Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in destekçileri, Yasemin Devrimi'nin yıldönümünde bugün başkentte "yabancı müdahaleye" karşı ve desteklerini göstermek için sokaklara döküldüler. Ülkede giderek derinleşen siyasi bölünmeleri yansıtan bu sahnede, muhalefeti "hain" olarak nitelendirdiler.
Cumhurbaşkanı Said'e destek amacıyla düzenlenen kitlesel miting, ülkedeki artan sosyal ve siyasi gerilim ortamında gerçekleşti (EPA)
Cumhurbaşkanı Said'i desteklemek amacıyla düzenlenen bu büyük miting, ülkede artan sosyal ve siyasi gerilim ortamında gerçekleşti. İnsan hakları örgütleri, Cumhurbaşkanı Said'in muhalefete karşı benzeri görülmemiş bir baskı uyguladığını ve eleştirmenlerini susturmak için yargı ve polisi kullandığını söylüyor. Bu durum, Tunus Genel İşçi Sendikası'nın "sendika haklarına getirilen kısıtlamaya" tepki olarak önümüzdeki ay ulusal genel grev çağrısında bulunmasına ve ücret artışları konusunda müzakereler talep etmesine yol açtı.
Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre göstericiler Tunus'un merkezinde toplanarak Tunus bayrakları taşıdılar ve yolsuzlukla ve siyasi elitle mücadele ettiği için övgüyle bahsettikleri Cumhurbaşkanı Said'i destekleyen sloganlar attılar. Muhalifleri ülkeyi istikrarsızlaştırmaya çalışmakla suçlayan göstericiler, "Halk Said'i istiyor", "Liderliği ve egemenliği destekliyoruz" ve "Hainlere ve yolsuzlara tolerans yok" gibi sloganlar attılar. Ayrıca hesap verebilirliği, ulusal egemenliği desteklemeyi ve yabancı müdahaleyi kınamayı talep eden pankartlar da açtılar.
Protestocu Salih Ghiloufi Reuters'e, "Said'i desteklemek ve Tunus'u hainlerden ve sömürgecilerden kurtarmak için buradayız" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Said'i destekleyen 25 Temmuz Hareketi'nin siyasi büro üyesi Husam Ahmed ise Alman Basın Ajansı'na (DPA) verdiği demeçte, "Hâlâ devrime inanıyoruz ve Said'in başarıları, yolsuzlukla mücadelede devrimin hedefleriyle örtüşüyor" dedi.
Bunun aksine, Cumhurbaşkanı Said'in eleştirmenleri, muhalefet liderlerinin, sivil toplum aktivistlerinin ve gazetecilerin tutuklanmasının, 2021'de geniş yetkileri ele geçirip ülkeyi kararnameyle yönetmeye başlamasından bu yana giderek artan otoriter bir eğilimi yansıttığını iddia ediyor. Ancak Cumhurbaşkanı bu suçlamaları reddederek, sürekli olarak ülkeyi hainlerden ve yozlaşmış bir elitten arındırmak için çalıştığını savunuyor.
Yargı tarafından 12 yıl hapis cezasına çarptırılan Abir Mussi (Parti Medyası)
Geçtiğimiz hafta, Tunus'ta bir mahkeme önde gelen muhalefet lideri Abir Mussi'yi 12 yıl hapis cezasına çarptırdı; eleştirmenler bu kararın Cumhurbaşkanı Said'in otokratik yönetimini pekiştirme yolunda atılan bir başka adım olduğunu söylüyor. Geçen ay da bir başka mahkeme, hükümeti devirmek için komplo kurmak suçlamasıyla onlarca muhalefet lideri, iş adamı ve avukata 45 yıla kadar hapis cezası verdi.
Bu karşıt eylemler ve sokak protestolarının artan ivmesi, yükselen enflasyon, bazı temel malların kıtlığı ve kötüleşen kamu hizmetleriyle karakterize edilen, giderek kötüleşen bir ekonomik krizin ortasında gerçekleşiyor.
Said, 2019'da ezici bir zaferle seçilmiş ve rakiplerinin çoğunun aday olmasının engellendiği 2024 seçimlerinde de büyük bir zaferle yeniden seçilmiştir. Ancak iktidarını pekiştirmesi, Tunus'un demokratik yolundan uzaklaşmasına dair endişe verici bir kayma konusunda uyarıda bulunan yerli rakiplerini ve uluslararası ortaklarını alarma geçirdi. Said ise Tunus'un herhangi uluslararası güç için bir "bahçe" olmadığını ve kararın Tunus halkına ait olduğunu belirterek, Tunus, işlerine herhangi bir yabancı müdahalesini reddetmekte ve "geri dönüş yok" diye vurgulamakta.
Şunu da belirtmekte fayda var ki, 2010 yılının bu gününde, meyve satıcısı Muhamed Buazizi, polisin arabasına el koymasını protesto amacıyla kendini yakarak intihar etmişti. Bu olay, merhum Cumhurbaşkanı Zeynel Abidin Bin Ali'nin iktidarının yıkılmasıyla sonuçlanan halk ayaklanmasına yol açmış ve bölgede Arap Baharı'nın kıvılcımını ateşlemişti.






