Dibeybe’nin ‘rakipleri’ ‘ortak’ bir hükümetin kurulmasında ısrarcı

Libya’da seçimlerin bu yıl yapılma şansı azalıyor.

Salih ve Libya Ulusal Yüksek Seçim Komisyonu Başkanı İmad es-Sayih’in önceki görüşmesinden (Salih’in Medya Ofisi)
Salih ve Libya Ulusal Yüksek Seçim Komisyonu Başkanı İmad es-Sayih’in önceki görüşmesinden (Salih’in Medya Ofisi)
TT

Dibeybe’nin ‘rakipleri’ ‘ortak’ bir hükümetin kurulmasında ısrarcı

Salih ve Libya Ulusal Yüksek Seçim Komisyonu Başkanı İmad es-Sayih’in önceki görüşmesinden (Salih’in Medya Ofisi)
Salih ve Libya Ulusal Yüksek Seçim Komisyonu Başkanı İmad es-Sayih’in önceki görüşmesinden (Salih’in Medya Ofisi)

Libya krizi, beklenen seçimlerin yapılması için gerekli yasalar üzerindeki tartışma alanından, seçimleri denetlemek üzere ‘mini tek’ bir hükümetin kurulması için tekrar çağrı yapma alanına kaydı. Birleşmiş Milletler (BM) seçimlerin bu yıl bitmeden yapılmasını istiyor.

Libyalılar, Temsilciler Meclisi ve Devlet Yüksek Konseyi’nin (DYK) oluşturduğu 6+6 Komitesi’nin önümüzdeki ay bitmeden seçimlerin yapılması için gerekli yasama çalışmalarını tamamlamasını bekliyor. Libya’daki çatışan siyasetçiler ise bir kez daha, önümüzdeki dönemde ülkeyi yönetecek ‘mini tek’ bir hükümetin kurulması gerektiğinden bahsetmeye başladılar.

Libyalı siyasetçiler, Temsilciler Meclisi ve DYK’nin Abdulhamid ed-Dibeybe liderliğindeki Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) ve Temsilciler Meclisi tarafından desteklenen İstikrar Hükümeti yerine ‘tek’ bir hükümet kurulmasında ısrarcı olmaları karşısında ‘adaylık süreci ve aday listeleriyle ilgili gerekli prosedürlerin gelecek yıla kadar uzayabileceği için zamanın Libya’nın lehine olmayacağı’ görüşündeler.

Dibeybe ve hükümetinin Eğitim Bakanı Magrif, ulusal sınav merkezini denetlerken (Dibeybe’nin Medya Ofisi)
Dibeybe ve hükümetinin Eğitim Bakanı Magrif, ulusal sınav merkezini denetlerken (Dibeybe’nin Medya Ofisi)

Halkın Sesi Partisi Başkanı Fethi eş-Şibli, Şarku’l Avsat’a verdiği röportajda, ‘tek’ ortak bir hükümetin kurulması konusunda ısrarcı olunursa, bu yıl cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerinin yapılacağını ‘sanmadığını’ belirtti. Şibli, “Henüz hiçbir şey belli değil” demekle yetindi.

Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih basına yaptığı açıklamada, “UBH’nin seçimleri denetlemesini kabul etmeyeceğiz” ifadelerini kullandı. Salih, ‘6+6 Komitesi çalışmalarını tamamladıktan sonra seçimleri denetleyecek ‘mini’ bir hükümetin kurulmasını konusunda DYK ile görüşeceğini’ söyledi.

Salih, Libya Ulusal Yüksek Seçim Komisyonu Başkanı İmad es-Sayih’in, ‘biri Libya’nın doğusunda öbürü batısında olan iki hükümetle seçimlerin yapılamayacağını ve ancak iki hükümet birleşince seçimlerin yapılabileceğini’ söylediğini belirtti.

Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi ve DYK İkinci Başkan Yardımcısı Ömer Buşah (Libya Başkanlık Konseyi Medya Ofisi)
Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi ve DYK İkinci Başkan Yardımcısı Ömer Buşah (Libya Başkanlık Konseyi Medya Ofisi)

Görünüşe göre Temsilciler Meclisi ve Halid el-Mişri liderliğindeki DYK, Dibeybe hükümetinin aleyhine olabilecek prosedürler üzerinde ‘nadir bir uzlaşma’ dönemine giriyor. Hedeflenen hükümetin kurulmasına izin verecek bir ‘anlaşmanın’ yapılması için yerel ve bölgesel bir hareketlilik olduğuna dair haberler geliyor. Şarku’l Avsat’ın ulaştığı kaynaklara göre Başağa bu yüzden görevden alındı.

Temsilciler Meclisi’nin Başağa’yı görevden alıp soruşturmaya sevk etmesinden saatler sonra Mişri hiç vakit kaybetmeden, seçimlerin yapılabilmesi için ‘mini tek’ ortak bir hükümet kurma konusunda uzlaşma çağrısında bulunmuştu. Bundan önce Temsilciler Meclisi’nin Başağa’yı ‘şüpheli bir biçimde’ görevden aldığını belirterek, meclisi ‘siyasi olarak saçmalamakla’ suçlamıştı.

Libya En-Nima Partisi Başkanı Abdurrauf Beytulmal, Şarku’l Avsat’a verdiği röportajda UBH’nin iktidar koltuğuna yapışmaya devam etmesi karşısında ‘mevcut şartlarda ülkede herhangi bir seçim yapmanın çok zor ve hatta imkânsız’ olduğunu söyledi.

Ülkenin güneyindeki ileri gelenler ve aktivistlerle toplantı yapan Bathiliy (BM)
Ülkenin güneyindeki ileri gelenler ve aktivistlerle toplantı yapan Bathiliy (BM)

Beytulmal, ‘tek’ bir hükümet kurulması konusunda anlaşmaya varılırsa, ‘seçimlerin yapılmasının mümkün olduğunu ancak bunun en az bu yıl bittikten sonra yapılabileceğini’ söyledi.

ABD’nin Libya Büyükelçisi Richard Norland daha önce ‘UBH’nin varlığı ışığında Libya’da yeni bir geçiş hükümeti kurmaya gerek olmadığını’ söylemişti.

Beklenen seçimlerin yapılmasına zemin hazırlamak için 6+6 Komitesi’ne gerekli seçim yasalarını hazırlaması için verilen sürenin haziran ayı bitmeden sona ermesi bekleniyor. Görünen o ki, bu komitenin önünde iki seçenek var; ya gerekli yasaları tamamlayıp adaylık koşullarındaki anlaşmazlık noktalarını çözmek ya da başarısız olması halinde BM Libya Özel Temsilcisi Abdullah Bathiliy’in görevi, BM Libya Destek Misyonu’nun (UNSMIL) görevlendireceği bir BM komitesine devretmesine izin vermek.

Komiteyi gerekli yasaların hazırlanmasını hızlandırmaya ve tartışmalı noktaları çözmeye teşvik etme bağlamında Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi, seçim yasalarının tamamlanmasını hızlandıracak bir mekanizmayı görüşmek üzere DYK İkinci Başkan Yardımcısı Ömer Buşah ile bir araya geldi.

Başkanlık Konseyi tarafından dün yapılan açıklamada, görüşmede ‘Libya’daki siyasi gelişmelerin ele alınmasının yanı sıra bu yıl içerisinde seçimlerin yapılmasını sağlayacak şekilde, herkesin demokratik ve yasal bir zeminde katılacağı kapsamlı bir seçim yapılması için seçim yasalarının tamamlanmasını hızlandırma mekanizmasının’ tartışıldığı ifade edildi.

Daha önce DYK, egemen kurumları yeniden yapılandırmak ve ‘tek’ ortak bir hükümet kurmak için Temsilciler Meclisi Başkanlığı ile anlaşmış, ancak son teklif, birkaç siyasi nedenden dolayı tartışılması sekteye uğramıştı.

Geçen hafta sonu El-Kubbe şehrinde (Doğu Libya) Akile ile bir araya gelen batı bölgesinin ileri gelenleri, yöneticileri ve şeyhleri, beklenen seçimleri denetleyecek ‘tek’ ortak bir hükümetin kurulmasını destekliyorlar ve ‘hiç kimsenin seçimlere adaylıktan dışlanmaması’ çağrısında bulunuyorlar.



Dibeybe hükümeti Tahran'la kanal açarak neyi hedefliyor?

İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, Libyalı mevkidaşı Necla Menguş'u Tahran'da kabul etti. (İran Dışişleri Bakanlığı)
İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, Libyalı mevkidaşı Necla Menguş'u Tahran'da kabul etti. (İran Dışişleri Bakanlığı)
TT

Dibeybe hükümeti Tahran'la kanal açarak neyi hedefliyor?

İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, Libyalı mevkidaşı Necla Menguş'u Tahran'da kabul etti. (İran Dışişleri Bakanlığı)
İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, Libyalı mevkidaşı Necla Menguş'u Tahran'da kabul etti. (İran Dışişleri Bakanlığı)

Libya Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Dışişleri Bakanı Necla Menguş'un İran'ın başkenti Tahran'a yaptığı resmi ziyaret, geçtiğimiz hafta yerel ve bölgesel medyanın ana gündemlerindendi. Söz konusu ziyaret, üst düzey bir Libya delegasyonunun yaklaşık 17 yıl aradan sonra İran’a yaptığı ilk diplomatik ziyaretti.

Menguş'un İranlı mevkidaşı Hüseyin Emir Abdullahiyan'ın daveti üzerine Tahran’a yaptığı ziyaret, Dibeybe hükümetinin bundan elde edebileceği fayda hakkında bazı soruları gündeme getirdi. Belki de görüşme Lübnan'da tutuklu bulunan Hannibal Kaddafi'nin dosyasının görüşülmesini amaçlıyordu.

Libya Temsilciler Meclisi (TM) üyesi Rabia Ebu Ras, Dibeybe hükümetinin “bölge ve bilge dışında birçok taraf ve güçle ittifaklar kurmaya çalıştığını ve Libya içindeki siyasi konumunu ve gücünü daha uzun süre elinde tutma kabiliyetini güçlendirmek amacıyla yeni bölgesel politikalarda aktif bir taraf olmayı hedeflediğini” söyledi.

Rabia Ebu Ras Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamalarda, bu ziyaretin arkasında Dibeybe hükümeti için ‘potansiyel kazanımlar’ olduğuna işaret ederken, bazılarının Türkiye'nin bu ziyaret için arabulucu rol oynadığı fikrini dışladı. Ebu Ras, söz konusu ziyaretin Menguş'un geçtiğimiz mayıs ayında Kuveyt, Bahreyn, Umman ve Suudi Arabistan'ı kapsayan Körfez gezisi sırasında planlanmış olabileceğini ifade etti.

El-Ahram Siyasi ve Stratejik Araştırmalar Merkezi araştırmacılarından Mısırlı Dr. Muhammed Naci Abbas, Manguş'un ziyaretinin gerçekten de Dibeybe hükümetinin ‘dış ilişkilerinin marjını genişletmesine’ olanak sağlayabileceği tezine katılıyor. Abbas ziyaretin, İran'ın Kuzey Afrika ülkelerine açılma isteğinin ve Tahran ile Arap ülkeleri arasındaki ilişkilerin gelişiminin üzerine geldiğini söyledi.

Abbas, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, “İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi yönetimi, selefi Hasan Ruhani'ye yöneltilen Kuzey Afrika ve Arap bölgesini dikkate almamak ve yalnızca Batı’ya güvenmekle ilgili suçlamaları ele almak istiyor” dedi.

İran uzmanı olan Mısırlı araştırmacı, ziyaretin iki ülke arasındaki çeşitli alanlarda ortaklıklar, ekonomik ilişkiler veya İran'ın Libya'daki siyasi krizin çözümünde herhangi bir rol oynaması gibi amaçlarla gerçekleştiğini reddederek şunları söyledi: “Libya siyasi arenasında nüfuz sahibi olanlar, Washington, Kahire, Ankara ve Libya'nın geri kalan komşu ülkeleri gibi, burada açık bir varlığa sahip olanlardır. Dolayısıyla Tahran'ın tüm bunların üzerine geçmesi düşünülemez.”

Mısırlı araştırmacı değerlendirmesini şöyle sürdürdü: “Evet, İran medyası Abdullahiyan'ın Menguş ile yaptığı görüşmelerde ülkesinin Libya'daki yeniden yapılanma çabalarına katılma arzusuna ilişkin ifadesine atıfta bulundu. Ancak bu, İran'a uygulanan ekonomik yaptırımlara ek olarak, Libya siyasi sahnesinin devam eden karmaşıklığı göz önüne alındığında (dışlanmasa da) büyük ölçüde erken.”

Libyalı siyasi analist İzzeddin Akil ise Menguş'un Tahran'a yaptığı ziyaretin amacının “ABD önerilerini İran tarafına iletmek” ve Tahran'ın 2015 yılından bu yana tutukluluğunun devam etmesinde ısrar eden bazı Lübnanlı güçler üzerindeki güçlü etkisi nedeniyle, Hannibal Kaddafi meselesini görüşmek” olduğuna inanıyor.

Akil, “Dibeybe'nin Hannibal'i gerçekten Libya'ya geri getirebilmesinin siyasi rakipleri (TM ve Devlet Yüksek Konseyi) karşısında konumunu güçlendirmenin yanı sıra, seçim tarihi geldiğinde cumhurbaşkanlığı yarışında eski rejim destekçilerinin ve ona bağlı olanların oylarını garanti edeceğini" söyledi.

Akil, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, “Tahran, krizlerini gidermek ve Arap bölgesindeki herkese açılmak istiyor. Bu ziyaret, amaçlarının bir kısmını gerçekleştirdi. İran, diplomatik tecrübesiyle ziyareti geliştirmekten ve iki ülke arasında gelecekteki ilişkileri çeşitli yollarla pekiştirmekten çekinmeyecektir” şeklinde konuştu.

Libyalı yazar Abdullah el-Kebir, ziyaretin Hannibal Kaddafi davasıyla ilgili olabileceğini belirterek,  Dibeybe'nin eski rejimin destekçilerini yanına çekmede herhangi bir olumlu ilerlemeden fayda sağlayacağı görüşüne destek verdi.

El-Kebir, Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada, ziyaretle ilgili birçok soruyu, (iki ülke arasındaki Kaddafi dönemindeki güçlü ilişkiye kıyasla) iki ülke arasındaki ilişkilerin uzun vadeli kopmasına bağladı. El-Kebir, “İran önemli bir bölge ülkesi. Onunla yeni bir sayfa ve Trablus ile Tahran arasındaki kapalı kapıları yeniden açmak faydalı olabilir. Şiilik korkuları ise Sünni Maliki düşünce okulunun bazı mensupları tarafından abartılıyor” değerlendirmesinde bulundu.