtiğimiz yılın sonlarında Beşşar Esed rejiminin devrilmesinden önce önemli bir hava savunma üssüydü. Esed rejiminin devrilmesinden sonra kurulan Suriye ordusunun bazı personelleri burada konuşlandırıldı.
Lübnan, ABD'nin İsrail ile arabuluculuk çabalarında “karmaşıklıklar” yaşanmasından endişelihttps://turkish.aawsat.com/arap-d%C3%BCnyasi/5180048-l%C3%BCbnan-abdnin-i%CC%87srail-ile-arabuluculuk-%C3%A7abalar%C4%B1nda-%E2%80%9Ckarma%C5%9F%C4%B1kl%C4%B1klar%E2%80%9D
ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack ve ABD Ortadoğu Özel Temsilci Yardımcısı Morgan Ortagus Cumhurbaşkanlığı sarayında (DPA)
Lübnan, ABD'nin İsrail ile arabuluculuk çabalarında “karmaşıklıklar” yaşanmasından endişeli
ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack ve ABD Ortadoğu Özel Temsilci Yardımcısı Morgan Ortagus Cumhurbaşkanlığı sarayında (DPA)
Lübnan, ABD’li müzakerecilerin Hizbullah'ı silahsızlandırmaya yönelik Beyrut tarafından atılan adımları kolaylaştıracak taahhütler elde edememesi üzerine, ABD'nin İsrail ile arabuluculuk yapmasının ‘karmaşık sonuçlar’ doğurmasından endişe ediyor. Bu durum, Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri tarafından belirtildi ve Berri, 2 Eylül'de yapılması planlanan hükümet oturumunun ‘tartışmalı’ olduğunu belirtti.
Berri, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, ABD heyetinin Lübnan ziyaretinin sonuçlarından duyduğu hayal kırıklığını dile getirirken ABD Özel Temsilcisi Barrack'ın açıklamalarında benimsediği ‘adım adım’ politikasına İsrail'in vereceği yanıtın ne olacağına ilişkin beklentilere atıfla ABD heyetinin ‘kendilerine verilen sözlerin tam tersini yaptığını’ söyledi.
ABD heyetinin ‘İsrail'den hiçbir yanıt getirmediğini ve bu yüzden işlerin yeniden karmaşık hale geldiğini’ belirten Berri, bir sonraki aşamayı tartışmayı reddederken, sadece işlerin kötü ve ‘kolay olmadığını’ vurguladı. Haftaya yapılacak ve ordunun Hizbullah'ı silahsızlandırma planının tartışılacağı hükümet toplantısı hakkındaki bir soruya verdiği yanıtta Berri, “Ülkede uyumsuzluğa yol açan ne varsa kınanmalı” dedi.
ICRC: Sudan’daki savaş Afrika'da kayıp kişi sayısında artışa neden oluyorhttps://turkish.aawsat.com/arap-d%C3%BCnyasi/5180045-icrc-sudan%E2%80%99daki-sava%C5%9F-afrikada-kay%C4%B1p-ki%C5%9Fi-say%C4%B1s%C4%B1nda-art%C4%B1%C5%9Fa-neden-oluyor
ICRC: Sudan’daki savaş Afrika'da kayıp kişi sayısında artışa neden oluyor
Omdurman'da yerinden edilen Sudanlılar, insani yardım almak için beklerken, 24 Ağustos 2025 (AFP)
Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) dün 30 Ağustos Uluslararası Kayıp Kişiler Günü öncesinde yaptığı açıklamada, Sudan'daki savaşın Afrika'da kayıp kişilerin sayısının artmasına önemli ölçüde katkıda bulunduğunu belirtti.
ICRC, 2024 yılında, izleme servisinin Kuzey Doğu Afrika ülkesindeki iç savaşla bağlantılı kayıp kişiler hakkında 7 bin 700'den fazla yardım talebi aldığını ve bunun 2023 yılına göre yüzde 52'lik bir artışa işaret ettiğini açıkladı.
Şarku'l Avsat'ın DPA'dan aktardığına göre ICRC, 2024 yılı sonuna kadar Afrika'da 82 binden fazla kişinin kayıp olduğu yönünde raporlar aldığını belirtti.
ICRC, çok sayıda Sudanlının komşu ülkelere sığınmak için başvurduğu Çad ve Güney Sudan'dan gelen kayıpları arama yardım taleplerinin sayısında artış olduğuna işaret etti.
Birleşmiş Milletler (BM), 2023 yılının Nisan ayında Sudan'da patlak veren iç savaştan kaçan 12 milyondan fazla insanın ya ülke içinde yerinden edilmiş ya da komşu ülkelere sığınmış olduğunu açıkladı. Bu durum, Sudan'ı dünyanın en büyük mülteci kriziyle karşı karşıya bıraktı.
ICRC Afrika Direktörü Patrick Youssef, kayıp olarak bildirilen kişilerin sayısının toplam kayıp kişi sayısının sadece küçük bir kısmını oluşturduğunu söyledi.
Youssef, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ekiplerimize dünyanın dört bir yanından sevdiklerini arayan insanlardan her hafta yüzlerce mektup, e-posta ve telefon geliyor. Elbette bu taleplerin çoğu Sudan ve komşu ülkelerden ama aynı zamanda İngiltere, Fransa ve ABD’den de talepler oluyor.”
Kayıp kişilerin bulunmasına yönelik çabalar başarı hikayeleriyle de sonuçlandı. Geçtiğimiz yıl ICRC, Kızılhaç ve Kızılay Hareketi'ndeki ortakları, Afrika'da 755 ailenin yeniden bir araya gelmesini ve 5 binden fazla aileye kayıp yakınlarının nerede oldukları hakkında güvenilir bilgiler sağladı.
ABD hariç, BM Güvenlik Konseyi üyeleri Gazze'deki kıtlığın insan kaynaklı olduğunu onayladıhttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/5180039-abd-hari%C3%A7-bm-g%C3%BCvenlik-konseyi-%C3%BCyeleri-gazzedeki-k%C4%B1tl%C4%B1%C4%9F%C4%B1n-insan-kaynakl%C4%B1-oldu%C4%9Funu
ABD hariç, BM Güvenlik Konseyi üyeleri Gazze'deki kıtlığın insan kaynaklı olduğunu onayladı
Han Yunus'taki bir aşevinden yemek almak için bekleyen Filistinli çocuklar (Reuters)
ABD hariç tüm Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi üyeleri, Gazze Şeridi'ndeki kıtlığın ‘insan yapımı bir kriz’ olduğunu ilan etti ve uluslararası insani hukuk uyarınca açlığın bir savaş silahı olarak kullanılmasının yasak olduğunu belirtti.
Şarku’l Avsat’ın Reuters’tan aktardığına göre 14 konsey üyesi ortak bir açıklamada, acil, koşulsuz ve kalıcı bir ateşkes, Hamas ve diğer gruplar tarafından tutulan tüm rehinelerin serbest bırakılması, Gazze genelinde yardımların önemli ölçüde artırılması ve İsrail'in yardımların ulaştırılmasına yönelik tüm kısıtlamaları acil ve koşulsuz olarak kaldırması çağrısında bulundu.
Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'nin genel görünümü (Reuters)
Save the Children Başkanı Inger Ashing BM Güvenlik Konseyi'ne “Gazze'deki açlık çeken çocuklar kırılma noktasına geldi” diyerek “Neredesiniz?” diye sordu. Çocukların yavaş yavaş ölümünü ayrıntılı olarak anlatan Ashing, çocukların artık ağlayacak güçleri bile kalmadığını vurguladı.
Ashing, İsrail-Filistin çatışmasıyla ilgili bir BM Güvenlik Konseyi toplantısında konuşmak üzere davet edildi ve BM'nin geçen hafta Gazze'de ilan ettiği kıtlığın sadece ‘teknik bir terim’ olmadığını vurguladı. Ashing, “Yeterli yiyecek olmadığında, çocuklar ciddi beslenme yetersizliğinden mustarip olur ve sonra yavaş ve acı verici bir şekilde ölürler. Açlık, basitçe budur” ifadelerini kullandı.
Bu zayıflamanın birkaç hafta süren aşamalarını anlatan Ashing, “Vücut kendini tüketir... Açlık, kasları ve hayati organları yiyip bitirir” dedi.
Ashing sözlerini şöyle sürdürdü: “Kliniklerimiz neredeyse sessiz. Çocuklar ölürken artık konuşacak ya da ağlayacak güçleri kalmıyor. Zayıflamış, kelimenin tam anlamıyla gözlerimizin önünde eriyip giden, küçük bedenleri açlık ve hastalıkla boğuşan çocuklar yatıyorlar… Bunun olacağını size açıkça söyledik. Bu salondaki herkesin bu zulmü durdurmak için yasal ve ahlaki sorumluluğu var.”
Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta bir aşevinden yemek almak için beklerken ellerinde tencere ve tavalar tutan Filistinliler (Reuters)
Diğer yandan BM İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Joyce Msuya, “Bu insan yapımı krizi sona erdirmek için, bugün Gazze'de hayatta kalmaya çalışanların bizim annemiz, babamız, çocuğumuz veya ailemizden biri gibi davranmamız gerekiyor” dedi.
Son haftalarda Gazze Şeridi'ne giren insani yardımın ‘hafif artışını’ ve gıda dağıtımının yeniden başlamasını memnuniyetle karşılayan Msuya, “Bunlar önemli gelişmeler, ancak kıtlığı durdurmayacaklar” ifadesini kullandı.
Aylarca süren uyarıların ardından BM, 22 Ağustos'ta Gazze'de resmi olarak kıtlık ilan etti. Entegre Gıda Güvenliği Aşama Sınıflandırması (IPC), Gazze şehri ve çevresini kapsayan ve Gazze Şeridi’nin alanının yüzde 20'sini oluşturan Gazze vilayetinde kıtlık olduğunu belirten bir rapor yayınladı. Kıtlığın aylül ayı sonuna kadar Deyr el-Balah ve Han Yunus bölgelerine yayılacağı tahmin ediliyor.
BM uzmanları, Gazze'de yarım milyondan fazla insanın, kıtlık ve ölümle karakterize edilen sınıflandırmanın en yüksek seviyesi olan ‘felaket düzeyinde açlık’ ile karşı karşıya olduğu konusunda uyarıda bulundu.
Hamas memnuniyetini dile getirdi
Hamas ise BM Güvenlik Konseyi üyelerinin yaptığı açıklamayı memnuniyetle karşılayarak şunları söyledi: “ABD'nin katılımı olmadan yayınlanan BM Güvenlik Konseyi üyelerinin açıklaması, Gazze Şeridi'ndeki faşist işgalin yarattığı felaket niteliğindeki insani durumu ve bölgede yaygınlaşan kıtlığın tehlikesini, özellikle de sistematik açlık politikası sonucunda yüzlerce çocuğun ve masum sivilin açlıktan öldüğü gerçeğini vurgulamaktadır.”
Hamas, bu uluslararası tutumun ‘Siyonist düşmanın Gazze Şeridi'nde kuşatma altında bulunan iki milyondan fazla Filistinliye karşı yürüttüğü soykırım suçunu ve açlık savaşını kınama konusunda geniş bir konsensüs olduğunu gösteren bir adım’ olduğunu bildirdi.
Filistin'in BM Daimî Temsilcisi Riyad Mansur ise Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te İsrailli yerleşimcilerin şiddetinin ‘günden güne daha da acımasız hale geldiğini’ söyledi. Mansur, İsrail'in ‘Filistin halkını boğmak ve iki devletli çözümü yok etmek’ amacıyla yerleşimlerini yasadışı olarak genişletmeye çalıştığı uyarısında bulundu.
Mansur, BM Güvenlik Konseyi'ne verdiği brifingde, uluslararası topluma Gazze Şeridi'ne insani yardımın ulaşmasını sağlamak için ‘gerçek baskı’ uygulaması çağrısında bulundu.
Filistin'in Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi Riyad Mansur (Reuters)
Görgü tanıkları ve Filistinli yetkililere göre, dün şafak vakti itibarıyla İsrail ordusu, Batı Şeria'nın kuzeyindeki Nablus'un Eski Şehri'nde onlarca asker ve aracın katıldığı bir askeri operasyona başladı. Ordu tarafından AFP’ye yapılan açıklamada, hedefler belirtilmeden şehirde bir operasyon yürütüldüğü doğrulandı.
Bölge sakinleri, baskının sabah saat 3'te başladığını ve askerlerin yaklaşık 30 bin kişinin yaşadığı Eski Şehir'in tüm sokaklarına yayıldığını söyledi.
Bir AFP muhabiri, operasyonun Eski Şehir'in doğu tarafındaki el-Hable mahallesinde yoğunlaştığını bildirdi. Nablus Valisi Gassan Daglas ise operasyonu ‘haksız bir saldırı’ olarak nitelendirdi.
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة