İsrail, Gazze şehrine yönelik saldırılarını yoğunlaştırıyor

BM'nin iki devletli çözümü destekleyen New York Deklarasyonu'nu kabul etmesinin arifesinde Gazze Şeridi’nde 50 kişi hayatını kaybetti

 İsrail'in Gazze'deki bir binaya düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen alev ve duman bulutu (AP)
İsrail'in Gazze'deki bir binaya düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen alev ve duman bulutu (AP)
TT

İsrail, Gazze şehrine yönelik saldırılarını yoğunlaştırıyor

 İsrail'in Gazze'deki bir binaya düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen alev ve duman bulutu (AP)
İsrail'in Gazze'deki bir binaya düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen alev ve duman bulutu (AP)

Gazze Şeridi’ndeki Sivil Savunma Müdürlüğü'ne göre, İsrail'in Gazze şehrine yönelik saldırılarını yoğunlaştırmasının ardından dün Gazze Şeridi’nde 50 kişi hayatını kaybetti.

Almanya, Fransa ve Birleşik Krallık dün akşam saatlerinde, ‘sivil halkın toplu olarak yerinden edilmesine, sivil kayıplara ve hayati altyapının tahrip edilmesine neden olan İsrail'in Gazze şehrindeki askeri operasyonlarının derhal durdurulması’ çağrısında bulunan ortak bir bildiri yayınladı.

New York'ta, 7 Ekim 2023'te Yahudi devletinin güneyine yönelik eşi görülmemiş saldırıya yanıt olarak İsrail ile Hamas arasında savaşın patlak vermesinden yaklaşık iki yıl sonra, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu büyük çoğunlukla Filistin-İsrail çatışmasında iki devletli çözüme yeni bir ivme kazandırmayı amaçlayan New York Deklarasyonu’nu kabul etti.

İsrail, BM Genel Kurulu tarafından kabul edilen kararı ‘utanç verici’ olarak nitelendirerek, kararın ‘savaşın devamını teşvik ettiğini’ belirtti.

Buna karşılık, Filistin Devlet Başkanı Yardımcısı Hüseyin eş-Şeyh, BM Genel Kurulu'nun oylamasının ‘uluslararası toplumun Filistin halkının haklarını destekleme iradesini ifade ettiğini ve işgalin sona erdirilmesi ve 1967 sınırları içinde, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin devletinin kurulması yolunda önemli bir adım olduğunu’ kaydetti.

Sivil Savunma Müdürlüğü dün Gazze Şeridi'nde İsrail'in ateş açması ve hava saldırıları sonucu 50 kişinin hayatını kaybettiğini, bunlardan 35'inin Gazze şehrinde olduğunu açıkladı.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre İsrail ordusu, ‘Gazze şehrinde terörist altyapıya ve askeri altyapıya dönüştürülmüş kulelere (yüksek katlı binalar) karşı geniş çaplı bir saldırı’ sürdürdüğünü bildirdi.

Bir hafta önce başlatılan kuleleri yıkma hamlesinin bir parçası olarak İsrail ordusu ‘Hamas'ın terörist altyapısını vurmak ve operasyonun bir sonraki aşamasına hazırlık kapsamında kuvvetlerine yönelik tehdidi azaltmak amacıyla odaklanmış bir şekilde saldırıların hızını yoğunlaştırmaya’ devam edeceğini duyurdu.

Parçalanmış cesetler

Sivil Savunma Müdürlüğü yetkilileri, Gazze şehrinin kuzeybatısındaki bir binayı hedef alan saldırıda 14 kişinin yaşamını yitirdiğini açıkladı. İsrail ordusu, AFP'nin konuyla ilgili sorusuna yanıt vermedi.

Gazze Şeridi'nde medyaya getirilen kısıtlamalar ve birçok bölgeye erişimin zorluğu, Sivil Savunma Müdürlüğü veya İsrail ordusu tarafından açıklanan rakamların ve ayrıntıların bağımsız olarak doğrulanmasını engelliyor.

Saldırıda akrabalarını kaybeden gazeteci Hazım es-Sultan, “Çoğu çocuk ve kadın olmak üzere on dört ceset çıkarıldı. İkisi sağlam, geri kalanıysa vücut parçaları” dedi.

Es-Sultan diğer akrabalarıyla birlikte Gazze şehrindeki Şifa Hastanesi’ne gitti ve orada beyaz ceset torbaları içindeki yakınlarının cenaze namazını kıldılar. Cesetlerin bazıları çocuklara aitti.

BM, İsrail hükümeti tarafından ağustos ayında onaylanan Gazze şehrini kontrol altına alma planının devam etmesi halinde bir ‘felaket’ yaşanacağı konusunda defalarca uyarıda bulundu.

BM'ye göre, Gazze şehri ve çevresinde yaklaşık bir milyon insan yaşıyor.

İsrail ordusu dün yaptığı açıklamada, ‘Gazze şehri nüfusunu güneye itme planının bir parçası olarak ve Gazze Şeridi'nin güneyindeki insani yardım çalışmalarını uyumlaştırma çabaları kapsamında, insani yardım bölgesine giren alanların büyüklüğünü artırmak amacıyla 147 numaralı geçiş noktasını genişletme çalışmalarına’ başladığını duyurdu.

‘Hiçbir amaç olmadan’

Birçok insani yardım kuruluşu, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki nüfusu bir kez daha güneye yerleştirmek için yapılan planı kınadı.

Geçtiğimiz salı günü İsrail'in Doha'da Filistinli hareket liderlerinin katıldığı bir toplantıya düzenlediği saldırının ardından, ateşkes anlaşmasına varma ve 7 Ekim 2023'ten bu yana Hamas'ın elinde tutulan rehinelerin serbest bırakılmasını sağlama şansı her zamankinden daha uzak görünüyor.

Hamas dün akşam yaptığı açıklamada, baş müzakerecisi Halil el-Hayye'nin salı günü Katar'da İsrail'in düzenlediği saldırıdan sağ kurtulduğunu ve oğlu ile saldırının diğer kurbanlarının cenazesine katıldığını doğruladı.

Rehineler ve Kayıp Aileleri Forumu, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'yu ‘net bir hedef veya stratejik amaç olmaksızın çocuklarını ölüm riskine ve askerleri gereksiz tehlikeye maruz bırakmakla’ suçladı.

İsrail'in resmi verilerine göre, 7 Ekim 2023 tarihindeki Hamas saldırısında çoğu sivil olmak üzere bin 219 kişi öldü.

İsrail bu saldırıya, Gazze Şeridi'nde askeri operasyonlar başlatarak yanıt verdi. BM'nin güvenilir bulduğu Hamas yönetimindeki Sağlık Bakanlığı'nın verilerine göre, İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarında çoğu kadın ve çocuk olmak üzere en az 64 bin 756 kişi hayatını kaybetti.

İsrail ordusuna göre, 7 Ekim’de kaçırılan 251 kişiden 47'si halen Gazze Şeridi'nde tutulurken, bunlardan 25'i öldürüldü.



Suudi Arabistan, ABD, BAE ve Mısır, Sudan'da üç aylık ateşkes çağrısı yaptı

Sudan Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan ve Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) Komutanı Korgeneral Muhammed Hamdan Dagalu’nun (Hamideti) Nisan 2023'te başlayan çatışma öncesi görüntüleri (Arşiv – AFP)
Sudan Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan ve Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) Komutanı Korgeneral Muhammed Hamdan Dagalu’nun (Hamideti) Nisan 2023'te başlayan çatışma öncesi görüntüleri (Arşiv – AFP)
TT

Suudi Arabistan, ABD, BAE ve Mısır, Sudan'da üç aylık ateşkes çağrısı yaptı

Sudan Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan ve Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) Komutanı Korgeneral Muhammed Hamdan Dagalu’nun (Hamideti) Nisan 2023'te başlayan çatışma öncesi görüntüleri (Arşiv – AFP)
Sudan Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan ve Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) Komutanı Korgeneral Muhammed Hamdan Dagalu’nun (Hamideti) Nisan 2023'te başlayan çatışma öncesi görüntüleri (Arşiv – AFP)

Suudi Arabistan, ABD, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Mısır, insani yardımların hızlı bir şekilde ulaştırılabilmesi için Sudan'da üç aylık insani ateşkes çağrısında bulundu.

Bu çağrı, dört ülkenin dışişleri bakanlarının dün yayınlanan ortak açıklamasında yer aldı. Açıklamada, Sudan'da ordu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasındaki çatışmanın ‘dünyanın en kötü insani krizine’ yol açtığı ve bölgesel barış ve güvenliği tehdit ettiği belirtildi.

Açıklamada, mevcut durumun devam etmesinin acıları daha da derinleştirdiği ve bölgesel istikrara yönelik riskleri artırdığı belirtilerek, Sudan'ın geleceğinin, herhangi bir silahlı tarafın kontrolünde olmayan kapsamlı ve şeffaf bir geçiş süreciyle Sudan halkı tarafından kararlaştırılması gerektiği vurgulandı.

Washington'un düzenlediği istişarelerin ardından bakanlar, tüm tarafları insani yardımın tüm yollardan güvenli ve hızlı bir şekilde ulaştırılmasını kolaylaştırmaya, sivilleri korumaya ve altyapıya yönelik ayrım gözetmeyen saldırıları durdurmaya çağırdı.

Bakanlar, kalıcı bir ateşkesin önünü açacak üç aylık bir insani ateşkes önerdiler. Bunu, dokuz ay içinde geniş meşruiyete sahip bağımsız bir sivil hükümetin kurulmasına yol açacak kapsamlı geçiş sürecinin başlatılması izleyecek.

Bakanlar, savaşan Sudanlı taraflara sağlanan her türlü dış askeri desteğin sona erdirilmesi gerektiğini vurguladılar. Zira bu, savaşın uzamasına ve bölgenin istikrarsızlaşmasına neden olan önemli bir faktör.

Siyasi çözüme destek

Dört ülke, Sudan ordusu ve HDK'nin dahil olduğu siyasi bir çözümü desteklemek, tarafları sivilleri ve altyapıyı korumaya zorlamak ve insani yardıma erişimi sağlamak için tüm çabaları göstereceklerini taahhüt ettiler. Ayrıca, aşırılıkçı grupların sınır ötesi tehditlerine karşı koymanın ve Kızıldeniz'in güvenliğini korumanın önemini vurguladılar.

Bakanlar, Sudan'ın geleceğinin ‘Müslüman Kardeşler ile bağlantılı şiddet yanlısı aşırılıkçı gruplar’ tarafından belirlenemeyeceğini belirterek, bu grupların bölgedeki şiddet ve istikrarsızlığı körükleyen rolü konusunda uyardı.

Diğer yandan, Suudi Arabistan ve ABD öncülüğündeki Cidde müzakereleri ve Mısır'ın öncülüğündeki Sudan Sivil ve Siyasi Güçler Konferansı da dahil olmak üzere, barışçıl bir çözüme ulaşmak için bölgesel ve uluslararası ortaklarla birlikte çalışma taahhütlerini yinelediler.

Yapılan ortak açıklamaya göre, bakanlar bu ayın sonlarında dışişleri bakanları düzeyinde yapılacak yeni dörtlü toplantıda istişarelerine devam etme konusunda anlaştılar.

Müslüman Kardeşler'in reddi

Sudan Maliye Bakanı Cibril İbrahim, orduyla ittifak halindeki Adalet ve Eşitlik Hareketi'nin lideri (Reuters)Sudan Maliye Bakanı Cibril İbrahim, orduyla ittifak halindeki Adalet ve Eşitlik Hareketi'nin lideri (Reuters)

Açıklamada, 2019 yılına kadar 30 yıl boyunca ülkeyi yöneten ve savaş sırasında orduyu desteklemek için siyasi sahneye geri dönen İslamcılar kastedilerek, Müslüman Kardeşler veya ona bağlı grupların Sudan'da herhangi bir rol oynaması reddedildi. Bu nedenle ABD dün, bölgesel istikrarsızlığı körükleyen ve İran'ı destekleyen rolleri nedeniyle Sudanlı ‘İslamcı partiler’ olarak tanımladığı gruplara yaptırım uyguladı.

ABD Hazine Bakanlığı'na bağlı Yabancı Varlıklar Kontrol Ofisi yaptığı açıklamada, yaptırımların Sudan Maliye Bakanı Cibril İbrahim ve orduyla birlikte savaşan İslamcı grup el-Bera bin Malik Tugayı'nı da kapsadığını, bunların savaşa katılımları ve İran'la bağları nedeniyle yaptırım uygulandığını belirtti.

Bakanlık, Sudan Maliye Bakanı’nın İran hükümetiyle siyasi ve ekonomik bağları güçlendirmek için iş birliği yaptığını ve geçtiğimiz kasım ayında Tahran'ı ziyaret ettiğini belirtti. Son yaptırımların ‘Sudan'daki İslamcıların etkisini sınırlamak ve İran'ın bölgesel faaliyetlerini kısıtlamak’ amacını taşıdığını bildirdi.

Darfur'da silah ambargosunun uzatılması

Darfur'da bir yılı aşkın süredir Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) tarafından kuşatma altında tutulan el-Faşir kentinde halka ücretsiz yemek dağıtılıyor. (AFP)Darfur'da bir yılı aşkın süredir Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) tarafından kuşatma altında tutulan el-Faşir kentinde halka ücretsiz yemek dağıtılıyor. (AFP)

Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi dün, sık sık ihlal edildiği için eleştirilen, Sudan'ın batısındaki sorunlu Darfur bölgesine uygulanan silah ambargosunu bir yıl daha uzattı.

Güvenlik Konseyi, oybirliğiyle aldığı kararla, 2005 yılından bu yana uygulanan ve yalnızca Darfur bölgesini hedef alan, beş kişiye yönelik bireysel yaptırımlar (mal varlıklarının dondurulması, seyahat yasağı) ve silah ambargosunu içeren yaptırımları 12 Eylül 2026 tarihine kadar uzattı.

ABD temsilcisi John Kelly, “Darfur'daki durum, yaygın şiddet, büyük insani sorunlar ve kitlesel göç ile ciddiliğini korumaktadır” dedi.

Uzatma kararının ‘açık bir mesaj verdiğini’ belirten Kelly, ‘uluslararası toplumun silah akışını durdurmaya ve Darfur'daki şiddet ve istikrarsızlık eylemlerinden sorumlu olanlardan hesap sormaya kararlı olduğunu’ ifade etti

Şarku’l Avsat’ın görüştüğü diplomatik kaynaklar, bazı ülkelerin silah ambargosunun coğrafi kapsamını Kordofan bölgesini de içerecek şekilde genişletmeyi önerdiğini, ancak BM Güvenlik Konseyi'nde veto hakkına sahip Rusya'nın bu öneriye şiddetle karşı çıktığını bildirdi.

Nisan 2023'te Sudan'da, Orgeneral Abdulfettah el-Burhan liderliğindeki ordu ile eski yardımcısı Korgeneral Muhammed Hamdan Dagalu (Hamideti) liderliğindeki HDK arasında savaş çıktı. Kanlı çatışmalar ülkeyi böldü ve on binlerce kişinin ölümüne, milyonlarca kişinin yerinden edilmesine neden oldu.


Eş Şara ve ABD Merkez Komutanlığı komutanı “stratejik ortaklığın” güçlendirilmesini görüştü

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara ve eşi, ABD Merkez Komutanlığı Komutanı Brad Cooper ve eşi ile birlikte (Suriye Cumhurbaşkanlığı)
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara ve eşi, ABD Merkez Komutanlığı Komutanı Brad Cooper ve eşi ile birlikte (Suriye Cumhurbaşkanlığı)
TT

Eş Şara ve ABD Merkez Komutanlığı komutanı “stratejik ortaklığın” güçlendirilmesini görüştü

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara ve eşi, ABD Merkez Komutanlığı Komutanı Brad Cooper ve eşi ile birlikte (Suriye Cumhurbaşkanlığı)
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara ve eşi, ABD Merkez Komutanlığı Komutanı Brad Cooper ve eşi ile birlikte (Suriye Cumhurbaşkanlığı)

Şam, Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara ile ABD Merkez Kuvvetler Komutanı General Brad Cooper arasında dün gerçekleşen görüşmede Washington ile stratejik ortaklığını vurguladı.

Suriye Devlet Başkanlığı'ndan yapılan açıklamada, toplantının "Suriye'de DEAŞ ile mücadele de dahil olmak üzere stratejik ortaklığın güçlendirilmesi ve Şam ile Washington arasındaki iletişim kanallarının genişletilmesi konusundaki ortak kararlılığı" yansıttığı belirtildi. Toplantıya Büyükelçi Thomas Barrack ile üst düzey Suriyeli ve Amerikalı yetkililer katıldı.

CENTCOM, Cooper ve Barak'ın, silahlı grupların yeni Suriye ordusuna entegrasyonuna ilişkin müzakereler de dahil olmak üzere, bölgedeki ABD hedeflerine hizmet eden çabaları sürdürme kararlılıklarını teyit ettiğini bildirdi.

Bu arada İsrail, dün kuvvetlerinin Suriye içinde bir dizi özel operasyon gerçekleştirdiğini ve İran'ın Kudüs Gücü tarafından yönetilen hücreleri çökerttiğini vurguladı.


İngiltere, Fransa ve Almanya, Katar'a yönelik saldırıyı kınayarak Gazze'ye yönelik operasyonların durdurulmasını istedi

İsrail'in Doha'ya düzenlediği saldırının ardından dumanlar yükseliyor (AP)
İsrail'in Doha'ya düzenlediği saldırının ardından dumanlar yükseliyor (AP)
TT

İngiltere, Fransa ve Almanya, Katar'a yönelik saldırıyı kınayarak Gazze'ye yönelik operasyonların durdurulmasını istedi

İsrail'in Doha'ya düzenlediği saldırının ardından dumanlar yükseliyor (AP)
İsrail'in Doha'ya düzenlediği saldırının ardından dumanlar yükseliyor (AP)

İngiltere, Fransa ve Almanya dışişleri bakanları, 9 Eylül'de Doha'ya düzenlenen hava saldırısını kınayarak, Filistinli Hamas hareketinin liderlerini hedef alan bombardımanın Katar'ın egemenliğini ihlal ettiğini ve daha fazla gerilime yol açabileceğini belirttiler.

Saldırıdan üç gün sonra, dün yayınlanan bir açıklamada, “Bu eylem, müzakere yoluyla anlaşmaya varılmasına ciddi bir tehdit oluşturmaktadır. Katar ile dayanışma içinde olduğumuzu ifade ediyor ve İsrail ile Hamas arasındaki arabuluculuk çabalarında Katar'ın oynamaya devam ettiği önemli rolü tam olarak destekliyoruz” ifadeleri yer aldı.

İsrail ordusu, Filistin'in en büyük kenti olan Gazze Şehri'ne yönelik saldırılarını yoğunlaştırma niyetini açıkladıktan sonra, üç ülke “İsrail'in Gazze Şehri'ndeki askeri operasyonlarını derhal durdurması” çağrısında bulundu.

Dışişleri bakanları, “Sivillerin kitlesel olarak yerinden edilmesine, sivil kayıplara ve hayati altyapının tahrip edilmesine neden olan İsrail'in Gazze Şehrindeki askeri operasyonlarının derhal durdurulmasını acilen talep ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Açıklamada, "Birleşmiş Milletler ve insani yardım kuruluşlarının, Gazze Şeridi'nin kuzeyi de dahil olmak üzere bütün bölgesinde güvenli ve yaygın bir şekilde faaliyet gösterebilmesi çağrısında bulunuyoruz" denildi.