Zaviye’deki “Islah Hareketi” şehirde "kaybedilen güvenliği" geri getirmesi için Dibeybe hükümetine 24 saat süre tanıdı

Libya'nın başkenti Trablus'ta iki milis mensubu (arşiv -AP)
Libya'nın başkenti Trablus'ta iki milis mensubu (arşiv -AP)
TT

Zaviye’deki “Islah Hareketi” şehirde "kaybedilen güvenliği" geri getirmesi için Dibeybe hükümetine 24 saat süre tanıdı

Libya'nın başkenti Trablus'ta iki milis mensubu (arşiv -AP)
Libya'nın başkenti Trablus'ta iki milis mensubu (arşiv -AP)

Libya’da başkent Trablus'un batısında yer alan Zaviye kentinde öfkeli protestocular, şehirlerinde "kaybedilen güvenliği" yeniden sağlaması için Abdülhamid ed-Dibeybe liderliğindeki geçici "birlik" hükümetine 24 saat süre verdi. Libya Ulusal Ordusu (LUO) Komutanı Mareşal Halife Hafter, dün (Pazartesi) yaptığı açıklamada, doğuda Bingazi kentindeki karargahında İsveç'in Libya büyükelçisi Anna Block Mazver ve İsveç konsolos yardımcısı Anders Nilsson ile iki ülke arasındaki ortak iş birliği yollarını görüştüğünü bildirdi.

Zaviye’deki “Islah Hareketi” pazar akşamı "şehrin giriş ve çıkışlarını kapatmak ve Dibeybe hükümetini gayri meşru ilan etmek" tehdidinde bulundu.

Zaviye kıyılarında bir ceset bulunmasının ardından büyüyen öfke, bir kamuoyu sorunu olarak ortaya çıktı. Hareket, Zaviye'de "gençlerin kaçırılması ve öldürülmesini" kınadı.

Kenti koruduğunu iddia eden tüm silahlı oluşumları kınayan hareket, Dibeybe hükümetinin olup biten her şeye sessiz kalması ve güvenlik görevlerini yerine getirmek için gerekli mekanizmalardan oluşan komiteyi desteklemeyi reddetmesini de eleştirdi.

Hareket ayrıca, “kâğıt üzerinde mürekkep olarak kalan yazılı kararların uygulanmaması, suçların işlenmeye devam etmesi ve olumsuzlukların sahil yolu boyunca tezahür etmesi” konularında tamamen Emniyet Müdürlüğü ve ona bağlı birimleri sorumlu tuttu.

Öte yandan Zaviye'deki "Birinci Destek Gücü" komutanı "Fare" lakaplı Muhammed Bahron, yakın zamanda kentte kurulan Güvenlik Tehdit Kontrol Teşkilatı'nın ilk mezunları için düzenlenen mezuniyet törenine katıldı.

Trablus'ta önceki çatışmaların izleri (AFP)
Trablus'ta önceki çatışmaların izleri (AFP)

Dibeybe hükümeti son gelişmelerde sessiz kalırken, yerel kaynaklar Zaviye'nin batısındaki sahil yolunun üç günden fazla kapalı kalmasının ardından yeniden açıldığını duyurdu.

Başkanlık Konseyi başkanı Muhammed el-Menfi, Zaviye şehrinde olup bitenler hakkında yorum yapmaktan kaçındı.

Menfi, pazar akşamı ordunun başkomutanı sıfatıyla hükümete bağlı güçlerin genelkurmay başkanı Muhammed el-Haddad ile yaptığı görüşmede, "özellikle bazı komşu ülkelerin içinden geçmekte olduğu koşullar çerçevesinde askeri çabaları yoğunlaştırma ihtiyacına" vurgu yaptı.

Menfi’nin ofisi tarafından açıklanan bildiride görüşmeye ilişkin şu ifadelere yer verildi: “Askeri kurumun, özellikle sınır geçişlerinde güvenliği sağlama ve devlet kontrolünü genişletme rolünü güçlendirmenin önemi ele alındı. Tüm askeri birimlerin durumu ve ordu arasındaki mevcut koordinasyonu geliştirmek için askeri eylem geliştirme mekanizmaları masaya yatırıldı.”

Hafter'in ofisi tarafından İsveç büyükelçisi ile görüşmesi hakkında ayrıntı bilgi verilmedi. Hafter önceki gün (Pazar) akşam saatlerinde Fransa'nın Libya Büyükelçisi Mustafa Maharaj ile görüşmüş ve onunla Libya sahnesindeki son gelişmeleri müzakere etmişti.

İngiltere Orta Doğu ve Kuzey Afrika Kıdemli Savunma Danışmanı Martin Sampson. Libya Başkanlık Konseyi Yardımcısı Abdullah el-Lafi ile görüşmesi sonrası açıklamalarda bulundu. Sampson açıklamasında: “Libya Başkanlık Konseyi Yardımcısı Abdullah el-Lafi dün Londra'da iki ülke arasındaki savunma iş birliği ortaklığını güçlendirmeyi görüştük. Libya'da sürdürülebilir güvenlik ve istikrarın geliştirilmesi hepimizi ilgilendiren bir konudur.” ifadelerini kullandı.

Diğer yandan Birleşmiş Milletler Libya Destek Misyonu (UNSMIL) Başkanı Abdullah Bathili, pazar akşamı ülkenin batısındaki Mısrata kentinde gençlik ve sivil toplum temsilcileri ile bir araya geldi. Söz konusu temsilciler bazı endişelerini dile getirerek, seçimlerin ertelenmesinden duydukları hayal kırıklığını ve mevcut kurumlara olan güvensizliklerini vurguladılar.

Bathıli yaptığı açıklamada, "Gençlerin, kadınların ve sivil toplum temsilcilerinin sesleri gerekli ve önemlidir. Libya'nın geleceğini şekillendirmek için duyulmalı ve kararlı çıkmalıdır" dedi.

wef

Bathıli, Misrata Belediye Meclisi üyeleri, akademisyenler ve Temsilciler Meclisi üyeleriyle yaptığı görüşmede “Libyalıların yönettiği ve sahiplendiği bir siyasi süreç” için çağrıda bulundu. Bathıli, "Libyalıların iradesi ve bol doğal kaynaklara sahip olmaları, mevcut krizin üstesinden gelmelerini ve Libya'nın ekonomik bir güç ve önde gelen bir bölgesel aktör olarak konumunu temin etmelerini sağlayacak. Ulusal uzlaşma sürecinde Libya-Libya çözümü için Birleşmiş Milletler tam destek veriyor." dedi

İstikrar Hükümetinin Başkanı Usame Hammad ise hak ve özgürlükleri garanti altına alacak ve ülke içinde ve dışında yerinden edilmiş kişilerin acılarını hafifletecek "kapsamlı bir ulusal diyalog" başlatma sözü verdi. Hammad önceki gün (Pazar) Fethi Başağa'nın halefi olarak meclis tarafından hükümetin başına geçmekle görevlendirilmesinin ardından televizyonda yaptığı ilk açıklamada, “Hükümetimiz tüm Libyalılar içindir ve herkese eli uzanır" ifadelerini kullandı.



Halkın geçim kaynağı olan Libya petrolü ‘politikacıların arzularının rehinesi’

Güney Libya'da bir petrol sahası (Reuters)
Güney Libya'da bir petrol sahası (Reuters)
TT

Halkın geçim kaynağı olan Libya petrolü ‘politikacıların arzularının rehinesi’

Güney Libya'da bir petrol sahası (Reuters)
Güney Libya'da bir petrol sahası (Reuters)

Libya'da zaman zaman tekrarlanan petrol sahalarının kapatılma süreci, ‘halkın tek geçim kaynağı’ olduğu için vatandaşlar arasında birçok soruyu gündeme getiriyor. İktidar mücadelesi veren iki hükümet arasındaki bölünmüşlük ışığında, adeta ‘politikacıların rehinesi haline gelen üretimi aksatmanın faturasını kimin ödeyeceği’ sorusunun cevabı ise merak ediliyor.

Libya'nın 2014 yılından beri bir bütün olarak yaşadığı siyasi bölünme, petrol zenginliğine ve gelirlerine, ülke siyasetçilerinin siyasi arenada ve bu zenginliğin yönetim mücadelesinin perde arkasında pazarlık ettiği bir ‘koz’ olarak yansıyor.

Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Petrol ve Doğalgaz Bakanı Muhammed Avn, Güney Libya’daki eş-Şerara ve el-Fil sahalarının üretimi durdurulduktan sonra geçtiğimiz Cuma günü üretimin yeniden başlatılmasıyla ilgili ilk yorumunda “Kayıp 340 bin varil olarak gerçekleşti” ifadesini kullandı.

Cumartesi akşamı yerel basında yer alan açıklamalarında Avn, bir grup vatandaşın el-İntisar 103 sahasını ve Zuytine petrol limanını birbirine bağlayan hattaki 108 noktasının vanasını kapatmakla tehdit ettiğini söyledi. Avn, “Bu olsaydı, bir felaket yaşanırdı. O zaman onu ham petrol taşımak için kullanmak imkânsız olabilirdi” dedi.

Avn, “Petrol sahalarının ve tesislerinin tekrar tekrar kapanması durumunda bundan yalnızca halk etkilenecek” diyerek bunun ‘baskı için bir koz olarak kullanılmaması’ çağrısında bulundu.

Petrol alanındaki politikacılar ve uzmanlar, Libya'daki petrol üretiminin ‘büyük mali getirileriyle ilgili amaçlar için genellikle politikacılar tarafından pazarlığa tabi olduğuna, Libya'nın üç bölgesi arasında eşit olarak dağıtılmadığına ve Trablus’un en büyük payı denetimsiz olarak aldığına’ inanıyor.

Temsilciler Meclisi'ndeki (TM) Enerji Komitesi'nin bir üyesi, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada ‘petrol sahaları ve limanlarının kapatılmasının tehlikeli bir mesele olduğu ve bunun ülkenin geçimini tehlikeye atarak aslında herkesi riske attığını’ ifade etti.

Eski Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) Maliye Bakanı Farac Bumtari'nin de mensubu olduğu ez-Zaviye aşiretinin bazı mensupları, üç petrol sahasını kapatmalarının ardından Cumartesi akşamı serbest bırakılmadan önce, Libya Merkez Bankası Başkanı es-Sıddık el-Kebir'i Trablus'ta ‘Farac Bumtari'nin kaçırılmasının bilgisine sahip olmakla’ suçladı.

Libya'daki limanlar ve petrol sahaları, Libyalı siyasetçiler arasında ‘kaynakların dağılımında adaletsizlik’ gibi nedenlerle yaşanan anlaşmazlıklar dolayısıyla geçtiğimiz yıllarda birden fazla kez kapatıldı.

Geçtiğimiz yıllarda, Libya'daki bazı petrol tesisleri, kendileri ve aileleri için mali yardım talep eden protestocular tarafından ‘rehin’ alındı. Petrol Bakanlığı ve Libya Ulusal Petrol Kurumu’na göre, söz konusu protesto eylemleri, ‘günlük üretim oranlarında birkaç kez düşüşe neden olan’ bazı petrol tesislerindeki çalışmaları kasıtlı olarak kesintiye uğrattı.

Avn, daha önce petrol sahaların kapatılması sürecinin ardından ‘bunun sonucunda kamu gelirinin etkileneceği’ uyarısında bulunmuş ve bunu ‘Libya tarafının el-Fil ve eş-Şerara sahalarındaki payının yüzde 88'i geçmesine’ bağlamıştı.

Ez-Zaviye kabilesinden ve Ubari şehrinden bir grup vatandaş, eş-Şerara, el-Fil ve 108 petrol sahalarını kapattı.

dfrg
Kızgın gençler ‘108’ petrol sahasını kapattı. (Libya’nın güneydoğusundaki Petrol Tesisleri Muhafızları)

Başkent Trablus'un 750 km güneybatısında yer alan el-Fil petrol sahası günlük 70 bin varil üretim hacmine sahip. Saha, siyasi krizler nedeniyle geçtiğimiz yıllarda birden fazla kez kapatıldı. Eş-Şerara sahası ise günde yaklaşık 240 bin varil üretimle Libya'daki en büyük petrol sahalarından biri.

Denetim Bürosu Başkanı Halid Şakşak, TM üyeleriyle birlikte kamu harcamalarını takip etmek, mali kaynakların adil dağılımını sağlamak ve bunun sonuçlarını kavramsallaştırmak için bir ‘yüksek komite’ oluşturma kararının uygulanma olasılığını vurguladı.

Trablus şehrinde gerçekleştirilen toplantıda, Denetim Bürosu'nun önceki özelleştirme prosedürlerini takip etme deneyimi, harcamaları takip etme ve ‘dağıtımda adalet’ kriterlerinin mevcudiyetini doğrulama konusundaki istekliliği gözden geçirildi. Mekânsal kalkınma programlarına önem verilmesinin, tüm bölgelere hizmet eden stratejik programlara yönelmenin ve dağıtımda adaletin sağlanmasının önemine işaret edildi.

TM üyeleri, kamu harcamalarının denetimini artırmak için gözlemlerini ve tavsiyelerini dile getirdiler. Sürekli takip toplantıları düzenlemenin, ekonomik kaynakların dağılımı için adil kriterlerin mevcudiyetinin doğrulanmasının ve harcama için gerekli prosedürlerin bütünlüğünün sağlanmasının önemini vurguladılar.