Sudan’da iç savaş sürüyor

Suudi Arabistan, Hartum’daki diplomatik temsilciliklere yapılan saldırıları kınadı

Omdurman çarşısını hedef alan bir bombardımanın ardından yükselen dumanlar (Reuters)
Omdurman çarşısını hedef alan bir bombardımanın ardından yükselen dumanlar (Reuters)
TT

Sudan’da iç savaş sürüyor

Omdurman çarşısını hedef alan bir bombardımanın ardından yükselen dumanlar (Reuters)
Omdurman çarşısını hedef alan bir bombardımanın ardından yükselen dumanlar (Reuters)

Sudan’daki iç savaşın ikinci ayına girmesiyle birlikte, dün sabah erken saatlerden itibaren hava saldırıları ve topçu atışlarının sıklığında artış gözlendi. Bu sırada ordu, Hızlı Destek Kuvvetleri’ni (HDK) Suudi Arabistan Askeri Ataşeliği karargâhı da dahil olmak üzere büyükelçiliklere ve diplomatik temsilciliklere saldırmak ve resmi belgelere zarar vermekle suçladı. Ancak HDK bu iddiaları yalanladı. Sudan Doktorlar Sendikası çatışmalar hakkında yeni bir istatistik yayınlayarak ölü sayısının 800’ü geçtiğini duyurdu.

Hartum’daki görgü tanıkları kentin güneyinde hava saldırıları, çatışma ve patlama sesleri duyduklarını, Nil Nehri’nin başkentten ayırdığı komşu şehirler Bahri ve Omdurman’ın da yoğun bombardıman altında olduğunu belirttiler. Doğu Nil bölgesi ağır silahlarla yapılan çatışmalara sahne oldu.

Bahri kentindeki El-Kadro’nun kuzeyinde iki taraf arasında şiddetli çatışmalar yaşandı. Ordunun savaş uçakları, Hartum’un güneyindeki HDK’nin bazı noktalarını vurdu.

Ordu ile HDK arasındaki çatışmalar başkentte yoğunlaşmış olsa da Sudan’ın diğer bölgelerinde, özellikle ülkenin batısındaki Darfur’da da huzursuzlukları beraberinde getirdi.

Çatışma, bölgeyi istikrarsızlaştırma tehdidi oluşturan bir insani krizi tetikledi, binlerce kişiyi komşu ülkelere kaçmaya zorladı ve yaklaşık 700 binden fazla insanın Sudan içinde yerinden olmasına sebep oldu.

Başkentte kalanlar gıda tedariğinin azalması, sağlık hizmetlerinin çökmesi ve kaosun yayılması gibi şartlar altında yaşam mücadelesi veriyor. Yetkililer 822 ölü ve 5 bin 500’den fazla yaralı olduğunu kaydetti. Ancak cesetlerin sokaklara bırakıldığı ve insanların ölüleri defnetmekte zorluk çektiğine dair birçok haberin gelmesiyle gerçek sayının çok daha yüksek olduğu tahmin ediliyor.

Eymen Hasan (32) adlı bir vatandaş yaşananlar hakkında şöyle yorumda bulundu:

Bu dayanılmaz bir durum. Savaştan kaçmak için evimizi terk edip Hartum’daki akrabalarımızdan birinin evine sığındık. Ancak savaş bizi takip ediyor. Nereye gidelim?! Vatandaşın suçu ne bilmiyoruz. Ne diye evlerimizin ortasında savaş dönüyor?

Vatandaşlara ve görgü tanıklarına göre, HDK muhtemelen ordunun ağır silahlar ve savaş uçakları konuşlandırmasını engellemek amacıyla, dün Omdurman’ın kuzeyi ve Hartum’un güneyindeki büyük askeri üslere saldırdı. HDK bir açıklama yaparak Bahri’de düzenledikleri bir karşı saldırıda yüzlerce ordu mensubunu esir aldıklarını duyurdu ve askeri üniformalı adamlar yerde otururken paramiliter güçlerin etraflarında kutlama yaptığını gösteren bir video yayınladılar.

HDK’nin iddiaları doğrulanamazken ordu bunları yalanladı.

Ordu, HDK’ye başkentin dışından gelen yardım hatlarını kesmeye ve stratejik noktaları korumaya çalışıyor. Bu noktaların arasında Hartum’un merkezindeki havaalanı ve dün çatışmaların yeniden alevlendiği Bahri'deki ana petrol rafinerisi bulunuyor.

Diplomatik temsilciliklere saldırı

Sudan çatışmasının iki tarafı birbirini diplomatik temsilciliklere saldırmakla suçladı. Sudan Dışişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada, doğrudan HDK’yi Suudi Arabistan, Ürdün, Güney Sudan, Somali, Ürdün ve Uganda başta olmak üzere bir dizi ülkenin büyükelçilik binasına saldırmak ve Suudi Arabistan ile Kuveyt’in askeri ataşelik merkezlerini hedef alıp buradaki belgelere zarar vermekle suçladı. Buna karşılık HDK açıklamayı yalanladı.

Dün Hartum’un güneyindeki bölgelerde çatışmalar tırmandı (AFP)
Dün Hartum’un güneyindeki bölgelerde çatışmalar tırmandı (AFP)

Sudan Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, HDK’nin belgeleri kurcaladığı, eşyalara zarar verdiği ve bilgisayarlar ve diplomatik arabalar da dahil olmak üzere değerli eşyaları çaldığı belirtildi.

Bakanlık bu eylemleri, diplomatik temsilciliklerin merkezlerinin ve mülklerinin dokunulmazlığı ve korunmasıyla ilgili uluslararası hukuk ve örflerin ihlali olarak nitelendirdi.

Bakanlık ‘isyancı’ HDK’nın suç niteliğindeki saldırgan davranışlarını kınadı. Ayrıca uluslararası toplumu, bir ‘terör örgütü’ tarafından yapılan bu eylemleri kınamaya ve uluslararası adalet mekanizmaları önünde hukuki ve ahlaki açıdan sorumlu tutmaya çağırdı.

Sudan ordusu daha önce defalarca kez, Hamideti olarak bilinen Muhammed Hamdan Daklu (Hamideti) liderliğindeki HDK’yi Sudan’daki Arap ve başka ülkelerin büyükelçiliklerine şiddetli bir şekilde saldırmakla suçlamıştı.

HDK, üyelerinin Hartum’daki diplomatik temsilciliklerin binalarına yapılan saldırılarla herhangi bir bağlantısı olmadığını söyledi. Dün yaptığı açıklamada, ‘ordu komutanları ve terörist karanlık tugayların söylentiler ve yalanlar yaymaya devam ettiklerini’ vurguladı.

Birçok ülke Hartum’daki büyükelçiliklerine düzenlenen saldırıları kınayan açıklamalar yaptı.

Suudi Arabistan tarafından gelen kınamalar

Suudi Arabistan Krallığı, son zamanlarda başkent Hartum’daki diplomatik temsilcilikleri etkileyen her türlü şiddetin ve tahribin asla kabul edilemez olduğunu açıkladı. Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı, Sudan’ın başkentindeki Ürdün Büyükelçiliği’ne ve Kuveyt Büyükelçiliği Askeri Ofis Başkanı’nın konutuna yapılan baskını büyük bir üzüntüyle takip ettiğini söyledi.

Suudi Arabistan, tüm Sudanlı tarafları ‘son Cidde müzakerelerinin sonuçlarına göre sükunete bağlı kalmaya ve kardeş Sudan Cumhuriyeti’ndeki krizde adil ve kapsamlı bir çözüme ulaşmayı amaçlayan siyasi yollara girmeye’ çağırdı.

Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) Genel Sekreteri Casim Muhammed el-Budeyvi, Hartum’daki Kuveyt Büyükelçiliği Askeri Ofis Başkanı'nın konutuna yapılan saldırı ve vandalizmi şiddetle kınadığını ifade etti.

Budeyvi, diplomatik temsilciliklerin dokunulmazlığını ve güvenliğini garanti eden uluslararası anlaşmalara ve diplomatik örflere saygı duyulması gerektiğini vurguladı. Sudan’daki tüm tarafları diplomatları ve diplomatik temsilcilik binalarını korumak için acil ve gerekli önlemleri almaya çağırdı.

İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Sekreterliği, Sudan’ın başkentindeki Ürdün Büyükelçiliği binasına düzenlenen saldırı ve vandalizmi kınadı. Şiddetin sona erdirilmesi, diplomatik binaların dokunulmazlığına saygı gösterilmesi, diplomatlar ve diplomatik binalar için gerekli korumanın sağlanması ve başta Diplomatik İlişkilere İlişkin Viyana Sözleşmesi olmak üzere uluslararası anlaşmalara bağlı kalınması gerektiğini vurguladı.

Mısır’ın başkentinden Arap Parlamento Başkanı Adil el-Asumi, Hartum’daki Ürdün Büyükelçiliği binasına yönelik saldırı ve vandalizmi şiddetle kınadı. Yaptığı açıklamada “Bu suç eylemi, uluslararası hukuk kurallarına ve diplomatik temsilciliklerin korunmasını, güvenliklerinin sağlanmasını ve dokunulmazlıklarına saygı gösterilmesini gerektiren uluslararası anlaşmalara aykırıdır” ifadelerini kullandı. Arap Parlamentosu’nun Sudan’daki diplomatik temsilciliklerin içinden geçmekte oldukları bu zorlu koşullar altında oynadıkları rolü takdir ettiğini dile getirdi. Buna ek olarak, tüm taraflara sükunet çağrılarına yanıt verme, barışçıl diyaloğa başvurma ve sivillerin korunup insani yardımın ulaşmasını kolaylaştırmak için yapılan Cidde Bildirgesi’nin maddelerine uyma çağrısını yineledi.

Nisan ayının ortasında savaşın ilk patlak verdiği anlarda yabancı vatandaşların tahliyesi sırasında, ordu ve HDK Fransa’nın diplomatik temsilciliğinin tahliyesi yapılırken bir Fransız vatandaşının vurularak yaralanmasından birbirlerini sorumlu tutmuşlardı.

Aynı şekilde Hartum’un merkezinde Türkiye’nin Hartum Büyükelçisi’nin aracı silahlı saldırıya uğramıştı.

1 Mayıs 2023’te Hartum’un kuzeyindeki bir hava saldırısından sonra binaların üzerinde dumanlar yükselirken yürüyen bir adam (Reuters)
1 Mayıs 2023’te Hartum’un kuzeyindeki bir hava saldırısından sonra binaların üzerinde dumanlar yükselirken yürüyen bir adam (Reuters)

Hem ordu hem de HDK, geniş çaplı bir şekilde büyükelçileri ve yabancı vatandaşları ülkeden tahliye etme faaliyetlerini güvence altına almak ve korumak için birçok ülkeyle iş birliği ve koordinasyon içerisinde olduğunu iddia ediyor.

İki taraf, daha önce çatışma bölgelerinde sivillere güvenli geçitler açmak ve yabancıların ülkeden tahliyesini tamamlamak için yapılan birçok ‘ateşkesi’ ihlal etmişti.

Hartum Uluslararası Havalimanı’nda ordu ve HDK arasında tırmanan çatışmalar nedeniyle, çok sayıda diplomatik temsilci ve uluslararası personel başkentten kara yoluyla ülkenin doğusundaki Port Sudan’a, oradan da uçak ve gemilerle ülkelerine tahliye edilmişti.



Sudan’da ölüm ve yıkımla geçen 100 gün

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Sudan’da ölüm ve yıkımla geçen 100 gün

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Sudan kamuoyunda “iki generalin savaşı” olarak adlandırılan iç savaş, tahminen binlerce ölü, milyonlarca yerinden edilmiş kişi ve mülteci; hastahaneler ve okullar dahil olmak üzere ülkenin altyapısının tamamen çökmesine yol açtı. Sudan’a bu ağır bedeli ödeten iç savaş 100. gününe girdi.

Her iki taraf da birbirine karşı sadece saatler veya en fazla birkaç gün sürecek hızlı bir zaferin hayalini kuruyordu. Ancak şimdi ‘100 günlük ölüm ve yıkım’ hikayesiyle dünyayı ‘şaşırtıyorlar’.

Son bilançoya göre Sudanlı generallerin iç savaşında yaklaşık bin 800 kişiyi öldürüldü. Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC), en az 180 kişinin kimlikleri tespit edilmeden “rastgele” gömüldüğünü söylerken, basında çıkan haberlerde ölü sayısının çok daha yüksek olabileceği ifade edildi. Zira sosyal medyada yoğun bir şekilde dolaşan haberlerde, sokaklarda ve yollarda henüz gömülmemiş “çürüyen cesetlerin” yanı sıra evlerin içinde, dışında ve meydanlarda gömülmüş cesetlerin olduğu öne sürüldü.

Çatışmada her iki taraftan ölen askerlerin kesin sayısı bilinmezken, Hartum’daki halk her iki taraftan da sokakların ortasında veya evlerin içinde yatan askeri üniformalı çok sayıda ceset görüyor. Ancak her iki taraftaki gerçek ölü sayısının öğrenilebileceği güvenilir üçüncü bir taraf yok.

Şarku’l Avsat’ın Sudan Doktorlar Sendikası’ndan edindiği verilere göre, savaş nedeniyle sağlık hizmetleri neredeyse tamamen felç oldu ve hastanelerin ve sağlık merkezlerinin yaklaşık yüzde 80’i çalışmaz hale geldi.

Sağlık alanında olduğu gibi eğitim sistemi de tamamen felç oldu. Sudanlı öğrencilerin sınavları süresiz olarak ertelendi, okullar kapatıldı, üniversiteler çalışmalarını durdurdu, bazıları geniş çaplı vandalizm faaliyetlerine maruz kaldı, hatta bazıları merkezlerini Sudan’ın dışına taşırken bir kısmı da uzaktan eğitim yöntemini seçti. Ülkede bankacılık sistemi de tamamen çöktü. Sudan Merkez Bankası da dahil olmak üzere tüm bankalar çalışmayı durdurdu.