Franciyye, Lübnan cumhurbaşkanlığı adaylığını resmen ilan etti

Franciyye ailesine yönelik düzenlenen ‘Ehden katliamını’ andı: “O dönemde biz uyurken geldiler, ama bugün bilincimiz açık”

Franciyye, Ehden katliamının yıldönümünde konuştu (Şarku’l Avsat)
Franciyye, Ehden katliamının yıldönümünde konuştu (Şarku’l Avsat)
TT

Franciyye, Lübnan cumhurbaşkanlığı adaylığını resmen ilan etti

Franciyye, Ehden katliamının yıldönümünde konuştu (Şarku’l Avsat)
Franciyye, Ehden katliamının yıldönümünde konuştu (Şarku’l Avsat)

Lübnan’da Maruni Hristiyan Marada Hareketi lideri Süleyman Franciyye, cumhurbaşkanlığı için resmi adaylığını ilan ederek, muhaliflerini eleştirdi. Kimseye hiçbir şey empoze etmediğini belirten Franciyye, “Ulusal ve kapsayıcı bir aday üzerinde anlaşma konusunda hiçbir sorunumuz yok” dedi.

Franciyye, (Falanjist Maruni Hristiyan) Lübnan Kuvvetleri Partisi’nin (LKP) Genel Başkanı Samir Caca’nın suçlandığı Ehden Katliamı’nda babası, annesi ve kız kardeşine düzenlenen suikastın 45. Yıldönümünde konuştu. Katliam kurbanları, Marada tarafından bir ayin ve törenle anıldı.

Ülke siyaseti muhalefet tarafından desteklenen aday Cihad Azur ile Şii ittifakı (Hizbullah-Emel) tarafından desteklenen aday Franciyye arasındaki rekabete tanık oluyor. Yıllar sonra ilk kez Franciyye, ailesine yönelik suikastı halka açık bir törenle anıyor. Bu durum, bazıları tarafından ‘başta kendisini halkın temsiline sahip olmamakla suçlayanlara karşı verilen yanıt’ olmak üzere ‘farklı boyutları olan siyasi bir mesaj’ olarak nitelendirildi. Franciyye ayrıca, tören sırasında cumhurbaşkanlığı adaylığını resmen ilan etti.

Marada lideri, “şu anda tanık olunan şartların, bedelini Hristiyanların ve tüm Lübnan’ın ödediği ‘Ehden Katliamı’nın şartlarına çok benzediğini” söylerken, “13 Haziran’ın 14 Haziran’da uygulanmasına izin vermeyeceğiz” dedi. Franciyye, 13 Haziran 1978’de gerçekleşen Ehden katliamına ve 14 Haziran’da yapılması planlanan cumhurbaşkanlığı seçimlerine atıfta bulundu.

“13 Haziran’da geldiler ve biz uyuyorduk. Ama bugün bilincimiz açık. O dönemde yaşananlar 14 Haziran’da olmayacak” diyen Franciyye, “Biz 100 yıllık bir siyasi ortamın çocuklarıyız ve millet sevgisi devamlılığımızın sebebidir. Ne Hristiyanlığımız ne vatanseverliğimiz ne Araplığımız hususunda kimse bizden üstün olamaz” dedi.

Kuzey uzlaşması

Süleyman Franciyye, “Merhum Başbakan Reşid Karami ile savaştan sonra kuzey uzlaşması, bölünme projelerine darbe indirdi ve Lübnan’ı birleştirdi. Cumhurbaşkanı Franciyye’yi (büyükbabası merhum Cumhurbaşkanı Süleyman Franciyye) Hristiyan kararının dışında görenler vardı ve sonuçta Ehden Katliamı oldu” dedi.

Cumhurbaşkanlığı seçimleri hakkında da konuşan Franciyye, “13 Haziran, bu yıl özel bir karaktere sahip. Çünkü cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili özel siyasi koşullarla bağlantılı” şeklinde konuştu.

Azur ve Barud

(Maruni Hristiyan) Özgür Yurtsever Hareket’e (ÖYH) hitaben konuşan Franciyye, “Siz, sistemin dışından bir aday istiyordunuz ve adayınız sistemin oğlu ve Maliye Bakanı” dedi. Cumhurbaşkanlığı adayı, “ÖYH, eski bakan Ziyad Barud’un ismini önerdi. Ardından geri adım attı ve ÖYH’nin ‘buna bağlı bir başkan istemediğini’ söylediği sisteme mensup Cihad Azur’un adını önerdi” şeklinde konuştu.

Franciyye, LKP Genel Başkanı Samir Caca’ya da hitaben, “Muhalefetin adayına karşısınız ve bu sizin hakkınız. Ama 2016’da itirazın bana karşı olduğunu ve o dönemde LKP’nin Süleyman Franciyye’ye karşı Hizbullah adayıyla ittifak kurduğunu hatırlatmak isterim. Benim lehime olan yeter sayı defalarca devre dışı bırakıldı. Sorun, Hizbullah’ta değil, ülkeyi ılımlı hale getirebilecek herhangi bir açık fikirli Hristiyan’ın istenmemesinde” dedi.

“ÖYH ve LKP anlaşması, Cumhuriyet pahasına kotaların paylaşılmasıydı. Yıllar içinde yolları kesinleştikten sonra bugün de bana karşı kesişiyor. Uzlaştıklarında olumsuzluk üzerine anlaşıyorlar” diyen Franciyye, “Bu deneyi her kim denediyse yıkıcı bir zihne sahipti” şeklinde konuştu.

Öte yandan Maruni Katolik Patriği Beşara er-Rai ile mükemmel bir ilişkisi olduğuna dikkat çeken Süleyman Franciyye, “Fransa, Lübnan’ı tanıyor ve Lübnan’a benzer bir çözüm bulmaya çalışıyor. Fransız girişimi pragmatik bir girişim” dedi.

Franciyye, “Bu ortamda cumhurbaşkanı seçmek zor ve siyasi çukurlara doğru gidiyorlar” şeklinde konuşmasına rağmen, seçimlere aday olduğunu söyleyerek, birçok vaatte bulundu. Marada lideri, “Meclis Başkanı Nebih Berri ve Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah tarafından aday gösterilmeden önce, bir tarafın adayı olarak gösterilmem gerektiği çağrısı yapılıyordu” şeklinde konuştu.

Süleyman Franciyye, “Anavatandaki ortakların onları yok etmek istemediği konusunda Hristiyanlara güvence vermenin zamanı geldi. Ben siyasi bir projeye mensup olduğum için utanmıyorum. Müttefiklerim ve dostlarım, cumhurbaşkanı olursam tüm dünyaya açık olacağımı biliyorlar” dedi.

Franciyye, Hristiyan popülaritesinden şüphe duyanlara ve Şii İkili tarafından aday gösterilmesini eleştirilere cevaben, “Ben bir Maruni, bir Hristiyan ve en başta bir Arap’ım. Reformlara, Taif Anlaşması’na ve ‘idari ademi merkeziyetçilik’ ilkesine bağlıyım. Sözlüğümde ‘Siyasi hayatta duraksama olmaz’ yer alır ve güçlü bir cumhurbaşkanı ‘Bize ne oluyor” demez” diyerek, eski Cumhurbaşkanı Mişel Avn dönemi ile özdeşleşen bir söze atıfta bulundu.

Franciyye liderliğindeki Marada ile Samir Caca liderliğindeki LKP arasındaki düşmanlığın sona ermediği biliniyor. Ancak 2018 yılında Bkerki’de Maruni Patriği Beşara er-Rai’nin himayesinde gerçekleşen bir uzlaşmayla hafifledi. Ehden katliamı hâlâ hafızalarda taze ve bugün cumhurbaşkanlığı savaşında yaşananlara benzer şekilde her kavram veya siyasi olayda kendisini gösteriyor.

Ehden Katliamı

Katliam, 13 Haziran 1978'de 1975-1990 Lübnan İç Savaşı'nın bir parçası olarak gerçekleşti. Bir Falanjist milis grubu, Ehden'i ele geçirmek amacıyla Franciyye ailesinin malikanesine saldırdı ve aralarında (Süleyman Franciyye’nin babası) Tony Franciyye, eşi ve üç yaşındaki kızı Jihane'nin de bulunduğu yaklaşık 40 kişiyi öldürdü.

Malikaneye saldıran Falanjist güçlerinden biri, o zamanlar 26 yaşındaki milis komutanı Samir Caca tarafından yönetiliyordu.

28 Haziran 1978'de Marada müttefikleri, 26 Ketaib mensubunun ölümüyle sonuçlanan Kaa katliamı olarak bilinen başka bir katliamla misilleme yaptı.

Marada Hareketi, LKP’yi Ehden katliamını gerçekleştirmekle suçluyor. Beşir Cemayel, katliamın “feodalizme karşı toplumsal bir isyan” olduğunu savundu. Ayrıca Bugünkü LKP’nin öncülü olan Falanjist Parti, Marada güçleri Falanjist liderin katillerini teslim etmediği için saldırıyı kendi güçlerinin gerçekleştirdiğini açıkladı.

Ehden katliamdan sorumlu tutulan Samir Caca, Ehden "Operasyonu"ndan sorumlu “askeri birlik” arasında yer aldığını kabul etti, ancak katliamdan önce vurulduğunu iddia ederek katliamda yer aldığını yalanladı.



Lübnan hükümeti Suudi Arabistan ve Kuveyt'in uyarıları üzerine bazı diplomatik ve güvenlik önlemleri almaya başladı

Lübnan Başbakanı Necib Mikati (NNA)
Lübnan Başbakanı Necib Mikati (NNA)
TT

Lübnan hükümeti Suudi Arabistan ve Kuveyt'in uyarıları üzerine bazı diplomatik ve güvenlik önlemleri almaya başladı

Lübnan Başbakanı Necib Mikati (NNA)
Lübnan Başbakanı Necib Mikati (NNA)

Lübnan hükümeti, Suudi Arabistan’ın ve Kuveyt’in Beyrut büyükelçilikleri tarafından güvenlik gerekçesiyle bu ülkelerin Lübnan'daki vatandaşlarına yapılan uyarı ve derhal ülkeden ayrılmaları çağrısı yapmaları üzerine, Arap ülkelerini rahatlatmak amacıyla bazı diplomatik ve güvenlik önlemleri almaya başladı. Lübnan'ın geçici başbakanı Necip Mikati, Arap ülkelerine vatandaşlarının güvenliğiyle ilgili birtakım garantiler vermek amacıyla uygun kararlar almak üzere Dışişleri Bakanı Abdullah Buhabib ve İçişleri Bakanı Bessam Mevlevi'yi görevlendirdi.

Suudi Arabistan’ın Beyrut Büyükelçiliği tarafından cuma günü güvenlik gerekçesiyle Suudi Arabistan vatandaşlarına silahlı çatışmaların yaşandığı bölgelere yaklaşmamaları konusunda uyarıda bulunulurken, ivedilikle ülkeyi terk etmeleri ve Lübnan’a seyahat etmemeleri uyarısına uymaları istendi.

Suudi Arabistan vatandaşlarına acil durumlarda Büyükelçiliğin 009611762711 ve 009611762722 nolu numaralarından ya da Suudi Arabistan İçişleri Bakanlığının 0096178803388 ve 0096176026555 nolu numaralarından yahut Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığının 00966920033334 nolu numarasından ulaşmalarını veya eski adı Twitter olan X sosyal medya platformundaki @KSAembassyLB adlı Büyükelçilik hesabından iletişim kurmalarını istedi.

Kuveyt ise cumartesi sabahı Lübnan'daki vatandaşlarını dikkatli olmaya çağıran bir bildiri yayınladı. Kuveyt’in Beyrut Büyükelçiliği, Dışişleri Bakanlığının X hesabı üzerinden yapılan açıklamada, “Beyrut Büyükelçiliği, Lübnan’da bulunan Kuveyt vatandaşlarını tedbirli olmaya, güvenlik zafiyeti olan bölgelerden uzak durmaya ve yetkili yerel makamlar tarafından verilen talimatlara uymaya çağırıyor” denildi.

Lübnan hükümeti, cumartesi günü, Lübnan'da son 13 yılın en iyi turizm sezonunun yaşandığı bir dönemde kardeş Arap ülkelerine hiç vakit kaybetmeden Lübnan'daki durumla ilgili garantiler vermeye ve bunun yansımalarını kontrol altına almaya çalıştı. Lübnan Başbakanlığı tarafından, Başbakan Mikati'nin Suudi Arabistan, Kuveyt ve (daha sonra başka bir uyarıda daha bulunmayan) Almanya büyükelçiliklerinin yaptığı uyarılara ilişkin gelişmeleri Dışişleri Bakanı Abdullah Buhabib ve İçişleri Bakanı Bessam Mevlevi ile takip ettiğini bildirilen bir açıklama yapıldı. Açıklamaya göre ordu ve güvenlik kurumlarının yetkilileriyle yapılan görüşmeler sonucunda, mevcut veriler genel olarak güvenlik durumunda ‘endişe ve panik için bir sebep olmadığı’ görüldü.

Lübnan'ın güneyindeki Sayda kentinde Filistinlilerin kaldığı Ayn el-Helva Mülteci Kampı'ndaki olaylarla ilgili siyasiler ve güvenlik yetkilileriyle yapılan görüşmelerde ileriye yönelik adımlar atıldığı belirtilen açıklamada, genel istikrarı sağlamak ve güvenliğin bozulmasını ya da Arap ve yabancı ülkelerin vatandaşlarının, ülke sakinlerinin ve turistlerin hedef alınmasını önlemek için durumun yakından takip edildiği kaydedildi.

Başbakan Mikati, Dışişleri Bakanı Buhabib'i Lübnan’daki vatandaşlarının güvenliği konusunda kendilerine garantiler vermek üzere kardeş Arap ülkeleriyle iletişim kurması için görevlendirdi. Başbakan Mikati, İçişleri Bakanı Mevlevi'den, Lübnan'ın bu gergin bölgesel koşullarda karşılaşabileceği zorlukların ele alınması ve tüm bölgelerde güvenliği sağlayacak uygun kararların verilmesi amacıyla Merkezi Güvenlik Konseyi'ni toplantıya çağırmasını istedi.

Başbakanlık açıklamasında, Almanya’nın Beyrut Büyükelçiliği'nin Lübnan'daki vatandaşlarına yaptığı uyarıya değinildi. Ancak Başbakanlığın açıklamasının ardından Almanya’nın Beyrut Büyükelçiliği'nden yapılan açıklamada, söylentilerin aksine Almanya'nın şu an vatandaşlarından Lübnan’dan ayrılmalarını istemediği belirtilerek, “Almanya vatandaşlarını Lübnan’a seyahat tavsiyelerine uymaya davet ediyoruz” denildi.

Lübnan'ın güneyindeki Sayda kentinde Filistinlilerin kaldığı Ayn el-Helva Mülteci Kampı'ndaki El Fetih üyeleri ile içlerinde radikallerin de olduğu İslamcı gruplar arasında günlerce süren silahlı çatışmaların ardından bazı ülkeler Lübnan’daki vatandaşlarına ülkeyi terk etmeleri ve Lübnan’a seyahat etmemeleri uyarısında bulunmuştu. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre ateşkes ilan edilen ve bu ateşkese uyulduğu görülen Ayn el-Helva Mülteci Kampı’nda göreli bir sakinlik hâkim.

Öte yandan Lübnan Genelkurmay Başkanlığı tarafından yapılan açıklamada, Ayn el-Helva Mülteci Kampı’na askeri operasyon başlatmaya hazırlanıldığı iddiaları yalanlanırken, ordunun ‘kamptaki güvenlik durumunu yakından takip ettiği’ vurgulandı.