Gazzeliler hayatta kalmaya çalışıyor: “Her şeyimizi kaybettik”

İsrail ordusu saldırıları yoğunlaştırırken, “insani bölgeler” de hedef alınıyor

İsrail askeri operasyonu nedeniyle Kuzey Gazze'den kaçan Filistinli bir kız, İsrail güçlerinin Gazze Şeridi'nin merkezindeki güneye tahliye emri vermesinden sonra eşyalarının yanında oturuyor (Reuters)
İsrail askeri operasyonu nedeniyle Kuzey Gazze'den kaçan Filistinli bir kız, İsrail güçlerinin Gazze Şeridi'nin merkezindeki güneye tahliye emri vermesinden sonra eşyalarının yanında oturuyor (Reuters)
TT

Gazzeliler hayatta kalmaya çalışıyor: “Her şeyimizi kaybettik”

İsrail askeri operasyonu nedeniyle Kuzey Gazze'den kaçan Filistinli bir kız, İsrail güçlerinin Gazze Şeridi'nin merkezindeki güneye tahliye emri vermesinden sonra eşyalarının yanında oturuyor (Reuters)
İsrail askeri operasyonu nedeniyle Kuzey Gazze'den kaçan Filistinli bir kız, İsrail güçlerinin Gazze Şeridi'nin merkezindeki güneye tahliye emri vermesinden sonra eşyalarının yanında oturuyor (Reuters)

İsrail, Gazze şehrini işgal etme operasyonunu sürdürürken, güneye sürülen Filistinliler durumun her geçen gün kötüleştiğini söylüyor.

BBC'nin aktardığına göre Filistinliler, İsrail'in belirlediği "insani bölgelere" yönlendiriliyor. Ancak İsrail Savunma Kuvvetleri'nin  bölgedeki iki çadıra saldırı düzenlediği, en az iki çocuğun hayatını kaybettiği belirtiliyor.

Selvi Şurafi koşulların çok kötüleştiğini, "insani bölgelerin" güvenli olmadığını söylüyor:

Hayvanların bile hayatta kalamayacağı kadar zor koşullarda yaşamaya çalışıyoruz. Onların belirlediği bu insani bölgelerde herkese yetecek su ve çadır olacağını düşünmüştük. Hayatımızı kurtarmak için buraya geldik ama sonunda sokaklarda yaşamaya başladık.

İsrail Ordusu, Gazze kentindeki Filistinlilerin bölgenin güneyindeki el-Mevasi bölgesine gitmesini istemiş, burada kendilerine yatacak kadar yer ve gıda verileceğini bildirmişti. Ancak zorlu yolculuğu yapanların bunları bulamadığı aktarılıyor.

Birleşmiş Milletler (BM) İnsani İşler Koordinasyon Ofisi'nden (OCHA) Olga Çehevrko, el-Mavasi'deki durumu şöyle anlatıyor:

Durum her geçen gün gerçekten daha da kötüleşiyor. Burası doldu, kuzeyden gelenler ne yapacaklarını bilemeden sokakta kaldı.

İsrail Ordusunun cuma günü yaptığı açıklamada, "Hamas'ın son kalesi" diye nitelenen Gazze şehrine "eşi benzeri görülmemiş bir saldırı" düzenleneceği belirtildi, Filistinlilerden şehri boşaltmaları istendi. Açıklamada, son iki günde harekatın genişletildiği ve 10'dan fazla Hamas militanının öldürüldüğü ileri sürüldü. Ayrıca dün itibarıyla Gazze şehrinden yaklaşık 480 bin Filistinlinin ayrıldığı iddia edildi.

AFP'nin görüştüğü 35 yaşındaki Sami Barud, "Her şeyimizi kaybettik; hayatlarımızı, geleceğimizi, güvenlik duygumuzu. Ulaşım masraflarını bile karşılayamıyorken nasıl buradan gidebilirim ki?" diyor.

Wall Street Journal'ın aktardığına göre Gazze kentindeki Hıristiyanlar, İsrail ordusunun tahliye emirlerine karşı kiliselere sığındı. Ancak haberde kiliselerin de güvenli olmayabileceğine dikkat çekiliyor.

İsrail Ordusu, 19 Ekim 2023'te Gazze kentindeki Aziz Porphyrius Kilisesi'ni vurmuştu. Saldırıda aralarında çocuk ve kadınların da yer aldığı en az 16 kişi hayatını kaybetmişti. Tarihi kiliseye düzenlenen saldırıda üç çocuğunu yitiren Ramiz Suri, yine de ibadethaneye sığınacağını söylüyor:

Kilisede kalacağız. Ama kilise, insanların hayal ettiği gibi güvenli bir yer değil. Bunu söylüyorum çünkü çocuklarımın gözlerimin önünde öldürüldüğünü gördüm. Koruma yok. Güvenlik yok. Hiçbir yerin güvenli olmadığını biliyoruz.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, BBC, Times of Israel



Kassam Tugayları, Gazze Şeridi'ndeki rehinelerin ‘veda fotoğrafını’ yayınladı ve onlara Ron Arad'ın kaderini yaşatma tehdidinde bulundu

Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları tarafından bugün yayınlanan, Gazze Şeridi'nde tutulan rehineleri gösteren bir görsel
Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları tarafından bugün yayınlanan, Gazze Şeridi'nde tutulan rehineleri gösteren bir görsel
TT

Kassam Tugayları, Gazze Şeridi'ndeki rehinelerin ‘veda fotoğrafını’ yayınladı ve onlara Ron Arad'ın kaderini yaşatma tehdidinde bulundu

Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları tarafından bugün yayınlanan, Gazze Şeridi'nde tutulan rehineleri gösteren bir görsel
Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları tarafından bugün yayınlanan, Gazze Şeridi'nde tutulan rehineleri gösteren bir görsel

Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları bugün, Gazze Şeridi'nde tutulan 46 rehinenin fotoğrafını yayınlayarak, hepsini ‘Ron Arad’ olarak adlandırdı. Bu isim, 1986 yılında Lübnan'da uçağı düşen ve 1988 yılından beri kayıp olarak sınıflandırılan bir İsrail Hava Kuvvetleri pilotunun adı. Kassam Tugayları bu paylaşımı ile Gazze Şeridi'nde tutulan rehinelerin Arad’la aynı kaderi paylaşabileceklerine işaret etti.

Kassam Tugayları tarafından yayınlanan görselin üzerinde şu ifade yer aldı: “İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun uzlaşmaz tavrı ve İsrail Genelkurmay Başkanı Zamir'in ona boyun eğmesi nedeniyle, Gazze'deki operasyonun başlangıcında bir veda fotoğrafı yayınlıyoruz.”

Gazze Şeridi’ndeki savaş, Hamas'ın 7 Ekim 2023'te İsrail'in güneyindeki yerleşimlere saldırması ve İsrail verilerine göre bin 200 kişiyi öldürmesi ve 251 kişiyi rehin almasıyla patlak verdi. Rehinelerin 46'sı Gazze Şeridi'nde kalmaya devam ediyor ve bunların yaklaşık 20'sinin hayatta olduğu düşünülüyor

Şarku'l Avsat'ın elde ettiği bilgiye göre İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarında 65 binden fazla Filistinli hayatını kaybetti. Bölgede kıtlık yaşandı ve nüfusun çoğu yerinden edildi.


Yaklaşık yarım milyon Filistinli Gazze şehrinden göç etmek zorunda kaldı

Yerinden edilmiş Filistinliler, eşyalarını Nuseyrat'taki sahil yolundan güney Gazze Şeridi'ne doğru yaya ve araçlarla taşıyarak Gazze Şehri'nden kaçıyor (AP)
Yerinden edilmiş Filistinliler, eşyalarını Nuseyrat'taki sahil yolundan güney Gazze Şeridi'ne doğru yaya ve araçlarla taşıyarak Gazze Şehri'nden kaçıyor (AP)
TT

Yaklaşık yarım milyon Filistinli Gazze şehrinden göç etmek zorunda kaldı

Yerinden edilmiş Filistinliler, eşyalarını Nuseyrat'taki sahil yolundan güney Gazze Şeridi'ne doğru yaya ve araçlarla taşıyarak Gazze Şehri'nden kaçıyor (AP)
Yerinden edilmiş Filistinliler, eşyalarını Nuseyrat'taki sahil yolundan güney Gazze Şeridi'ne doğru yaya ve araçlarla taşıyarak Gazze Şehri'nden kaçıyor (AP)

Gazze Sivil Savunma Kurumu dün yaptığı açıklamada, ağustos ayı sonundan beri 450 bin Filistinlinin Gazze Şehri'nden Şeridin güney kesimine göç ettiğini bildirdi.

Sivil Savunma ekibinden Muhammed Mugayir, AFP’ye verdiği demeçte, "Gazze Şehri'ne yönelik askeri operasyonun geçen ağustos ayında başlamasından bu yana Gazze'den güneye göç eden vatandaşların sayısı 450 bine ulaştı" dedi.

Daha önce, Gazze Şehri'nin tahliyesi için çağrılarını yoğunlaştıran İsrail ordusu, AFP’ye yaptığı açıklamada, ağustos ayı sonundan beri göç eden Filistinlilerin sayısının "yaklaşık 480 bin" olduğunu tahmin ettiğini söylemişti.

Yerinden edilmiş Filistinliler, eşyalarını Nuseyrat'taki sahil yolundan güney Gazze Şeridi'ne doğru yaya ve araçlarla taşıyarak Gazze Şehri'nden kaçıyor (AP)Yerinden edilmiş Filistinliler, eşyalarını Nuseyrat'taki sahil yolundan güney Gazze Şeridi'ne doğru yaya ve araçlarla taşıyarak Gazze Şehri'nden kaçıyor (AP)

Ağustos ayının sonundan bu yana şehirden kaçan insan sayısı sorulduğunda, İsrailli bir askeri sözcü ajansa, "Tahmini sayı 480 bin civarında." dedi.

Birleşmiş Milletler ise aynı dönemde, şehrin nüfusunu yaklaşık bir milyon olarak tahmin etmişti.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre birçok Gazzeli, son askeri operasyonun başlangıcından bu yana yoğun İsrail saldırılarına maruz kalan Gazze Şehri'nden ayrılmakta zorluklarla karşılaştıklarını ifade etti.

 Güneye giden ana yol, Şeridin güney kısmına ulaşmaya çalışan insanlarla dolu, ancak bunun için gereken zaman ve maliyet büyük engeller oluşturuyor.

İsrail ordusu, Gazze'den ayrılan sakinlerin el-Mevasi'deki "insani" bölge olarak tanımladığı bölgede yiyecek, çadır ve ilaç bulacağını vurguladı.

Savaşın başlangıcından beri İsrail ordusu, "insani" ve sakinler için "güvenli" ilan ettiği bölgelere çok sayıda hava saldırısı düzenledi. İsrail bu saldırılarda, sivillerin arasında saklanan Hamas savaşçılarını hedef aldığını iddia etti.


İsrail ordusu, Güney Lübnan'da iki Hizbullah üyesini öldürdü

 İsrail’e ait bir F-15 savaş uçağı (İsrail ordusu internet sitesi)
İsrail’e ait bir F-15 savaş uçağı (İsrail ordusu internet sitesi)
TT

İsrail ordusu, Güney Lübnan'da iki Hizbullah üyesini öldürdü

 İsrail’e ait bir F-15 savaş uçağı (İsrail ordusu internet sitesi)
İsrail’e ait bir F-15 savaş uçağı (İsrail ordusu internet sitesi)

İsrail ordusu dün Güney Lübnan'da, Hizbullah militanlarına yönelik bir dizi saldırı düzenlediğini ve ‘istihbarat toplamak için kullanılan bir deniz aracını’ hedef aldığını açıkladı.

İsrail ordusu yaptığı açıklamada, dün erken saatlerde ‘Lübnan'ın güneyindeki Sina Kompleksi’nin Komutanı Amir Hail Kasibani'yi’ öldürdüğünü belirtti.

Ordu tarafından yapılan açıklamada, “Dün erken saatlerde düzenlenen başka bir saldırıda, ordu Lübnan'ın güneyindeki Tibnin bölgesinde Rıdvan Gücü’nün bir üyesini öldürdü. İki hedef de bölgedeki Hizbullah altyapısını yeniden inşa etme girişimlerinde yer alıyordu. Ayrıca ordu, Hizbullah'ın Güney Lübnan'daki en-Nakura kıyılarından ordu güçleri hakkında istihbarat toplamak için kullandığı bir deniz aracına saldırdı” ifadeleri yer aldı.

İsrail ile Hizbullah arasında bir yıldan fazla süren ve geçtiğimiz yıl eylül ayında açık çatışmaya dönüşen çatışmanın ardından, kasım ayından bu yana Lübnan'da ateşkes anlaşması yürürlükte. Buna rağmen İsrail, özellikle güneyde olmak üzere Lübnan'ın çeşitli bölgelerinde, genellikle Hizbullah üyeleri veya tesislerini hedef aldığını söyleyerek saldırılar düzenlemeye devam ediyor.

Ateşkes anlaşması, Hizbullah'ın Litani Nehri'nin güneyindeki bölgeden (Lübnan'ın güneyinde İsrail sınırına yaklaşık 30 kilometre uzaklıkta) çekilmesini ve buradaki askeri yapılarını sökmesini, karşılığında ordunun ve Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Görev Gücü'nün (UNIFIL) konuşlandırılmasının güçlendirilmesini öngörüyordu.

Ateşkes anlaşması ayrıca, İsrail güçlerinin savaş sırasında ilerledikleri bölgelerden çekilmesini de öngörüyordu. Ancak İsrail, Lübnan'ın çekilmesini talep ettiği stratejik yüksek rakımlı bölgelerdeki varlığını sürdürüyor.