BM Koordinatörü: Kudüs’te yüzlerce kişi zorla tahliye riski altında

Kudüs’teki Sub Laban ailesi zorla tahliye edilmelerini bekliyor

6 Haziran’da çekilen bir fotoğrafta Nura ve Mustafa Sub Laban Kudüs’ün eski şehir bölgesindeki evlerinde oturuyor (AFP)
6 Haziran’da çekilen bir fotoğrafta Nura ve Mustafa Sub Laban Kudüs’ün eski şehir bölgesindeki evlerinde oturuyor (AFP)
TT

BM Koordinatörü: Kudüs’te yüzlerce kişi zorla tahliye riski altında

6 Haziran’da çekilen bir fotoğrafta Nura ve Mustafa Sub Laban Kudüs’ün eski şehir bölgesindeki evlerinde oturuyor (AFP)
6 Haziran’da çekilen bir fotoğrafta Nura ve Mustafa Sub Laban Kudüs’ün eski şehir bölgesindeki evlerinde oturuyor (AFP)

Birleşmiş Milletler’in (BM) İşgal Altındaki Filistin Toprakları İnsani Yardım Koordinatörü Lynn Hastings, Kudüs’teki yüzlerce Filistinlinin zorla tahliye riski altında olduğunu söyledi.

Hastings, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, “Sub Laban ailesinin iki yaşlı üyesi, 1954’ten beri Kudüs’ün Eski Şehir’de yaşadıkları evlerinden tahliye edilebilir. Yüzlerce Filistinli Doğu Kudüs’te zorla tahliye edilme riski altında. Uluslararası hukuka aykırı olan bu yıkıcı uygulama sona ermelidir” dedi.

Hastings, Doğu Kudüs’ün Akabe el-Halidiye mahallesindeki evlerinden zorla tahliye edilmekle tehdit edilen 70 yaşındaki Mustafa Sub Laban ve eşi Nura’nın ilerde karşılaşabilecekleri sorunlardan bahsetti.

İsrail işgal makamları, 11 Haziran Pazar günü aileyi evlerinden tahliye etmek için bir son tarih belirledi. Yerleşimcilerin çoğu yıllar önce ele geçirdikleri bir binada bulunan evi hedef alıyor.

Nura, infazını bekleyen bir mahkum gibi yaşadığını söyledi. Nura 1953’ten beri Ürdün Krallığı’ndan kiralanan evde 50 yıldır kocasıyla birlikte yaşıyor. Ancak o ve ailesi, 1948’de İsrail’in kurulmasından önce Yahudilerin mülkünde olduğu iddia edilen evlerinde işgal makamları ve yerleşimcilerle on yıllardır yasal bir anlaşmazlıkla mücadele ediyor. İşgalcilere göre, 1970 yılına dayanan bir İsrail yasasına göre ev Yahudilere ait.

Uzun süren mahkeme oturumlarının ardından 2010 yılında İsrail makamları evi aileye karşı dava açan Ateret Cohanim’e devretti. 2016 yılında İsrail Yüksek Mahkemesi, çiftin üçüncü nesil olarak koruma hakkını talep etmelerini engellemek için evde çocuk ve torunların bulunmasını yasaklayan bir karar verdi. Ardından çiftin evden çıkarılmasına hükmetti.

Sub Laban ailesinin Kudüs’teki evinin önünde, onlara destek gösterileri (Web Siteleri)
Sub Laban ailesinin Kudüs’teki evinin önünde, onlara destek gösterileri (Web Siteleri)

Çok sayıda kişi dün (Pazar), Sub Laban ailesinin tahliye kararına tepki olarak gösteri düzenledi.

İsrail İnsan Hakları Derneği (Ir Amim), tahliye tehdidinin Eski Şehir ve yakındaki Filistin mahallelerinde yaklaşık 150 Filistinli ailenin kabusu haline geldiğini açıkladı.

Kudüs’ü Yahudi şehri yapmaya çalışan ve bunun için ev satın alma gayretine düşen yerleşimciler, Devamsız Mülkiyet Yasasını kullanmak da dahil olmak üzere Filistinlilere ait evleri ele geçirmenin yöntemlerini arıyor.

Ir Amim, tahliye kararlarının iki taraf içinde Kudüs’ün dini ve siyasi açıdan en hassas kısmı olan ve çatışmanın temel konusu olan Eski Şehir üzerindeki İsrail hakimiyetini güçlendirme stratejisinin bir parçası olduğunu duyurdu. Ir Amim’e göre şu anda Doğu Kudüs’te 220 bin yerleşimci ve 370 bin Filistinli yaşıyor.



Birleşmiş Milletler: Gazze'ye giren yardım okyanusta bir damla

Yardım taşıyan bir kamyon Kerem Şalom sınır kapısından Gazze Şeridi'ne doğru yola çıktı (Reuters).
Yardım taşıyan bir kamyon Kerem Şalom sınır kapısından Gazze Şeridi'ne doğru yola çıktı (Reuters).
TT

Birleşmiş Milletler: Gazze'ye giren yardım okyanusta bir damla

Yardım taşıyan bir kamyon Kerem Şalom sınır kapısından Gazze Şeridi'ne doğru yola çıktı (Reuters).
Yardım taşıyan bir kamyon Kerem Şalom sınır kapısından Gazze Şeridi'ne doğru yola çıktı (Reuters).

Birleşmiş Milletler İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Tom Fletcher, İsrail'in 11 haftalık ablukanın ardından Pazartesi günü Kerem Şalom sınır kapısından dokuz kamyon dolusu yardımın Gazze'ye girmesine izin verdiğini söyledi.

Fletcher, “Ancak bu, acilen ihtiyaç duyulan yardımların yanında devede kulak kalır ve yarın sabahtan itibaren Gazze'ye daha fazla yardımın girmesine izin verilmelidir. Yağmalamayı en aza indirmek için düzenli bir yardım akışı olmalı ve insani yardım çalışanlarının birden fazla güzergah kullanmasına izin verilmelidir. İnsani yardım müdahalesi ticari mallarla tamamlanmalıdır."

İsrail ordusu Pazartesi günü yaptığı açıklamada, çocuklar için gıda da dahil olmak üzere insani yardım taşıyan beş BM kamyonunun Kerem Şalom sınır kapısından Gazze Şeridi'ne girmesine izin verildiğini söyledi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, kıtlık haberleriyle ilgili küresel endişeleri yatıştırmak için kuşatma altındaki şeride sınırlı miktarda yardım girmesine izin vermek zorunda kaldı.

Bugün erken saatlerde Netanyahu, İsrail'in “diplomatik nedenlerle” Gazze'de bir kıtlıktan kaçınması gerektiğini söyledi.

Telegram kanalında yayınlanan bir videoda hem pratik hem de diplomatik nedenlerle Gazze'deki nüfusun kıtlığa sürüklenmesine izin vermemeliyiz diyen Netanyahu, İsrail destekçilerinin bile kitlesel açlık sahnelerine tahammül edemeyeceğini sözlerine ekledi.

Netanyahu ayrıca güçlerinin Gazze Şeridi'nde tam kontrolü ele geçireceğini ve Hamas'ın yardımları yağmalamasını engellediklerini vurguladı. Hükümetinin aşırı sağcı üyelerinden gelen eleştirilere cevaben Netanyahu şunları söyledi: “Gazze Şeridi içinde yoğun bir mücadele veriyoruz ve ilerleme kaydediyoruz. Gazze Şeridi'nin tamamının kontrolünü ele geçireceğiz. Bunu yapmak için de bizi durduramayacakları bir şekilde yapmalıyız."

İsrail Başbakanı “Hamas'ı yenmenin bir parçası, muazzam askeri baskının yanı sıra, temelde tüm Gazze'nin kontrolünü ele geçirmektir, savaş ve zafer planı budur” dedi.