Libya'da Başağa'nın görevden alınması sonrası muhtemel senaryolar

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Libya'da Başağa'nın görevden alınması sonrası muhtemel senaryolar

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Libya'nın doğusunda Tobruk'taki Temsilciler Meclisinin Fethi Başağa'yı sürpriz şekilde görevden alması; ülkede seçimlerin yapılmasını denetleyecek birleşik bir hükümetin kurulması, bakanlıkların taraflar arasında paylaşımı ya da mevcut hükümetler arasındaki bölünmenin devamı gibi farklı senaryoları beraberinde getiriyor.

Şubat 2022'de ülkenin doğusu için başbakan seçilen Başağa, 16 Mayıs'ta, "Bütün görev ve yetkilerimizi Libya Başbakan Yardımcısı Ali Farac el-Katrani'ye devrettiğimizi ifade ediyorum." şeklindeki istifa dilekçesini Temsilciler Meclisi Başkanlığına sunduğunu duyurdu.

Bu sürpriz açıklamanın yapıldığı gün Temsilciler Meclisi oturumunda Başağa hakkında soruşturma başlatıldı.

Temsilciler Meclisi Sözcüsü Abdullah Belihak, yaptığı yazılı açıklamada, "Mecliste yapılan oturumda vekillerin çoğunun Libya Başbakanı Fethi Başağa’nın görevinden alınması ve hakkında kamu malına zarar vermek suçlamasıyla soruşturma açılması yönünde oy kullandığını" belirtti.

Belihak, Başağa’dan boşalan başbakanlık makamına vekaleten Maliye ve Planlama Bakanı Usame Hammad’ın atandığını aktardı.

- Temsilciler Meclisinin Başağa'yı görevden alması

Başağa'nın görevinden alınması ülkenin genel siyaset sahnesi ile bu yılın sonunda parlamento ve başkanlık seçimlerinin gerçekleştirilmesi için BM'nin sarf ettiği çabalardan ayrı düşünülemez.

Libya Devlet Yüksek Konseyi Başkanı Halid el-Mişri'nin nitelendirdiği üzere söz konusu görevden alma biraz şüpheli olsa da olaylar hızla gelişti. Ayrıca bu gelişmeye ilişkin adımlar, BM tarafından yürütülen siyasi diyalog süreci neticesinde 17 Aralık 2015'te varılan Libya Siyasi Anlaşması'nın gerektirdiği gibi diğer siyasi organlarla koordinasyona geçilmeden atıldı.

Temsilciler Meclisi, Katrani'nin görevi devralmasını beklemedi; Başağa'nın görevden alınması yönünde oy kullanmak için acele etti ve Başağa'yı soruşturmaya sevk etti. Maliye ve Planlama Bakanı Usame Hammad'ı da başbakanlık görevine vekaleten atadı.

- Başağa sonrası olası senaryolar
BM Libya Özel Temsilcisi Abdoulaye Bathily'nin seçimlerin yapılması adına sürdürdüğü çalışmaların gölgesinde Başağa'nın görevden alınmasının Libya siyasetini nasıl etkileyeceği merak konusu.

Hükümetin değil de Başağa'nın görevden alınması, ülkede yapılması beklenen seçimlerle direkt bağlantılı olmasa da Libya'da siyaset sahnesinin oluşturulması ve ittifakların yeniden düzenlenmesini doğrudan etkileyebilir.

- Egemen bakanlıkların taksimi

Seçimlerin ardından dışişleri, savunma, içişleri ve maliye gibi egemen bakanlıkların kime gideceği; Başağa'nın sahneden çekilmesinin bunu nasıl etkileyeceği akıllardaki sorulardan biri.

Bazı medya aktivistleri, Libya'daki taraflarla ülke dışından temsilcileri arasında Başbakan Abdulhamid Dibeybe hükümetinin düzenlenmesi ve egemen bakanlıkların paylaştırılmasına ilişkin görüşmeler yapıldığını ifade ediyor. Görüşmelerin, ülkenin doğusundaki silahlı güçlerin lideri Halife Hafter'in Başbakan Dibeybe hükümetini tanıması karşılığında gözde bakanlıkları elde etmesiyle ilgili olduğu savunuluyor.

Başağa'nın sahneden çekilmesiyle doğudaki Temsilciler Meclisi hükümetinin dağılması ve hükümetin yeniden birleştirilmesi de kolay olacaktır.

- Teknokrat hükümet kurulma olasılığı

Bir diğer senaryo da Temsilciler Meclisi ile Devlet Yüksek Konseyi arasında yürütülen Seçim Yasalarını Belirleme (6+6) Komitesi görüşmelerinin, seçimleri yönetecek teknokratlardan oluşan bir mini hükümetin kurulmasına yol açabileceği yönünde.

Bu, Temsilciler Meclisinden bir kanadın istekleri arasında yer alıyor. Bu kesim, Dibeybe ve Başağa'nın hükümetlerini kabul etmiyor ve seçimleri gerçekleştirmek ve güvenliği sağlamakla görevli, yetkilileri sınırlı mini-teknokrat bir hükümet çağrısı yapıyor.

Ancak bu senaryo, iktidarı yalnızca seçilmiş bir hükümete devredeceğini birden fazla kez vurgulayan Dibeybe'nin reddiyle yeniden karşı karşıya kalabilir.

- Ülkenin doğusunda yeniden bir hükümet kurulması

Bir diğer senaryo da Hafter ile Dibeybe ya da Temsilciler Meclisi ile Devlet Yüksek Konseyi arasında herhangi bir anlaşmaya varılmaması durumu.

Böyle bir durumda Temsilciler Meclisinin uluslararası olarak meşru kabul edilen Ulusal Birlik Hükümeti'ne paralel yeniden bir hükümet başkanı belirlemesi daha olası bir senaryo olabilir.

Bu durum bölünmeyi derinleştirecek ve ülkeyi bu yıl yapılacak seçimlerden daha da uzaklaştıracaktır.

Bu senaryolarla birlikte BM ve uluslararası camianın, haziranda bir anayasal zemin oluşturma ve seçim yasalarını çıkarma yönünde baskı yapması da yer alıyor.

- Libya'da seçimler için anayasa değişikliği

Libya'da Muammer Kaddafi rejiminin (1969-2011) devrilmesinin ardından ilan edilen "Anayasa Beyannamesi" ülkede geçici anayasa hükmünde.

Libya Devlet Yüksek Konseyi ve Temsilciler Meclisinin altışar üyesinden oluşan Seçim Yasalarını Belirlenme Komitesinin, ülkede seçimlerin anayasal dayanağı olarak kabul edilen Anayasa Beyannamesi'ndeki 13. maddede değişiklik yapması planlanıyor.

Seçim Yasalarını Belirleme Komitesi, bu yıl yapılması planlanan seçimlere ilişkin yasaları oluşturmak üzere 22 Mayıs'ta Fas'ta görüşmelere başlamıştı.



Halkın geçim kaynağı olan Libya petrolü ‘politikacıların arzularının rehinesi’

Güney Libya'da bir petrol sahası (Reuters)
Güney Libya'da bir petrol sahası (Reuters)
TT

Halkın geçim kaynağı olan Libya petrolü ‘politikacıların arzularının rehinesi’

Güney Libya'da bir petrol sahası (Reuters)
Güney Libya'da bir petrol sahası (Reuters)

Libya'da zaman zaman tekrarlanan petrol sahalarının kapatılma süreci, ‘halkın tek geçim kaynağı’ olduğu için vatandaşlar arasında birçok soruyu gündeme getiriyor. İktidar mücadelesi veren iki hükümet arasındaki bölünmüşlük ışığında, adeta ‘politikacıların rehinesi haline gelen üretimi aksatmanın faturasını kimin ödeyeceği’ sorusunun cevabı ise merak ediliyor.

Libya'nın 2014 yılından beri bir bütün olarak yaşadığı siyasi bölünme, petrol zenginliğine ve gelirlerine, ülke siyasetçilerinin siyasi arenada ve bu zenginliğin yönetim mücadelesinin perde arkasında pazarlık ettiği bir ‘koz’ olarak yansıyor.

Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Petrol ve Doğalgaz Bakanı Muhammed Avn, Güney Libya’daki eş-Şerara ve el-Fil sahalarının üretimi durdurulduktan sonra geçtiğimiz Cuma günü üretimin yeniden başlatılmasıyla ilgili ilk yorumunda “Kayıp 340 bin varil olarak gerçekleşti” ifadesini kullandı.

Cumartesi akşamı yerel basında yer alan açıklamalarında Avn, bir grup vatandaşın el-İntisar 103 sahasını ve Zuytine petrol limanını birbirine bağlayan hattaki 108 noktasının vanasını kapatmakla tehdit ettiğini söyledi. Avn, “Bu olsaydı, bir felaket yaşanırdı. O zaman onu ham petrol taşımak için kullanmak imkânsız olabilirdi” dedi.

Avn, “Petrol sahalarının ve tesislerinin tekrar tekrar kapanması durumunda bundan yalnızca halk etkilenecek” diyerek bunun ‘baskı için bir koz olarak kullanılmaması’ çağrısında bulundu.

Petrol alanındaki politikacılar ve uzmanlar, Libya'daki petrol üretiminin ‘büyük mali getirileriyle ilgili amaçlar için genellikle politikacılar tarafından pazarlığa tabi olduğuna, Libya'nın üç bölgesi arasında eşit olarak dağıtılmadığına ve Trablus’un en büyük payı denetimsiz olarak aldığına’ inanıyor.

Temsilciler Meclisi'ndeki (TM) Enerji Komitesi'nin bir üyesi, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada ‘petrol sahaları ve limanlarının kapatılmasının tehlikeli bir mesele olduğu ve bunun ülkenin geçimini tehlikeye atarak aslında herkesi riske attığını’ ifade etti.

Eski Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) Maliye Bakanı Farac Bumtari'nin de mensubu olduğu ez-Zaviye aşiretinin bazı mensupları, üç petrol sahasını kapatmalarının ardından Cumartesi akşamı serbest bırakılmadan önce, Libya Merkez Bankası Başkanı es-Sıddık el-Kebir'i Trablus'ta ‘Farac Bumtari'nin kaçırılmasının bilgisine sahip olmakla’ suçladı.

Libya'daki limanlar ve petrol sahaları, Libyalı siyasetçiler arasında ‘kaynakların dağılımında adaletsizlik’ gibi nedenlerle yaşanan anlaşmazlıklar dolayısıyla geçtiğimiz yıllarda birden fazla kez kapatıldı.

Geçtiğimiz yıllarda, Libya'daki bazı petrol tesisleri, kendileri ve aileleri için mali yardım talep eden protestocular tarafından ‘rehin’ alındı. Petrol Bakanlığı ve Libya Ulusal Petrol Kurumu’na göre, söz konusu protesto eylemleri, ‘günlük üretim oranlarında birkaç kez düşüşe neden olan’ bazı petrol tesislerindeki çalışmaları kasıtlı olarak kesintiye uğrattı.

Avn, daha önce petrol sahaların kapatılması sürecinin ardından ‘bunun sonucunda kamu gelirinin etkileneceği’ uyarısında bulunmuş ve bunu ‘Libya tarafının el-Fil ve eş-Şerara sahalarındaki payının yüzde 88'i geçmesine’ bağlamıştı.

Ez-Zaviye kabilesinden ve Ubari şehrinden bir grup vatandaş, eş-Şerara, el-Fil ve 108 petrol sahalarını kapattı.

dfrg
Kızgın gençler ‘108’ petrol sahasını kapattı. (Libya’nın güneydoğusundaki Petrol Tesisleri Muhafızları)

Başkent Trablus'un 750 km güneybatısında yer alan el-Fil petrol sahası günlük 70 bin varil üretim hacmine sahip. Saha, siyasi krizler nedeniyle geçtiğimiz yıllarda birden fazla kez kapatıldı. Eş-Şerara sahası ise günde yaklaşık 240 bin varil üretimle Libya'daki en büyük petrol sahalarından biri.

Denetim Bürosu Başkanı Halid Şakşak, TM üyeleriyle birlikte kamu harcamalarını takip etmek, mali kaynakların adil dağılımını sağlamak ve bunun sonuçlarını kavramsallaştırmak için bir ‘yüksek komite’ oluşturma kararının uygulanma olasılığını vurguladı.

Trablus şehrinde gerçekleştirilen toplantıda, Denetim Bürosu'nun önceki özelleştirme prosedürlerini takip etme deneyimi, harcamaları takip etme ve ‘dağıtımda adalet’ kriterlerinin mevcudiyetini doğrulama konusundaki istekliliği gözden geçirildi. Mekânsal kalkınma programlarına önem verilmesinin, tüm bölgelere hizmet eden stratejik programlara yönelmenin ve dağıtımda adaletin sağlanmasının önemine işaret edildi.

TM üyeleri, kamu harcamalarının denetimini artırmak için gözlemlerini ve tavsiyelerini dile getirdiler. Sürekli takip toplantıları düzenlemenin, ekonomik kaynakların dağılımı için adil kriterlerin mevcudiyetinin doğrulanmasının ve harcama için gerekli prosedürlerin bütünlüğünün sağlanmasının önemini vurguladılar.