Filistin devleti tarihi bir tanınmaya kavuşuyor

Dün çekilen bir fotoğrafta, İsrail hava saldırıları sonucu Gazze'de yıkılan veri merkezleri görülüyor. (EPA)
Dün çekilen bir fotoğrafta, İsrail hava saldırıları sonucu Gazze'de yıkılan veri merkezleri görülüyor. (EPA)
TT

Filistin devleti tarihi bir tanınmaya kavuşuyor

Dün çekilen bir fotoğrafta, İsrail hava saldırıları sonucu Gazze'de yıkılan veri merkezleri görülüyor. (EPA)
Dün çekilen bir fotoğrafta, İsrail hava saldırıları sonucu Gazze'de yıkılan veri merkezleri görülüyor. (EPA)

Uzun zamandır beklenen Filistin devleti dün tarihi bir tanımaya kavuştu. Bu tanımanın en dikkat çekeni, yaklaşık 80 yıl önce İsrail'in kuruluşunda tartışmalı rol oynayan İngiltere'ydi.

İngiltere Başbakanı Keir Starmer, Filistin Devleti'nin resmen tanındığını duyurarak, Birleşik Krallık'ın dış politikasında köklü bir değişikliğe işaret etti. Bu karar, aynı kararı alan Kanada ve Avustralya ile neredeyse eş zamanlı geldi.

Batı'nın bu son tanımaları, Suudi Arabistan ve Fransa'nın eş başkanlığında bugün BM Genel Kurul Salonu'nda düzenlenecek olan "iki devletli çözüm" konulu konferansa dikkatlerin çevrildiği bir dönemde gerçekleşti.

Konferansta Suudi Arabistan ve Fransa'nın açılış konuşmaları yapması, ardından Filistin Devleti'ni tanımaya karar veren ülkelerin ve tanımayı planlayan diğer ülke temsilcilerinin konuşması bekleniyor.

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, dün İngiltere, Avustralya ve Kanada'nın Filistin Devleti'ni tanımasını memnuniyetle karşılayarak, bunu "adil ve kalıcı barışa doğru atılmış bir adım" olarak nitelendirdi.

Buna karşılık, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Filistin devletinin kurulması çağrılarına karşı mücadele edeceğini ve kurulmasının İsrail için "varoluşsal bir tehdit" oluşturacağını iddia etti. Netanyahu, yarın başlayacak BM Genel Kurulu'na katılacağını ve ardından ABD Başkanı Donald Trump ile görüşeceğini duyurdu.

Bu arada, Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, dün ABD'li mevkidaşı Marco iRubio'dan bir telefon aldı. Görüşmede, ikili ilişkiler, bölgesel ve uluslararası gelişmeler ve bunları ele almak için yapılan çalışmalar ele alındı.



Şara, 1967'den bu yana BM Genel Kurulu toplantılarına katılan ilk Suriye devlet başkanı

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş Şara (Reuters)
Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş Şara (Reuters)
TT

Şara, 1967'den bu yana BM Genel Kurulu toplantılarına katılan ilk Suriye devlet başkanı

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş Şara (Reuters)
Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş Şara (Reuters)

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun yıllık toplantılarına katılmak üzere New York'a geldi. Bu, 1967'den bu yana bir Suriye Devlet Başkanı'nın katıldığı ilk toplantı.

Şara, mayıs ayında Riyad'da düzenlenen bir toplantıda ABD Başkanı Donald Trump'tan takdir alarak büyük bir diplomatik zafer kazandı.

ABD daha sonra Suriye'ye yönelik yaptırımların çoğunu kaldırdı ve Trump yönetimi, Şara'nın ülkeyi birleştirme ve istikrara kavuşturma çabalarına destek verdi.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Şara'nın, yarın 80. oturumunu açacak olan Genel Kurul'da ilk konuşmasını yapması bekleniyor.

Suriye televizyonu, Şara'nın ziyaretini tarihi olarak nitelendirerek, 1967'den sonra bunu yapan ilk Suriye cumhurbaşkanı olduğunu belirtti.

Şara, dün CBS News'e verdiği röportajda, ABD Başkanı Donald Trump ile tekrar görüşmek istediğini belirterek, iki ülke arasında "doğrudan ve iyi" ilişkilerin yeniden kurulması çağrısında bulundu.


Filistin'in Birleşmiş Milletler delegesi: Devletin tanınması, üzerine inşa edilmesi gereken tarihi bir andır

Paris'te Filistin Devleti'nin tanınması ve soykırımın sona ermesi talebiyle düzenlenen yürüyüşte bir protestocu Filistin bayrağı sallıyor (AFP)
Paris'te Filistin Devleti'nin tanınması ve soykırımın sona ermesi talebiyle düzenlenen yürüyüşte bir protestocu Filistin bayrağı sallıyor (AFP)
TT

Filistin'in Birleşmiş Milletler delegesi: Devletin tanınması, üzerine inşa edilmesi gereken tarihi bir andır

Paris'te Filistin Devleti'nin tanınması ve soykırımın sona ermesi talebiyle düzenlenen yürüyüşte bir protestocu Filistin bayrağı sallıyor (AFP)
Paris'te Filistin Devleti'nin tanınması ve soykırımın sona ermesi talebiyle düzenlenen yürüyüşte bir protestocu Filistin bayrağı sallıyor (AFP)

Filistin'in Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Büyükelçi Riyad Mansur, Filistin Devleti'nin daha fazla ülke tarafından tanınmasını "üzerine inşa edilmesi gereken tarihi bir an" olarak nitelendirdi.

İngiltere, Avustralya, Kanada ve Portekiz'in New York'taki iki devletli çözüm konferansı arifesinde Filistin devletini tanıdıklarını açıklamalarını değerlendiren Mansur, daha fazla ülkenin, özellikle de İngiltere'nin Filistin devletini tanımasıyla ortaya çıkan gelişmeyi, "Filistin halkının tam ve devredilemez ulusal haklarına, kendi kaderini tayin hakkı da dahil olmak üzere, kavuşması yolunda doğru yönde atılmış bir adım" olarak değerlendirdi.

İsrail'in Filistin topraklarındaki işgaline son vermesi için uluslararası baskının artırılması çağrısında bulunan Mansur, önümüzdeki dönemde Filistin Devleti'ni tanıyan ülke sayısının artacağını belirtti.

New York'taki Birleşmiş Milletler Genel Merkezi'nde dün akşam gazetecilere konuşan Mansur, Filistin devletinin tanınmasının "Filistin'in Birleşmiş Milletler'deki doğal yerini almasının önünü açtığını" söyledi.

Mansur, "Birçok ülkenin İsrail'i boykot etmesinin, işgalin sonunun başlangıcı olacağını" ifade etti.

Filistin topraklarındaki "yasadışı (İsrail) işgalinin" sona erdirilmesi gerektiğini vurgulayan Mansur, mevcut önceliğin Gazze'deki savaşı durdurmak olduğunu vurguladı.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Filistin devleti olmayacağı yönündeki iddiasını değerlendire Filistin Birleşmiş Milletler temsilcisi, Netanyahu'nun açıklamasını, "Filistin devletini tanıdığını açıklayan tüm ülkelere bir hakaret" olarak nitelendirdi.

Mansur, "Bunu belirleyecek olan Filistin halkı ve onu destekleyen dünyadır... Çatışmanın zirvesine ulaştık çünkü (Netanyahu) tüm Filistin halkını yok etmeye kararlı, ancak bunu başaramayacak" ifadelerini kullandı.


İsrail’in Lübnan'ın güneyindeki katliamının kurbanları

Cumartesi günü Lübnan'ın güneyindeki Hardali yolunda İsrail’in hava saldırıyla hedef aldığı bir arabayı inceleyen sivil savunma personeli (AFP)
Cumartesi günü Lübnan'ın güneyindeki Hardali yolunda İsrail’in hava saldırıyla hedef aldığı bir arabayı inceleyen sivil savunma personeli (AFP)
TT

İsrail’in Lübnan'ın güneyindeki katliamının kurbanları

Cumartesi günü Lübnan'ın güneyindeki Hardali yolunda İsrail’in hava saldırıyla hedef aldığı bir arabayı inceleyen sivil savunma personeli (AFP)
Cumartesi günü Lübnan'ın güneyindeki Hardali yolunda İsrail’in hava saldırıyla hedef aldığı bir arabayı inceleyen sivil savunma personeli (AFP)

Lübnan'ın güneyinde ateşkes anlaşmasının uygulanmasını denetleyen Beşli Komite, ABD Başkanı Donald Trump'ın Orta Doğu Özel Temsilci Yardımcısı Morgan Ortagus'un da katıldığı bir toplantı düzenlerken İsrail ordusu Bint Cubeyl beldesinde yeni bir katliam gerçekleştirdi. Katliamda üçü çocuk olmak üzere beş kişi öldü, çok sayıda kişi yaralandı.

Kaynaklar, toplantıyı ‘olumlu’ olarak nitelendirirken, ABD tarafının Lübnan ordusuna ve attığı adımlara desteğini yinelediğini belirttiler. Ancak toplantı bittikten kısa bir süre sonra İsrail’in sivilleri taşıyan bir aracı hedef alan katliamı nedeniyle İsrail tarafının olumsuz ve gerilimi tırmandıran bir mesaj verdiğini kaydettiler. Şarku’l Avsat’a konuşan kaynaklar, İsrail'in bu konudaki tüm çabaları göz ardı etme politikasının yanı sıra ateşkes anlaşmasını ve bunun sahada uygulanmasını kendi yorumuna göre sürdürdüğü söylediler.

Öte yandan İsrail ordusu, savaşın sona ermesi ve geçtiğimiz kasım ayında ateşkes anlaşmasının yürürlüğe girmesinden bu yana 300'den fazla Hizbullah militanının öldürüldüğünü ve 300'den fazla hedefin vurulduğunu açıkladı. İsrail ordusu, savaş sırasında aralarında üst düzey komutanların da olduğu 4 bin ila 5 bin Hizbullah üyesinin öldürüldüğünü, yaklaşık 9 bin üyesinin ise yaralanarak savaş dışı bırakıldığını belirtti. İsrail ordusuna göre Hizbullah'ın roketatarlarının yüzde 70 ila 80'i de hasar gördü.