Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım, Hizbullah yetkililerinin silahlarını teslim etmeyi reddetmeye devam ettiği bir dönemde, “Hizbullah herkese açık ve İsrail düşmanına karşı duranlarla her türlü iş birliğine hazır” dedi.
Kasım, bu açıklamayı, eski Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ın ölümünün birinci yıldönümü münasebetiyle düzenlenen anma törenine katılmak üzere Beyrut'u ziyaret eden İran Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi Genel Sekreteri Ali Laricani ile bir araya geldiği görüşmede yaptı.
Şarku’l Avsat’ın Tesnim haber ajansından aktardığına göre Laricani, ‘İran'ın Lübnan'a ve direnişine desteğini ve her türlü desteği sağlamaya hazır olduğunu’ yineledi.
Kasım, “Lübnan, ABD-İsrail meydan okumaları ve tehditleri karşısında kararlı duruşunu sürdürüyor. Direnen halk, kurtuluş ve bağımsızlık için büyük bir gurur ve destek duyuyor. Halkın cesur ve sabırlı tutumunu gören herkes, zaferin İsrail düşmanıyla mücadelede onların müttefiki olduğuna inanıyor” ifadelerini kullandı.
Kasım sözlerini şöyle sürdürdü: “Hizbullah herkese açıktır ve istisnasız herkese tehdit oluşturan İsrail düşmanına karşı duranlarla her türlü iş birliğine hazırdır; bu tehdit halklara, rejimlere ve direnişe yöneliktir. Saldırgan İsrail zulmünün, ona karşı gösterilen bu olağanüstü kararlılıkla aşağılayıcı bir sonla biteceğine inanıyoruz.”
Varoluşsal bir savaş
Kasım'ın açıklamaları, Nasrallah'ın ölümünün birinci yıldönümünde, Hizbullah’ın silahlarını Lübnan devletine teslim etmeyi reddettiğini doğrulamasının ardından geldi. Kasım, “Silahsızlanmaya izin vermeyeceğiz ve Kerbela benzeri bir çatışmaya gireceğiz. Çünkü varoluşsal bir savaşın içindeyiz” dedi.
Bu reddi, Hizbullah milletvekili Hüseyin el-Hac Hasan da yineledi. El-Hac Hasan, “Direniş daha güçlü, daha kararlı ve daha azimli hale geldi. Düşman onu yendiğini düşündükten sonra, bugün direniş her zamankinden daha azimli, kararlı ve sadık. ABD, Batı, yurt dışı ve bölgeden direnişe ve silahlarına karşı yürütülen tüm kampanyaların ardından, cevabımız silahların kalacağı ve silahsızlandırılmayacağımız ya da teslim olmayacağımızdır” şeklinde konuştu.
Baalbek'te düzenlenen bir törende yaptığı konuşmada el-Hac Hasan, ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack'a yüklenerek şunları söyledi: “ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, yanlış bilgi ve aldatma aşamasından, açık ve kötü niyetli netlik aşamasına geçti. Yaptığı şey, kirli perdeyi kaldırmak ve ABD'nin istediği her şeyi ortaya çıkarmak.” El-Hac Hasan’ın bu açıklamaları, Barrack'ın Lübnan devletini eleştiren son açıklamalarına ve İsrail'in Lübnan'ın güneyindeki beş noktayı işgalinin devamına ilişkin konuşmasına atıfta bulunuyordu.
Bou Assi: Mücadeleyi kazanmadık
Öte yandan Lübnan Kuvvetleri Partisi'nden milletvekili Pierre Bou Assi şu ifadeleri kullandı: “5 Ağustos'tan önceki duruma (silahların devletin elinde toplanmasını onaylayan oturum) geri dönüş olmayacak. Ülkede yasadışı silahlar olmamalı. Hizbullah’ın silahlarına ve tüm yasadışı silahlara son verme kararıyla bir raund kazandık, ancak mücadeleyi henüz kazanmadık. Yine de bu önemli bir raund. İki yıl önce, Hizbullah’ın silahlarının yasallığını açık ve kesin bir şekilde ortadan kaldıracak bir hükümet kararı alınacağını kim hayal edebilirdi? Doğru yönde ilerliyoruz, ancak henüz hedefimize ulaşmadık. Lübnan Kuvvetleri Partisi olarak bu konuyu izlemeye ve ilerletmeye devam edeceğiz.”
İç kontrol
Lübnan Kuvvetleri Partisi'nden Gassan Hasbani, Hizbullah'ın son eylemleri ve genel sekreterinin tutumuyla çıtayı yeniden yükselttiğini ve silahlarına sarıldığını söyledi. Hasbani, “Hizbullah için silahlar, etkisini ve iç kontrolünü artırmanın bir aracı haline geldi ve önceliği artık İsrail ile savaşmak ve onu geri çekilmeye zorlamak değil. Bu mantık, devletin mantığına aykırıdır” dedi.
Bir radyo röportajında Hasbani şunları söyledi: “Mesele sadece silahlarla ilgili değil, Hizbullah'ın sahadaki varlığı ve etkisiyle de ilgili. Lübnan devletinin bir parçası olmak, demokratik oyunu oynamak ve silahların devletin elinde sınırlandırılmasını desteklemek istediğini söylemek yerine, silahlarını tamamen bırakmayı reddettiğini söyleyerek bahsi yükseltiyor.”
Hasbani, “Hizbullah silahlarına sarılmakta ısrar ederse, bu İran'ın emriyle intihar olacak. Yeraltındaki bu grupların herhangi bir hamlesi, yer üstündeki tüm Lübnanlılara ve öncelikle Hizbullah’ın çevresine zarar verecek” uyarısında bulundu.
Hasbani sözlerini şöyle noktaladı: “5 Ağustos toplantısında alınan kararlarla ilgili ordunun ilk raporunu bekliyoruz. Önemli olan, silahların kısıtlanması kararının uygulanmasıdır. Siyasi ve retorik açıklamalar sadece lafta kalır, askeriye ve güvenlik kurumlarının kararları sahada nasıl uyguladığını görmek zorundayız.”