İsrail, ABD'nin katılımını beklemeden savaşa devam etme kararı aldı

İsrail'in merkezî askerî istihbarat birimi Aman, 2022'den bu yana nükleer projeyi vurmak için hayati hedeflerin listesini hazırlıyor

Hayfa'da dün bir İran füzesinin düştüğü yerde toplanan İsrailli sağlık görevlileri (AFP)
Hayfa'da dün bir İran füzesinin düştüğü yerde toplanan İsrailli sağlık görevlileri (AFP)
TT

İsrail, ABD'nin katılımını beklemeden savaşa devam etme kararı aldı

Hayfa'da dün bir İran füzesinin düştüğü yerde toplanan İsrailli sağlık görevlileri (AFP)
Hayfa'da dün bir İran füzesinin düştüğü yerde toplanan İsrailli sağlık görevlileri (AFP)

İsrail ve Washington'daki destekçilerinin ABD'yi İran'a karşı savaşa doğrudan katılmaya zorlama çabalarına rağmen, Tel Aviv'deki siyasi kaynaklar Başbakan Binyamin Netanyahu ve ordu komutanlarının savaş operasyonlarını tek taraflı olarak sürdürmeye ve ABD'nin katılımını beklememeye karar verdiklerini açıkladı.

Maariv gazetesi, ABD'nin İsrail'in tutumunu bildiğini ve onayladığını belirterek, ABD Başkan Yardımcısı J.D. Vance'in Netanyahu ile her iki tarafın askeri komutanlarının temsilcilerinin huzurunda sanal bir toplantı yaptığını ve İran'la olup bitenlerin ayrıntılarını görüştüklerini kaydetti.

İsrailli yetkililerin aktardığına göre toplantıda hazır bulunan herkes, İran'a saldırmak için eşi benzeri görülmemiş, tek seferlik bir fırsat doğduğu ve bunun kaçırılmaması gerektiği konusunda hemfikirdi. Her iki tarafın da takdir ettiği gibi İran zayıf; kendisini savunması ve İsrail'e zarar verecek şekilde birden fazla cephede karşılık vermesi zor.

Uzmanlar arasında, İsrail'in tek başına İran'ın nükleer projesini yok edemeyeceği konusunda bir görüş birliği var. Fordo Nükleer Tesisi’nin dağlık bir arazinin derinliklerine kazılmış bir alanda yer aldığı ve imha edilmesi için sadece ABD'de bulunan ve sadece Amerikan uçakları tarafından taşınıp nakledilebilen akıllı bombalar gerektiği örneği veriliyor.

Ancak İsrail, ABD'nin gerekli araçları sağlaması halinde imha projesini kendisi üstlenmeye hazır olduğunu ifade etti.

Maariv'e göre İsrail bu araçları almasa bile, Fordo Nükleer Tesisi de dahil olmak üzere İran’ın nükleer projesine ağır darbeler indirmeye yetecek güce sahip. Gazete bu tür saldırıların nasıl gerçekleştirileceği konusunda ısrar edince Tel Aviv'den üst düzey bir kaynak şu yanıtı verdi: “İsrail'in ateş gücü cehennem gibi.”

Yedioth Ahronoth gazetesi ise dün, İsrail'in İran'daki askeri operasyonlarının, ABD'nin katılmaması halinde iki haftadan fazla sürebileceğini, ancak nükleer projenin temellerinin yok edilmesinde tarihi sonuçlar elde edileceğini doğruladı. Gazete, İsrail'in merkezî askerî istihbarat birimi Aman’da 20 subaydan oluşan bir grubun 2022 sonundan bu yana nükleer projeyi vurmak için bir dizi hayati hedef üzerinde çalıştığını ortaya çıkardı.

Söz konusu grup, İsrail tarafından bilinen İran nükleer programındaki bilim adamlarının isimlerinin bir listesini hazırlayarak onlara suikast düzenlemeyi planladı.

Yedioth Ahronoth, Aman'ın araştırma departmanındaki İran nükleer bölümü başkanı Yotam'ın şu sözlerini aktardı: “Atom bombası yapımında uzmanlık en önemli unsurdur. Bu nedenle İran'ın böyle bir bomba yapmasına izin vermemek için oyundan çıkarılması mümkün olan nükleer bilim adamlarını seçtik.”

On yıl önce Aman, İran'ın uranyum zenginleştirme projesini vurmanın artık mümkün olmadığına, projenin çok fazla geliştiğine ve İsrail'in ‘silah grubu’ olarak tanımladığı bombanın montajını yapan bilim adamlarına odaklanılması gerektiğine inanıyordu. Hamas'ın 7 Ekim 2023'te başlattığı saldırıdan önce Netanyahu'ya bu konuda bir rapor sunuldu ve İranlı nükleer bilim adamları hakkında bilgi toplama ve onlara suikast planları yapma süreci geçtiğimiz hafta cuma günü İran'a savaş açılmasından önce de devam etti.

Yedioth Ahronoth, Aman liderlerinin, 2020 yılında İsrail tarafından suikasta uğrayan İranlı nükleer bilimci Muhsin Fahrizade liderliğindeki İran nükleer programının gizli ve askeri bölümünü oluşturan silah grubundaki İranlı bilim adamlarına odaklandığını kaydetti.

Gazeteye göre İsrail, geçtiğimiz yıllarda, üyeleri İran'da işe alınan ve ‘gizli ve ölümcül savaş ajanlarına’ dönüştürülmek üzere eğitilen gizli birimler aracılığıyla bu bilim adamlarından bazılarına suikast düzenlemeye başladı.

Gazete, İsrail’in motivasyonunun, Hizbullah'ın kapasitesinin büyük bir bölümünün yok edilmesi, İsrail'in geçtiğimiz ekim ayında İran hava savunma sistemini hedef alan saldırısı ve ardından Suriye'de Beşşar Esed rejiminin devrilmesi ve İsrail ordusunun Suriye hava savunma sistemlerini imha etmesi olduğunu belirtti.

Gazete Yotam'ın şu sözlerini aktardı: “Bu aşamada uygulama için hazırlıklara başladık ve nükleer silahlar alanında büyük uzmanlığa sahip bilim adamları aradık. Kişi ne kadar seçkin bir uzmanlığa sahipse yerini doldurmak o kadar zordu.”

İsrail ordusu liderliği söz konusu operasyonların başarısını, İran rejimini ve tüm nükleer projesini baltalamak için bir fırsat olarak görüyor. Bu nedenle, son günlerde Batı ile İran arasındaki müzakerelerin durmasından yararlanarak operasyonları yürütüyor. İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, Netanyahu ile İran'daki rejimi istikrarsızlaştırmak ve hatta devirmek için ne gerekiyorsa yapma konusunda hemfikir; rejimin sembollerini yok etmek ve siyasi liderlerine suikast düzenlemek de buna dahil. İsrail halkı bu operasyon için bedel ödemeye hazır, çünkü bunu varoluşsal bir savaş olarak görüyor.



Washington, İsrailli yerleşimciler tarafından bir Amerikalının bıçaklanarak öldürüldüğünün farkında

Batı Şeria'daki İsrail askerleri (AP)
Batı Şeria'daki İsrail askerleri (AP)
TT

Washington, İsrailli yerleşimciler tarafından bir Amerikalının bıçaklanarak öldürüldüğünün farkında

Batı Şeria'daki İsrail askerleri (AP)
Batı Şeria'daki İsrail askerleri (AP)

ABD Dışişleri Bakanlığı, dün yaptığı açıklamada, İsrail işgali altındaki Batı Şeria'da bir Filistinli Amerikalının İsrailli yerleşimciler tarafından dövülerek öldürüldüğüne dair haberlerin ortaya çıkmasının ardından, bir Amerikan vatandaşının öldüğüne dair haberlerden bilgi sahibi olduklarını belirtti.

Filistin Haber Ajansı'nın (Wafa) Filistin Sağlık Bakanlığı'na dayandırdığı habere göre 23 yaşındaki Seyfeddin Kamil Abdulkarim Muslat, dün akşamı Ramallah'ın kuzeyindeki bir kasabada çok sayıda kişinin de yaralandığı saldırıda, İsrailli yerleşimciler tarafından ağır bir şekilde dövüldükten sonra hayatını kaybetti.

Washington Post, Florida'nın Tampa kentinden olan merhumun yakınlarının İsrailli yerleşimciler tarafından dövülerek öldürüldüğünü söylediklerini aktardı. Dışişleri Bakanlığı sözcüsü “Batı Şeria'da bir Amerikan vatandaşının ölümünden haberdarız” dedi ve “kurbanın ailesinin ve sevdiklerinin mahremiyetine saygı duyduğumuz için” başka yorum yapmadıklarını ifade etti.

İsrail ordusu Sincil'deki olayı soruşturduğunu açıkladı. Köy yakınlarında İsraillilere taş atıldığını ve “bölgede şiddetli bir çatışma çıktığını” belirtti.

BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği (OHCHR) mart ayında yaptığı açıklamada, İsrail'in Batı Şeria'daki yerleşim yerlerini, bu toprakların İsrail Devleti'ne sürekli olarak dahil edilmesinin bir parçası olarak, uluslararası hukuku ihlal ederek genişlettiğini ve sağlamlaştırdığını belirtti. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Batı Şeria'da işgal altındaki topraklara saldırılar ve baskınlar da dâhil olmak üzere yerleşimcilerin uyguladığı şiddet, İsrail'in 2023'ün sonlarında Gazze'ye karşı başlattığı savaştan bu yana arttı.

BM'nin en yüksek mahkemesi geçen yıl İsrail'in Filistin topraklarını işgalinin ve yerleşim inşasının yasadışı olduğunu ve mümkün olan en kısa sürede sona ermesi gerektiğini ifade etti.