Mısır Güney Kıbrıs ve Yunanistan’dan turizm iş birliği

Mısır Güney Kıbrıs ve Yunanistan liman turizminde işbirliğini geliştirme konusunda anlaştı

Mısır Göçmen Bakanı, Güney Kıbrıs'ın Kahire Büyükelçisi ile yaptığı görüşmede (Mısır Kabinesi)
Mısır Göçmen Bakanı, Güney Kıbrıs'ın Kahire Büyükelçisi ile yaptığı görüşmede (Mısır Kabinesi)
TT

Mısır Güney Kıbrıs ve Yunanistan’dan turizm iş birliği

Mısır Göçmen Bakanı, Güney Kıbrıs'ın Kahire Büyükelçisi ile yaptığı görüşmede (Mısır Kabinesi)
Mısır Göçmen Bakanı, Güney Kıbrıs'ın Kahire Büyükelçisi ile yaptığı görüşmede (Mısır Kabinesi)

Mısır, Güney Kıbrıs ve Yunanistan “liman turizminde iş birliğini güçlendirme" ve gençler için yeni girişimler başlatma konusunda anlaştılar. Anlaşma, Mısır Göçmenlik ve Yurtdışındaki Vatandaşlardan Sorumlu Devlet Bakanı Suha el-Cundi’nin Kahire'de Güney Kıbrıs'ın Kahire Büyükelçisi Polly Loannou ile görüşmesi sırasında imzalandı. Toplantıya Mısır Kurumsal Gelişimden Sorumlu Göçmen Bakan Yardımcısı Sabir Süleyman ve Mısır Göçmenlik İşleri Bakan Yardımcısı Amr Abbas da iştirak etti.

Mısır kabinesinden yapılan açıklamaya göre, toplantıda geçen Kasım ayında Mısır Göç Bakanı ile Kıbrıslı ve Yunan mevkidaşları arasında fikir ve önerileri tartışmak üzere yapılan üçlü görüşmeler ele alındı. Mısır, Güney Kıbrıs ve Yunanistan genişletilmiş bir üçlü iş birliği mekanizmasında örgütlendi. Doğu Akdeniz'deki askeri ve siyasi alanları ve çıkarların koordinasyonunu hedefleyen bu mekanizma Doğu Akdeniz'deki doğal gaz keşiflerinden sonra güçlendi.

Mısır Göçmen Bakanı, toplantıda üç ülkedeki gençlerle ilgili yeni girişimler, başta liman turizmi olmak üzere turizm alanında iş birliklerinin artırılması ve önümüzdeki dönemde de bakanlar veya gençlik düzeyinde görüşmelerin sürdürülmesi konularında anlaşmaya varıldığını ifade etti. 

Mısır'da Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi'nin himayesinde düzenlenen Dünya Gençlik Forumu’nun oturum aralarında, başta Fransa ve Kanada olmak üzere söz konusu ülkelerin gurbetçilerinin bulunduğu ülkelerde ve ortak ilgi alanlarını tartışmak için toplantılara ev sahipliği yapabilecek başka ülkelerin liderliğinde bir araya gelme konusunda mutabakata varıldı.

Toplantıda ayrıca kâr amacı gütmeyen kuruluş "Revive the Roots" girişimi çerçevesinde Avustralya ve İngiltere'de yaşayan Mısırlılar ile Kıbrıs ve Yunan halkları arasında iş birliği konuları ele alındı. Suha el-Cundi ve Polly Loannou yaptıkları ortak “Güney Kıbrıs toplumu ile iş birliği konusunda önceki başarıların ve üç ülkenin halklarını bir araya getiren seçkin tarihi ilişkilerin geliştirilmesi ve ilerleme kaydedilmesi gerektiğini” kaydettiler. Söz konusu iki isim Mısır ve Güney Kıbrıs arasındaki seçkin ikili ilişkilerin gücünü siyasi liderlikleriyle birlikte inşa etmeye vurgu yaptılar.

Görüşmelerde ayrıca “Mısır ve Kıbrıs halklarının yakınlaşması gerçeğini yeni nesillere anlatan belgeseller ve kültürel etkinlikler aracılığıyla iki ülke arasındaki ilişkilerin tarihini yeni nesillere tanıtma, Mısır kökenli Kıbrıslı gençleri Mısır'daki Dünya Gençlik Forumu'na kaydetme ve Akdeniz ülkeleri ile ortak hareket ederek yasadışı göçle mücadele dosyasında iş birliği” gibi konular ele alındı.

Loannou Mısır ve Güney Kıbrıs arasında çeşitli alanlarda başlatılan Revive the Roots girişimi kapsamında “iki ülke arasındaki güçlü bağları” yeni nesillere aktaran daha fazla iş birliği arzusunu dile getirdi. Yalnızca benzeri görülmemiş bir uzlaşma ve desteğe sahip olan siyasi düzeyde değil; sanat, kültür ve spor alanlarında da iş birliği vurgusu yapan Loannou, uzun süredir Mısır'da yaşayan Kıbrıslıların yararına Mısır vatandaşlığı ve oturma ve kimlik belgeleri ile ilgili bazı kolaylıkların sağlanması için iş birliği ve koordinasyon talebinde bulundu.

Mısır kabinesinin açıklamasına göre Sisi, Kasım 2017'de Lefkoşa'da düzenlenen üçlü zirve sırasında "Revive the Roots" girişimini başlattı. İlk toplantı Nisan 2018'de Mısır'da yaşayan 250 Kıbrıslı Rum’un katılımıyla gerçekleşti. İkincisi ise Kasım 2018'de Birleşik Krallık, Mısır, Yunanistan ve Güney Kıbrıs'tan doktorların katılımıyla gerçekleşti. Üçüncüsü ise 2019'da Avustralya'da üç ülkede ikamet eden topluluklar arasındaki ticari iş birliğini geliştirmek için gerçekleşti. Ardından 2021 yılında üç ülkenin gençlerinin katılımıyla gerçekleştirilen dördüncü bir toplantı daha kayıtlara geçti.

Revive the Roots girişimi türünün ilk örneği. Mısır'da yaşayan Yunanistan ve Kıbrıs vatandaşlarıyla Mısırlılar arasındaki toplantıları yeniden canlandırmayı ve üç halkın yeni nesillerini eski ilişki mirasıyla tanıştırmayı hedefliyor.



Mısırlı göçmenler Meksika’dan ABD’ye sızmaya çalışıyor

Mısır Yasadışı Göçle Mücadele Komitesi’nin uluslararası uzman kuruluşlarla koordinasyon içinde düzenlediği bir önceki konferanstan (Mısır Yasadışı Göçle Mücadele Komitesi Facebook sayfası) 
Mısır Yasadışı Göçle Mücadele Komitesi’nin uluslararası uzman kuruluşlarla koordinasyon içinde düzenlediği bir önceki konferanstan (Mısır Yasadışı Göçle Mücadele Komitesi Facebook sayfası) 
TT

Mısırlı göçmenler Meksika’dan ABD’ye sızmaya çalışıyor

Mısır Yasadışı Göçle Mücadele Komitesi’nin uluslararası uzman kuruluşlarla koordinasyon içinde düzenlediği bir önceki konferanstan (Mısır Yasadışı Göçle Mücadele Komitesi Facebook sayfası) 
Mısır Yasadışı Göçle Mücadele Komitesi’nin uluslararası uzman kuruluşlarla koordinasyon içinde düzenlediği bir önceki konferanstan (Mısır Yasadışı Göçle Mücadele Komitesi Facebook sayfası) 

Bazı Mısır vatandaşlarının Meksika'da tutuklanması, ‘yasadışı göç’ için yeni rotaların varlığı hakkında birçok soruyu gündeme getirdi.

Şarku’l Avsat’ın Meksika medyasından aktardığı habere göre, 129'u Mısırlı olmak üzere 137 göçmen ABD'ye yasadışı yollardan girmeye çalışırken tutuklandı. Meksika basını, tutuklama sürecinin koşullarının netlik kazanmamasına rağmen Akdeniz ülkelerinin topraklarına yönelik göç operasyonlarını kontrol altına almak için önlemlerini sıkılaştırdığından bahsetti. Mısırlı yetkililerin son yedi yıldır topraklarından yasadışı göç olgusunu engelleyici sıkı güvenlik önlemleri uyguladığı bir dönemde, yasadışı göç olgusu hakkında tekrar konuşulması herkesi şaşırttı.

Meksikalı yetkililerden nakledildiği üzere, Meksika Ulusal Göç Enstitüsü, insan kaçakçılığı ve uyuşturucu merkezi olarak bilinen Meksika Körfezi kıyısındaki Veracruz eyaletinde terk edilmiş bir otobüste 129 Mısırlı ve 8 Moritanyalı göçmen buldu. 

Meksika Ulusal Göç Enstitüsü yaptığı açıklamada, Federal Göçmenlik Bürosu ajanlarının, çoğunluğu Mısır'dan gelen yabancı göçmenleri taşıyan bir yolcu otobüsünün yeri hakkında ihbar aldığını ve yasal işlem başlatıldığını bildirdi. Açıklamaya göre her yolcu, isimlerinin yazılı olduğu bir bileklik takıyordu. 

Her yıl binlerce göçmen, Meksika’nın 3 bin 100 kilometrelik sınırı boyunca ABD'ye gizlice giriyor. Uluslararası Göç Örgütü (IOM) verilerine göre, 2014'ten geçen yılın sonuna kadar 7 bin 661 göçmen ABD topraklarına geçmeye çalışırken öldü veya kayboldu. Son aylarda, Meksika'da göçmenlikle ilgili yetkili makamlar, Afrika ve Asya'daki 80 ülkeden ve hatta Avrupa ülkelerinden gelen düzensiz göçmen sayısında dikkate değer bir artış olduğunu kaydetti.

Mısır Yasadışı Göçle Mücadele Komitesi Başkanı Naile Gabr, “İnsan kaçakçılığı çetelerinin, yasadışı yollardan göç etmek isteyenleri kandırmak için yeni yollar aramaktan vazgeçmediğini” söyledi. Gabr, “Mısır'da ve Akdeniz bölgesindeki bazı ülkelerde güvenlik önlemlerinin sıkılaştırılmasının bu çetelerin akla gelmeyecek yollar aramaya başvurmasının nedenleri arasında olabileceğine” işaret etti.

Şarku’l Avsat’a özel açıklamalarda bulunan Gabr, Mısır'ın, yasadışı göçle mücadele stratejisiyle 2016 yılından bu yana göçmenlerin kıyılarından ayrılmasını engellemenin yanı sıra insan kaçakçılığı yapan organize suç çetelerine karşı ‘caydırıcı’ nitelikte cezalar uyguladığını açıkladı. Bu cezalar Mısır'ın göçmenler için bir geçiş ülkesi olarak görülmesine son vermeye katkıda bulundu ve ardından göçmen çeteleri faaliyetlerini yürütmek için alternatif yollar aramaya başladı. 

Gabr, “Türkiye ve Balkanlar üzerinden Avrupa ülkelerine tedavi, eğitim veya spor takımları seyahatleri gibi aldatma yöntemleri yoluyla son zamanlarda popüler olan başka yöntemler olduğunu” da sözlerine ekledi. Gabr, “Bazı Latin Amerika ülkelerinin şu anda turistleri çekmek için kolaylıklar sağladığını ve insan kaçakçılığı çetelerinin suç operasyonlarını yürütmek için bunu kullandığını” belirtti.

Gabr, çeşitli kıtalarda faaliyet gösteren uluslararası ‘insan kaçakçılığı’ çetelerinin faaliyetlerine karşı koymak için uluslararası koordinasyonun önemini vurguladı. Başkanlığını yaptığı Mısır Yasadışı Göçle Mücadele Komitesi’nin çeşitli ülkelerdeki ilgili kurum ve kuruluşlarla yürüttüğü koordinasyona işaret eden Gabr, bu ay sonunda Mısır'ın ev sahipliğinde uluslararası kurumların yanı sıra Afrika ve ABD'den yasadışı göçle mücadele kurumlarının katılımıyla düzenlenen bölgesel konferansa da değindi.

Mısır Başbakanı Mustafa Medbuli ise geçtiğimiz ay İtalya'nın başkenti Roma'da düzenlenen Uluslararası Göç ve Kalkınma Konferansı faaliyetlerine katıldığı esnada “operasyonel kabiliyetlerin desteklenmesi, ekipman sağlanması, uluslararası iş birliğinin güçlendirilmesi ve göçmen kaçakçılığı şebekeleri tarafından istismar edilen boşlukların doldurulmasıyla sınır kontrolü ve göçmen kaçakçılığıyla mücadele alanlarında uluslararası koordinasyonun yoğunlaştırılması gerektiğini” vurguladı.

ABD’nin göç kuralları nedeniyle Meksika sınırındaki binlerce göçmen geçen Mayıs ayında yasadışı şekilde sınırı geçmek yerine sınırın Meksika tarafında kalarak resmi sığınma başvurusu yapmaya başladı.

Kovid-19 pandemisinin başlamasının ardından, Madde 42 ismiyle bilinen yeni bir göç düzenlemesi uygulanmaya başlamıştı. Madde 42, ABD'ye gelen sığınmacıların, bir mahkemeye çıkarılmadan hızlı bir şekilde sınır dışı edilmelerine olanak tanıyordu.

Pandemiye özel olarak çıkarılan bu düzenlemenin süresi cuma günü doldu. Sınır hattındaki göçmenlerin bir kısmı düzenleme değişmeden sınırı geçmeye çalışırken, on binlerce kişiyse sınırın Meksika tarafında kaldı.

Sınırı yasadışı şekilde geçen kişilerin sığınma başvuruları bazı istisnalar dışında geçersiz sayılırken, ABD'ye girişleri 5 yıl süreyle yasaklanıyor. Madde 42'nin yürürlükte olduğu üç yıllık dönemde yasadışı geçişler için böyle bir uygulama yapılmıyordu ve geri gönderilen kişilerin tekrar yasadışı giriş yaptığı vakalar sıklaşmıştı.

Sınır hattında bekleyen on binlerce göçmenin, ABD hükümeti ait bir uygulama üzerinden resmi sığınma başvurusu yapması gerekiyor.

Ancak yavaş internet bağlantısı ve teknik problemler nedeniyle bu işlemlerin çok vakit aldığı, bazı göçmenlerin ise cep telefonu ya da bilgisayarının bulunmadığı belirtiliyor.

Meksika göç ajansının paylaştığı bilgiye göre, birçoğu Haiti, Venezuela ve diğer Latin Amerika ülkelerinden olan sınır hattındaki göçmenlerin sayısı 27 bine yaklaşıyor. ABD'ye göreyse bu rakam 60 bin civarında.