Moskova'daki İsrail heyeti, Suriye'de İran nüfuzunun geri gelmesini reddettiğini vurguladı

İsrail, silah ve mühimmatın muhaliflerin eline geçmesini önlemek için silah depolarını bombaladı

 Muhalifler dün Suriye'nin orta kesimindeki Hama'yı ele geçirmelerini kutladı. (AFP)
Muhalifler dün Suriye'nin orta kesimindeki Hama'yı ele geçirmelerini kutladı. (AFP)
TT

Moskova'daki İsrail heyeti, Suriye'de İran nüfuzunun geri gelmesini reddettiğini vurguladı

 Muhalifler dün Suriye'nin orta kesimindeki Hama'yı ele geçirmelerini kutladı. (AFP)
Muhalifler dün Suriye'nin orta kesimindeki Hama'yı ele geçirmelerini kutladı. (AFP)

Suriye'deki gelişmeler karşısında günlerdir yaşanan kafa karışıklığının ardından Tel Aviv'deki siyasi kaynaklar, Binyamin Netanyahu hükümetinin çıkarlarını belirlediğini ve bir yandan İran'ın Suriye'deki nüfuzunun geri dönmesini engellemek, diğer yandan da Şam rejimine muhalif milislerin İsrail sınırlarını tehdit etmesine izin vermemek için müdahale etmeye karar verdiğini belirtti.

Kaynaklar, İsrailli bir heyetin geçtiğimiz günlerde Moskova'yı ziyaret ettiğini ve bu mesajı ilettiğini söyledi. Heyet, ‘Rus vatandaşı esirlere odaklanarak, Gazze Şeridi'nde bir esir takası anlaşmasını görüşmek’ kılıfıyla seyahat etti, ancak İsrail'in Suriye'nin İran güçleri ya da milisleri için bir yuva haline gelmesine ya da Hizbullah'ın İsrail'le savaşma planlarına geri dönmesine izin vermeyeceğini açıkça ortaya koyan bir mesaj taşıdı.

Diğer yandan İsrail savaş uçakları, Halep'in güneydoğusundaki es-Safira'da bulunan ve silah depolarının yer aldığı Suriye askeri-sanayi kompleksini bombaladı. Şarku’l Avsat’ın Yedioth Ahronoth'tan aktardığına göre askeri analisti Ron Ben-Yishai, Suriye'deki gelişmelerin İsrail için üç tehdit oluşturduğunu belirtiyor:

Birinci tehdit, Suriye'nin kuzey ve orta kesimlerinde bulunan silahların, özellikle de füzelerin ve muhtemelen kimyasal silahların, eğer henüz cihatçı isyancıların eline geçmediyse, önümüzdeki günlerde ya da saatlerde cihatçı isyancıların eline geçmesi ihtimali.

İkinci tehdit, doğrudan Suriye rejim ordusunun zayıflığından ve Rusya'nın artık Esed rejimini 2015'te olduğu gibi savunamayacağı gerçeğinden kaynaklanıyor. Rus hava saldırıları Halep'in fethini engelleyemedi ve Suriye'nin orta kesimindeki Hama şehrinin fethini yalnızca bir gün geciktirdi.

Üçüncü tehdit ise düzenli ordunun zayıflığından kaynaklanıyor. Ordu bir kez daha yardım için İran'a başvurdu. İran Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) mensupları tarafından yönetilen Afgan ve Pakistanlı Şii savaşçılardan oluşan güçler ve Esed rejimine yardım etmek için Lübnan'dan Suriye'ye geçen birkaç yüz Hizbullah üyesi şimdiye kadar başarılı olamadı.

Kaynaklar, Tel Aviv'deki askeri liderlerin, “En büyük tehdit Esed rejiminin çökmesi; Suriye'nin Yemen, Lübnan, Somali ve Gazze Şeridi gibi bir başka başarısız devlete dönüşmesi ve İranlıların İsrail'e ve Golan ile Doğu Celile'deki yerleşimlerine karşı hareket edecek bir terörist ordusu kurup finanse etmesidir” dediğini aktardı.

Ben-Yishai, İsrail'in, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da Esed rejiminin çökmesinden korktuğuna ve bu rejimin tamamen çökmemesini, ancak biri Şam çevresinde, diğeri Lazkiye ve Tartus çevresinde olmak üzere iki küçük bölgeyi kontrol etmeye devam etmesini sağlamakta çıkarı olduğuna inandığını belirtti. Ancak bu şekilde süreç Türkiye ve İsrail'e zarar veremeyecektir.

İsrail Kanal 13 televizyonu askeri analisti Alon Ben-David, Maariv gazetesindeki haftalık köşe yazısında Heyetu Tahriru’ş-Şam'ı (HTŞ) kastederek, “İsrail'in El Kaide'nin çocuklarının Suriye'yi kontrol ettiğini görmek gibi bir çıkarı yok. Aksine İsrail, zayıf Suriye hükümetinin devam etmesini ve Şii ekseninden uzak tutulmasını istiyor. Asıl soru Suriye'deki yeni durumda bu arzunun nasıl ilerletilebileceği ve İsrail'in müdahale etmek zorunda kalacağı sınırların ne olduğudur” değerlendirmesinde bulundu.

Haaretz askeri analisti Amos Harel, ‘İsrail'de şu anda Suriye'deki durumdan kaynaklanan yakın bir tehlike görmediklerini ve İran'a verilen utançtan çok memnun olduklarını’ belirtti. Harel, “Uzun vadede Golan Tepeleri'nde ve gelecekte Ürdün sınırında gelişen bir risk var. Bu nedenle bu hafta İsrail Ordusu Kuzey Komutanlığı, Golan Tepeleri'nde gelecekte bu tür durumlarda hızlı tepki gücü olarak kullanılmak üzere yeni bir yedek birlik oluşturdu. Aynı zamanda kasabalardaki hazırlık ekipleri takviye edildi ve işgal altındaki Golan'da Suriye sınırı boyunca uzanan duvarda iyileştirmeler yapıldı” dedi.

Harel'e göre İsrail'in Suriye'deki gelişmelerle ilgili kaygıları, ‘aşırılık yanlısı örgütlerin ani saldırıları ve İsrail'in bu örgütlerin faaliyetleriyle ilgili istihbaratının nispeten sınırlı olması.’



İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik bombardımanında son 24 saat içinde 100'den fazla kişi hayatını kaybetti

 Gazze İnsani Yardım Vakfı tarafından dağıtılan gıda yardımlarını taşıyan Filistinliler (AFP)
Gazze İnsani Yardım Vakfı tarafından dağıtılan gıda yardımlarını taşıyan Filistinliler (AFP)
TT

İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik bombardımanında son 24 saat içinde 100'den fazla kişi hayatını kaybetti

 Gazze İnsani Yardım Vakfı tarafından dağıtılan gıda yardımlarını taşıyan Filistinliler (AFP)
Gazze İnsani Yardım Vakfı tarafından dağıtılan gıda yardımlarını taşıyan Filistinliler (AFP)

İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik bombardımanı devam ederken ve son 24 saat içinde 100'den fazla kişi hayatını kaybederken, Gazze İnsani Yardım Vakfı bugün Gazze Şeridi'ndeki yardım dağıtım merkezlerinden birini yeniden açtı.

Vakıf, Hamas'ın kendisine yönelik tehditler savurduğunu iddia ederek dün yardım dağıtım merkezlerini kapatmıştı. Şarku’l Avsat’ın Alman haber ajansı DPA’dan aktardığına göre vakıf cuma günü de güvenlik gerekçesiyle yardım dağıtım merkezlerini kapatmış ve halka bu merkezlerden uzak durmaları çağrısında bulunmuştu.

Vakıf, Facebook sayfasında Arapça olarak yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta bulunan merkezlerinden birinin bugün öğlen 12'de yeniden açılacağını duyurdu.

Diğer yandan vakıf, bölge sakinlerinden çalışma saatlerinden önce merkeze yaklaşmamalarını, aksi takdirde gıda paketlerinin dağıtılamayabileceğini belirtti.

İsrail yaklaşık iki hafta önce Gazze Şeridi'ne yardım girişi üzerindeki ablukasını hafifletti. Vakıf, Birleşmiş Milletler (BM) yardım kuruluşlarını ve diğer girişimleri atlayarak yardımın dağıtılması sorumluluğunu üstlendi.

Vakıf, mevcut yardım ağlarını bypass etmenin yanı sıra sivilleri tehlikeye attığı ve tarafsız insani yardım için yaygın olarak kabul edilen standartları ihlal ettiği iddiasıyla eleştiriliyor.

Bu arada Gazze Şeridi’ndeki Sağlık Bakanlığı, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarında 7 Ekim 2023'ten bu yana hayatını kaybedenlerin sayısının 54 bin 880'e yükseldiğini açıkladı. Bakanlık günlük istatistik raporunda, İsrail bombardımanı sonucunda son 24 saat içinde hastanelere 108 ölü ve 393 yaralının ulaştığını bildirdi.

Gazze Şeridi'ndeki Sivil Savunma Müdürlüğü bugün, İsrail bombardımanı sonucu on Filistinlinin yaşamını yitirdiğini, bunlardan beşinin Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta bulunan bir yardım merkezine gıda maddesi almak için gitmekte olduğunu duyurdu.

İsrail ordusu, bölgede askerlerine yaklaşan ‘şüphelilere’ uyarı ateşi açtığını söyledi.

Sivil Savunma Müdürlüğü Sözcüsü Mahmud Basal AFP'ye yaptığı açıklamada, ekiplerinin ‘Refah'ın batısındaki el-Alem kavşağı bölgesinde beş şehit ve onlarca yaralıyı’ hastaneye naklettiğini söyledi. Basal, hayatını kaybedenlerin ‘Refah'ın batısındaki yardım dağıtım merkezine gitmeye hazırlanan binlerce yerinden edilmiş Filistinli’ arasında olduğunu açıkladı.

Basal, İsrail güçlerinin dağıtım merkezine ulaşmalarına yüzlerce metre kala sivillere ateş açtığını bildirdi.

AFP'nin bir sorusuna yanıt olarak İsrail ordusu şu cevabı verdi: “Dün gece bölgenin aktif bir çatışma bölgesi olduğuna dair yapılan uyarılara rağmen, bazı şüpheliler Refah bölgesinde faaliyet gösteren İsrail ordusu güçlerine tehditkâr bir şekilde yaklaşmaya çalıştı.”

Bu bölgede yardım için toplanan insanlara ilk kez ateş açılmıyor. Sivil Savunma Müdürlüğü son günlerde bölgede bu türden en az üç olayda onlarca kişinin öldüğünü duyurdu.

Daha önceki en az iki olayda İsrail ordusu ‘şüphelilere’ ateş açtığını kabul etmişti.

Bugün de Han Yunus'un batısındaki el-Mevasi bölgesinde yerlerinden edilmiş insanların kaldığı bir çadırın İsrail tarafından bombalanması sonucu aralarında iki çocuğun da bulunduğu beş Filistinli hayatını kaybetti.