Libya Başkanlık Konseyi üyesi, ‘zorlama’ yoluyla ulusal uzlaşmayı reddediyor

Avrupa, Libya'da ulusal uzlaşma yoluna destek veriyor

Libya Başkanlık Konseyi üyesi Abdullah el-Lafi, Trablus'taki Libya Yüksek Araştırmalar Akademisi'nde düzenlenen bir konferansa katıldı. (Libya Başkanlık Konseyi)
Libya Başkanlık Konseyi üyesi Abdullah el-Lafi, Trablus'taki Libya Yüksek Araştırmalar Akademisi'nde düzenlenen bir konferansa katıldı. (Libya Başkanlık Konseyi)
TT

Libya Başkanlık Konseyi üyesi, ‘zorlama’ yoluyla ulusal uzlaşmayı reddediyor

Libya Başkanlık Konseyi üyesi Abdullah el-Lafi, Trablus'taki Libya Yüksek Araştırmalar Akademisi'nde düzenlenen bir konferansa katıldı. (Libya Başkanlık Konseyi)
Libya Başkanlık Konseyi üyesi Abdullah el-Lafi, Trablus'taki Libya Yüksek Araştırmalar Akademisi'nde düzenlenen bir konferansa katıldı. (Libya Başkanlık Konseyi)

Libya Başkanlık Konseyi üyesi Abdullah el-Lafi dün, gözlemcilere göre ‘on yıldan fazla bir süredir siyasi ve askeri bölünmelerden mustarip’ olan ülkesinde ‘zorlama’ temelli herhangi bir ulusal uzlaşma çabasını reddetti. Uzlaşma sürecinin Avrupa'nın desteğiyle örtüşen ‘tanıma ve adalet’ temelli olması gerektiğini vurguladı.

El-Lafi, 2022'de Ulusal Uzlaşma için Stratejik Vizyon’un başlatılmasından, Ocak 2023'te Libyalıları ilk kez kendi topraklarında bir araya getiren hazırlık toplantısına kadar bu sürecin aşamalarını gözden geçirdi ve bunu ‘diyalog ve özgürlük atmosferi’ olarak nitelendirdi. El-Lafi bu açıklamaları, başkent Trablus'ta Libya Yüksek Araştırmalar Akademisi tarafından düzenlenen konferansta yaptı.

Avrupa Birliği (AB), kapsamlı bir yaklaşım ve geniş katılım yoluyla ulusal uzlaşmayı desteklemenin, Libya'nın birliğini, barışını ve istikrarını teşvik etme çabalarının merkezinde yer almaya devam ettiğini yineledi.

Geçtiğimiz salı günü uzmanlar, akademisyenler ve Libya sivil toplum temsilcilerinin katıldığı bir konferansta konuşan AB'nin Libya Delegasyonu Başkanı Nicola Orlando, AB'nin çabalarının ‘geçiş dönemi adaleti ve uzlaşmayı sağlamak için yöntemler ve mekanizmalar konusunda ulusal diyaloğu teşvik etmeyi ve böylece tüm Libyalılar için istikrarlı ve güvenli bir geleceğin yolunu açan adil ve kapsayıcı kurumların kurulmasına katkıda bulunmayı amaçladığını’ bildirdi.

Bu yılın başından beri Libya, Afrika Birliği (AfB) ve Birleşmiş Milletler'in (BM) desteğiyle, yeni bir yasa ve doğu ile batı arasında diyaloglar yoluyla ulusal uzlaşma yönünde yoğun adımlar attı. Ancak, parlamentonun ve Başkanlık Konseyi'nin siyasi bölünmesi ve farklı pozisyonları, şu ana kadar somut sonuçların elde edilmesini engelledi.

Bu durum, Libya siyasi çevrelerinde, BM Genel Sekreteri'nin Libya Özel Temsilcisi Hanna Tetteh'in bu yaz önerdiği yol haritasına uygun olarak, Libya toplumunun tüm bileşenlerine kapsamlı bir danışma platformu sağlayacak ‘yapılandırılmış diyalog’ beklentisiyle birlikte ortaya çıktı.

Bu arada Libya Devlet Yüksek Konseyi (DYK) Başkanı Muhammed Takala, dün Trablus'ta Birleşik Krallık’ın Libya Büyükelçisi Martin Longden ile yaptığı görüşmede, ‘ülkedeki son siyasi gelişmeleri, siyasi çıkmazı sona erdirmenin yollarını ve Libya halkının isteklerini yansıtan özgür ve adil seçimler yoluyla geçiş aşamalarından çıkmanın yollarını’ ele aldı.

sdfrgty
Libya Devlet Yüksek Konseyi (DYK) Başkanı Muhammed Takala, Birleşik Krallık’ın Libya Büyükelçisi Martin Longden ile bir araya geldi. (Libya Devlet Yüksek Konseyi)

Takala, Temsilciler Meclisi'nin (TM), DYK'nin egemenlik makamları dosyasını yürütme otoritesinden ayırma girişimi olarak nitelediği duruma yaptığı itiraza ilişkin yorum yapmaktan kaçındı. Ancak buna karşılık olarak salı günü Beni Velid kentinin ileri gelenleri ve kanaat önderlerinden oluşan bir heyetle yaptığı görüşmede, ‘ulusal uzlaşı çabalarını desteklemede ve toplumsal dokuyu korumada ileri gelenler ve kanaat önderleri meclislerinin rolünün önemini’ vurguladı. Ayrıca, konseyin bu ulusal bileşenlerle iş birliği ve iletişimin sürdürülmesine önem verdiğini, bunun ülkenin çıkarı ve istikrarı açısından önemli olduğunu ifade etti.

Takala, toplantıda, ‘vilayetlerin kurulması ve ademi merkeziyetçiliğin uygulanması, yerel yönetim kanunu, kanaat önderleri meclisleriyle iş birliği ve koordinasyonu güçlendirme yolları, resmî kurumlar ile sosyal bileşenler arasındaki güven ve istişare köprülerini güçlendirmeye katkıda bulunmak için bir iletişim komitesinin oluşturulması ile ilgili konuların görüşüldüğünü’ söyledi.

Diğer yandan Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Başbakanı Abdulhamid Dibeybe salı günü, Kuzey Zaviye, Merkez Zaviye ve Bir el-Ganam adlı üç yeni belediyenin kurulmasını öngören bir karar yayımladı. Karar, Yerel Yönetim Bakanlığı tarafından onaylanan idari sınırlara göre alındı. Dibeybe, vekâleten Yerel Yönetim Bakanı olarak görev yapan Abduşşefi el-Cuveyfi’den kararın uygulanmasını talep etti.

Libya’da belediyelerin bölünmesi meselesi, siyasi bölünmüşlüğün gölgesinde kalmaya devam ediyor. Daha önce TM tarafından atanan hükümetin başbakanı Usame Hammad, Dibeybe’yi ‘Yerel Yönetim Bakanlığı’na bağlı idarelerde istikrarsızlık yaratma ve kaos yayma girişiminde bulunmakla’ suçlamıştı. Bu suçlama, Dibeybe’nin Libya’nın doğu, batı ve güney bölgelerinde belediye şubeleri kurarak bunları mevcut belediyelere bağlamayı öngören önceki kararına tepki olarak gelmişti.

Bu ayın başlarında Trablus Temyiz Mahkemesi, Dibeybe'nin Taverga şehrini Misrata belediyesine bağlama kararını bozdu. Misrata'ya bağlı Taverga belediye şubesinin kurulmasının yasadışı olduğunu bildirdi ve bu karardan sorumlu olanları görevlerinden uzaklaştırmaya karar verdi.

dfrgty
Libya Ulusal Ordusu (LUO) Başkomutan Yardımcısı Korgeneral Saddam Hafter Sebha'da (Libya İstikrar Hükümeti)

Askerî alanda, Libya Ulusal Ordusu (LUO) Başkomutan Yardımcısı Korgeneral Saddam Hafter, ‘ordunun, eğitim ve kadroların niteliklendirilmesi de dahil olmak üzere polisin gelişimine sürekli destek vereceğini’ bildirdi.

Dün Usame Hammad'ın da hazır bulunduğu, güneydeki Sebha kentinde Libya polis teşkilatının kuruluş yıldönümü kutlamalarına katılan Saddam, ‘Libya polisinin vatandaşları korumak, güvenlik ve istikrarı sağlamak için gösterdiği büyük çabaları’ övdü.

Hammad ise hükümetinin ve ordu liderliğinin, güvenliği önceliklerinin en üstünde tuttuğunu ve güvenlik sistemini modernize etmek, eğitim programları ve altyapı geliştirmek için çalıştıklarını belirtti.

sdfrgty
Libya Ulusal Ordusu (LUO) Genelkurmay Başkanı Halid Hafter (AFP)

LUO Genelkurmay Başkanı Halid Hafter, güvenlik birimleri karargâhını ziyaret ederek, çalışmalarını ve hazırlık düzeylerini inceledi. Bu ziyaret sırasında birimlerin görevlerini yerine getirmedeki çabalarını takdir etti ve ‘verimliliğin artırılması ve en yüksek düzeyde savaş hazırlığının korunması için modern ekipman ve teknolojilerle eğitimin sürdürülmesinin önemine’ vurgu yaptı.



Suriye'nin Suveyda vilayetinde çatışmalar devam ediyor

 Suriye'nin Suveyda vilayetinde düzenlenen bir protesto eylemine katılan vatandaşlar (Arşiv – Reuters)
Suriye'nin Suveyda vilayetinde düzenlenen bir protesto eylemine katılan vatandaşlar (Arşiv – Reuters)
TT

Suriye'nin Suveyda vilayetinde çatışmalar devam ediyor

 Suriye'nin Suveyda vilayetinde düzenlenen bir protesto eylemine katılan vatandaşlar (Arşiv – Reuters)
Suriye'nin Suveyda vilayetinde düzenlenen bir protesto eylemine katılan vatandaşlar (Arşiv – Reuters)

Suriyeli bir kaynak, Hikmet el-Hicri’ye bağlı güçlerin, Suveyda vilayetinin batı kırsalında yer alan kamu güvenlik birliklerine yönelik saldırılarını üçüncü gününde de sürdürdüğünü bildirdi.

Adının açıklanmasını istemeyen kaynak, Alman haber ajansı DPA’ya yaptığı açıklamada, “Kanun dışı gruplar ya da Hikmet el-Hicri’ye bağlı ‘Ulusal Muhafızlar’ adıyla bilinen unsurlar, dün akşam kamu güvenliği noktalarına saldırı düzenledi” dedi.

Kaynak, “Kanun dışı unsurlarla çıkan çatışmalarda kamu güvenliği personelinden yaralananlar oldu. Saldırganlar arasında ölü ve yaralılar bulundu, silahlı kişileri taşıyan bir araç imha edildi” ifadelerini kullandı.

Aynı kaynak, kamu güvenliği güçlerinin amacının bölgenin istikrarını sağlamak ve halkın geri dönüşünü kolaylaştırmak olduğunu vurgulayarak, “Ancak bu unsurların tekrar eden saldırıları ve roketli bombardımanı, sivillerin geri dönmesini engellediği gibi, zeytin hasadı yapan çiftçileri dahi hedef aldı” diye konuştu.

Dera’nın doğu kırsalındaki yerel bir kaynak, el-Hicri’ye bağlı silahlı unsurları taşıyan bir aracın roketle vurulduğunu, saldırıda çok sayıda kişinin öldüğünü ve yaralandığını, aracın ise tamamen tahrip olduğunu açıkladı.

Suveyda içinden gelen bilgilerde, vilayetin batı kırsalında kamu güvenliği güçlerine yönelik saldırıda en az 5 Dürzi militanın öldüğü, 10’dan fazla militanın da yaralandığı, kamu güvenliği personelinin öldürüldüğü iddiaların ise ‘el-Hicri’ye bağlı güçlerin moralini yükseltmeyi amaçlayan asılsız bilgiler’ olduğu belirtildi.

Suveyda Valisi Mustafa el-Bekkur, Telegram hesabından yaptığı açıklamada, “Değerli Suveyda halkı, bugün bazı disiplinsiz silahlı grupların, Suveyda’nın batı ve kuzey kırsalında güvenlik ve istikrarı sarsma girişimiyle, çatışma çözme noktalarına ve iç güvenlik güçlerine saldırdığı bilgisini aldık. Bu eylemler, yalnızca kişisel çıkarlara ve kaos ile yağma eğilimine işaret ediyor; vilayetn değerleriyle ve halkının ahlakıyla bağdaşmıyor” ifadelerini kullandı.

Bekkur açıklamasını şu sözlerle sürdürdü: “Sizi bu tür uygulamalara karşı durmaya, halkın güvenliğiyle oynayan ya da insanların kaderini istismar etmeye çalışan herkesi engellemeye çağırıyoruz. Güvenlik ve istikrar ortak sorumluluktur; toplumu korumak her onurlu bireyin görevidir. Çıkar peşinde koşanlara sesleniyorum: Yeter artık. Ülke sizin hayallerinizden büyüktür ve Suveyda halkı, yıkıcı projelerinize kanmayacak kadar basiretlidir.”

Suveyda Emniyet Müdürü Süleyman Abdulbaki de sosyal medya paylaşımında şu ifadelere yer verdi: “Çeteler ve milisler, üçüncü gününde de iç güvenlik güçlerinin bulunduğu noktaları hedef almaya devam ediyor… Vilayetteki iç güvenlik komutanlığından talimat net: Ateş geldiği yer tespit edilip görüntülendikten ve ihlal belgelenip doğrulandıktan sonra yalnızca kaynaklara karşılık verilecektir.”

Paylaşımında, sivillere ve ‘toprağını ve namusunu savunmayı amaç edinen şerefli gruplara’ seslenen Abdulbaki, “Güvenlik güçlerinin ihlal gerçekleştirdiği ya da sizi hedef aldığı yönündeki söylenti ve yalanlara kapılmayın. Bu haberler asılsızdır ve nerede çatışma yaşanırsa tamamen bilgimiz dahilindedir. İç güvenlik güçleri, sivillerin güvenliğini korumak, gerginliği artırmamak ve istikrarı sağlamak için çalışmaktadır. Suriye devleti dışında ne bizim ne de sizin için güvenlik ve istikrarın garantisi yoktur. Halkımıza defalarca söyledik: Kan, kanı çeker; fitne ise öldürmekten beterdir. Bizim elimiz her zaman onurlu insanlara açıktır” ifadelerini kullandı.

Suveyda’daki Ulusal Muhafızlar’a yakın sosyal medya sayfalarında yer alan paylaşımlarda, Suveyda’nın batı kırsalında şiddetli çatışmaların yaşandığı bildirildi. Paylaşımlara göre, geçici hükümete bağlı kamu güvenliği güçleri, insansız hava araçları (İHA), orta menzilli silahlar ve havan topları kullanarak el-Mecdel köyünü hedef aldı ve komşu köylere doğru yeni cepheler açmaya çalıştı. Bu durumun, el-Mecdel köyüne yönelik bir baskın girişimini hedefleyen tehlikeli bir tırmanış olduğu öne sürüldü.

Aynı kaynaklar, Ulusal Muhafızlar’ın bölgeye takviye gönderdiğini ve el-Mecdel çevresinde bir saatten fazla süren ateş noktalarına karşılık verdiğini aktardı.

Suriye hükümet güçlerinin Suveyda’nın batı ve kuzey kırsalında kontrolü elinde tuttuğu, yerel güçlerin ise Suveyda kent merkezi ile vilayetin güney ve doğu kırsalını denetiminde bulundurduğu belirtildi.


Gazze'deki Nasır Hastanesi, ateşkes anlaşması kapsamında 15 Filistinlinin cenazesinin teslim alındığını açıkladı

İsrail ordusu tarafından şehit edilen 40 Filistinlinin cenazeleri, Sivil Savunma ve Sağlık Bakanlığı'na bağlı bazı çalışanların katılımıyla Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta toprağa verilmek üzere hazırlanan Nasır Hastanesi önünde, (DPA)
İsrail ordusu tarafından şehit edilen 40 Filistinlinin cenazeleri, Sivil Savunma ve Sağlık Bakanlığı'na bağlı bazı çalışanların katılımıyla Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta toprağa verilmek üzere hazırlanan Nasır Hastanesi önünde, (DPA)
TT

Gazze'deki Nasır Hastanesi, ateşkes anlaşması kapsamında 15 Filistinlinin cenazesinin teslim alındığını açıkladı

İsrail ordusu tarafından şehit edilen 40 Filistinlinin cenazeleri, Sivil Savunma ve Sağlık Bakanlığı'na bağlı bazı çalışanların katılımıyla Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta toprağa verilmek üzere hazırlanan Nasır Hastanesi önünde, (DPA)
İsrail ordusu tarafından şehit edilen 40 Filistinlinin cenazeleri, Sivil Savunma ve Sağlık Bakanlığı'na bağlı bazı çalışanların katılımıyla Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta toprağa verilmek üzere hazırlanan Nasır Hastanesi önünde, (DPA)

Gazze Şeridi'ndeki Nasır Hastanesi, ateşkes anlaşması kapsamında İsrail'den 15 Filistinlinin cenazesini aldığını duyurdu.

İsrail'in Gazze ateşkesi ve esir takası kapsamında serbest bıraktığı Filistinlilere Bureyc mülteci kampında cenaze töreni düzenlendi (AFP)İsrail'in Gazze ateşkesi ve esir takası kapsamında serbest bıraktığı Filistinlilere Bureyc mülteci kampında cenaze töreni düzenlendi (AFP)

Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta bulunan hastane, yaptığı açıklamada, "Ceset değişim anlaşmasının 13. grubu kapsamında 15 Filistinli şehidin cenazesi Nasır Tıp Kompleksi'ne ulaştı. Teslim alınan cenaze sayısı 330'a ulaştı" ifadelerini kullandı.

İsrail, perşembe günü Gazze'de öldürülen bir rehinenin kalıntılarını teslim aldı ve bugün de on beş cesedi teslim etti.


İsrail, Rubio'nun Batı Şeria'daki şiddete yönelik eleştirilerinden endişe duyuyor

Filistinliler, işgal altındaki Batı Şeria'da Salfit yakınlarındaki Deyr İstiya köyündeki El-Hacı Hamida Camii'ne yerleşimcilerin dün verdiği zararı inceliyor (AFP).
Filistinliler, işgal altındaki Batı Şeria'da Salfit yakınlarındaki Deyr İstiya köyündeki El-Hacı Hamida Camii'ne yerleşimcilerin dün verdiği zararı inceliyor (AFP).
TT

İsrail, Rubio'nun Batı Şeria'daki şiddete yönelik eleştirilerinden endişe duyuyor

Filistinliler, işgal altındaki Batı Şeria'da Salfit yakınlarındaki Deyr İstiya köyündeki El-Hacı Hamida Camii'ne yerleşimcilerin dün verdiği zararı inceliyor (AFP).
Filistinliler, işgal altındaki Batı Şeria'da Salfit yakınlarındaki Deyr İstiya köyündeki El-Hacı Hamida Camii'ne yerleşimcilerin dün verdiği zararı inceliyor (AFP).

İsrail'in açıklamaları ve eylemleri, Dışişleri Bakanı Marco Rubio'nun Batı Şeria'daki yerleşimcilerin Filistinlilere yönelik ölümcül saldırılarını eleştirmesinin ardından, mevcut ABD yönetimi içinde nadir görülen bir tutuma ilişkin endişeleri ortaya koydu.

Rubio, bu saldırıların Başkan Donald Trump'ın Gazze savaşını sona erdirme planını baltalayabileceği korkusunu ifade ederken yumuşak bir dil kullansa da İsrail hükümet çevreleri bunları "endişe kaynağı olarak değerlendirdi ve yerleşimlere karşı sert bir tutuma dönüşmelerini önlemek için çaba gösterilmesi gerektiğini" belirtti.

Şarku’l Avsat’ın İsrail'in 12. Kanalından aktardığına göre siyasi bir kaynak dün yaptığı açıklamada, "İsrail, Gazze'deki küçük ayrıntılara odaklanma yaklaşımından vazgeçmeli" ifadesini kullandı.

Yerleşimci saldırıları dün de devam etti. Yerleşimciler, işgal altındaki Batı Şeria'nın kuzeyinde bulunan Salfit'in batısında, Deyr İstiya ve Kafr Haris kasabaları arasında bulunan Hacı Hamida Camii'ne saldırdı. Caminin bazı kısımlarını ateşe verdiler ve duvarlarına ırkçı sloganlar yazdılar.

İsrail ordusu dün yaptığı açıklamada, caminin bulunduğu yeri araştırmak üzere asker gönderdiğini ancak herhangi bir şüpheliyi tespit edemediğini, "olayı İsrail polisi ve güvenlik güçlerine ilettiklerini" ifade etti.