Suriye hükümeti, Dürzilerin çoğunlukta olduğu ülkenin güneyindeki Suveyda ilinde devam eden krizi çözmek için bir dizi önlem alarak sessizce çalışmaya devam ediyor.
Suveyda'daki üst düzey bir yerel kaynak, Şam'ın Şam-Suveyda yolunu açtıktan sonra Tuğgeneral Husam at-Tahhan'ın Suveyda İç Güvenlik Komutanlığı'na atadığını açıkladı. Kaynak, bu hamleyi ‘hükümetin Suveyda'daki durumu iyileştirmek istediğine dair bir mesaj’ olarak değerlendirdi.
Suveyda'daki kötü güvenlik durumu nedeniyle kimliğinin gizli kalmasını tercih eden kaynak, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Hükümetin, Şam kırsalında İç Güvenlik Komutanlığı'na atanan Tuğgeneral Ahmed ed-Dalati'nin yerine, Tuğgeneral et-Tahhan'ı Suveyda İç Güvenlik Komutanlığı'na atadığı bilgisini aldık.”

Kaynak, ‘Suveyda İç Güvenlik Komutanlığı'na yeni bir ismin atanması ve (birkaç gün önce) Şam-Suveyda yolunun açılması, halkı memnun etti ve durumun iyileşeceğine dair umut verdi. Bunlar, devletin Suveyda’daki durumu iyileştirmek istediğine dair mesajlardır ve biz de bunun gerçekleşmesini umuyoruz” dedi.
Ancak Suveyda'daki durumu iyileştirmek ve bu aşamayı aşmak için atılması gereken birçok adım olduğunu belirten kaynak, bunlar arasında kaçırılanların serbest bırakılması, evlerin yeniden inşa edilmesi ve sakinlerin evlerine geri dönmesi ve yaşananların bir daha tekrarlanmaması için onların korunmasının sağlanmasının yer aldığını belirtti. Kaynak, bu adımların atılmasının devletin iyi niyetini göstereceğini ve devlet ile toplum arasında güvenin yeniden tesis edilmesine yol açacağını da sözlerine ekledi.
Gözlemcilere göre Suriye hükümeti bir çözüme ulaşmak için Suveyda meselesini sessizce ele alıyor.
Burada Suriye'deki Dürzilerin üç dini otoritesinden biri olan Şeyh Hikmet el-Hicri'nin Şam'daki hükümete karşı benimsediği söylemleri yoğunlaştırdığına dikkat çekmek gerekir. Şeyh Hicri geçtiğimiz temmuz ayında, Bedevi aşiretlerden silahlı gruplar ile Dürzi silahlı gruplar arasında çıkan çatışmaları sonlandırmaya çalışan yüzlerce sivilin yanı sıra Dürzi silahlı gruplardan savaşçılar ile ordu ve hükümet güvenlik güçleri üyelerinin ölümüne yol açan olayların ardından Şam yönetimi karşıtı açıklamalarda bulunmuştu.
Suriye'deki Dürzilere verdiği desteklediği gerekçesiyle İsrail'e her zaman teşekkür eden Şeyh Hicri, ayrılıkçı çağrılarının dozunu da artırdı. Şeyh Hicri, 30 Ağustos'ta, daha önce sadece Suveyda'nın bağımsızlığını talep ettikten sonra, Suriye devletinden ‘Suriye'nin güneyinde bağımsızlık’ çağrısında bulundu.

Atamalar Şeyh Hicri’nin, Suveyda'daki Dürzi silahlı grupları ‘Ulusal Muhafızlar’ adıyla tek bir çatı altında toplamasının ve ilde ‘Yüksek Hukuk Komitesi’ ve ‘Yerel Yönetim Komiteleri’ kurmasının ve geçtiğimiz ağustos ayı başlarında da Suveyda’da yeni bir yürütme konseyinin kurulduğunun ve İç Güvenlik Komutanı’nın atandığının duyurulmasının ardından gerçekleşti.
Şeyh Hicri’nin attığı adımların ardından Suveyda'daki durumda herhangi bir iyileşme görülmedi. Şarku’l Avsat’a konuşan Suveydalı üst düzey bir kaynak, “Durum değişmedi ve hiçbir iyileşme görülmedi” ifadelerini kullandı.
Ulusal Muhafızlar çatısı altında toplanan tüm gruplar kendilerini bir güç kaynağı olarak görüyor ve başkalarına herhangi bir rol vermeyecekler. Kaynak, aralarında anlaşmazlıklar çıkacağını öngörerek, bu oluşumun başarısız olacağını, çünkü bu gruplara kötü bir geçmişi olan liderler dayatılmış olduğunu ve onların bu liderlerle çalışmayı reddettiklerini belirtti. Kaynak, Ulusal Muhafızlar lider kadrosunda el-Hicri'nin oğlu Selman ve esasen çete liderlerinden oluşan bir grubun yer aldığını belirtti.

Kaynağa göre Suveyda'da sayı ve teçhizat açısından en büyük grup olan Onurlu Adamlar (Rical el-Kerame) Hareketi, güçlü bir yapı ve Şeyh Hicri'nin oğlu Selman'ın liderliğindeki bir grubun çatısı altına girmeyi ve ondan emir almayı kabul etmez. Bu yüzden aralarında anlaşmazlıklar çıkabilir.
Dün, Suveyda’da Ulusal Muhafızlar liderlerinden Firas Hamayel öldürüldü.
Kaynağa göre Firas, Suriye dışında yönetilen ve Suveyda'nın Suriye devletinden ayrılmasını istediği iddia edilen Suriye Tugay Partisi'nin liderinin kardeşi ve bu partinin silahlı kanadı Ulusal Muhafızlar çatısı altındaki gruplardan biri.
Firas'ın ölümüne ilişkin koşullar hakkında konuşan kaynak şunları söyledi:
“Eski rejimin bakanlarından Mansur Azzam'ın Dehr el-Cebel bölgesinde bulunan evini ele geçirmek istedi, ancak evin muhafızlarıyla çıkan çatışmada hayatını kaybetti.”

Şeyh Hicri’nin Suveyda ve Suriye'nin güneyinin devletten ayrılması çağrısını eleştiren kaynak, “Proje başarısızlığa mahkum. Hicri aceleci davranıyor. Halka vaatlerde bulundu ve bu vaatlerin yerine getirileceğine dair defalarca kez garanti verdi. Ancak uluslararası geçiş noktası dahil hiçbir şey gerçekleştirilmedi.
Kaynak, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Uluslararası onay olmadan bölünme talep ediyor ve bu konu kaotik ve rastgele bir şekilde gündeme getiriliyor. Bence artık başarısızlık noktasına geldi. Bu yüzden acele ediyor. Bu da sorunların gün geçtikçe birikmesine yol açıyor. Kaçırılanlar ve yerinden edilenler sorunu var, yeniden inşa edilmesi ve bölge sakinlerinin geri dönmesi gereken köyler var, ama o bu konulara hiç dikkat etmiyor. Odak noktası, başı olan bir bedene sahip olmaktır ve bu da onu sosyal açıdan zayıflatır. Yakın gelecekte, mevcut birden fazla boşluk ortaya çıkacak ve işler şu anki gibi devam etmeyecektir.”
Kaynak, şöyle devam etti:
“Bir devletin temelleri bizde yok ve bunu başaramayız. (Ölü doğan) Dürzi devletine güvenilmemeli. Etrafımız Araplar ve Müslümanlarla çevrili ve bu ortamdan kaçamayız, çünkü biz okyanustaki bir damla gibiyiz; buradan ayrılırsak yutuluruz.”
Yapılması gerekenin Suveyda ve halkının mahremiyetini korumak ve Arap ve İslam dünyası ile çoğunluk tarafından tanınan mevcut devletle olumlu bir diyalog kurmak olduğunu belirten kaynak, bir orta yol bulunması ve devletle bağların koparılmaması gerektiğini vurguladı.