Azur destekçileri ‘Hizbullah'a meydan okudukları’ suçlamasını reddettiler

Hizbullah, Azur destekçilerine ‘kaybetme üzerine daha fazla tahmin yürütmemeleri’ çağrısında bulundu

Muhalefet kanadındaki partiler, cumhurbaşkanlığı için eski Bakan Cihad Azur’u desteliyorlar (Reuters)
Muhalefet kanadındaki partiler, cumhurbaşkanlığı için eski Bakan Cihad Azur’u desteliyorlar (Reuters)
TT

Azur destekçileri ‘Hizbullah'a meydan okudukları’ suçlamasını reddettiler

Muhalefet kanadındaki partiler, cumhurbaşkanlığı için eski Bakan Cihad Azur’u desteliyorlar (Reuters)
Muhalefet kanadındaki partiler, cumhurbaşkanlığı için eski Bakan Cihad Azur’u desteliyorlar (Reuters)

Hizbullah, eski bakan Cihad Azur'un cumhurbaşkanlığı adaylığını destekleyen rakiplerinin buluştuğu ortak noktayı eleştirdi. Hizbullah Merkez Konseyi'nin bir üyesi olan Şeyh Nabil Kavuk, Lübnan Temsilciler Meclisi’nde çarşamba günü yapılması planlanan cumhurbaşkanlığı oylamasına birkaç gün kala yaptığı açıklamada, ‘cumhurbaşkanlığı krizi ilgili yeni ittifakların ulusal endişelerini doğruladığını ve gizli niyetleri ortaya çıkardığını’ söyledi.

Lübnanlı milletvekilleri, (Maruni Hristiyan) Lübnan Kuvvetleri Partisi (LK), (Maruni Hristiyan) Özgür Yurtsever Hareket (ÖYH), (Maruni Hristiyan) Lübnan Ketaib Partisi, (Dürzi) İlerici Sosyalist Parti (İSP) ve bazı bağımsız isimlerin aralarında bulunduğu Azur'u destekleyenler ile diğer cumhurbaşkanı adayı (Maruni Hristiyan) Marada Hareketi Partisi lideri Tony Franciye’yi destekleyen Hizbullah, Emel Hareketi ve müttefikleri olmak üzere iki seçenek arasında bölünmüş durumdalar. Değişim Güçleri ve bazı bağımsızlar olmak üzere diğerleri ise henüz kararlarını vermiş değiller.

Hizbullah, rakiplerinin ‘saplantısı’ olarak gördükleri ‘direnişi yenileyecek’ bir cumhurbaşkanının seçilmesini şart koşarken geçtiğimiz dönemde bir hayran kitlesi edinmiş olan ve en güvenilir isim olarak gördüğü Franciye’nin adaylığını desteklediğini duyurmuştu.

Lübnan Maruni Patriği Mar Beşara Butrus er-Rai, Azur’un adaylığının önündeki engelleri aşmak ve cumhurbaşkanlığı krizine son vermek amacıyla Şii İkilisi (Hizbullah-Emel Hareketi) ile temasa geçti. Rai’nin yardımcılarının bugün, Rai’nin Hizbullah Genel Sekreteri Hassan Nasrallah ve Meclis Başkanı Nebih Berri ile yaptığı görüşmelerin sonuçlarına dair bir açıklama yapmaları bekleniyor.

Lübnanlılar, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un Lübnan Özel Temsilcisi olarak atadığı eski Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian’ın siyasi güçlerle görüşmek üzere çarşamba günü yapılacak meclis oturumundan önce Beyrut'a gelmesini bekliyorlar. Le Drian, Macron'un özel temsilcisi olarak kendisine verdiği görevler kapsamında, ‘Lübnan içinde ve dışında krizin çözümüne katkıda bulunabilecek herkesle diyalog kurmak’ amacıyla, cumhurbaşkanlığı krizine ilişkin gelişmeler ve tutumlar hakkında bir rapor hazırlayacak.

Azur eleştiri oklarının hedefinde

Hizbullah, rakiplerinin tarafından desteklenen cumhurbaşkanı adayı Azur'un Franciye'den daha fazla oy alması beklenen oturumun öncesinde Azur’u sert bir dille eleştirdi. Hizbullah Merkez Konseyi'nin bir üyesi olan Kavuk, Lübnan’ın ‘şahısların kendi çıkarlarını kollamalarına değil, kendisini çökmekten kurtaracak ve fitneden koruyacak ulusal çıkara yönelik adımlara’ ihtiyacı olduğunu söyledi. Kavuk, karşı tarafa hitaben, “Yanlış hesap yapmayın. Aşırı coşku, daha fazla kaybetme tahmini yapmanızın önünü açmaz” şeklinde konuştu.

Kavuk, sözlerini şöyle sürdürdü:

Cumhurbaşkanlığı kriziyle ilgili yeni gelişmeler, ulusal kaygılarımızı teyit ederken gizli niyetleri de ortaya çıkardı. Ulusal sorumluluğumuzdan ötürü, sağlam durmak ve fitnelerin önünü kapatmak zorundayız.

Hizbullah'ın ‘koşulsuz diyalog’ çağrısını yineleyen Kavuk, bunun siyasi bir manevra yahut basın önünde bir imaj parlatma girişimi değil, ciddi bir çağrı olduğunun da altını çizdi.

Hizbullah, çarşamba günü yapılması planlanan meclis oturumunda kendisinin ve müttefiklerinin Franciye’ye oy vereceğini duyurdu. Baalbek-Hermel seçim listesi lideri ve Hizbullah milletvekili Hüseyin Hac Hasan, bu oylamanın ‘birkaç gün önce partiler tarafından kendisine karşı çıkan ve bazıları tarafından adaylığı ‘veto’ edilen bir adaya karşı yapılacağını söyledi. Bazı milletvekilleri Azur’un adaylığını kabul etmediklerini açıklamış, bazıları da açıkça Azur’u desteklediklerini söylemişlerdi. Bu durum, siyasi programlardaki her şeyde anlaşmazlıklar olduğunu ortaya koyuyor. Hüseyin Hac Hasan “Tüm bunların cumhurbaşkanlığı oylaması öncesinde işleri yokuşa sürdüğü düşünüldüğünde mevcut durumun kim tarafından tasarladığına dair soru işaretleri oluşuyor” dedi.

Hizbullah, Azur'u dayatılan bir aday olarak tanımlarken Azur’un destekçileri bunu reddediyor. Ketaib Partisi Milletvekili Selim es-Sayeg, yaptığı açıklamada tüm taraflara hitaben, Maruni Patriği Rai’nin tüm tarafları rahatlatmak için attığı adımı herkesin desteklemesini tavsiye etti. Sayeg, bir radyo kanalına verdiği röportajda, Rai’nin adımının ardından Cihad Azur'dan Lübnanlı tüm taraflara açılmasının ve görüşmeler yapmasının beklendiğini de sözlerine ekledi.

Sayeg, sözlerini şöyle sürdürdü:

Azur’un cumhurbaşkanlığı görevini üstlenmesi ve görev süresinin başarılı olması için, Azur’un Hizbullah'ın kendisini ya da direnişi hedef alan biri olmadığı yönünde güvenini kazanmasına önem veriyoruz. Fransa'nın Lübnan’da cumhurbaşkanlığı dosyasıyla ilgilenen ekibi değiştirme adımı, Fransa'yı bu konuda ABD’nin yaklaşımına yaklaştırıyor. Azur’un cumhurbaşkanlığı adaylığı, Lübnan için uluslararası beşli tarafından da kabul edilebilir.

Bunun yanında Azur’un dayatılan bir aday olmadığına dair güvenceler, seçilmesini garantilemeye ya da en azından seçim yeter sayısını sağlamaya yetmiyor. Çünkü anayasaya göre cumhurbaşkanının ilk oturumda üçte iki çoğunlukla (86 milletvekili) seçilmesi gerekiyor. Bu yüzden muhalefet, Franciye’yi destekleyen milletvekillerinin çekilmesi halinde oturumun yasal yeter sayısını kaybedeceğinden korkuyor. İkinci oturumda üçte iki çoğunlukta katılım ve yüzde 50 artı bir oya ihtiyaç duyuluyor. Franciye’nin destekçileri, Azur'un seçilmesi için yeter sayının sağlanması durumunda bunu engellemek için oturumdan çekilme olasılığını da seçenekleri arasına koydular.

Demokratik Buluşma Bloğu Milletvekili Mervan Hammade, Azur’un meydan okumak için aday gösterilmediğini belirterek, “Kendimizi kimseyle karşı karşıya görmüyoruz. Ancak diğerleri, seçimleri bir karşılaşma olarak görüyorlar. Kamuda ve özelde çok şeyi aştık. Korkmuyoruz ve inançlarımıza göre çalışacağız. Franciye başarılı olursa başımız gözümüz üstüne. Neticede demokratik oylamaya hayır diyemeyiz, ama hesaplarla oylama yapılırsa ve buna göre sonuç demokratik süreç bozulursa bizim kabul etmemiz mümkün değil” ifadelerini kullandı.

Muhalefet, Azur'un oy sayısının 65’e yakın olduğunu söylese de halen kararsızları kendisine kendi tarafına çekmeye ve böylece yüzde 50 artı bir çoğunluğu sağlamaya çalışıyor. Değişim Güçleri’nden bazı milletvekilleri, siyaset sahnesindeki son ittifaklara katılmayı ve geleneksel siyasi güçlerin desteklediği iki adaydan birine oy vermeyi reddettikleri için oylama oturumuna beyaz kağıtla katılacaklar. Değişim Güçleri Milletvekil Yasin Yasin’in ‘iki adaydan hiçbirinin cumhurbaşkanı olamayacağı’ yönündeki sözleri bunu teyit eder nitelikteydi. Yasin, “Eylül ayında durumu anlayıp onları ziyaret ettiğimizde girişimimizi kabul etmediler ve ya çoğunluğu bozmaya ya da bir kişiye oy vermeye devam ettiler” dedi.

Yasin, bir radyo kanalına verdiği röportajda, “Halkla ve yetkililerle açıkça konuşan bir cumhurbaşkanı istiyoruz. Eski Bakan Cihad Azur, mevcut dosyalara ilişkin açık bir vizyona sahip değil ve mevcut bölünmenin gölgesinde hükümet kuramaz. Dayatmaların dışında kalan ve Lübnanlıları bir araya getiren bir cumhurbaşkanı istiyoruz. Kimseyi seçmeme hakkına sahibiz. Çünkü bir önceki süreçle aynı olan bir durumla karşı karşıyayız. Karşımızda yine üzerinde anlaşma yapılan bir aday var. Yapılan anlaşma, 2016 yılında eski Cumhurbaşkanı Mişel Avn'ın cumhurbaşkanı olmasının önünü açan ÖYP ve LK anlaşmasının bir kopyası olabilir. Bu son derece şüpheli bir durum ve her iki adaya da güvenmiyoruz” şeklinde konuştu.

 



Basil, Hizbullah ile cumhurbaşkanlığı için görüşmeler yapıyor

Cibran Basil ile Hizbullah Genel Sekreteri Siyasi Danışmanı Hüseyin el-Halil ve Hizbullah'ın İrtibat ve Koordinasyon Birimi Başkanı Vefik Safa arasında daha önce yapılan görüşmeden bir kare (İnternet siteleri)
Cibran Basil ile Hizbullah Genel Sekreteri Siyasi Danışmanı Hüseyin el-Halil ve Hizbullah'ın İrtibat ve Koordinasyon Birimi Başkanı Vefik Safa arasında daha önce yapılan görüşmeden bir kare (İnternet siteleri)
TT

Basil, Hizbullah ile cumhurbaşkanlığı için görüşmeler yapıyor

Cibran Basil ile Hizbullah Genel Sekreteri Siyasi Danışmanı Hüseyin el-Halil ve Hizbullah'ın İrtibat ve Koordinasyon Birimi Başkanı Vefik Safa arasında daha önce yapılan görüşmeden bir kare (İnternet siteleri)
Cibran Basil ile Hizbullah Genel Sekreteri Siyasi Danışmanı Hüseyin el-Halil ve Hizbullah'ın İrtibat ve Koordinasyon Birimi Başkanı Vefik Safa arasında daha önce yapılan görüşmeden bir kare (İnternet siteleri)

Hizbullah ile (Maruni Hristiyan) Özgür Yurtsever Hareket (ÖYH) lideri Cibran Basil arasında görüşmeler yeniden başlarken görüşmelerin en kısa zamanda bir cumhurbaşkanı seçilmesi için yapılan manevralara bağlı olmayan bir diyalog olup olmadığına ve iki partinin cumhurbaşkanının seçilmesine yönelik görüşlerini yakınlaştırmalarını sağlayacak bir anlaşmanın önünü açmayı hedefleyip hedeflemediğine dair niyetler test ediliyor. Bunun yanında bu kez Beşli Komite’nin (Mısır, Fransa, Katar, Suudi Arabistan ve ABD) siyasi korumasına sahip olan Fransa Cumhurbaşkanı’nın Lübnan Özel Temsilcisi ve eski Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian'ın halen öncelikleri arasında yer alan seçim çıkmazını kırmak için iki partinin de birbirine ihtiyacı var.

Hizbullah ile ÖYH arasındaki diyalogun özellikle direniş ekseni ile muhalefet arasındaki iletişimin kesilmesi çerçevesinde yeniden başlaması bir yenilik olarak görülüyor. Bunun yanında Basil'in, eski bakan Cihad Azur'un cumhurbaşkanlığı adaylığı üzerinden muhalefetle kesiştiği noktadan ayrılması karşılığında müttefikiyle arasındaki anlaşmazlığı bitirme kararı almasından hareketle diyalog, Le Drian'ın Beyrut'a yapması beklenen ziyareti ve cumhurbaşkanlığı kartlarını yeniden dağıtılmasıyla aynı zamana denk gelip gelmediğinin anlaşılması, artık müttefiklerin ve muhaliflerin ilgisini çeken neredeyse tek siyasi hamle haline geldi.

Hizbullah ile Basil arasındaki yeni diyaloğun genel gidişatına ilişkin farklı görüşler söz konusu. Tarafsız olan bir kesim, iki tarafın birbirine ihtiyacı olduğuna inanıyor. Aynı kesim, Hizbullah’ın müttefiki (Maruni Hristiyan) Marada Hareketi Partisi lideri Süleyman Tony Franciye’nin adaylığını destekleyen muhalefet kanadına katılma ihtimali olduğunu ve ÖYH ile arasındaki diyalogun yeniden başlamasının yalnızca Basil'in Azur’u desteklemek için muhalefet kanadıyla yaptığı uzlaşının sona erdiği anlamına geldiğini söylüyor.

Basil'in direniş ekseni ve muhalefet arasındaki çekişmede oyun oynamaya çalıştığına dikkati çeken bu kesime göre Basil, müttefikinin Lübnan Egemen Cephesi’nin kurulmasını onaylamasından ve kapsamlı idari ve mali ademi merkeziyetçiliği benimsemesinden başlayarak diğer tarafların önceliklerini anladığını garanti etmedikçe, Hizbullah’ın yanında herhangi bir karşılık almadan yer almak istemediği için muhalefetle yaptığı uzlaşıyı geç duyurdu. Tarafsız kesim ayrıca Basil'in Hizbullah’la yeniden temasa geçmesi, Lübnan Temsilciler Meclisi’nden tanınmış bir kaynağın ifadeleriyle koşulların cumhurbaşkanlığı seçimleriyle güvenli bir yere geçmesine izin vermesi durumunda siyasi uzlaşmadaki şartlarını iyileştirme arayışı içinde ağacın tepesinden inmeye karar verdiğinin teyidi olarak görüyor.

Tarafsız kesimin Meclis’teki kaynaktan Şarku'l Avsat'a aktardığına göre Basil, önerileriyle Hizbullah’a “Cumhurbaşkanlığını alın, devleti bize verin. Kapsamlı mali ademi merkeziyetçilik, federalizmin diğer yüzü olduğundan bu başarılamayacak ve başka bir çıkmaza girilecektir” mesajı vermek istiyor.

Tarafsızlar, Hizbullah’ın meclis bloğundan çok sayıda milletvekilinin Basil'in Maruni Hristiyan partilerin kapsamlı idari ve mali ademi merkeziyetçiliğin desteklenmesine yönelik ilk taleplerinin iletildiği gerekçesiyle kendisinden daha fazlasını teklif edenlerin önünü kesmek için rakipleri karşısında söz konusu partileri yeniden kazanmak amacıyla istediği siyasi bedel karşılığında adaylıktan vazgeçerek Franciye'nin desteklenmesine itiraz etmemeyi  sürdürse de Hizbullah’ın Basil'e hiçbir şey veremeyeceğinin altını çizdi.

Hizbullah ile Basil arasında başlayan yeni diyalogda bekleyip neler olacağı konusunda bir uzlaşının olduğuna inanan tarafsızlar, Basil'in diyaloğu yeniden başlatma kararının bile muhalefeti endişelendirmeye yeteceğini belittiler. Meclis Başkanı Nebih Berri'nin Genelkurmay Başkanı General Joseph Avn'ı kabulüyle başlayan ve subayların terfilerinin yapılmasıyla sonuçlanan olumlu atmosfer çerçevesinde konunun cumhurbaşkanının seçilmesiyle ilgilenen bölgesel ve uluslararası tüm tarafları ilgilendirdiğini vurgulayan tarafsızlar, uluslararası basın kuruluşlarının bildirdiğine göre General Avn’ın cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda adının güçlendiğini ve bunun da Basil'i endişelendirdiğini ifade ettiler.

Tarafsızlar, Hizbullah’ın Basil’in, Franciye'nin cumhurbaşkanlığı adayları listesine dahil edilmesini istemeyi bırakıp adaylığına karşı çıkmasından sonra Genelkurmay Başkanı’nın adaylığına karşı da aynı tutumu sergilemesi olasılığına karşı Basil'in diyalogun yeniden başlaması talebine yanıt vermeye henüz karar vermediğini söylediler.

Hizbullah’ın henüz Basil’in taleplerine net yanıtlar vermediğini belirten tarafsızlar, müttefikinin, Hizbullah’a açılımını savunmak için kendisini destekleyen milletvekillerinin eleştirilerinden doğan bir anlaşmazlığı onunla ilişkilendirme niyeti çerçevesinde bunun genel siyasi duruma olası yansımalarını görmek amacıyla halen meselenin üzerinde çalıştığını rakiplerinin ise sanki tablo netleşene ve diyalogun gidişatı oturana kadar beklemeyi tercih ediyormuş gibi ona karşı çıkmaktan kaçındıklarını belirttiler. Bunun yanında siyasi uzlaşmaya ilişkin tutumunu koruyan Hizbullah ile uzlaşmaya varması halinde Basil’in ÖYH içinde muhalefetle karşılaşması ihtimali olmadığını savunanlar da var.

Bu yüzden tarafsızlar, Basil'i Hizbullah’a açılarak zaman kazanmaya çalıştığı şeklinde suçlamaktan kaçınarak Basil için önemli olanın Genelkurmay Başkanı’nın cumhurbaşkanlığı adaylığının önünü kesmek olduğunu ve Genelkurmay Başkanı’nın adaylık ihtimalinin güçlü olup olmadığına ya da diğer adayların güçleriyle eşit olup olmadığına ilişkin değerlendirmesine dayanarak bir pozisyon alacağını vurguladılar.

Öte yandan muhalefet güçleri, iki müttefik arasındaki diyalogun yeniden başlamasıyla ilgili değerlendirmelerinde temkinli davranırken bazıları tutumlarını muhalefetle ulaştıkları ortak noktayı yitirmemek için acele etmemekten yana kullanırken bazıları ise Azur’un adaylığını desteklemeye devam ediyorlar. Bazıları ise Franciye’nin adının cumhurbaşkanlığı adayları listesine dahil edilmesini, Hizbullah ile arasındaki yabancılaşmaya son verdiği için kabul ediyorlar.

Muhalefet güçleri, Hizbullah ile Basil arasındaki diyaloğun yeniden başlamasına ilişkin kararlar verirken sabırlı olmaya devam edip cumhurbaşkanlığı üzerine ittifakları yeniden şekillendirme sırası ona geleceği için Basil’in tamamen Hizbullah’a dönmeye karar vermesi durumunda içeriden ve dışarıdan gelebilecek tepkileri dikkatlice hesaplaması gerekiyor. Gerçekten Basil tamamen Hizbullah’a dönemeye karar verecek mi yoksa açılımını Le Drian Beyrut'a gelene kadar kaybedilen zamanda boşluğu doldurmak için kullanıp kendisine teklifler sunulmasını mı sağlayacak?