Sudan’da bankacılık sistemi felce uğrarken Merkez Bankası’nın hizmetlerin normale dönmesi girişimleri de yetersiz kaldı

Elektrik kesintileri, yağma ve vandalizmin yanı sıra ülkedeki boğucu likidite krizi nedeniyle bankacılık hizmetleri durdurdu

Hartum’daki savaş nedeniyle faaliyetlerin Port Sudan’dan yürütüldüğü Merkez Bankası binası (AFP)
Hartum’daki savaş nedeniyle faaliyetlerin Port Sudan’dan yürütüldüğü Merkez Bankası binası (AFP)
TT

Sudan’da bankacılık sistemi felce uğrarken Merkez Bankası’nın hizmetlerin normale dönmesi girişimleri de yetersiz kaldı

Hartum’daki savaş nedeniyle faaliyetlerin Port Sudan’dan yürütüldüğü Merkez Bankası binası (AFP)
Hartum’daki savaş nedeniyle faaliyetlerin Port Sudan’dan yürütüldüğü Merkez Bankası binası (AFP)

Sudan’da bankacılık sektörü, Merkez Bankası’nın ülke genelinde bankacılık hizmetlerini eski haline getirmeye yönelik girişimlerinin işe yaramamasıyla 15 Nisan'da ülkede ordu ile Hızlı Destek Güçleri (HDK) arasında çatışmanın patlak vermesinden bu yana tamamen felç olmuş durumda.

Sudan Merkez Bankası’nın da aralarında bulunduğu bankalar ve ticari bankaların çalışmaları önce elektrik kesintileri, ardından kontrol merkezleri ve ana bilgisayarların hedef alındığı sabotaj saldırıları nedeniyle elektronik sistemlerinin hasar görmesinden ötürü sekteye uğrarken ülke genelinde tüm bankacılık hizmetleri durduruldu. Otomatik ödeme sistemleri (ATM) vandalizm ve yağma nedeniyle çalışamaz hale geldi. Elektronik ödeme uygulamaları da doğrudan bankacılık işlemleriyle aynı kaderi paylaşırken bu durum, mevcut savaş koşullarında ticaret yapan yeni ‘simsarlarının’ yarattığı boğucu ‘likidite’ krizine yol açtı.

Sudan Merkez Bankası’nın başkent dışındaki eyaletlerde bulunan şubelerinde ve ticari bankaların şubelerinde çalışmaların devam edeceğini teyit ederken bazı şubelerinin yanı sıra ticari bankaların şubelerini hedef alan yağma ve hırsızlık olaylarından etkilendikleri iddialarını yalanladı. Gözlemciler, alınan bu önlemlerin, ordu ile HDK arasında bir ayı aşkın süredir devam eden çatışma sonucunda Sudan'da bankacılık sisteminin başına gelen felaketle ilgili sadece buzdağının görünen kısmı olduğunu düşünüyorlar.

Maliye Bakanı Cibril İbrahim, bankaların kapanması krizine son vermeye çalıştıklarını açıkladı (Reuters)
Maliye Bakanı Cibril İbrahim, bankaların kapanması krizine son vermeye çalıştıklarını açıkladı (Reuters)

Sudan Merkez Bankası’nın ve ticari bankaların başkent Hartum’un dışındaki şubeleri uzun bir aradan sonra çalışmalarına yeniden başlasa da bankacılık hizmetlerinin eski haline dönmesi çabaları halen birçok sorunla karşı karşıya. Bu sorunlardan başında başkent Hartum'daki milyonlarca banka hesabı sahibinin diğer eyaletlerdeki şubelere ulaşamamaları ve yakın eyaletlere yerlerinden edilen yüzbinlerce insanın, ATM’lerin ciddi şekilde hasar görüp devre dışı kalmaları sonrası manuel olarak çalışan banka şubeleri etrafında yoğun bir kalabalığa neden olmaları geliyor.

Sudan Merkez Bankası, ülke genelinde bankacılık hizmetlerinin normale dönmesi ve ülkedeki kamusal hayatı felç eden sorunlara çözüm bulunması için aralıksız çalıştığını açıklamıştı. Bunların başında Hartum’daki ve Sudan’ın diğer bazı eyaletlerindeki savaştan kaynaklanan bankacılık sistemi geliyor.

Ülkede her şeyi etkileyen kaos ortamının gölgesinde Hartum ve ülkenin diğer bazı bölgelerindeki yerli ve yabancı bankaların şubelerine saldırılar gerçekleşti. Neredeyse hiçbir denetim ve güvenlik kontrolünün olmamasından kaynaklanan olaylarda kuyumcu dükkanları, fabrikalar ve mağazalar zarar gördü. Polise ulaşılamaz olurken polis güçlerinin yerini para ve kıymetli malları hedef alan çeteler ve isyancı gruplar aldı.

Birkaç bankanın yakılması, kasalarının kırılıp paralarının yağmalanması, bankacılık sektörünün tamamen durmasına yol açarken bu durum ülkedeki bankacılık sistemi üzerinde büyük bir etkisi oldu. Sudan bankacılık sistemi, olaylardan önce küresel bankacılık sistemi ile ilişkilerini yeniden kurmuştu. Ancak bir ekonomist olan Abdullah Hamduk’un başbakanı olduğu sivil hükümetin 25 Ekim 2021 tarihinde Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ve ordu komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan tarafından düşürülmesi nedeniyle Sudan'a yönelik yaptırımları kaldırma kararları askıya aldı ve ülke uluslararası sistemlerden yeniden tecrit edildi.

Sudan bankacılık sisteminin uğradığı zarar ve kayıpların boyutuna ilişkin resmi olarak belgelenmiş bir istatistik bulunmuyor. Ancak tanıkların ve gazetecilerin aktardığına göre Bank of Khartoum, Faisal Islamic Bank, Omdurman National Bank, Bank AlJazira ve Al Salam Bank şubeleri yağmaya uğrarken Hartum’un Merkez Bankası'nın sınırlı olarak tanımladığı bazı bölgelerinde Bank of Sudan şubelerinin yağmalanıp yakıldığına dair videolar paylaşıldı.

Merkez Bankası, şubelerinin ve ticari bankaların şubelerinin yağmalandığını kabul etse de bu yağmalamaların etkilerini hafife alarak Hartum dışındaki şubelerinin ve ticari bankaların şubelerinin çalışmalarına yeniden başladığını duyurdu. Görgü tanıklarının ifadeleri, talan, yağma ve kundaklama olaylarının yaşandığı banka şubelerinin sayısının resmi olarak açıklanan sayıdan çok daha fazla olduğunu ve eski haline dönmelerinin daha uzun bir zaman alacağını gösterirken yetkililerin, bankaların durumu hakkında teyitli bilgi sağlayamaması dikkati çekti.

Merkez Bankası, bu ayın başlarında Hartum dışındaki şubelerinin ve ticari bankaların şubelerinin yeniden açılacağını, para çekme ve mevduat hizmetleri işlemlerinin yeniden başladığını duyurmuştu. Bir şubesinin kısmen yandığını kabul eden Merkez Bankası, yangının kontrol altına alındığı binanın sadece dışında hasar oluştuğunu açıklamıştı. 

Ancak el-Cezire eyaleti ve özellikle el-Hasahisa ve Vad Medeni el-Kubra şehirlerinde birçok banka şubesi halen kapalı. Öte yandan diğer banka şubeleri mevduat işlemlerinde dikkat çekici bir yavaşlık ile yoğun para çekme talebi karşısında çalışmaya başladılar.

Bank of Khartoum’un ‘Senin Bankan’ adlı banka uygulamasının çalışmasının askıya alınması, popüler bir uygulama olması ve çok sayıda Sudanlı tarafından ticari işlemlerde, satın almalarda, aile fertlerine para transferlerinde, maaş ödemelerinde ve diğer elektronik bankacılık işlemlerinde yaygın bir şekilde kullanılması nedeniyle insanların hayatını büyük ölçüde etkiledi. Ticari noktalardaki pos cihazlarının çalışmalarının da kesintiye uğramasıyla bankacılık hizmetlerinin aksaması sonucunda insanlar artık günlük ihtiyaçlarını bankcılık sistemi üzerinden karşılayamamaya başladılar.

Merkez Bankası'nın vatandaşların birikimlerinin ve hesaplarının zarar görmeyeceğine dair güvence vermesi de bazı vatandaşları rahatlatmaya yetmemesi sonucunda evlerinde ya da dükkanlarında büyük miktarlarda para bulundurmaları, yağma ve hırsızlık gibi birtakım tehlikelerle karşı karşıya bıraktı. Ülkede sayıları günden güne artmaya başlayan çeteler, aileler arasında büyük bir risk oluşturmaya başladılar.

BM’nin Sudan Özel Temsilcisi, insani yardımı koordine etmek için 14 Mayıs'ta Port Sudan'da Maliye Bakanı ve ekibiyle bir araya geldi (Reuters)
BM’nin Sudan Özel Temsilcisi, insani yardımı koordine etmek için 14 Mayıs'ta Port Sudan'da Maliye Bakanı ve ekibiyle bir araya geldi (Reuters)

Hayatın ve ticaretin durmasından kaynaklanan talep yetersizliği ve artan likidite talebi sonucunda ülkede döviz kuru beklenmedik bir şekilde gerilemesi, 1 doların 520 Sudan lirasından 610 Sudan lirasına yükselmesine neden oldu. Yerel para birimine ilişkin spekülasyonlar da döviz kuru üzerinde etkili oldu.

Şarku’l Avsat’a konuşan ekonomi uzmanı Ahmed Halil, ordu ile HDK arasındaki çatışmanın özellikle ülkedeki bankacılık sisteminin ana operatörü Merkez Bankası’nın arızalar yaşaması, bankaların -şimdiye kadar- bu arızaları giderememesi, bankacılık sistemindeki elektronik kontrol sistemlerinin merkezlerine erişememesi ve çatışan tarafların Cidde İnsani Yardım Anlaşması'na uymamalarından ötürü teknisyenlerin arızalı cihazların bakımını yapabilmeleri için güvenli yolların sağlanamaması nedeniyle savaşın bankacılık faaliyetlerinin olumsuz etkilediğini söyledi.

Bankalarının mevduat, para çekme, takas vb. işlemlerde geleneksek değil, yeni elektronik sistemler kullandıklarını ve tüm bankacılık sistemlerinin yeni olduğunu belirten Halil, bu yüzden bankacılık sistemleri arızalandığında bankaların yedek ya da alternatif sistemleri devreye sokmadıklarını, elektrik kesintisi ve sabotajlar sonucunda sistemlerin kesintiye uğradığını kaydetti.

Bankaların merkez binalarının ve şubelerinin büyük çoğunluğunun Hartum'un merkezinde, yani en değişken bölgede bulunduğuna dikkati çeken ekonomi uzmanı, “(Hartum) sık sık çatışmalara sahne oluyor. Bu da çalışma ekiplerinin ya da bakım teknisyenlerinin burada çalışmalarını zorlaştırıyor.

Bankalarda yaşanan aksaklıklar maaşlarını bankalar üzerinden alan birçok vatandaş için büyük bir ekonomik krize yol açtığını ve devlet kadrolarında çalışanların maaşlarının yatırılmadığını söyleyen Halil, “Kriz, ancak çatışmanın durması ve bankaların faaliyetlerini yürütebilmeleri için diğer eyaletlere taşınmalarıyla çözülebilir. Fakat daha da önemli sorun, tahıl fabrikalarını, petrol tesislerini ve diğer alanlarda faaliyet gösteren birçok şirketi etkileyen kaos ve sabotajın ekonomik sistemde felce yol açacak olmasıdır” değerlendirmesinde bulundu.



Sudan’ın komşuları iç savaşı durdurmak için toplanıyor

Geçtiğimiz ay Kahire’deki Sudan’a Komşu Ülkeler Zirvesi’ne katılanların toplu fotoğrafı (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Geçtiğimiz ay Kahire’deki Sudan’a Komşu Ülkeler Zirvesi’ne katılanların toplu fotoğrafı (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
TT

Sudan’ın komşuları iç savaşı durdurmak için toplanıyor

Geçtiğimiz ay Kahire’deki Sudan’a Komşu Ülkeler Zirvesi’ne katılanların toplu fotoğrafı (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Geçtiğimiz ay Kahire’deki Sudan’a Komşu Ülkeler Zirvesi’ne katılanların toplu fotoğrafı (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Sudan’a komşu ülkelerin dışişleri bakanları, Temmuz ayı ortasında yapılan Sudan’a Komşu Ülkelerin Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi’nde alınan karara göre Çad’ın başkenti Encemine’de “Sudan Krizinden Çıkış Yolları” gündemiyle toplanıyor.

13 Temmuz’da Kahire’de Mısır, Libya, Çad, Orta Afrika, Güney Sudan, Eritre ve Etiyopya olmak üzere yedi Afrika ülkesinin liderlerinin katıldığı Sudan’a Komşu Ülkeler Zirvesi gerçekleştirilmişti. Zirvede, “Sudan krizinin ülkenin geleceği, istikrarı, birliği ve toprak bütünlüğü üzerindeki yansımalarının çözülmesi ve ulusal kurumların çöküşünün önlenmesi için gerekli uygulamalı adımları ele alacak” bir iletişim mekanizması kurma kararı alınmıştı. Bu iletişim mekanizmasına katılımcı ülkelerin dışişleri bakanları liderlik edecek.

Kapanış bildirgesine göre zirvede ayrıca, iletişim mekanizmasına “Hükümetler Arası Kalkınma Otoritesi (IGAD) ve Afrika Birliği (AfB) de dahil olmak üzere mevcut mekanizmalarla entegrasyonunda Sudanlı taraflarla doğrudan iletişim kurarak çatışmayı durdurup Sudan krizinde kapsamlı bir çözüme ulaşmak için uygulanabilir pratik çözümler içeren bir yürütme eylem planı” hazırlama görevi verilmişti.

Görsel kaldırıldı.
Geçtiğimiz ay Sudan’a Komşu Ülkeler Zirvesi’nde konuşma yapan Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Çad Dışişleri, Yurtdışındaki Çadlılar ve Uluslararası İşbirliği Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, Sudan’a Komşu Ülkelerin Dışişleri Bakanları Komitesi’nin ilk toplantısının 6-7 Ağustos tarihlerinde Encemine’de yapılacağı duyurulmuştu. Açıklamada, toplantının esas amacının “Sudan’ı binlerce kişinin ölümüne ve milyonlarca Sudanlının yerinden olmasına neden olan yıkıcı bir savaşın uçurumuna sürükleyen mevcut Sudan krizinden çıkış yolları önermek” ve aynı zamanda “ortakların dikkatini büyüyen insani krize acil yanıtlar vermeye çekmek” olduğu belirtilmişti.

Aynı bağlamda, Mısır Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Büyükelçi Ahmed Ebu Zeyd yaptığı bir açıklamada, görüşmeye Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri’nin katılacağını belirterek şu ifadeleri kullanmıştı:

“Komşu ülkelerin dışişleri bakanları toplantılarında Sudan krizinin çeşitli yönlerini, tüm güvenlik, siyasi ve insani boyutlarını, Sudan halkı üzerindeki etkilerini ve bölgesel ve uluslararası yansımalarını tartışacaklar. Amaç, Sudan’a komşu olan ülkelerin devlet ve hükümet başkanlarının mevcut krize son verecek ve Sudan’ın birliğini, toprak bütünlüğünü ve kardeş halkın sözünün geçerliliğini koruyacak çözümlere ulaşmak için etkili bir şekilde hareket etmelerini sağlayacak pratik öneriler geliştirmektir.”

Öte yandan Sudan Ümmet Partisi Genel Başkanı Mübarek el-Fadıl, Sudan’ın komşu ülkelerinin gösterdiği çabaların önemini vurguladı. Dışişleri bakanlarının Çad’daki ilk toplantılarında ortaya koyabilecekleri “pratik öneriler” olduğunu ve bunların “trajik” olarak nitelendirdiği krizi sona erdirmek için pratik çözümlere ulaşılmasına katkıda bulunabileceğini kaydetti. Şarku’l Avsat’a verdiği röportajda Fadıl, Sudan’ın komşu ülkelerinin bakanlık mekanizmasının, Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) üzerinde etkisi olan saha liderleri ve aşiret ileri gelenleriyle yoğun temaslar kurarak işe başlaması gerektiğini de sözlerine ekledi.

Fadıl, Sudan’ın komşu ülkelerinin bakanlar düzeyindeki mekanizmasının, ülkelerinin sahadaki etkin liderlerle iletişim kurma gücünden yararlanarak “başarıya ulaşma fırsatı” olduğuna dikkat çekti. Ayrıca, özellikle Libya, Çad ve Orta Afrika Cumhuriyeti gibi taraflardaki sınırların kontrol altına alınması gerektiğine dikkat çekti ve bu bölgelerin “HDK’ye silah kaçakçılığı yapmak için kullanıldığını” belirtti.

Diğer taraftan Sudanlı yazar ve siyasi araştırmacı Mecdi Abdulaziz, Sudan’a komşu ülkelerin dışişleri bakanları mekanizmasının toplanmasının, sahada ve siyasi düzeydeki değişkenliklerin ışığında gerçekleştiğine işaret etti ve bu değişkenlerin, “mekanizmanın Sudan’daki istikrarın yeniden tesis edilmesi çabalarına destek sağlamada başarılı olma olasılığı üzerinde büyük ölçüde etkisi olduğunu” belirtti.

Abdulaziz Şarku’l Avsat’a verdiği röportajda, “bu ayın savaşı durdurmak ve Sudan’da istikrarı yeniden sağlamak açısından büyük atılımlar getireceği” konusunda iyimser olduğunu söyledi. Cidde Forumu ile komşu Sudan ülkeleri arasında krizi sona erdirme çabalarında öne çıkan entegrasyonu takdir etti. Sudan’ın komşu ülkelerinin dışişleri bakanlarını, uluslararası insani ve yardım kuruluşlarının rolünü harekete geçirmeye teşvik etmenin önemini vurguladı. Ayrıca yerinden edilen ve Sudanlı vatandaşların “birkaç Arap ülkesi ve bölgesi dışında gerçek yardım almadığına” dikkat çekti.

Birleşmiş Milletler’e (BM) göre nisan ayının ortasından bu yana Sudan ordusu ile HDK arasındaki silahlı çatışmalarda çoğu sivil 3 binden fazla kişi öldü. Ayrıca 3 milyondan fazla kişi yerinden oldu ve mülteci konumuna düştü.