Libya Başkanlık Konseyi’nden seçimlere tam destek

Libya Devlet Yüksek Konseyi Başkanı Halid el-Mişri
Libya Devlet Yüksek Konseyi Başkanı Halid el-Mişri
TT

Libya Başkanlık Konseyi’nden seçimlere tam destek

Libya Devlet Yüksek Konseyi Başkanı Halid el-Mişri
Libya Devlet Yüksek Konseyi Başkanı Halid el-Mişri

Mısır'ın Libya'daki siyasi partilerle açıklanmayan temaslarına ilişkin haberler yayınlanırken Temsilciler Meclisi ülkenin doğusundaki karargahında yeni bir toplantıya hazırlanıyor. Başkanlık Konseyi ise ülkede ‘dışlama olmaksızın kapsamlı seçimler’ yapılmasına verdiği desteği yineledi.

Mısırlı kaynaklar, dün Mısır İstihbarat Teşkilatı Başkanı Tümgeneral Abbas Kamil, Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih ve Ulusal Ordu (LUO) Başkomutanı Mareşal Halife Hafter arasında herhangi bir resmi açıklama yapılmadan gerçekleşen sürpriz bir görüşmeyle ilgili haberleri doğrulamaktan veya yalanlamaktan kaçındı.

Temsilciler Meclisi Başkanlığı medya danışmanı Fethi el-Merimi, Şarku'l Avsat'a verdiği demeçte, böyle bir toplantıdan haberi olmadığını söyledi. Ancak Temsilciler Meclisi'nin bugün Bingazi'deki karargahında resmi bir toplantı yapılacağını doğrulayan Merimi, gündemi ise belirtmedi.

LUO ve Hafter’in ofisi ise sessizliğini koruyor. Ancak Libya’daki yerel kaynaklar ve medya ise Kamil, Salih ve Hafter arasında Bingazi'deki Benina Havalimanı'ndaki VIP salonunda bir toplantı gerçekleştiğini bildirdi. Görüşmenin, Mısırlı yetkilinin İtalya arabuluculuğunda Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Başkanı Abdulhamid Dibeybe ile Roma'da görüşmesinden saatler sonra gerçekleştiğine dikkati çekti.

Libya Devlet Yüksek Konseyi Başkanı Halid el-Mışri, dün, Trablus'taki ikametgahında komite başkanlarıyla seçimlerin tamamlanmasına yönelik sonraki adımları görüştü. Görüşmede ülkedeki en önemli güncel siyasi dosyalar ele alındı.

Konsey tarafından dün yapılan açıklamaya göre, Seçim Yasalarını Belirleme Komitesi Başkanı, Mışri’ye Fas'ın Bouznika şehrinde Temsilciler Meclisi ve Devlet Yüksek Komitesi çalışmaları, ayrıca görevleri sırasında izlenen mekanizma hakkında brifing verdi.

Kurban Bayramı öncesinde karısı ve 18 yaşından büyük kızları ve oğullarına üç ay boyunca ödenek verilmesi talimatı veren Dibeybe, Türk askeri kuvvetlerinin ve onlara bağlı Suriyeli paralı askerlerin Libya topraklarında UBH güçlerinin saflarında çalışmaya devam etmesi hakkında yorum yapmayı reddetti.

Yerel basında yer alan haberlere göre İtalyan medyasına konuşan Dibeybe, “Libya'ya sadece uluslararası anlaşmalara dayalı güçler kabul edilecek. Bütün devletler müdahil ve hoş karşılanmayan taraflardır ve ülkeyi terk etmeleri gerekir. Uluslararası anlaşmalar uyarınca yürürlükte olan yasalar mucibince, iki ülke arasında imzalanan anlaşmalar temelinde gelecekte yabancı güçlerin varlığı kabul edilebilir” dedi. Ayrıca hükümetinin amacının geçiş dönemini bitirmek olduğuna da işaret etti.

Ertelenen seçimlerin yapılmasını sağlayacak bir anayasanın hazırlanması çağrısında bulunan Dibeybe, “Bir anayasamız yok. İşe anayasal bir temel oluşturmakla başlamalıyız. Ardından seçim yapmayı düşünebiliriz. Mevcut sorun, dengeli, adil ve kimseyi dışlamadan tüm Libyalılar için tasarlanmış olması gereken bir anayasa yasasının oluşturulmasında yatıyor” açıklamalarında bulundu.

Kuvvetlerinin insan kaçakçılarına karşı daha fazla hava saldırısı düzenlemeye hazır olduğunu ifade eden Dibeybe, Batı Libya'da insan kaçakçılarına karşı yedi teknenin imha edilmesiyle sonuçlanan son askeri operasyona atıfta bulundu.

Libya Başkanlık Konseyi, Libya Devlet Yüksek Konseyi ve Temsilciler Meclisi üyelerinden oluşan 6+6 Komitesi'nin ulaştığı sonuçları memnuniyetle karşıladığını, dışlayıcı olmayan cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerine yol açacak her türlü adıma verdiği desteği yineledi.

Konsey Sözcüsü Necva Vehibe, UBH’ye yakınlığı ile bilinen Libya Haber Ajansı’na (LANA) verdiği demeçte, komitenin Fas'taki toplantılardan sonra vardığı sonuçları memnuniyetle karşılayan konseyin parlamentonun seçim yasalarını nihai haliyle yayınlamasını dört gözle beklediğini söyledi.

Konsey ve Başkanı Muhammed el-Menfi’nin dışlayıcı olmayan ve gecikmeye sebep olmayacak cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerine yol açacak her türlü adıma verdiği desteği yineledi. Aynı zamanda, mevcut istikrarın devamını sağlamak ve seçim ortamı hazırlamak için Konsey'in Birleşmiş Milletler misyonunun da katılımıyla ilgili kurumlar ve tüm ulusal güçlerle kapsamlı bir istişareye hazır olduğunu da ekledi.

Öte yandan Akile Salih, Zliten şehrinin ileri gelenleri, şeyhleri ​​ve bilgelerinden oluşan bir heyet ile Cumartesi akşamı Kubba şehrinde bir araya geldi. Görüşmede ülkedeki son siyasi gelişmeler, Cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimleri düzenleyerek Libya krizini sona erdirmek için sarf edilen çabalar ele alındı. Heyet, Libya krizini sona erdirmek ve ülkeyi güvenliğe kavuşturmak için attığı ulusal adımlar ve çabalarda kendisine ve Konsey'e verdiği tam desteği dile getirdi. 

İstikrar Hükümeti Başbakanı Usame Hammad, üst düzey bir hükümet heyetinin başında Ribana bölgesine yaptığı ziyareti, hizmet eksikliğinden şikayet eden Libya vatandaşlarına karşı ulusal bir görev olarak değerlendirdi. Tüm temel hizmetleri sağlama sözü veren Hammad, taahhütlerinin vatandaşların temel ihtiyaçlarının karşılanması için sözde ve fiilde gerçekleşeceğini, zira bunların temel haklar olduğunu söyledi.



Halkın geçim kaynağı olan Libya petrolü ‘politikacıların arzularının rehinesi’

Güney Libya'da bir petrol sahası (Reuters)
Güney Libya'da bir petrol sahası (Reuters)
TT

Halkın geçim kaynağı olan Libya petrolü ‘politikacıların arzularının rehinesi’

Güney Libya'da bir petrol sahası (Reuters)
Güney Libya'da bir petrol sahası (Reuters)

Libya'da zaman zaman tekrarlanan petrol sahalarının kapatılma süreci, ‘halkın tek geçim kaynağı’ olduğu için vatandaşlar arasında birçok soruyu gündeme getiriyor. İktidar mücadelesi veren iki hükümet arasındaki bölünmüşlük ışığında, adeta ‘politikacıların rehinesi haline gelen üretimi aksatmanın faturasını kimin ödeyeceği’ sorusunun cevabı ise merak ediliyor.

Libya'nın 2014 yılından beri bir bütün olarak yaşadığı siyasi bölünme, petrol zenginliğine ve gelirlerine, ülke siyasetçilerinin siyasi arenada ve bu zenginliğin yönetim mücadelesinin perde arkasında pazarlık ettiği bir ‘koz’ olarak yansıyor.

Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Petrol ve Doğalgaz Bakanı Muhammed Avn, Güney Libya’daki eş-Şerara ve el-Fil sahalarının üretimi durdurulduktan sonra geçtiğimiz Cuma günü üretimin yeniden başlatılmasıyla ilgili ilk yorumunda “Kayıp 340 bin varil olarak gerçekleşti” ifadesini kullandı.

Cumartesi akşamı yerel basında yer alan açıklamalarında Avn, bir grup vatandaşın el-İntisar 103 sahasını ve Zuytine petrol limanını birbirine bağlayan hattaki 108 noktasının vanasını kapatmakla tehdit ettiğini söyledi. Avn, “Bu olsaydı, bir felaket yaşanırdı. O zaman onu ham petrol taşımak için kullanmak imkânsız olabilirdi” dedi.

Avn, “Petrol sahalarının ve tesislerinin tekrar tekrar kapanması durumunda bundan yalnızca halk etkilenecek” diyerek bunun ‘baskı için bir koz olarak kullanılmaması’ çağrısında bulundu.

Petrol alanındaki politikacılar ve uzmanlar, Libya'daki petrol üretiminin ‘büyük mali getirileriyle ilgili amaçlar için genellikle politikacılar tarafından pazarlığa tabi olduğuna, Libya'nın üç bölgesi arasında eşit olarak dağıtılmadığına ve Trablus’un en büyük payı denetimsiz olarak aldığına’ inanıyor.

Temsilciler Meclisi'ndeki (TM) Enerji Komitesi'nin bir üyesi, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada ‘petrol sahaları ve limanlarının kapatılmasının tehlikeli bir mesele olduğu ve bunun ülkenin geçimini tehlikeye atarak aslında herkesi riske attığını’ ifade etti.

Eski Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) Maliye Bakanı Farac Bumtari'nin de mensubu olduğu ez-Zaviye aşiretinin bazı mensupları, üç petrol sahasını kapatmalarının ardından Cumartesi akşamı serbest bırakılmadan önce, Libya Merkez Bankası Başkanı es-Sıddık el-Kebir'i Trablus'ta ‘Farac Bumtari'nin kaçırılmasının bilgisine sahip olmakla’ suçladı.

Libya'daki limanlar ve petrol sahaları, Libyalı siyasetçiler arasında ‘kaynakların dağılımında adaletsizlik’ gibi nedenlerle yaşanan anlaşmazlıklar dolayısıyla geçtiğimiz yıllarda birden fazla kez kapatıldı.

Geçtiğimiz yıllarda, Libya'daki bazı petrol tesisleri, kendileri ve aileleri için mali yardım talep eden protestocular tarafından ‘rehin’ alındı. Petrol Bakanlığı ve Libya Ulusal Petrol Kurumu’na göre, söz konusu protesto eylemleri, ‘günlük üretim oranlarında birkaç kez düşüşe neden olan’ bazı petrol tesislerindeki çalışmaları kasıtlı olarak kesintiye uğrattı.

Avn, daha önce petrol sahaların kapatılması sürecinin ardından ‘bunun sonucunda kamu gelirinin etkileneceği’ uyarısında bulunmuş ve bunu ‘Libya tarafının el-Fil ve eş-Şerara sahalarındaki payının yüzde 88'i geçmesine’ bağlamıştı.

Ez-Zaviye kabilesinden ve Ubari şehrinden bir grup vatandaş, eş-Şerara, el-Fil ve 108 petrol sahalarını kapattı.

dfrg
Kızgın gençler ‘108’ petrol sahasını kapattı. (Libya’nın güneydoğusundaki Petrol Tesisleri Muhafızları)

Başkent Trablus'un 750 km güneybatısında yer alan el-Fil petrol sahası günlük 70 bin varil üretim hacmine sahip. Saha, siyasi krizler nedeniyle geçtiğimiz yıllarda birden fazla kez kapatıldı. Eş-Şerara sahası ise günde yaklaşık 240 bin varil üretimle Libya'daki en büyük petrol sahalarından biri.

Denetim Bürosu Başkanı Halid Şakşak, TM üyeleriyle birlikte kamu harcamalarını takip etmek, mali kaynakların adil dağılımını sağlamak ve bunun sonuçlarını kavramsallaştırmak için bir ‘yüksek komite’ oluşturma kararının uygulanma olasılığını vurguladı.

Trablus şehrinde gerçekleştirilen toplantıda, Denetim Bürosu'nun önceki özelleştirme prosedürlerini takip etme deneyimi, harcamaları takip etme ve ‘dağıtımda adalet’ kriterlerinin mevcudiyetini doğrulama konusundaki istekliliği gözden geçirildi. Mekânsal kalkınma programlarına önem verilmesinin, tüm bölgelere hizmet eden stratejik programlara yönelmenin ve dağıtımda adaletin sağlanmasının önemine işaret edildi.

TM üyeleri, kamu harcamalarının denetimini artırmak için gözlemlerini ve tavsiyelerini dile getirdiler. Sürekli takip toplantıları düzenlemenin, ekonomik kaynakların dağılımı için adil kriterlerin mevcudiyetinin doğrulanmasının ve harcama için gerekli prosedürlerin bütünlüğünün sağlanmasının önemini vurguladılar.