Hamas, silahsızlanmanın kabul edilmesi için gruplar arasında uzlaşı arayışındahttps://turkish.aawsat.com/arap-d%C3%BCnyasi/5192403-hamas-silahs%C4%B1zlanman%C4%B1n-kabul-edilmesi-i%C3%A7in-gruplar-aras%C4%B1nda-uzla%C5%9F%C4%B1-aray%C4%B1%C5%9F%C4%B1nda
Hamas, silahsızlanmanın kabul edilmesi için gruplar arasında uzlaşı arayışında
Trump Hamas’a dört gün süre verirken Netanyahu hükümetinde siyasi fırtınalar ve bölünmeler yaşanıyor
Dün Gazze Şeridi'nin orta kesimlerindeki Nuseyrat Mülteci Kampı’nda ABD ve İsrail destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı tarafından işletilen bir merkezden aldıkları insani yardımları taşıyan Filistinliler (AFP)
Hamas, silahsızlanmanın kabul edilmesi için gruplar arasında uzlaşı arayışında
Dün Gazze Şeridi'nin orta kesimlerindeki Nuseyrat Mülteci Kampı’nda ABD ve İsrail destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı tarafından işletilen bir merkezden aldıkları insani yardımları taşıyan Filistinliler (AFP)
Hamas’tan kaynaklar dün Şarku’l Avsat’a yaptıkları açıklamalarda Hamas'ın, ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze'deki savaşı sona erdirmek için önerdiği ve İsrail'in kabul ettiği plan çerçevesinde ‘silahsızlanma’ da dahil olmak üzere ‘sorunlu’ şartların kabulü için ‘Filistinli gruplar arasında uzlaşı’ sağlamaya çalıştığını söylediler.
Hamas dün, bu plan konusunda kafa karışıklığı ve bölünmüşlük yaşadı. Önde gelen kaynaklar bu planı Hamas için ‘adaletsiz ve haksız’ bulsalar da, ‘kesinlikle olumlu’ bir şekilde ele alacaklarını vurguladılar.
Öte yandan Katar’ın başkenti Doha dün Hamas liderleri ile Katar, Mısır ve Türkiye’den yetkililer arasında ABD’nin açıkladığı plana ilişkin bir toplantıya ev sahipliği yaptı. Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani, masada ‘ayrıntılı olarak tartışılması gereken maddeler’ olduğunu söyledi. Katarlı yetkili, “Nihai yanıtın Filistinli gruplar arasında fikir birliği gerektirdiğini’ de sözlerine ekledi. Trump, Hamas'a planını kabul etmesi için üç ila dört gün süre verdi.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun planı kabul etmesinin ardından siyasi bir fırtına patlak verdi ve İsrail'de bölünmeler ortaya çıktı. Aşırı sağcı bakanlar Netanyahu’yu eleştirirken, muhalefet onun şartları kabul etmesini destekledi.
Şarku’l Avsat’a konuşan Ramallah'tan Filistinli bir yetkili, Filistin Yönetimi'nin savaşı sona erdirmeyi öncelikli hedef olarak gördüğünü ve ayrıntılarla ilgili görüşmeleri daha sonraya bırakacağını açıkladı.
Husiler, büyük Amerikan petrol şirketlerini hedef almakla tehdit ettihttps://turkish.aawsat.com/arap-d%C3%BCnyasi/5192437-husiler-b%C3%BCy%C3%BCk-amerikan-petrol-%C5%9Firketlerini-hedef-almakla-tehdit-etti
Yemen'deki Husi isyancılarının 9 Temmuz 2025'te yayınladığı bir videoda, Yunan nakliye şirketine ait olduğu düşünülen Liberya bayraklı bir gemi Kızıldeniz'de battığı görülüyor. (Reuters)
Husiler, büyük Amerikan petrol şirketlerini hedef almakla tehdit etti
Yemen'deki Husi isyancılarının 9 Temmuz 2025'te yayınladığı bir videoda, Yunan nakliye şirketine ait olduğu düşünülen Liberya bayraklı bir gemi Kızıldeniz'de battığı görülüyor. (Reuters)
Yemen'deki İran destekli Husi grubu dün yaptığı açıklamada, Trump yönetimiyle daha önce varılan ve Kızıldeniz ve Aden Körfezi'nde seyreden ABD bağlantılı gemilere saldırıları yasaklayan ateşkese rağmen, ExxonMobil ve Chevron gibi büyük ABD petrol şirketlerini hedef alacağını açıkladı.
Sana merkezli İnsani Koordinasyon Merkezi, 13 ABD şirketi, dokuz kişi ve iki gemiyi hedef aldığını açıkladı. Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre merkez, Husi güçleri ile ticari nakliye şirketleri arasında bir bağlantı görevi görüyor ve Husi güçleriyle yakın bir ilişki içinde.
Merkez, web sitesinde, Husi yaptırım listesindeki kuruluşlarla ilgili olarak ne yapacağını açıklayarak, bu kuruluşlara "çatışma ilkesine göre muamele edileceğini" belirtti. Bu duyuru, ConocoPhillips ve Diamond S Shipping'in de aralarında bulunduğu bu şirketlerin, düşmanca ve saldırılara açık kuruluşlar olduğu konusunda bir uyarı niteliğinde.
Bağımsız Ortadoğu analisti Muhammed el-Başa, dün LinkedIn'de paylaştığı bir gönderide,"Bu yaptırımların, Husilerin yaptırım uygulanan kuruluşlar, şirketler ve bireylerle bağlantılı gemileri hedef almaya başlayacağı anlamına gelip gelmediği henüz belli değil. Bu hamle, Umman Sultanlığı aracılığıyla Trump yönetimiyle varılan ateşkes anlaşmasını ihlal etme tehdidi oluşturacaktır" değerlendirmesinde bulundu.
Husi grubu, 2023'ten beri İsrail ile bağlantılı olduğuna inandıkları Kızıldeniz'deki gemilere saldırılar düzenliyor ve bunu İsrail'in Gazze'ye yönelik savaşında Filistinlilere "destek" olarak nitelendiriyor.
ABD Enerji Enformasyon İdaresi (EPA), bu saldırının Umman ve İran arasında yer alan ve Umman Körfezi üzerinden Körfez'i Arap Denizi'ne bağlayan Hürmüz Boğazı'ndan geçen hayati önem taşıyan petrol tankerlerinin geçişi üzerinde çok az etkisi olduğunu belirtti.
Husiler, zaman zaman Arap Denizi'ne dökülen Aden Körfezi'ndeki gemilere saldırılar düzenliyor. Grup bu hafta, Aden Körfezi'nde bir Hollanda kargo gemisine saldırarak iki mürettebatı yaraladı ve gemide yangın çıkmasına neden oldu. Grup saldırının sorumluluğunu üstlenmedi.
Mısır'ın Sina'daki askeri varlığına ilişkin verdiği güvenceler İsrail'in endişelerini yatıştıracak mı?https://turkish.aawsat.com/arap-d%C3%BCnyasi/5192431-m%C4%B1s%C4%B1r%C4%B1n-sinadaki-askeri-varl%C4%B1%C4%9F%C4%B1na-ili%C5%9Fkin-verdi%C4%9Fi-g%C3%BCvenceler-i%CC%87srailin
Mısır'ın Sina'daki askeri varlığına ilişkin verdiği güvenceler İsrail'in endişelerini yatıştıracak mı?
Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, Çokuluslu Kuvvet ve Gözlemciler (MFO) Genel Direktörü'nü kabul etti. (Mısır Dışişleri Bakanlığı)
Mısır, Sina Yarımadası'ndaki askeri varlığına ilişkin güvence verdi ve bölgedeki barış ve istikrarın temel direği olarak Çokuluslu Kuvvet ve Gözlemciler'in (MFO) önemini vurguladı. Bu durum, Mısır'ın barış yanlısı tutumunun İsrail'in endişelerini hafifletme üzerindeki etkisine ilişkin soruları gündeme getiriyor.
Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati pazartesi akşamı, Mısır ve İsrail arasında 1979 tarihli barış antlaşmasının ‘ihlalleri’ konusunda karşılıklı suçlamaların arttığı bir dönemde, MFO Genel Direktörü Elizabeth Dibble'i kabul etti.
Abdulati görüşmede, ‘barış antlaşmasının imzalanmasından bu yana kırk yılı aşkın süredir MFO'nun Sina’da oynadığı önemli rolü’ vurguladı. Mısır Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Temim Halaf'a göre Abdulati, ‘MFO ile Mısırlı yetkililer arasındaki koordinasyonu ve güce yönelik uluslararası desteğin devam etmesinin önemini’ övdü.
Mısır Silahlı Kuvvetleri İkinci Saha Ordusu (Arşiv – Mısır Cumhurbaşkanlığı)
MFO, 26 Mart 1979'da imzalanan Mısır-İsrail barış antlaşmasına ekli bir protokol kapsamında kuruldu. ABD, Kanada, Avustralya ve İtalya dahil 13 ülkeden yaklaşık bin 200 askeri ve sivil personelden oluşuyor. Karargâhı Sina'daki Şarm eş-Şeyh'te olup, İsmailiye, İsrail'deki Eilat ve İtalya'da Roma'da merkezleri bulunuyor.
MFO, antlaşmaya ekli güvenlik protokolünün uygulanmasını izliyor ve Mısır ve İsrail'e rapor veren tarafsız bir arabulucu olarak görev yapıyor. MFO, üye ülkelerin katkılarıyla finanse edilmekte olup, Başkan Jimmy Carter'ın taahhütleri kapsamında ABD'nin önemli desteğini almakta.
Mısır eski Dışişleri Bakan Yardımcısı Hüseyin Haridi, “Mısır, pozisyonları koordine etmek, görüş alışverişinde bulunmak ve Sina'daki durumla ilgili ortak bakış açılarını dinlemek için MFO ile düzenli toplantılar yapmaya istekli” dedi.
Şarku’l Avsat'a konuşan Haridi şu ifadeleri kullandı: “Mısır, barış anlaşmasını ihlal ederek Sina'ya kuvvetlerini konuşlandırdığını defalarca reddetti… Mısır, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik savaşı ışığında kendi topraklarını savunma hakkına sahiptir ve İsrail, gerçek endişeleri yansıtmayan siyasi ‘çatışmalara’ ve yanlış suçlamalara alışkındır. Mısır ise bunlara yanıt vermek için çalışmaktadır.”
Bu ay içinde Axios internet sitesi, bir Amerikan yetkilisi ve iki İsrailli yetkilinin siteye verdiği bilgiye göre, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ABD Başkanı Donald Trump'ın yönetiminden Mısır'a Sina'daki ‘mevcut askeri yığınağını’ azaltması için baskı yapmasını istediğini bildirdi.
Mısır Devlet Enformasyon Servisi hızlı bir şekilde yanıt vererek, ‘Sina'daki güçlerin öncelikli amacının, terör operasyonları ve kaçakçılık dahil olmak üzere tüm tehditlere karşı Mısır'ın sınırlarını güvence altına almak olduğunu ve Mısır'ın sürdürmeye özen gösterdiği barış antlaşmasının taraflarıyla önceden koordinasyon sağlandığını’ doğruladı.
O sırada Mısır Temsilciler Meclisi Milletvekili Mustafa Bekri, X hesabından yaptığı paylaşımda “Barış anlaşmasını ihlal eden kişi İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'dur” dedi. Bekri, ‘İsrail güçlerinin, 2005 yılında imzalanan güvenlik protokolünü ihlal ederek, Mısır'ın Gazze Şeridi sınırında bulunan 14 kilometre uzunluğundaki Philadelphia Koridoru’nu işgal ettiğini’ belirtti.
Mısır-İsrail sınırındaki güvenlik kontrol noktası (Reuters)
Son zamanlarda Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, “Barış, bölgedeki halkların güvenli ve istikrarlı bir geleceği sağlamak için Mısır'ın stratejik tercihi olup, Mısır'ın önderliğindeki bölge ülkeleri barışı korumak ve pekiştirmek konusunda büyük bir sorumluluk taşımaktadır” diyerek daha fazla güven verici mesajlar vermeye çalıştı.
El-Ahram Siyasi ve Stratejik Araştırmalar Merkezi'nde İsrail uzmanı olan Abir Yasin şunları söyledi: “Mısır, İsrail'in çeşitli şekillerde yönelttiği suçlamalara her zaman karşı çıkmıştır. Bu suçlamaların bazıları gerçek endişeleri dile getirirken, çoğu Mısır'a karşı gerilimi artırma arzusuyla bağlantılıdır. Mısır'ın son zamanlarda verdiği güven verici mesajlar, durumu yatıştırmak ve İsrail'de endişe duyanları rahatlatmak amacıyla verilmiştir.”
Yasin, Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, “Kahire, Netanyahu hükümetinin herhangi bir başarısızlığı haklı çıkarmak için bir günah keçisi aradığını anlıyor. Bu nedenle Mısır'ın barışa bağlılığını teyit etmek için attığı adımlar, barışı ihlal ettiği suçlamasını ortadan kaldırmak ve kuvvetlerin konuşlandırılmasını izleyen taraflarla koordinasyona devam ettiğini kanıtlamak amacıyla atılmıştır” dedi.
İsrail Yayın Kurumu kısa süre önce, Gazze savaşı ve Sina'daki durumla ilgili karşılıklı suçlamalar nedeniyle Mısır ile İsrail arasında gerginliğin arttığı bir dönemde, İsrailli bir güvenlik heyetinin geçen hafta Kahire'yi ziyaret ederek Mısır sınırındaki güvenlik düzenlemelerini görüştüğünü açıkladı.
Abdulati birkaç gün önce yaptığı açıklamada, “Mısır, İsrail ile barış antlaşmasına tam olarak bağlıdır, ancak güvenliğimizi ve sınırlarımızı savunma gücüne sahibiz. Barış, Mısır için stratejik bir tercihtir” ifadelerini kullandı.
Abir Yasin, MFO ile yapılan toplantının, uluslararası topluma ve bölgede istikrar isteyen ülkelere bir güvence mesajı niteliğinde olduğunu belirtti.
Yasin’e göre, Mısır'ın güven verici açıklamaları, barışı korumak isteyen İsraillilerin endişelerini yatıştırmayı amaçlıyor. Ancak Yasin, ‘İsrail'de gerilimi artırmak için Mısır'ın Sina'daki varlığını gündeme getiren aşırıcı bir akım olduğunu’ kaydetti.
İsrail ordusu: 7 Ekim saldırısına katılan ve bir askeri öldüren Hamas üyesi öldürüldühttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/5192404-i%CC%87srail-ordusu-7-ekim-sald%C4%B1r%C4%B1s%C4%B1na-kat%C4%B1lan-ve-bir-askeri-%C3%B6ld%C3%BCren-hamas-%C3%BCyesi-%C3%B6ld%C3%BCr%C3%BCld%C3%BC
İsrail ordusu: 7 Ekim saldırısına katılan ve bir askeri öldüren Hamas üyesi öldürüldü
İsrail’in Gazze şehrine düzenlediği hava saldırısı sonucu yıkılan binaların önünden geçen Filistinli bir kadın, 30 Eylül 2025 (EPA)
İsrail ordusu ve iç istihbarat servisi Şin-Bet (Şabak), 7 Ekim 2023'te İsrail'e yapılan saldırıya katılan ve geçtiğimiz nisan ayında Gazze Şeridi'nin kuzeyinde İsrailli askerlere yönelik ölümcül saldırıdan sorumlu olan bir Hamas üyesinin öldürüldüğünü duyurdu.
The Times of Israel gazetesine göre İsrail ordusu, Hamas'ın seçkin taburlarından Beyt Hanun Tugayı’nın komutanı Muhammed Raşid Muhammed el-Masri'nin 9 Eylül'de bir hava saldırısında öldürüldüğünü açıkladı.
Açıklamda, Masri'nin Hamas’ın 7 Ekim 2023'te İsrail’in güneyine düzenlediği saldırıya katıldığı ve diğer Hamas üyeleriyle birlikte 19 Nisan'da Gazze Şeridi'ndeki Beyt Hanun'da bir saldırı düzenlediği belirtildi.
Nisan ayında gerçekleşen saldırıda, bir Hamas hücresi Beyt Hanun yakınlarındaki bir yolda seyreden bir askeri aracı pusuya düşürerek roket ve ağır silahlarla ateş açtı. Saldırıda İsrailli üç kadın askeri ağır yaralandı. Yaralılar arasında bir subay ve bir saha hemşiresi de bulunuyordu.
Araca yapılan saldırının ardından Hamas, yol kenarına bir patlayıcı yerleştirdi ve kurtarma ekipleri olay yerine ulaştıktan yaklaşık 25 dakika sonra patlayıcıyı infilak ettirdi. Patlamada, Gazze Tümeni'nin İsrail Kuzey Tugayı'nda keşif eri olarak görev yapan Ghaleb Suleiman al-Nasasra öldü, bir başka keşif eri ise ağır yaralandı.
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة